Nihal Candan'ın eski eşi Faruk Çiçek, Candan'ın tutuklanmasının ardından ilk kez açıklamalarda bulundu. Ankara'da bir davaya katılan Çiçek, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Faruk Çiçek, Nihal Candan'ı ziyaret edip etmediği sorusuna, "Ziyaret olmadı, süreç devam ediyor" şeklinde cevap verdi. Candan'ın sağlık durumuyla ilgili soruları ise yanıtsız bıraktı.

Nihal Candan ve ablası Bahar Candan, 'suç gelirlerinin aklanması' ve 'dolandırıcılık' suçlamalarıyla tutuklanmıştı. İddialara göre, Candan kardeşler, düşük faizli kredi vaadiyle birçok kişiyi dolandırmıştı.

Faruk Çiçek'in açıklamaları, Nihal Candan'ın tutuklanma süreciyle ilgili kamuoyunun merakını gidermeye yönelik oldu. Çiçek'in ziyaret gerçekleşmediğini belirtmesi, Candan'ın şu anki durumu hakkında daha fazla spekülasyona yol açtı.

Odatv'nin haberine göre, Nihal Candan ve Bahar Candan kardeşlerin tutukluluğu devam ederken, konuyla ilgili soruşturma da sürüyor.

Real Madrid'in genç yıldızı Arda Güler, Marca'ya verdiği İspanyolca röportajla dikkat çekti. Röportajda Güler, Real Madrid'e transfer süreci, hedefleri ve İspanya'daki yaşamı hakkında samimi açıklamalarda bulundu.

Arda Güler, röportajda Real Madrid'e transfer olmanın kendisi için bir rüya olduğunu ve bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek istediğini belirtti. Takıma katılmadan önce Real Madrid hakkında çok şey duyduğunu ve beklentilerinin boşa çıkmadığını ifade etti. Güler, takım arkadaşlarının ve teknik ekibin kendisine çok yardımcı olduğunu ve kısa sürede uyum sağladığını söyledi.

İspanyolca öğrenme sürecine de değinen Güler, dil öğrenmenin adaptasyon sürecinin önemli bir parçası olduğunu vurguladı. İspanyolca dersleri aldığını ve her geçen gün daha iyiye gittiğini belirtti. Ayrıca, İspanya'daki yaşam tarzına da alıştığını ve Madrid'i çok sevdiğini dile getirdi.

Röportajda, Arda Güler'in Real Madrid'deki hedefleri de konuşuldu. Güler, takımına katkı sağlamak, şampiyonluklar yaşamak ve Real Madrid tarihinde iz bırakmak istediğini söyledi. Kendisine olan güveni ve motivasyonuyla dikkat çeken genç yıldız, çok çalışarak bu hedeflere ulaşacağına inandığını ifade etti.

Arda Güler'in İspanyolca röportajı, İspanyol basınında ve Real Madrid taraftarları arasında büyük ilgi gördü. Güler'in İspanyolca konuşma çabası ve samimi açıklamaları takdirle karşılandı. Genç yıldızın, Real Madrid'deki geleceği merakla bekleniyor.

Haberde, İsrail'in İran'a yönelik olası bir saldırı planına ABD'nin de dahil olduğu ve Tel Aviv yönetiminin bu doğrultuda harekete geçtiği belirtiliyor. Son Tahran saldırısının perde arkası ve Besic örgütü ile ilgili detaylar da haberde yer alıyor.

ABD'nin İsrail'e Desteği: Haberde, ABD'nin İsrail'in olası İran operasyonuna destek verdiği vurgulanıyor. Bu destek, lojistik ve istihbarat paylaşımı gibi çeşitli alanlarda kendini gösteriyor.

Tel Aviv Yönetiminin Hareketliliği: İsrail yönetiminin, İran'a yönelik potansiyel bir saldırı için hazırlıklarını hızlandırdığı ifade ediliyor. Bu hazırlıklar kapsamında, askeri planlamalar ve diplomatik girişimlerin yoğunlaştığı belirtiliyor.

Son Tahran Saldırısının Sırları: Haber, Tahran'da yaşanan son saldırının detaylarını ve olası faillerini mercek altına alıyor. Saldırının, İran'ın nükleer programına zarar verme amacı taşıdığı iddia ediliyor.

Besic Örgütü Detayı: Besic örgütü, İran'daki gönüllü milis gücü olarak biliniyor. Haberde, bu örgütün İran'daki rolü ve olası bir savaş durumunda üstlenebileceği görevler hakkında bilgiler veriliyor.

Haberin devamında, İsrail ve İran arasındaki gerilimin tırmanma potansiyeli ve bölgedeki diğer aktörlerin bu duruma nasıl tepki verebileceği gibi konulara da değiniliyor.

• ABD'nin rolü: İsrail'e verilen destek.
• İsrail'in hazırlıkları: İran'a olası saldırı hazırlıkları.
• Tahran saldırısı: Saldırının detayları ve failleri.
• Besic örgütü: Örgütün rolü ve görevleri.

Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), anoreksiya nervoza hakkında bir basın açıklaması yaparak, bu yeme bozukluğunun belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri konusunda kamuoyunu bilgilendirdi. Açıklamada, anoreksiya nervozanın sadece kilo kaybıyla sınırlı olmadığı, aynı zamanda ciddi psikolojik ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açabileceği vurgulandı.

Anoreksiya Nervoza Nedir? Anoreksiya nervoza, bireyinideal kilosunun altında olmasına rağmen kilo almaktan aşırı derecede korktuğu ve vücut şekliyle ilgili algısının bozulduğu bir yeme bozukluğudur. Bu durum, kişinin yeme alışkanlıklarını ciddi şekilde kısıtlamasına ve sağlıksız kilo verme davranışları geliştirmesine neden olur.

Anoreksiya Nervozanın Belirtileri:

• Aşırı kilo kaybı veya ideal kilonun altında olma
• Kilo almaktan veya şişmanlamaktan aşırı korku
• Vücut şekli ve ağırlığı hakkında yanlış algılar
• Adet düzensizlikleri veya adet görmeme (amenore)
• Sürekli diyet yapma veya aşırı egzersiz
• Yemek yemeyi reddetme veya çok küçük porsiyonlarla yetinme
• Kendini kusturma, laksatif veya diüretik kullanma gibi davranışlar
• Sosyal izolasyon ve depresif belirtiler

Anoreksiya Nervozanın Nedenleri: Anoreksiya nervozanın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, biyolojik faktörler, psikolojik sorunlar ve sosyal etkiler gibi çeşitli faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Mükemmeliyetçilik, düşük öz saygı, travmatik yaşam olayları ve sosyal medyanın etkisi gibi faktörler de anoreksiya nervozanın gelişiminde etkili olabilir.

Anoreksiya Nervozanın Tedavisi: Anoreksiya nervozanın tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Tedavi genellikle psikoterapi, tıbbi tedavi ve beslenme danışmanlığını içerir. Psikoterapide, bireyin yeme bozukluğuyla ilgili düşünceleri ve davranışları ele alınır. Tıbbi tedavi, kilo kaybının neden olduğu fiziksel sağlık sorunlarını düzeltmeyi amaçlar. Beslenme danışmanlığı ise, bireyin sağlıklı yeme alışkanlıkları geliştirmesine yardımcı olur. Tedavinin amacı, bireyin sağlıklı bir kiloya ulaşmasını, yeme bozukluğuyla ilgili düşüncelerini değiştirmesini ve yaşam kalitesini artırmasını sağlamaktır.

Türkiye Psikiyatri Derneği, anoreksiya nervozanın erken teşhis ve tedavisinin önemine dikkat çekerek, bu konuda farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, ailelerin ve arkadaşların anoreksiya nervoza belirtileri gösteren kişilere destek olmasının ve onları profesyonel yardım almaya teşvik etmesinin önemli olduğu belirtildi.

İzmir'de farklı zamanlarda cep telefonu kameralarına yansıyan ve sosyal medyada paylaşılan üç ayrı olay, vatandaşların tepkisine neden oldu. Söz konusu olaylar, İzmir'deki bazı sorunlara dikkat çekiyor.

İlk olayda, bir belediye otobüsünün yol ortasında arızalandığı ve yolcuların mağdur olduğu görülüyor. Otobüsün arızalanması nedeniyle trafik aksarken, yolcular da gidecekleri yerlere ulaşmakta zorlandı. Vatandaşlar, belediye otobüslerinin bakımının düzenli olarak yapılmamasına tepki gösterdi.

İkinci olayda, bir parkta alkol alan ve çevreye rahatsızlık veren bir grup genç, vatandaşlar tarafından uyarıldı. Uyarıya rağmen alkol almaya devam eden gençler ile vatandaşlar arasında tartışma yaşandı. Tartışma, diğer vatandaşların araya girmesiyle büyümeden önlendi. Vatandaşlar, parklarda alkol tüketiminin yasaklanmasını ve denetimlerin artırılmasını talep etti.

Üçüncü olayda ise, bir sokakta dilencilik yapan bir çocuğun, zabıta ekipleri tarafından kovalandığı görülüyor. Çocuğun kaçarken düşmesi ve yaralanması, çevredeki vatandaşların tepkisini çekti. Vatandaşlar, dilencilik yapan çocuklara yardım edilmesi gerektiğini ve zabıta ekiplerinin daha duyarlı davranması gerektiğini ifade etti.

Bu üç olay, İzmir'deki bazı sorunları gözler önüne seriyor ve vatandaşların tepkisini çekiyor.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyerek çeşitli konularda açıklamalarda bulundu. Çelik'in açıklamaları ağırlıklı olarak güncel siyasi gelişmeler ve hükümetin politikaları üzerine yoğunlaştı.

Ömer Çelik, konuşmasında öncelikle Türkiye'nin iç ve dış politikadaki önceliklerine değindi. Terörle mücadele konusundaki kararlılığı vurgulayarak, sınır ötesi operasyonların ve güvenlik önlemlerinin devam edeceğini belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin bölgesel istikrarın sağlanması için yürüttüğü diplomatik girişimlere de dikkat çekti.

Ekonomiyle ilgili olarak, hükümetin enflasyonla mücadele ve ekonomik büyümeyi destekleme hedeflerine yönelik adımlarını anlattı. Yatırımların teşvik edilmesi, istihdamın artırılması ve ihracatın desteklenmesi gibi konulara vurgu yaptı. Çelik, Türkiye ekonomisinin güçlü temellere sahip olduğunu ve gelecekte daha da güçleneceğini ifade etti.

Çelik, konuşmasında ayrıca, yargı reformu ve yeni anayasa çalışmaları gibi iç siyasi konulara da değindi. Hukukun üstünlüğünün sağlanması, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi ve demokratik standartların yükseltilmesi gibi hedeflere ulaşmak için çalıştıklarını belirtti.

Basın toplantısının soru-cevap bölümünde, gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Yerel seçimler, dış politika gelişmeleri ve ekonomik konularla ilgili sorulara detaylı açıklamalar getirdi.

Ömer Çelik'in açıklamaları, AKP'nin önümüzdeki dönemdeki politikalarının ve hedeflerinin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Göç İdaresi Başkanlığı, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada yer alan, İran'dan Türkiye'ye yönelik yoğun göç olduğu yönündeki iddiaları yalanladı. Başkanlık, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik olduğunu belirtti.

Yapılan açıklamada, Türkiye'nin düzensiz göçle mücadelede etkin bir politika izlediği vurgulandı. Bu kapsamda, sınır güvenliğinin artırılması, kaçak göçmenlerin yakalanması ve geri gönderme işlemlerinin titizlikle yürütüldüğü ifade edildi. Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği ve insani yardım konusunda hassas bir yaklaşım sergilediği belirtildi.

Göç İdaresi Başkanlığı, İran'dan Türkiye'ye yönelik göç hareketlerinin yakından takip edildiğini ve herhangi bir olağanüstü durumun söz konusu olmadığını bildirdi. Başkanlık, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bu açıklamayı yapma gereği duyduğunu ifade etti.

Açıklamada ayrıca, düzensiz göçle mücadelede medyanın ve kamuoyunun desteğinin önemi vurgulanarak, doğru ve güvenilir bilgilere itibar edilmesi çağrısında bulunuldu.

Anoreksiya nervoza, bireylerin kilo alma konusundaki aşırı korkuları ve vücut ağırlıklarını algılama biçimlerindeki bozukluklar nedeniyle ortaya çıkan ciddi bir yeme bozukluğudur. Bu durum, yetersiz beslenmeye ve dolayısıyla çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Anoreksiya tanısı, genellikle kişinin yaşına ve cinsiyetine göre beklenen minimum vücut ağırlığının altında olması durumunda konulur. Ancak, kilonun yanı sıra, kişinin yeme alışkanlıkları, psikolojik durumu ve diğer fiziksel belirtileri de değerlendirmede önemli rol oynar.

Anoreksiya nervozanın temel belirtileri şunlardır:

• Kilo alma korkusu ve sürekli kilo almaktan kaçınma davranışı.
• Vücut ağırlığını ve şeklini algılamada bozukluk.
• Yetersiz beslenme nedeniyle düşük vücut ağırlığı.
• Adet döngüsünün düzensizleşmesi veya tamamen kesilmesi (amenore).

Anoreksiya tanısı için belirli bir kilo sınırı olmamakla birlikte, genellikle vücut kitle indeksinin (VKİ) 17.5 kg/m²'nin altında olması anoreksiya için bir kriter olarak kabul edilir. Ancak, bu sadece bir başlangıç noktasıdır ve doktorlar, hastanın genel sağlık durumunu ve diğer belirtilerini de dikkate alarak tanı koyarlar.

Anoreksiya tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Tedavi sürecinde psikoterapi, beslenme danışmanlığı ve ilaç tedavisi gibi yöntemler kullanılabilir. Amaç, hastanın sağlıklı bir kiloya ulaşmasını sağlamak, yeme alışkanlıklarını düzeltmek ve psikolojik sorunlarını ele almaktır. Erken teşhis ve tedavi, anoreksiya nervozanın yol açabileceği ciddi sağlık sorunlarının önlenmesinde büyük önem taşır.

Tedavi Süreci:

1. Psikoterapi: Bireyin yeme bozukluğunun altında yatan psikolojik nedenleri anlamasına ve bunlarla başa çıkmasına yardımcı olur.
2. Beslenme Danışmanlığı: Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmayı ve kilo alımını desteklemeyi amaçlar.
3. İlaç Tedavisi: Depresyon, anksiyete gibi eşlik eden psikiyatrik durumların tedavisinde kullanılabilir.

Anoreksiya nervoza, tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabilen ciddi bir hastalıktır. Bu nedenle, belirtileri fark eden kişilerin vakit kaybetmeden bir uzmana başvurması önemlidir.

Sinop'ta, yasa dışı yollarla avlanmış 1611 adet kalkan balığına el konuldu. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyon sonucu ele geçirilen balıklar, ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtıldı.

Sinop İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, kaçak avcılığın önüne geçilmesi amacıyla denetimlerin aralıksız devam edeceği belirtildi. Kaçak avlanmanın deniz canlılarının popülasyonunu olumsuz etkilediği ve sürdürülebilir balıkçılık açısından büyük bir tehdit oluşturduğu vurgulandı. Bu kapsamda, yasa dışı avcılıkla mücadelede kararlılık mesajı verildi.

El konulan kalkan balıklarının, ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirildiği ve insan tüketimine uygun olduğu tespit edildikten sonra, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla ihtiyaç sahibi ailelere dağıtıldığı bildirildi. Bu dağıtım sayesinde, hem kaçak avcılığın önüne geçilmesi hem de ihtiyaç sahibi vatandaşlara destek olunması amaçlandı.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, vatandaşları kaçak avcılıkla mücadeleye destek olmaya çağırdı ve bu tür faaliyetleri görenlerin derhal yetkililere bildirmesini istedi.