İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini telefonla aradığı yönündeki iddialara yanıt verdi. İmamoğlu, bu konudaki tartışmaları değerlendirirken çarpıcı ifadeler kullandı.

İmamoğlu, Erdoğan'ın kendisini aradığı iddiasının sorulması üzerine, bu durumun 'en dehşet verici itiraflardan biri' olduğunu belirtti. Seçim döneminde yaşanan olaylara değinen İmamoğlu, mazbata sürecinde yaşanan belirsizliklere ve Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kararlarına dikkat çekti.

İmamoğlu, 31 Mart seçimlerinin ardından mazbatanın kendisine verilmemesi ve sonrasında yaşanan iptal sürecini hatırlatarak, şunları söyledi:

• '31 Mart akşamı seçimi kazandık ve mazbatamızı almak için bekledik.'
• 'Ancak mazbatamız hukuksuz bir şekilde elimizden alındı.'
• 'YSK, siyasi baskılar altında karar vererek seçimi iptal etti.'

İmamoğlu, bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini aradığı iddiasının ortaya atılmasının, yaşanan hukuksuzlukların ve siyasi manipülasyonların bir göstergesi olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu türden bir telefon görüşmesinin gerçekleşip gerçekleşmediği konusundaki belirsizliğin de kamuoyunda ciddi soru işaretleri yarattığını ifade etti.

İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: 'Bu iddialar, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızı zedelemektedir. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde tüm gerçeklerin ortaya çıkarılması gerekmektedir.'

Haberde, İmamoğlu'nun açıklamalarının yankı uyandırdığı ve konunun önümüzdeki günlerde de tartışılmaya devam edeceği belirtiliyor.

Anadolu Otoyolu'nda, yaklaşık 4 saat içinde meydana gelen 7 ayrı trafik kazası, çok sayıda aracın karıştığı zincirleme olaylara neden oldu. Yetkililer, sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Kazaların nedeni ve tam olarak nerede meydana geldiğine dair detaylı bilgi verilmemiştir. Ancak, art arda yaşanan bu kazalar, otoyol üzerindeki trafik akışını olumsuz etkilemiş ve sürücüler için risk oluşturmuştur. Yetkililer, sürücülerin takip mesafesini korumalarını, hız limitlerine uymalarını ve dikkatlerini dağıtacak unsurlardan kaçınmalarını önemle vurguladı.

Otoyolda meydana gelen kazaların ardından, trafik ekipleri ve sağlık görevlileri hızla olay yerine sevk edildi. Yaralıların olup olmadığı ve kazalardaki hasar durumu hakkında henüz net bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, çok sayıda aracın karıştığı göz önüne alındığında, kazaların maddi hasara yol açmış olabileceği tahmin edilmektedir.

Sürücülerin güvenliği için, otoyol üzerindeki trafik işaret ve uyarılarına dikkat edilmesi, özellikle yoğun trafik ve olumsuz hava koşullarında daha da önem taşımaktadır. Yetkililer, sürücülerin bu tür durumlarda daha dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiğini hatırlattı.

Kazalarla ilgili detaylı soruşturma başlatılmıştır. Kazaların nedenleri ve sorumluları hakkında gerekli incelemeler yapılacaktır.

Özetle: Anadolu Otoyolu'nda 4 saat içinde 7 kaza meydana geldi. Sürücüler dikkatli olmaya çağrıldı. Kazaların nedeni ve sonuçları hakkında detaylı bilgi bekleniyor.

1 Mayıs 2025'te hastanelerin çalışma düzeni, özellikle poliklinikler ve acil servislerin durumu merak konusu. Resmi tatil olan 1 Mayıs'ta sağlık hizmeti almak isteyen vatandaşlar, hastanelerin açık olup olmadığını araştırıyor.

1 Mayıs'ta hastaneler genellikle özel bir çalışma düzenine sahiptir. Bu durum, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini doğrudan etkileyebilir. Dolayısıyla, 1 Mayıs'ta hastanelerin hangi birimlerinin hizmet vereceği büyük önem taşıyor.

Acil servisler, 1 Mayıs'ta da normal çalışma düzeninde hizmet vermeye devam edecektir. Acil tıbbi müdahale gerektiren durumlar için hastanelerin acil servisleri 7/24 açık bulundurulmaktadır. Ancak, polikliniklerin durumu farklılık gösterebilir.

Poliklinikler, 1 Mayıs'ta genellikle kapalıdır. Resmi tatil nedeniyle birçok poliklinik hizmet vermemektedir. Ancak, bazı özel hastaneler ve belirli poliklinikler, önceden randevu alınması koşuluyla hizmet verebilir. Bu nedenle, 1 Mayıs'ta poliklinik hizmeti almak isteyenlerin önceden ilgili hastanelerle iletişime geçerek bilgi alması önemlidir.

Özetle:

• Acil Servisler: 7/24 açık ve hizmet veriyor.
• Poliklinikler: Genellikle kapalı; özel durumlar için hastanelerle iletişime geçilmesi gerekiyor.

Vatandaşların, 1 Mayıs'ta sağlık hizmetlerine ihtiyaç duymaları halinde bu bilgileri dikkate alarak hareket etmeleri önerilir.

Diyarbakır'da oynanan Amed Sportif Faaliyetler - Somaspor maçında olaylar çıktı. Maçın son düdüğüyle birlikte saha karıştı ve taraftarlar ile futbolcular arasında arbede yaşandı. Olaylar sırasında sahaya giren bir polis müdürü, Amed Sportif Faaliyetler oyuncusu Mansur Çalar'a kafa attı.

Olayın ardından Amed Sportif Faaliyetler kulübü, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak polis müdürünün saldırısını kınadı. Kulüp açıklamasında, "Sahada futbolcularımıza yönelik yapılan bu çirkin saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırının faillerinin en kısa sürede adalet önüne çıkarılmasını bekliyoruz" ifadelerine yer verildi.

Görüntülerde, sahaya giren sivil giyimli bir kişinin, Amed Sportif Faaliyetler futbolcusu Mansur Çalar'a doğru koştuğu ve ardından kafa attığı açıkça görülüyor. Olayın ardından futbolcu kısa süreli bir şaşkınlık yaşarken, diğer oyuncular ve güvenlik güçleri olaya müdahale etti. Polis müdürü olduğu iddia edilen şahıs, daha sonra sahadan uzaklaştırıldı.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Diyarbakır Valiliği'nden yapılan açıklamada, olayla ilgili inceleme başlatıldığı ve sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı belirtildi. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) de olayla ilgili disiplin soruşturması başlattı.

Maçın ardından yaşanan olaylar, spor camiasında büyük tepkiyle karşılandı. Birçok spor yorumcusu ve taraftar, polis müdürünün davranışını kabul edilemez olarak nitelendirdi ve sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Olayın ardından Amed Sportif Faaliyetler Kulübü Başkanı Aziz Elaldı açıklama yaptı. Elaldı açıklamasında; 'Türkiye kamuoyunun vicdanına sesleniyorum. Bu nasıl bir düşmanlıktır. Biz sadece futbol oynuyoruz. Sahada futbol oynamaya çalışan futbolcularımıza yapılan bu saldırı kabul edilemez' dedi.

Nisan ayında büyük merkez bankalarının faiz politikalarında temkinli bir yaklaşım sergilemesi bekleniyor. Enflasyonla mücadele devam ederken, ekonomik büyümenin de desteklenmesi hedefleniyor.

ABD Merkez Bankası (Fed)'nın faiz oranlarını sabit tutması beklenirken, gelecekteki adımlar için veri odaklı bir yaklaşım benimsemesi öngörülüyor. Enflasyonun hedeflenen seviyeye düşmemesi ve iş gücü piyasasının güçlü kalmaya devam etmesi, Fed'in faiz indirimleri konusunda aceleci davranmasını engelliyor.

Avrupa Merkez Bankası (ECB)'nın da benzer şekilde temkinli bir duruş sergilemesi bekleniyor. Enflasyonun yavaşlamasına rağmen, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve jeopolitik riskler belirsizliği artırıyor. ECB'nin faiz indirimlerine başlamadan önce enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde hedefe yaklaştığına dair daha fazla kanıt görmek istediği belirtiliyor.

İngiltere Merkez Bankası (BoE)'nın ise enflasyonla mücadelede kaydettiği ilerlemeye rağmen, faiz oranlarını bir süre daha yüksek seviyelerde tutması bekleniyor. Brexit'in etkileri ve küresel ekonomik belirsizlikler, BoE'nin karar alma sürecini zorlaştırıyor.

Merkez bankalarının bu temkinli yaklaşımının temelinde, enflasyonla mücadeledeki kararlılık ve ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğinin sağlanması arasındaki dengeyi koruma amacı yatıyor. Gelecekteki faiz politikaları, enflasyon verileri, iş gücü piyasası performansı ve küresel ekonomik gelişmeler yakından takip edilerek belirlenecek.

• Fed: Faiz oranlarını sabit tutması bekleniyor.
• ECB: Enflasyonun hedefe yaklaştığına dair kanıt arayacak.
• BoE: Faiz oranlarını yüksek tutmaya devam etmesi bekleniyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile ticaret anlaşması yapma konusundaki ısrarını yineledi. Trump, katıldığı bir radyo programında, Çin ile yeniden bir anlaşma yapılması gerektiğini savundu ve aksi takdirde tarifeleri tekrar uygulamaya koyabileceğini ifade etti.

Trump, görev süresi boyunca Çin'e karşı uyguladığı ticaret politikalarıyla biliniyordu. Özellikle 2018 yılında başlattığı ticaret savaşı, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde gerginliğe neden olmuştu. Trump, Çin'i haksız ticaret uygulamaları yapmakla suçlamış ve ABD'nin ticaret açığını azaltmak amacıyla çeşitli ürünlere ek vergiler getirmişti.

Radyo programındaki açıklamalarında Trump, Çin ile yapılan ilk anlaşmanın yetersiz olduğunu ve daha kapsamlı bir anlaşma yapılması gerektiğini vurguladı. Çin'in ticari uygulamalarını eleştiren Trump, ABD'nin çıkarlarını korumak için gerektiğinde tarifeleri tekrar kullanmaktan çekinmeyeceğini belirtti.

Trump'ın bu açıklamaları, ABD-Çin ilişkilerinin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Özellikle Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimleri öncesinde, Trump'ın bu tür açıklamaları seçim kampanyasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Çin'den henüz Trump'ın açıklamalarına resmi bir yanıt gelmedi. Ancak, geçmişte Çinli yetkililer, ticaret savaşının her iki ülkeye de zarar verdiğini ve diyalog yoluyla sorunların çözülmesi gerektiğini savunmuşlardı.

Özetle: Trump, Çin ile yeni bir ticaret anlaşması yapılması gerektiğini ve gerekirse tarifelerin tekrar uygulanabileceğini vurgulayarak, ticaret konusundaki kararlılığını sürdürüyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bir çocuk evinde meydana geldiği iddia edilen istismar olaylarına ilişkin bir açıklama yayınladı. Açıklamada, olayın ardından derhal soruşturma başlatıldığı ve ilgili personellerin görevden uzaklaştırıldığı belirtildi. Bakanlık, sürecin titizlikle takip edildiğini ve mağdur çocuğa gerekli psikolojik ve sosyal desteğin sağlandığını vurguladı.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bir çocuk evimizde yaşanan üzücü olayla ilgili olarak, sorumluların açığa çıkarılması ve gerekli tüm tedbirlerin alınması için derhal harekete geçilmiştir. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 26 kişi hakkında soruşturma açılmıştır. Soruşturma süresince tüm şeffaflık ilkelerine uyulacak ve kamuoyu düzenli olarak bilgilendirilecektir."

Açıklamada ayrıca, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için mevcut sistemlerin gözden geçirileceği ve gerekli iyileştirmelerin yapılacağı ifade edildi. Bakanlık, çocukların korunması ve güvenliğinin sağlanmasının öncelikli görevleri olduğunu ve bu konuda sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerini belirtti.

Olayla ilgili adli sürecin de devam ettiği ve soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğü bilgisi verildi. Mağdur çocuğun ve ailesinin yanında olduklarını belirten Bakanlık, her türlü desteğin sağlanacağını ve adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.

• Olayın ardından derhal soruşturma başlatıldı.
• İlgili personeller görevden uzaklaştırıldı.
• Mağdur çocuğa psikolojik ve sosyal destek sağlanıyor.
• 26 kişi hakkında soruşturma açıldı.

Denizli 3. Aile Mahkemesi tarafından verilen resmi ilan, bir boşanma davasıyla ilgilidir. Mahkeme, davalı Cengiz Erdem'e ulaşılamaması nedeniyle ilanen tebligat yapılmasına karar vermiştir.

İlanda belirtildiği üzere, davacı tarafından davalı aleyhine açılan boşanma davasında, davalının adresine çıkarılan tebligatlar sonuçsuz kalmıştır. Bu nedenle, mahkeme, davalının adresinin tespit edilememesi üzerine, ilan yoluyla tebligat yapılmasına karar vermiştir. Davalının, ilanın yayınlanmasından itibaren 15 gün içinde davaya cevap vermesi gerekmektedir. Aksi takdirde, davaya yokluğunda devam edilecektir.

Davalı Cengiz Erdem'in, Denizli 3. Aile Mahkemesi'nin 2024/286 Esas numaralı dosyası üzerinden görülen boşanma davasına ilişkin olarak, ilan tarihinden itibaren iki hafta (15 gün) içinde mahkemeye cevap dilekçesi sunması veya bizzat mahkemeye başvurması gerekmektedir. Cevap vermemesi halinde, dava yokluğunda görülecek ve davacı tarafın sunduğu deliller doğrultusunda karar verilebilecektir.

Bu ilan, davalıya yasal olarak tebligat yapılmış sayılacak ve dava süreci devam edecektir.

Antalya 12. Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği tarafından verilen ilana göre, 2023/934 Esas sayılı dosya kapsamında, davacı Hazine vekili Avukat Ayşe Nur Yıldırım tarafından açılan tapu iptali ve tescili davasında, dava konusu taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen ve adresleri bilinmeyen şahıslara ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.

Dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiş olup, davalıların, ilan tarihinden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesi sunmaları gerektiği belirtilmiştir. Aksi takdirde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 129. maddesi gereğince davalının dava dilekçesindeki vakıaları inkâr etmiş sayılacağı ifade edilmiştir.

Duruşma günü 26/09/2024 günü saat 10:15 olarak belirlenmiştir. Davalıların belirtilen gün ve saatte duruşmada hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri gerektiği, aksi takdirde yokluklarında karar verileceği ihtar edilmiştir.

İlgili kişilere, ilanın yapıldığı tarihten itibaren belirtilen süreler içinde gerekli adımları atmaları önemle duyurulur.