Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in daveti üzerine 27 Mayıs'ta Rusya'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirecek. Ziyaret, Yemen ve Rusya arasındaki ilişkileri güçlendirme ve çeşitli alanlarda iş birliğini artırma amacını taşıyor.

Ziyaret kapsamında, El-Uleymi ve Putin arasında üst düzey görüşmeler yapılacak. Görüşmelerde, Yemen'deki son gelişmeler, siyasi çözüm arayışları ve insani durumun iyileştirilmesi gibi konular ele alınacak. Ayrıca, ekonomik iş birliği, enerji projeleri ve yatırım fırsatları da masada olacak.

Yemen hükümeti, Rusya'nın Yemen'deki krize çözüm bulma çabalarına destek vermesini ve insani yardımlarını artırmasını bekliyor. Rusya ise Yemen'in toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyduğunu vurgulayarak, siyasi bir çözüm için tüm taraflarla diyalog halinde olduğunu belirtiyor.

Bu ziyaret, Yemen ve Rusya arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesine ve iki ülke arasındaki iş birliğinin artmasına katkı sağlayabilir. Yemen'deki istikrarın sağlanması ve insani durumun iyileştirilmesi için uluslararası toplumun desteği büyük önem taşıyor.

Ziyaretin detayları ve görüşmelerin içeriği hakkında daha fazla bilgi bekleniyor.

Rusya Federasyon Konseyi üyesi Olga Kovitidi, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin durumunu değerlendirerek, Zelenskiy'nin kendini köşeye sıkışmış hissettiğini ve bu nedenle çeşitli provokasyonlara başvurabileceğini öne sürdü. Kovitidi, Zelenskiy'nin eylemlerinin öngörülemez hale geldiğini ve bu durumun uluslararası ilişkilerde gerginliğe yol açabileceğini belirtti.

Kovitidi, Zelenskiy'nin Batılı ülkelerden beklediği desteği alamaması ve iç politikada yaşadığı zorluklar nedeniyle bu tür adımlar atabileceğini iddia etti. Senatör, Zelenskiy'nin amacının dikkatleri başka yöne çekmek ve uluslararası kamuoyunun desteğini yeniden kazanmak olabileceğini vurguladı.

Rus senatör, bu tür provokasyonların sadece Ukrayna ile Rusya arasındaki ilişkileri daha da kötüleştirmekle kalmayacağını, aynı zamanda Avrupa'nın güvenliğini de tehlikeye atabileceğini ifade etti. Kovitidi, uluslararası toplumu Zelenskiy'nin olası provokasyonlarına karşı uyardı ve itidalli davranmaya çağırdı.

Kovitidi ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonlarının hedeflerine ulaşana kadar devam edeceğini ve Zelenskiy'nin bu durumu değiştirmek için başvurduğu yöntemlerin sonuçsuz kalacağını belirtti. Ukrayna krizinin çözümü için diyalog çağrısında bulunan Kovitidi, ancak Zelenskiy yönetiminin bu tür bir çözüme yanaşmadığını savundu.

Son olarak, Kovitidi, Rusya'nın ulusal çıkarlarını korumaya kararlı olduğunu ve herhangi bir provokasyona karşı gerekli önlemleri alacağını sözlerine ekledi.

Elon Musk, sosyal medya platformu X'te (eski adıyla Twitter) yaşanan erişim sorunlarına dair açıklamalarda bulundu. Musk, platformdaki bu tür sorunların çözümü için büyük operasyonel iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Musk'ın açıklamaları, X kullanıcılarının zaman zaman karşılaştığı erişim kesintileri ve yavaşlamalarla ilgili artan şikayetler üzerine geldi. Platformun altyapısında yapılacak geliştirmelerle bu tür sorunların önüne geçilmesi hedefleniyor.

Elon Musk'ın X'teki iyileştirme çalışmalarıyla ilgili detaylı bir zaman çizelgesi veya plan sunup sunmadığı ise haberde belirtilmiyor. Ancak, Musk'ın açıklamaları, platformun geleceği için önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor.

X platformunun, bu operasyonel iyileştirmelerle birlikte daha stabil ve kullanıcı dostu bir hale gelmesi bekleniyor. Kullanıcı deneyiminin artırılması, platformun rekabet gücünü de olumlu yönde etkileyebilir.

Özetle, Elon Musk'ın X'teki erişim sorunlarına ilişkin açıklamaları, platformun geleceği için umut verici bir adım olarak görülüyor. Yapılacak iyileştirmelerin, kullanıcı memnuniyetini artırması ve platformun daha güvenilir bir hizmet sunması bekleniyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Kurban Bayramı’nda 107 milyar TL’lik bir ekonomik hareketlilik beklendiğini duyurdu. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, bu bayramda yaklaşık 4 milyon büyükbaş ve küçükbaş hayvanın kurban edileceğini öngördüklerini belirtti.

Bayraktar, kurbanlık fiyatlarındaki artışın üreticinin değil, girdi maliyetlerindeki yükselişten kaynaklandığını vurguladı. Üreticilerin yem, ilaç, enerji gibi temel girdilerdeki artışlar nedeniyle zorlandığını ifade etti. Ayrıca, hayvan yetiştiriciliğinin sürdürülebilirliği için desteklerin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini söyledi.

TZOB’un açıklamasına göre, kurbanlık fiyatları bölgelere ve hayvanların özelliklerine göre değişiklik göstermekle birlikte, ortalama fiyatlar şu şekilde bekleniyor:

• Büyükbaş hayvanlar: 80.000 TL - 200.000 TL
• Küçükbaş hayvanlar: 8.000 TL - 25.000 TL

Bayraktar, tüketicilere kurbanlık alırken dikkatli olmaları, hayvanların sağlık durumunu kontrol etmeleri ve veteriner hekimlerden destek almaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca, kaçak hayvan kesimlerinin önlenmesi ve hijyen kurallarına uyulması gerektiğinin altını çizdi.

TZOB, Kurban Bayramı’nın ülke ekonomisine katkı sağlamasının yanı sıra, üreticilerin de desteklenmesi için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Bu nedenle, yetkililerin ve ilgili kurumların gerekli tedbirleri alarak üreticilerin ve tüketicilerin mağduriyet yaşamaması için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.

Makarna, İtalyan mutfağının vazgeçilmez bir parçasıdır ve dünya genelinde popülerdir. Ancak, her makarna türü her sosla aynı derecede uyumlu değildir. Doğru makarna seçimi, yemeğin lezzetini önemli ölçüde etkileyebilir.

Uzun ve İnce Makarna: Spaghetti, linguine ve fettuccine gibi uzun ve ince makarnalar, hafif ve sıvı bazlı soslarla iyi gider. Deniz ürünleri, zeytinyağı veya domates sosu gibi soslar bu tür makarnalarla idealdir. Bu makarnaların pürüzsüz yüzeyi, sosun kolayca kaplanmasını sağlar.

Tüplü Makarna: Penne, rigatoni ve tortiglioni gibi tüplü makarnalar, daha kalın ve doyurucu soslar için uygundur. Bu makarnaların üzerindeki çıkıntılar ve oluklar, sosun içlerine işlemesine yardımcı olur. Etli ragu, krema bazlı soslar veya sebzeli soslar bu tür makarnalarla mükemmel bir uyum sağlar.

Dolma Makarna: Ravioli, tortellini ve agnolotti gibi dolma makarnalar, genellikle tereyağı ve adaçayı gibi basit soslarla servis edilir. Ancak, bazen daha karmaşık soslarla da eşleştirilebilirler. Dolma makarnaların içindeki dolgu malzemesi, sos seçimini etkileyen önemli bir faktördür.

Şerit Makarna: Farfalle (kelebek makarna) ve campanelle gibi şerit makarnalar, hem hafif hem de ağır soslarla iyi gider. Farklı şekilleri, sosu farklı şekillerde tutmalarını sağlar. Pesto sos, kremalı mantar sosu veya sebzeli soslar bu tür makarnalarla denenebilir.

Küçük Makarna: Orzo, ditalini ve stelline gibi küçük makarnalar, çorbalar, salatalar ve güveçler için idealdir. Bu makarnalar, yemeğe doku ve dolgunluk katarlar.

Makarna seçimi, kişisel tercihlere ve damak zevkine bağlıdır. Ancak, yukarıdaki rehber, farklı soslarla uyumlu makarna türlerini seçmek için bir başlangıç noktası sunar. Deneyerek, kendi favori makarna-sos kombinasyonlarınızı keşfedebilirsiniz.

Tiyatro sahnesinin sevilen isimleri Özge Özpirinçci, Ahsen Eroğlu, Şebnem Sönmez ve Ekin Eryılmaz'ın bir araya geldiği 'Bulaşıkçılar' adlı oyun, ilk gösterimini yaptı. Oyun, seyircilerden tam not alarak büyük beğeni topladı.

Prömiyer gecesine sanat dünyasından birçok ünlü isim katıldı. Oyuncuların performansları ve oyunun konusu, davetliler tarafından övgüyle karşılandı. 'Bulaşıkçılar', modern toplumun bireyler üzerindeki baskısını ve insanın kendini arayışını mizahi bir dille ele alıyor.

Oyunun yönetmenliğini üstlenen isim, yaptığı açıklamada, 'Bu oyun, hepimizin hayatından bir parça taşıyor. Bulaşık yıkamak sadece fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda zihinsel bir arınma süreci. Oyuncularımız bu derinliği başarıyla sahneye taşıdılar' dedi.

Özge Özpirinçci, oyunda canlandırdığı karakterle ilgili olarak, 'Bu rol, kariyerimde bir dönüm noktası. Karakterin iç dünyasını keşfetmek ve seyirciye aktarmak benim için büyük bir meydan okuma oldu' şeklinde konuştu.

Ahsen Eroğlu ise, 'Şebnem Sönmez ve Ekin Eryılmaz ile aynı sahnede olmak benim için büyük bir onur. Birlikte çok uyumlu bir ekip olduk ve bu enerji seyirciye de yansıdı' ifadelerini kullandı.

Şebnem Sönmez, oyunun toplumsal mesajına dikkat çekerek, 'Bulaşıkçılar, görünmeyen kahramanlar. Onların hikayelerini sahneye taşımak, toplum olarak farkındalığımızı artırmak açısından önemli' dedi.

Ekin Eryılmaz, oyunun mizahi yönüne vurgu yaparak, 'Hayatın zorluklarına rağmen gülmeyi unutmamalıyız. Bulaşıkçılar, bu mesajı seyirciye eğlenceli bir şekilde iletiyor' şeklinde konuştu.

• Oyunun biletleri satışa çıktı.
• 'Bulaşıkçılar', önümüzdeki günlerde de sahnelenmeye devam edecek.
• Oyunun konusu, farklı sosyal sınıflardan gelen dört insanın bir mutfakta kesişen hayatlarını anlatıyor.

Sinan Burhan, katıldığı canlı yayında af konusuna değinerek önemli açıklamalarda bulundu ve bir tarih verdi. Burhan, ceza infaz düzenlemesiyle ilgili beklentileri dile getirdi.

Burhan, mevcut ceza infaz sisteminin sorunlarına dikkat çekerek, denetimli serbestlik süresinin yetersizliğinden bahsetti. Özellikle pandemi döneminde yaşanan sorunlar ve infazlardaki eşitsizlikler üzerinde durdu. Burhan, infaz sisteminde adalet duygusunu zedeleyen uygulamaların giderilmesi gerektiğini vurguladı.

Af Beklentisi ve Tarih

Sinan Burhan, af konusunda beklentilerini dile getirirken, belirli bir tarih aralığına işaret etti. Burhan'ın açıklamalarına göre, af beklentisi özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde yoğunlaşmış durumda. Seçim öncesinde bir düzenleme yapılması ihtimali üzerinde duruluyor. Ancak, Burhan net bir tarih vermekten kaçınarak, sürecin siyasi gelişmelere bağlı olduğunu belirtti.

Ceza İnfaz Sistemindeki Sorunlar

Canlı yayında ceza infaz sistemindeki sorunlara da değinildi. Özellikle denetimli serbestlik uygulamalarındaki yetersizlikler ve infazlardaki eşitsizlikler eleştirildi. Bu sorunların giderilmesi için kapsamlı bir düzenleme yapılması gerektiği vurgulandı.

Vatandaşların Beklentileri

Yayında vatandaşlardan gelen sorular da yanıtlandı. Af konusundaki beklentilerin yüksek olduğu ve birçok kişinin ceza infaz düzenlemesiyle ilgili umutlu olduğu görüldü. Sinan Burhan, vatandaşların beklentilerini dikkate alarak, yetkililere çağrıda bulundu ve adil bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti.

Nedim Atilla, Cannes'da yaşadığı unutulmaz bir gastronomi deneyimini, Pot-au-feu adlı geleneksel Fransız yemeği üzerinden aktarıyor. Atilla, Cannes Film Festivali sırasında tanıştığı ve otele yerleşir yerleşmez yemeği tatmak için sabırsızlandığı bu lezzeti detaylı bir şekilde anlatıyor.

Pot-au-feu, kelime anlamı olarak “ateşteki tencere” anlamına geliyor ve Fransız mutfağının en temel ve sevilen yemeklerinden biri olarak kabul ediliyor. Yazar, bu yemeğin sadece bir tarif olmadığını, aynı zamanda Fransız kültürünün ve tarihinin bir parçası olduğunu vurguluyor. Yemeğin hazırlanışında kullanılan malzemelerin çeşitliliği ve her birinin ayrı ayrı pişirilerek sonradan bir araya getirilmesi, yemeğe zengin bir aroma katıyor.

Atilla, Pot-au-feu'nun sunumunun da en az lezzeti kadar önemli olduğunu belirtiyor. Et suyu, etler ve sebzeler ayrı ayrı servis ediliyor ve her birinin tadı ayrı ayrı çıkarılabiliyor. Yemeğin yanında sunulan hardal, turşu gibi malzemeler ise lezzeti tamamlayıcı unsurlar olarak öne çıkıyor.

Yazar, Cannes'daki bu deneyimi sayesinde Pot-au-feu'nun sadece bir yemek olmadığını, aynı zamanda bir paylaşım ve sohbet ortamı yarattığını ifade ediyor. Yemeğin sıcaklığı ve lezzeti, insanları bir araya getirerek keyifli anlar yaşatıyor.

Sonuç olarak, Nedim Atilla'nın yazısı, Pot-au-feu'nun sadece bir yemek tarifi olmadığını, aynı zamanda Fransız mutfağının ve kültürünün önemli bir parçası olduğunu vurgulayan keyifli bir gastronomi deneyimi sunuyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye'deki kuruyan göller için bir eylem planı hazırladı. Bu eylem planı çerçevesinde ilk olarak Eğirdir Gölü'nde incelemelerde bulunuldu. Bakanlık yetkilileri, göldeki su seviyesinin düşmesi ve ekolojik dengenin bozulması sorunlarına çözüm arayacak.

Bakanlığın hazırladığı eylem planı, göllerdeki su kaybını önlemeye yönelik çeşitli tedbirleri içeriyor. Bu tedbirler arasında;

• Su kaynaklarının verimli kullanılması: Tarım sulamasında kullanılan suyun daha verimli yöntemlerle sağlanması,
• Atık su arıtma tesislerinin yaygınlaştırılması: Göl havzalarındaki atık suların arıtılarak göle deşarj edilmesi,
• Erozyonla mücadele: Göl çevresindeki erozyonun önlenmesi,
• Bilinçlendirme çalışmaları: Halkın su tasarrufu konusunda bilinçlendirilmesi

yer alıyor.

Eğirdir Gölü'ndeki incelemelerde, göldeki su seviyesinin son yıllarda önemli ölçüde azaldığı ve gölün bazı bölgelerinde suyun tamamen çekildiği tespit edildi. Bu durumun göl ekosistemi üzerindeki olumsuz etkileri ve bölgedeki tarım faaliyetleri üzerindeki riskleri değerlendirildi.

Bakanlık yetkilileri, Eğirdir Gölü'nün kurtarılması için tüm paydaşlarla işbirliği içinde çalışacaklarını ve eylem planının en kısa sürede hayata geçirileceğini belirtti. Ayrıca, diğer kuruyan göller için de benzer eylem planlarının hazırlanacağı ve uygulanacağı ifade edildi.

Eylem planının detayları ve uygulama takvimi önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacak.