FOX ekranlarında yayınlanan Password yarışma programının son bölümünde, ünlü isimler performanslarıyla dikkat çekti. Eser Yenenler'in sunumuyla gerçekleşen programda, yarışmacılar kelime tahminleriyle mücadele ederken, düet performansları da geceye damgasını vurdu.

Programın açılışında Eser Yenenler, seyircileri coşkulu bir şekilde selamladı ve yarışmanın formatı hakkında kısa bir bilgilendirme yaptı. Ardından, ilk düet performansını sergilemek üzere sahneye davet edilen ünlü isimler, popüler şarkıları seslendirerek izleyicilerden büyük alkış aldı.

Yarışmanın ilerleyen bölümlerinde, kelime tahminleri sırasında yaşanan heyecan dolu anlar ve yarışmacıların stratejileri ekrana yansıdı. Ünlü isimler, yarışmacılara ipuçları vererek ve onlara destek olarak yardımcı olmaya çalıştı.

Düet performansları, yarışmaya renk katarken, izleyicilere keyifli anlar yaşattı. Şarkılar, danslar ve esprilerle dolu olan program, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı.

Password, her bölümüyle izleyicileri ekran başına kilitlemeye devam ediyor. Ünlü konukları, eğlenceli oyunları ve sürprizleriyle Password, FOX'ta yayınlanmaya devam edecek.

Programın sonunda, kazanan yarışmacılara ödülleri takdim edildi ve Eser Yenenler, tüm katılımcılara ve izleyicilere teşekkür ederek programı sonlandırdı.

Türkiye, 31 Mart 2024 Pazar günü yerel seçimler için sandık başına gitti. Sabah saat 08:00'de başlayan oy verme işlemi, batı illerinde saat 17:00'de, doğu illerinde ise 16:00'da sona erdi. Sandıkların kapanmasıyla birlikte oy sayım işlemine geçildi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamaya göre, seçimlerde ülke genelinde 61 milyondan fazla seçmen oy kullandı. Seçmenler, büyükşehir belediye başkanları, il belediye başkanları, ilçe belediye başkanları, belde belediye başkanları, muhtarlar ve ihtiyar heyeti üyelerini seçmek için oy verdiler.

Oy sayımı sürerken, partilerin genel merkezlerinde ve il başkanlıklarında da hareketlilik başladı. Partililer, seçim sonuçlarını yakından takip ediyor. İlk sonuçların gelmeye başlamasıyla birlikte, çeşitli illerden oy oranları ve kazanan adaylar hakkında bilgiler geliyor. Ancak, kesin sonuçlar YSK tarafından yapılacak resmi açıklamalarla netleşecek.

Seçimlere katılım oranının yüksek olduğu belirtiliyor. YSK yetkilileri, seçimlerin sorunsuz bir şekilde tamamlandığını açıkladı. Seçim sonuçları, Türkiye'nin önümüzdeki 5 yıl boyunca yerel yönetimlerde görev yapacak isimleri belirleyecek. Seçim sonuçlarının, siyasi dengeler üzerinde de etkili olması bekleniyor.

Seçim sürecinde, bazı illerde küçük çaplı olaylar yaşandı. Ancak, genel olarak seçimler sükunet içinde geçti. Güvenlik güçleri, seçimlerin güvenli bir şekilde tamamlanması için gerekli önlemleri aldı.

YSK'nın resmi internet sitesi üzerinden seçim sonuçları anlık olarak takip edilebiliyor. Seçim sonuçlarının tamamının açıklanmasının ardından, partiler ve adaylar tarafından itiraz süreçleri başlayabilecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Mayıs'ta gerçekleştirilen ikinci tur seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. Kesin olmayan sonuçlara göre Erdoğan, oyların %52'sinden fazlasını alarak rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'nu geride bıraktı. Seçim sonuçları, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından resmi olarak ilan edilecek.

Seçim sonuçlarına muhalefet kanadından itirazlar yükseldi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun temsilcileri, bazı sandıklarda usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla YSK'ya başvurarak itiraz dilekçelerini sundu. İtirazların değerlendirilmesi sonucunda YSK'nın kararının seçim sonuçlarını değiştirip değiştirmeyeceği merak konusu.

Erdoğan'ın zaferi, destekçileri tarafından coşkuyla karşılandı. Birçok şehirde kutlamalar düzenlendi. Erdoğan, yaptığı zafer konuşmasında, Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini ve ülkeyi daha da ileriye taşıma sözü verdi.

Seçim sürecinde ve sonrasında yaşanan gelişmeler, uluslararası kamuoyunun da yakından takip ettiği bir konu oldu. Birçok ülke lideri, Erdoğan'ı tebrik ederek yeni dönemde başarılar diledi.

Seçim sonuçlarına itiraz süreci devam ederken, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde iç ve dış politikada nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara olayının ardından, gemide bulunan aktivistlerin yıllar sonraki durumlarını gösteren bir video yayınladı. Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, aktivistlerin hayatlarına nasıl devam ettikleri ve bazılarının terör örgütleriyle bağlantıları olduğu iddia edildi.

Videoda, Mavi Marmara olayında yer alan bazı kişilerin, Suriye'deki iç savaşta cihatçı gruplara katıldığı, bazılarının ise Avrupa'da radikal İslamcı faaliyetlerde bulunduğu öne sürüldü. İsrail Dışişleri Bakanlığı, paylaşımında, "Mavi Marmara'da 'insani yardım' götürdüğünü iddia edenlerin gerçek yüzü budur" ifadelerine yer verdi.

Mavi Marmara gemisi, 2010 yılında Gazze'ye insani yardım malzemesi götürürken İsrail askerleri tarafından durdurulmuş ve yapılan baskında 10 Türk vatandaşı hayatını kaybetmişti. Olay, Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerde büyük bir krize yol açmıştı. Yıllar sonra İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın bu paylaşımı, iki ülke arasındaki hassas dengeleri yeniden gündeme getirdi.

Videoda yer alan iddialara ilişkin aktivistlerden veya ilgili kuruluşlardan henüz bir açıklama yapılmadı.

• İsrail Dışişleri Bakanlığı, Mavi Marmara aktivistlerinin son halini gösteren video yayınladı.
• Videoda, bazı aktivistlerin terör örgütleriyle bağlantılı olduğu iddia edildi.
• Mavi Marmara olayı, Türkiye ve İsrail ilişkilerinde krize neden olmuştu.

İran, İsrail'in gizli nükleer tesislerine ilişkin elde ettiği bilgilerin, bu tesislere yönelik bir saldırı düzenlemesine olanak sağlayacağını duyurdu. İranlı yetkililer, bu bilgilerin hassas ve stratejik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Açıklamada, İran'ın nükleer programının barışçıl amaçlar taşıdığı ve uluslararası denetimlere açık olduğu belirtilirken, İsrail'in nükleer silah sahibi olduğu iddiaları ve bu konudaki şeffaflık eksikliği eleştirildi.

İranlı yetkililer, İsrail'in nükleer tesislerinin bölgedeki istikrarı tehdit ettiğini ve bu durumun İran için bir güvenlik sorunu oluşturduğunu ifade etti. Bu bağlamda, elde edilen istihbaratın, olası bir tehdide karşı caydırıcılık sağlayacağı savunuldu.

Açıklamada ayrıca, İran'ın bölgedeki diğer ülkelerle işbirliği içinde hareket edeceği ve bölgesel güvenliğin sağlanması için çaba göstereceği vurgulandı. İran'ın bu konudaki kararlılığı ve İsrail'in nükleer faaliyetlerine karşı duyarlılığı dikkat çekildi.

İran'ın bu açıklaması, bölgedeki gerginliği tırmandırabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Uluslararası toplumun, bu konuda itidalli ve yapıcı bir tutum sergilemesi bekleniyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, iklim aktivisti Greta Thunberg hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Trump, Thunberg'in 'öfke kontrolü' sorunu yaşadığını ve bu konuda ders alması gerektiğini savundu.

Newsmax'a verdiği bir röportajda Trump, Thunberg'in Birleşmiş Milletler'deki (BM) iklim zirvesinde yaptığı konuşmayı eleştirdi. Trump, Thunberg'in o dönemde sergilediği tavırları 'korkunç' olarak nitelendirdi ve genç aktivistin öfkesini kontrol etmesi gerektiğini vurguladı. Trump, Thunberg'e yönelik tavsiyesini, 'Greta'nın öfke kontrolü üzerinde çalışması gerekiyor. Sonra da arkadaşlarıyla güzel bir eski moda filme gitmeli. Sakinleş Greta, sakinleş!' şeklinde ifade etti.

Trump'ın bu açıklamaları, ikili arasında geçmişte yaşanan gerginlikleri yeniden gündeme getirdi. Daha önce de Trump, Thunberg'i alaycı bir dille eleştirmiş, Thunberg ise Trump'ın bu eleştirilerine yine aynı üslupla yanıt vermişti. İklim değişikliği konusunda taban tabana zıt görüşlere sahip olan Trump ve Thunberg arasındaki bu polemik, uluslararası kamuoyunun da yakından takip ettiği bir konu haline gelmiş durumda.

Donald Trump'ın Greta Thunberg'e yönelik bu son açıklamaları, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Kimi kullanıcılar Trump'ın sözlerini desteklerken, kimi kullanıcılar ise Trump'ın Thunberg'i hedef almasını eleştirdi. İklim aktivisti Greta Thunberg'in ise Trump'ın bu açıklamalarına henüz bir yanıt vermediği belirtiliyor.

Elon Musk'ın babası Errol Musk, Rusya'ya yönelik Batı'da yayılan yanlış bilgilere dikkat çekerek, bu duruma son verilmesi gerektiğini ifade etti. Errol Musk, Batı medyasının Rusya ile ilgili haberlerinde taraflı ve abartılı bilgilere yer verdiğini savundu.

Errol Musk, Rusya'nın potansiyelini ve kaynaklarını vurgulayarak, Batı'nın Rusya'yı küçümsemesinin yanlış bir strateji olduğunu belirtti. Ayrıca, Rus kültürü ve tarihine duyduğu saygıyı dile getirdi. Errol Musk, Batı'nın Rusya'ya karşı daha yapıcı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini, aksi takdirde küresel istikrarın tehlikeye girebileceğini savundu.

Errol Musk'ın bu açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Birçok kişi, Errol Musk'ın görüşlerine katılırken, bazıları ise Batı'nın Rusya'ya yönelik eleştirilerinin haklı olduğunu savundu. Tartışmalar, Rusya ile Batı arasındaki ilişkilerin karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Errol Musk'ın açıklamaları şu şekilde özetlenebilir:

• Batı'da Rusya hakkında yayılan yanlış bilgilere son verilmelidir.
• Batı medyası, Rusya ile ilgili haberlerde taraflı davranmaktadır.
• Rusya'nın potansiyeli ve kaynakları küçümsenmemelidir.
• Batı, Rusya'ya karşı daha yapıcı bir yaklaşım benimsemelidir.

Bu açıklamalar, uluslararası ilişkilerde ve kamuoyunda geniş bir tartışma başlatmıştır.

KRT'de (Kanal Radyo Televizyon) yayınların durdurulması üzerine kanal çalışanları direnişe başladı. Ankara Temsilcisi konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Edinilen bilgilere göre, KRT yönetimi, kanalın frekans ihalesini kaybetmesi nedeniyle yayınların durdurulmasına karar verdi.

KRT Ankara Temsilcisi, kararın ardından yaptığı açıklamada, “KRT susturulamaz” ifadelerini kullandı ve kanal çalışanlarının direnişe başladığını duyurdu. Çalışanlar, kanalın yeniden yayına başlaması için çeşitli eylemler düzenleyeceklerini belirtti.

KRT'nin yayınlarının durdurulması, medya sektöründe geniş yankı uyandırdı. Birçok gazeteci ve siyasetçi, karara tepki göstererek KRT çalışanlarına destek mesajları yayımladı. Kanalın frekans ihalesini kaybetme sürecinde yaşananlar ve yayınların durdurulma gerekçesi hakkında henüz detaylı bir açıklama yapılmadı.

Kanal çalışanları, yayınların yeniden başlaması için yetkililerle görüşmeler yapacaklarını ve hukuki süreçleri başlatacaklarını ifade ettiler. Direnişin ne kadar süreceği ve kanalın geleceği belirsizliğini koruyor.