Beşiktaş, Süper Lig'in 34. haftasında Fenerbahçe ile deplasmanda karşı karşıya geldiği mücadeleden 1-1'lik beraberlikle ayrıldı. Bu sonuçla Beşiktaş, Fenerbahçe deplasmanındaki yenilmezlik serisini devam ettirmiş oldu.

Karşılaşmanın ilk yarısı golsüz eşitlikle tamamlandı. İkinci yarıda, Fenerbahçe, 55. dakikada Edin Dzeko'nun penaltı golüyle 1-0 öne geçti. Beşiktaş, bu gole 82. dakikada Cenk Tosun'un kaydettiği golle yanıt verdi ve skor eşitlendi. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, mücadele 1-1'lik beraberlikle sonuçlandı.

Bu beraberlikle Beşiktaş, puanını 55'e yükseltirken, Fenerbahçe ise 86 puana ulaştı. Beşiktaş, bu sonuçla ligdeki iddiasını sürdürmeye çalışırken, Fenerbahçe de şampiyonluk yarışında önemli bir puan kaybı yaşamış oldu.

Maçın ardından spor yorumcuları, Beşiktaş'ın deplasmanda gösterdiği direnci ve Cenk Tosun'un kritik golünü öne çıkardılar. Fenerbahçe cephesinde ise kaçan fırsatlar ve alınan beraberlik nedeniyle hayal kırıklığı yaşandığı belirtildi. Beşiktaş'ın Kadıköy'deki yenilmezlik serisi, spor kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Beşiktaş'ın Süper Lig'deki performansı ve gelecek maçları merakla bekleniyor.

Roma Teknik Direktörü Jose Mourinho, Paulo Dybala'nın geleceği hakkında açıklamalarda bulundu. Transfer döneminde adı sıkça farklı kulüplerle anılan Dybala'nın durumu hakkında sorulan sorulara Mourinho, bu konuyu konuşmaktan yorulduğunu ifade etti.

Mourinho, "Dybala hakkında konuşmaktan yoruldum. Onun Roma oyuncusu olduğunu ve bizimle birlikte çalıştığını biliyorum. Gelecekte ne olacağını bilmiyorum, bu futbolun doğasında var" şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, Dybala'nın geleceğiyle ilgili belirsizliğin sürdüğünü gösteriyor.

Portekizli teknik adam, transfer döneminin karmaşıklığına dikkat çekerek, oyuncuların durumlarının sürekli değişebileceğini vurguladı. Mourinho'nun açıklamaları, Roma taraftarları arasında Dybala'nın takımda kalıp kalmayacağı konusunda soru işaretleri yarattı.

Dybala'nın performansı ve takıma katkısı göz önüne alındığında, onun olası bir ayrılığı Roma için önemli bir kayıp olabilir. Ancak Mourinho'nun yorumları, transfer döneminin dinamiklerini ve oyuncu değişikliklerinin her zaman mümkün olduğunu hatırlatıyor.

Transfer döneminin sonuna yaklaşılırken, Dybala'nın geleceğiyle ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor. Mourinho'nun açıklamaları, bu sürecin ne kadar belirsiz ve karmaşık olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan derbi maçın sona ermesiyle birlikte sosyal medya platformlarında hareketlilik yaşandı. Galatasaray'ın resmi sosyal medya hesabı, maçın bitiş düdüğüyle birlikte bir paylaşım yaparak dikkatleri üzerine çekti. Paylaşımda, sarı-kırmızılı takımın galibiyetini kutlayan ifadeler yer aldı.

Aynı dakikalarda, İtalya Serie A ekiplerinden Napoli'de forma giyen Nijeryalı golcü Victor Osimhen de sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Osimhen'in paylaşımının içeriği net olmamakla birlikte, Galatasaray'a destek niteliğinde olduğu yorumları yapıldı. Özellikle Fenerbahçe taraftarları, Osimhen'in paylaşımına tepki gösterirken, Galatasaray taraftarları ise Nijeryalı futbolcuya teşekkürlerini iletti.

Derbi maçın ardından yapılan bu paylaşımlar, sosyal medyada kısa sürede gündem oldu. Galatasaray'ın paylaşımı binlerce beğeni ve yorum alırken, Osimhen'in paylaşımı da büyük etkileşim gördü. İki takım taraftarları arasında sosyal medya üzerinden tartışmalar yaşandı. Bu durum, derbi maçın sadece saha içinde değil, saha dışında da büyük bir rekabet ortamı yarattığını gösterdi.

Galatasaray'ın resmi hesabından yapılan paylaşımda, maç sonucu ve galibiyetle ilgili ifadelerin yanı sıra, taraftarlara teşekkür mesajı da yer aldı. Osimhen'in paylaşımının detayları ise henüz netlik kazanmadı. Ancak genel kanı, Nijeryalı futbolcunun Galatasaray'a destek amaçlı bir paylaşım yaptığı yönünde. Bu durum, spor dünyasında farklı takımlara sempati duyan futbolcuların varlığını da gözler önüne serdi.

Beşiktaş'ın deneyimli oyuncusu Caner Erkin, sosyal medya hesabı üzerinden dikkat çekici bir paylaşımda bulundu. Erkin'in paylaşımı, kısa sürede sosyal medyada yankı uyandırdı.

Tecrübeli sol bek, kişisel Instagram hesabı üzerinden bir hikaye yayınladı. Paylaşımında yer alan ifadeler oldukça sert ve dikkat çekiciydi. Erkin'in bu paylaşımı, Beşiktaş camiasında ve spor kamuoyunda merak uyandırdı. Paylaşımın içeriği, futbolcunun geleceğiyle ilgili spekülasyonlara yol açtı.

Caner Erkin'in paylaşımında kullandığı net ifadeler, tecrübeli oyuncunun sitemini gözler önüne serdi. Sosyal medyada hızla yayılan bu paylaşım, Beşiktaş taraftarları arasında da farklı yorumlara neden oldu. Bazı taraftarlar Erkin'e destek verirken, bazıları ise paylaşımın zamanlamasını eleştirdi.

Beşiktaş kulübünden veya Caner Erkin'den konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, paylaşımın ardından spor yorumcuları ve analistler, Erkin'in geleceği hakkında çeşitli tahminlerde bulunmaya başladı. Erkin'in sözleşmesinin devam ettiği ve takımda önemli bir rol üstlendiği göz önünde bulundurulduğunda, bu türden bir paylaşımın neden yapıldığı merak konusu olmaya devam ediyor.

Caner Erkin'in Beşiktaş'taki performansı ve kariyeri boyunca sergilediği mücadeleci ruh, onu taraftarların sevgilisi haline getirmişti. Ancak bu son paylaşım, oyuncunun kulüple ilişkileri ve geleceği hakkında soru işaretleri yarattı.

Aydın Valiliği, artan sıcaklıklar ve kuraklık nedeniyle 11 Haziran'da aldığı su kullanımına yönelik kısıtlama kararını, gelen tepkiler üzerine yeniden değerlendirdi. İlk kararda, sulama birlikleri ve kooperatifleri tarafından yapılan basınçlı veya damlama sulama haricindeki diğer sulama yöntemleri yasaklanmıştı. Ayrıca, 10.00-18.00 saatleri arasında park, bahçe, site ve toplu yaşam alanlarında hortumla sulama yapılması, araç yıkanması ve halı-kilim yıkanması da yasaklanmıştı.

Yeni düzenlemeyle, sulama birlikleri ve kooperatifleri tarafından yapılan basınçlı veya damlama sulama haricindeki diğer sulama yöntemlerine getirilen yasak kaldırıldı. Ancak, park, bahçe, site ve toplu yaşam alanlarında 10.00-18.00 saatleri arasında hortumla sulama yapılması, araç yıkanması ve halı-kilim yıkanması yasağı devam ediyor.

Valilikten yapılan açıklamada, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir su yönetimi için tüm vatandaşların duyarlı olması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, su tasarrufu konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerinin düzenleneceği belirtildi. Yeni kararın detayları, ilgili kurum ve kuruluşlara tebliğ edildi.

Aydın'da su kaynaklarının korunması amacıyla alınan bu kararlar, tarım sektörünü ve vatandaşların günlük yaşamını doğrudan etkiliyor. Valiliğin aldığı bu yeni karar, özellikle çiftçiler ve sulama birlikleri tarafından memnuniyetle karşılandı. Ancak, su tasarrufu konusunda farkındalığın artırılması ve bilinçli su kullanımının teşvik edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Altay tankı projesindeki motor bulunamaması sorunu, savunma sanayi uzmanları tarafından değerlendirildi. Projenin başlangıcından bu yana motor tedarikinde yaşanan zorluklar ve alternatif çözümler üzerindeki çalışmalar vurgulandı.

Uzmanlar, Türkiye'nin motor üretimi konusundaki yetersizliğinin bu tür projelerde önemli bir engel teşkil ettiğini belirtti. Özellikle, tank gibi stratejik öneme sahip bir araçta dışa bağımlılığın azaltılması gerektiği vurgulandı.

Projede gelinen son nokta itibarıyla, yerli motor geliştirme çalışmalarının devam ettiği ve farklı ülkelerden motor tedariki için görüşmelerin sürdüğü belirtildi. Ancak, henüz somut bir anlaşmaya varılamadığı ifade edildi.

Uzmanlar, motor sorununun çözülmemesi halinde projenin takviminde gecikmeler yaşanabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, alternatif motor seçeneklerinin tankın performansı üzerindeki etkileri konusunda da endişeler dile getirildi.

Projenin geleceğiyle ilgili olarak, yerli motor geliştirme çalışmalarına ağırlık verilmesi ve uluslararası iş birliklerinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

Savunma sanayiindeki bu tür projelerin, sadece teknik değil, aynı zamanda stratejik ve ekonomik boyutlarının da göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi.

Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik gerçekleştirilen saldırı, basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Gazeteye yönelik bu türden saldırılar, sadece gazetecileri değil, aynı zamanda kamuoyunun haber alma hakkını da hedef almaktadır.

Saldırının ardından yaşanan koruma zafiyeti ise, yetkililerin basın kuruluşlarının güvenliğini sağlama konusundaki eksikliklerini gözler önüne sermektedir. Gazetelerin ve gazetecilerin, görevlerini özgürce ve güvenli bir şekilde yapabilmeleri için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.

Saldırının Detayları: Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırıda, gazetenin fiziki yapısına zarar verilmiş ve çalışanlar hedef alınmıştır. Saldırının amacı, gazeteyi susturmak ve kamuoyunu etkilemektir.

Koruma Zafiyeti: Saldırı sonrasında, gazetenin yeterli düzeyde korunmadığı ve güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, gelecekte benzer saldırıların yaşanma olasılığını artırmaktadır.

Alınması Gereken Önlemler:

• Basın kuruluşlarının güvenliğini artırmak için daha kapsamlı güvenlik önlemleri alınmalıdır.
• Gazetecilere yönelik tehdit ve saldırılarla ilgili soruşturmalar titizlikle yürütülmeli ve failler cezalandırılmalıdır.
• Basın özgürlüğünü ve ifade hürriyetini korumak için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Sonuç olarak, Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırı ve sonrasındaki koruma zafiyeti, basın özgürlüğü ve ifade hürriyetine yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirilmelidir. Yetkililerin bu konuda gerekli önlemleri alması ve basın kuruluşlarının güvenliğini sağlaması büyük önem taşımaktadır.

Ankara Devlet Tiyatrosu, Polonyalı yazar Maurycy Maeterlinck'in yazdığı ve Özdemir Nutku'nun Türkçeye çevirdiği 'Ölümden Güçlü' adlı oyunu Küçük Tiyatro'da sahneye taşıyor. Yönetmenliğini Işıl Kasapoğlu'nun üstlendiği oyun, iki farklı tragedyayı modern bir yaklaşımla ele alıyor.

Oyun, 19. yüzyıl aristokrasisinde geçen bir aşk hikayesi ve günümüz dünyasında yaşanan bir psikolojik gerilim olmak üzere iki ayrı hikâyeyi birleştiriyor. İlk bölümde, Albertine ve genç ressam Halm, tutkulu bir aşk yaşamaktadır. Ancak Halm'ın ani ölümü, Albertine'i derin bir acıya sürükler. Aradan geçen yıllar sonra Albertine, Halm'ın arkadaşı Pelerin ile evlenir. Pelerin, Halm'ın ölümünden sonra Albertine'e yakınlaşmış ve onunla evlenmeyi başarmıştır. Ancak Halm'ın hayaleti, Albertine'in ve Pelerin'in ilişkisini etkilemeye devam eder.

İkinci bölümde ise, günümüz dünyasında psikolojik sorunlar yaşayan bir kadın olan Melis'in hikayesi anlatılıyor. Melis, geçmiş travmalarıyla yüzleşmekte ve gerçeklikle hayal arasında gidip gelmektedir. Oyun, bu iki farklı hikaye aracılığıyla aşk, ölüm, kayıp, hafıza ve insanın varoluşsal sorgulamaları gibi temaları işliyor.

Oyunun Künyesi:

• Yazan: Maurycy Maeterlinck
• Çeviren: Özdemir Nutku
• Yönetmen: Işıl Kasapoğlu
• Dekor Tasarımı: Sertel Demir
• Kostüm Tasarımı: Şirin Dağtekin Yenen
• Işık Tasarımı: Yakup Çartık
• Müzik: Cem İdiz
• Oyuncular: Elvan Eker, Erdal Beşikçioğlu, Ayşe Lebriz Berkem, Ozan Özdemir, Deniz Gökçe Kayhan, İpek Atagün Gezener, Musa Can Pehlivan, Sıla Erkan, Ekin Tunçeli, Bülent Yıldıran

Oyun, Ankara Devlet Tiyatrosu'nun Küçük Tiyatro sahnesinde izlenebilir.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, üçüncü dönem başkanlık yapma olasılığı üzerine çıkan söylentilere kesin bir yanıt verdi. Bir radyo programında konuya ilişkin bir soruya cevap veren Trump, üçüncü bir dönem için aday olmayacağını, zira bunun ABD Anayasası'na aykırı olduğunu ifade etti.

Trump, anayasayı ihlal etmeyeceğini vurgulayarak, “Bunu yapmayacağım. Anayasaya aykırı. Üçüncü dönemi yapmayacağım” şeklinde konuştu. Bu açıklama, Trump'ın destekçileri arasında dahi zaman zaman dillendirilen, başkanlık görevini iki dönemden fazla sürdürme olasılığına dair tartışmalara son vermiş oldu.

ABD Anayasası'nın 22. Ek Maddesi, bir başkanın en fazla iki dönem görev yapabileceğini belirtir. Franklin Delano Roosevelt'in dört dönem başkanlık yapmasının ardından 1951'de yürürlüğe giren bu madde, başkanlık yetkisinin sınırlandırılmasını amaçlar. Donald Trump'ın açıklaması, bu anayasal sınırlamaya uyacağını teyit etmektedir.

Trump'ın bu net ifadesi, siyasi arenada farklı yorumlara neden olabilir. Bazı uzmanlar, Trump'ın bu açıklamasının, 2024 başkanlık seçimlerine yönelik stratejisinin bir parçası olabileceğini belirtirken, bazıları ise Trump'ın anayasal ilkelere bağlılığını vurguladığını düşünüyor.

Özetle, Donald Trump üçüncü dönem başkanlık yapmayacağını ve anayasaya aykırı hareket etmeyeceğini net bir şekilde ifade ederek, bu konudaki spekülasyonlara son vermiştir.