Manisa Futbol Kulübü, teknik direktör değişikliğinin ardından yükselişe geçti. Sezona Levent Eriş ile başlayan ancak alınan başarısız sonuçlar sonrası yolların ayrıldığı Manisa FK, Fatih Tekke'nin göreve gelmesiyle birlikte önemli bir ivme yakaladı. Fatih Tekke yönetiminde çıktığı 9 maçta Manisa FK, 5 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 mağlubiyet elde etti.

Levent Eriş yönetiminde 8 maçta 6 puan toplayabilen Manisa FK, 0.75 puan ortalaması yakalamıştı. Fatih Tekke'nin göreve gelmesiyle birlikte bu ortalama 1.77'ye yükseldi. Bu puan ortalamasıyla Manisa FK, ligde bu süreçte en başarılı takımlar arasında yer aldı.

Tekke'nin gelişiyle birlikte takımın oyununda da gözle görülür bir değişim yaşandı. Daha ofansif bir futbol anlayışını benimseyen Manisa FK, rakip kalelerde daha etkili olmaya başladı. Alınan galibiyetlerle moral bulan takım, ligde daha iddialı bir konuma geldi.

Manisa FK, Fatih Tekke yönetiminde yakaladığı bu ivmeyi sürdürerek ligde üst sıralara tırmanmayı hedefliyor.

Kırıkkale 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen resmi ilan, 2024/462 Esas numaralı bir dava ile ilgilidir. Davacı Asiye Altınışık vekili Avukat Elif Nur Kaya tarafından açılan davada, mirasçılık belgesi (veraset ilamı) alınması talep edilmektedir.

İlanda, miras bırakan Hacı Görgülü'nün mirasçıları olduğu iddia edilen ve adresleri bilinmeyen kişilere yönelik bir duyuru yapılmaktadır. Bu kişilerin, ilanın yayın tarihinden itibaren ilan tarihinden itibaren 3 ay içinde davaya itiraz etmeleri veya davaya katılmaları gerektiği belirtilmektedir.

Aksi takdirde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 318. maddesi gereğince, yokluklarında yargılamaya devam olunarak karar verileceği ihtar edilmektedir. Bu ilan, ilgili kişilerin yasal haklarını kullanabilmeleri için yapılan resmi bir bilgilendirmedir.

Özetle, Kırıkkale 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, mirasçılık belgesi talebiyle açılan davada, mirasçı olduğu iddia edilen ve adresleri bilinmeyen kişilere, dava hakkında bilgi sahibi olmaları ve yasal haklarını kullanmaları için çağrıda bulunmaktadır.

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ilanda, davacı Fikret Alver vekili Avukat Burcu Özdemir aracılığıyla, davalılar hakkında açılan tazminat davası ile ilgili önemli bilgiler yer almaktadır. Davanın konusu, davacının tazminat talebidir.

İlanda belirtildiğine göre, davalılardan adresleri tespit edilemeyen veya tebligat yapılamayanlara ilanen tebligat yapılacaktır. Bu kişilerin, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde davaya cevap dilekçesi sunmaları gerekmektedir. Cevap dilekçesi sunulmaması durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 139. maddesi uyarınca yasal sonuçlar doğabilecektir.

Duruşma günü 26/09/2024 günü saat 11:00 olarak belirlenmiştir. Davalıların veya vekillerinin belirtilen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmaları veya kendilerini temsil ettirmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, yokluklarında karar verilebilecektir.

İlgili kişilerin belirtilen süreler içinde gerekli işlemleri yapmaları, hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından önemlidir. Bu ilan, davalılara yapılan resmi bir çağrı niteliği taşımaktadır.

• Dava: Tazminat
• Davacı: Fikret Alver
• Davacı Vekili: Avukat Burcu Özdemir
• Duruşma Günü: 26/09/2024, Saat 11:00

Adana 3. Aile Mahkemesi tarafından verilen ilanda, 2024/325 Esas numaralı boşanma davasında davalı Mehmet Mutlu'ya ilanen tebligat yapılması gerektiği belirtilmektedir. Davacı Gamze Mutlu vekili Avukat Ayşe Şimşek tarafından açılan boşanma davasında, davalının adresine yapılan tebligatların sonuçsuz kalması üzerine, mahkeme tarafından ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.

İlanda, davalının dava dilekçesi ve duruşma gününü içeren tebligatın ilan yoluyla yapıldığı ifade edilmektedir. Davalının, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde dava dilekçesine cevap vermesi gerektiği, aksi takdirde davacının dava dilekçesinde belirtilen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı belirtilmiştir. Ayrıca, duruşmanın 18/09/2024 tarihinde saat 11:10'da Adana Adliyesi Ek Bina 3. Aile Mahkemesi duruşma salonunda yapılacağı ifade edilmektedir. Davalının belirtilen gün ve saatte duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi gerektiği, aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunacağı ihtar edilmiştir.

Özetle, Adana 3. Aile Mahkemesi, Mehmet Mutlu isimli davalıya boşanma davası ile ilgili önemli bir tebligatı ilanen duyurmaktadır. Davalının belirtilen süre içinde cevap vermesi ve duruşmaya katılması veya temsilci göndermesi gerekmektedir. Aksi takdirde dava, davalının yokluğunda devam edecektir.

Ünlü oyuncu Nergis Kumbasar, 5 yıl önce boşandığı eşi Mehmet Ali Erbil ile yaşadığı çalkantılı evliliğin ardından rahat bir nefes alamadı. Kumbasar, bu kez de evlatlık oğlu Ali Sadi Erbil ile yaşadığı sorunlarla gündeme geldi. İddialara göre Ali Sadi Erbil, annesi Nergis Kumbasar'ı sürekli olarak harcamaları için sıkıştırıyor ve bu durum Kumbasar'ı oldukça rahatsız ediyor.

Nergis Kumbasar ve Mehmet Ali Erbil çifti, evlilikleri boyunca birçok kez ayrılığın eşiğine gelmiş, ancak her seferinde yeniden bir araya gelmeyi başarmıştı. Ancak bu kez evlilikleri, Mehmet Ali Erbil'in sağlık sorunları ve çiftin arasındaki fikir ayrılıkları nedeniyle sona erdi. Boşanmanın ardından Nergis Kumbasar, hayatına yeni bir düzen vermeye çalışırken, evlatlık oğlu Ali Sadi Erbil ile yaşadığı sorunlar nedeniyle zor günler geçiriyor.

Ali Sadi Erbil'in annesiyle yaşadığı maddi sorunlar, magazin gündemine bomba gibi düştü. İddialara göre Ali Sadi Erbil, annesi Nergis Kumbasar'dan sürekli olarak para istiyor ve bu durum Kumbasar'ı oldukça yıpratıyor. Kumbasar'ın yakın çevresine, 'Kocasından çekmediği kadar evlatlık oğlundan çektiğini' söylediği iddia ediliyor.

Konuyla ilgili Nergis Kumbasar'dan henüz bir açıklama gelmezken, Ali Sadi Erbil'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar dikkat çekiyor. Erbil'in lüks yaşam tarzı ve pahalı harcamaları, annesiyle yaşadığı maddi sorunlar iddialarını güçlendiriyor.

Nergis Kumbasar'ın bu zorlu süreçte nasıl bir yol izleyeceği ve Ali Sadi Erbil ile arasındaki sorunları nasıl çözeceği merak konusu.

Londra'da bulunan The Nickel, bağımsız bir mikro sinema olarak öne çıkıyor. 1900'lerin başlarındaki nikelodeonlardan ilham alan bu sinema, ana akım sinemaların göz ardı ettiği marjinal ve isyankar filmleri gösterime sunuyor. The Nickel, Londra'nın Brixton bölgesinde, bir zamanlar çeşitli toplulukların merkezi olan ancak günümüzde gentrifikasyonun etkisiyle dönüşen bir alanda yer alıyor.

Sinemanın kurucuları, alternatif ve avangart sinemaya erişimi demokratikleştirmeyi amaçlıyor. 24 koltuk kapasiteli bu küçük sinema salonu, deneysel filmlerden politik belgesellere, queer sinemasından feminist yapımlara kadar geniş bir yelpazede eserleri seyirciyle buluşturuyor. The Nickel, yalnızca bir film gösterim mekanı olmakla kalmıyor, aynı zamanda tartışma platformları, atölye çalışmaları ve performans sanatlarına da ev sahipliği yaparak kültürel bir merkez işlevi görüyor.

The Nickel'in programları genellikle belirli temalar etrafında şekilleniyor. Örneğin, 'Sınırları Aşan Kadınlar' teması altında feminist filmler gösteriliyor veya 'Kent ve Yabancılaşma' temasıyla şehir hayatının marjinalize ettiği bireylerin hikayeleri anlatılıyor. Sinema, özellikle genç ve bağımsız film yapımcılarına destek vererek, onların eserlerinin daha geniş kitlelere ulaşmasına olanak tanıyor.

The Nickel, sadece film gösterimi yapmakla kalmayıp, aynı zamanda film yapımcıları ve seyirciler arasında doğrudan bir diyalog kurulmasına da olanak sağlıyor. Gösterimlerin ardından düzenlenen soru-cevap etkinlikleri ve paneller, filmlerin daha derinlemesine anlaşılmasına ve tartışılmasına zemin hazırlıyor. Bu sayede The Nickel, Londra'nın canlı ve çeşitli kültürel ortamında önemli bir rol oynuyor.

The Nickel'in misyonu, marjinalleşmiş sesleri duyurmak, alternatif sinemaya erişimi kolaylaştırmak ve topluluklar arasında bir bağ kurmak. Bu bağımsız mikro sinema, Londra'nın kültürel haritasında önemli bir yere sahip ve sinemaseverlere benzersiz bir deneyim sunuyor.

Güneş'teki aktivitelerin artmasıyla birlikte, 2025 yılında şiddetli bir güneş fırtınasının Dünya'yı vurabileceği ve bu durumun Türkiye'den kutup ışıklarının gözlemlenmesine olanak sağlayabileceği belirtiliyor. Güneş döngüsünün en hareketli dönemine yaklaşılırken, bilim insanları Güneş'teki patlamaların ve koronal kütle atımlarının (CME) artabileceği konusunda uyarıyor.

Güneş fırtınaları, Güneş'in manyetik alanındaki ani değişiklikler sonucu ortaya çıkar ve uzaya büyük miktarda enerji ve parçacık yayılmasına neden olur. Bu parçacıklar Dünya'nın manyetik alanıyla etkileşime girdiğinde jeomanyetik fırtınalara yol açabilir. Jeomanyetik fırtınalar, uyduların ve iletişim sistemlerinin zarar görmesine, elektrik şebekelerinde kesintilere ve kutup ışıklarının (Aurora Borealis ve Aurora Australis) daha geniş enlemlerde görülmesine neden olabilir.

Normalde kutuplara yakın bölgelerde görülen kutup ışıkları, şiddetli güneş fırtınaları sırasında daha güney enlemlerine inebilir. Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla, güçlü bir güneş fırtınası durumunda kutup ışıklarının kuzey bölgelerinden gözlemlenmesi teorik olarak mümkün olabilir. Ancak, bu durumun gerçekleşmesi için fırtınanın şiddeti ve Dünya'nın manyetik alanıyla etkileşimi kritik önem taşır.

Güneş aktivitelerinin yakından takip edildiği ve gelecekteki fırtınaların etkilerinin tahmin edilmeye çalışıldığı vurgulanıyor. Bu tür olaylar, uzay hava durumu tahminlerinin önemini ve teknolojik altyapının korunması gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.

İspanya'nın popüler bir sahil bölgesinde, son bir ay içinde yedinci silahlı saldırı meydana geldi. Saldırıda iki kişi hayatını kaybetti. Bu olay, bölgedeki güvenlik durumuna dair endişeleri önemli ölçüde artırdı.

Yetkililer, olayın ardından soruşturma başlattı ve bölgede güvenlik önlemleri artırıldı. Saldırının nedeni ve failleri hakkında henüz net bir bilgi bulunmuyor. Polis, olayın organize suç örgütleriyle bağlantılı olup olmadığını araştırıyor.

Bölge sakinleri ve turistler, art arda yaşanan bu tür olaylardan dolayı tedirginliklerini dile getiriyor. Yerel işletmeler, güvenlik endişeleri nedeniyle müşteri sayısında düşüş yaşandığını belirtiyor. Turizm sektörü temsilcileri, yetkililerden acil önlemler alınmasını talep ediyor.

İspanya hükümeti, olayla ilgili yaptığı açıklamada, suçla mücadele konusunda kararlı olduklarını ve bölgedeki güvenliği sağlamak için gerekli tüm adımların atılacağını vurguladı. Ayrıca, Avrupa Birliği'nden de destek talep edildiği belirtildi.

Son bir ayda yaşanan diğer silahlı saldırılar da benzer şekilde faili meçhul kalmış ve bölgede ciddi bir huzursuzluk ortamı yaratmıştı. Yetkililer, bu saldırıların birbiriyle bağlantılı olup olmadığını da araştırıyor. Bölgedeki güvenlik kameraları inceleniyor ve görgü tanıklarının ifadeleri alınıyor.

• Soruşturma devam ediyor.
• Güvenlik önlemleri artırıldı.
• Turizm sektörü endişeli.

Bu son olayla birlikte, İspanya'nın bu popüler sahil bölgesindeki güvenlik durumu daha da kritik bir hale geldi. Yetkililerin alacağı önlemler ve soruşturmanın sonuçları merakla bekleniyor.

Almanya'da Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz'in, ABD'de Donald Trump ile Beyaz Saray'da bir araya geleceği bildirildi. Bu görüşme, Almanya'nın olası bir Trump başkanlığına hazırlık yaptığının bir işareti olarak değerlendiriliyor.

CDU/CSU fraksiyonunun dış politika sözcüsü Jürgen Hardt, bu görüşmenin transatlantik ortaklığın önemi açısından kritik olduğunu vurguladı. Hardt, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki seçimlerin sonuçları ne olursa olsun, Almanya'nın her senaryoya hazırlıklı olması gerektiğini belirtti.

Merz'in ziyareti, Alman hükümetinin ve CDU'nun, Trump'ın olası zaferine karşı stratejik bir hazırlık olarak yorumlanıyor. Görüşmenin amacı, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği hakkında fikir alışverişinde bulunmak ve potansiyel işbirliği alanlarını belirlemek olarak belirtiliyor.

Alman yetkililer, Trump'ın yeniden seçilmesi durumunda, Avrupa ve ABD arasındaki ilişkilerin zorlu bir döneme girebileceği endişesini taşıyor. Bu nedenle, Merz'in Trump ile yapacağı görüşme, Almanya'nın bu potansiyel zorluklara karşı önceden hazırlık yapma çabasının bir parçası olarak görülüyor.

Görüşmenin detayları ve kesin tarihi henüz netleşmezken, Alman siyasi çevrelerinde bu ziyaretin büyük önem taşıdığı ve yakından takip edileceği belirtiliyor.