İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarında en az 60 Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi. Euronews'ün haberine göre, saldırılar Gazze'nin çeşitli bölgelerinde yoğunlaştı ve çok sayıda sivil yerleşim yeri hedef alındı.

Gazze'deki sağlık kaynakları, hayatını kaybedenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğunu belirtiyor. Ayrıca, saldırılarda yüzlerce kişi de yaralandı ve hastanelerde kapasite aşımı yaşanıyor. Yaralıların birçoğunun durumu ağır olduğu için ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.

İsrail ordusu, saldırıların Hamas'a ait askeri hedeflere yönelik olduğunu iddia etti. Yapılan açıklamada, Gazze'den İsrail'e yönelik roket saldırılarına misilleme olarak bu operasyonun düzenlendiği belirtildi. Ancak, uluslararası toplumdan İsrail'e yönelik artan bir şekilde itidal çağrıları yapılıyor.

Uluslararası tepkiler:

• Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'e sivillerin korunması çağrısında bulundu ve Gazze'deki insani durumun daha da kötüleşmesinden endişe duyduğunu açıkladı.
• Avrupa Birliği (AB), taraflara itidal çağrısında bulunarak, gerginliğin düşürülmesi için diplomatik çabaların artırılması gerektiğini vurguladı.
• Çeşitli insan hakları örgütleri, İsrail'in orantısız güç kullandığını ve sivilleri hedef aldığını belirterek, uluslararası soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.

Gazze'deki durumun giderek kötüleşmesiyle birlikte, bölgedeki insani krizin derinleşmesinden endişe ediliyor. Uluslararası yardım kuruluşları, Gazze'ye acil tıbbi malzeme ve insani yardım ulaştırılması için çağrıda bulunuyor.

Bölgedeki gerginliğin tırmanması, Orta Doğu barış sürecine yönelik umutları da azaltıyor. Diplomatik kaynaklar, taraflar arasında kalıcı bir ateşkes sağlanması için yoğun çaba harcıyor.

Fransa, okullarda öğrencilerin cep telefonu ve diğer dijital cihazları kullanımını yasaklayarak ekran bağımlılığına karşı önemli bir adım attı. Bu kararın amacı, öğrencilerin dikkatini derse vermelerini sağlamak ve eğitim kalitesini artırmak. Yasak, ilkokuldan liseye kadar tüm okullarda geçerli olacak.

Fransa Eğitim Bakanı Nicole Belloubet, uygulamanın detaylarını açıklarken, yasağın öğrencilerin sadece ders sırasında değil, teneffüslerde ve okul içinde geçirdikleri diğer zamanlarda da geçerli olacağını belirtti. Amaç, öğrencilerin dijital cihazlarla daha az etkileşimde bulunarak sosyalleşmelerini ve okul ortamına daha fazla adapte olmalarını teşvik etmek.

Yasağın temel gerekçeleri şunlardır:

• Öğrencilerin derse odaklanma sürelerinin artırılması
• Siber zorbalık ve diğer online tehlikelerin azaltılması
• Öğrenciler arasındaki sosyal etkileşimin teşvik edilmesi
• Ekran bağımlılığının önüne geçilmesi

Uygulama kapsamında, okulların öğrencilerin cep telefonlarını saklayabilecekleri özel dolaplar veya sistemler kurması bekleniyor. Acil durumlarda velilerle iletişim kurulabilmesi için okulların belirli telefon hatları açık tutulacak. Ayrıca, bazı özel durumlarda (örneğin, engelli öğrenciler veya tıbbi gereksinimleri olanlar) istisnalar yapılabilecek.

Fransa'daki bu uygulama, Avrupa'da ve diğer ülkelerde de yakından takip ediliyor. Eğitim uzmanları, uygulamanın sonuçlarını değerlendirerek benzer adımların diğer ülkelerde de atılıp atılmaması konusunda tartışmalar yürütüyor.

Uygulamanın potansiyel etkileri:

1. Öğrencilerin akademik başarılarında artış
2. Okul ortamında daha sağlıklı sosyal ilişkiler
3. Siber zorbalık vakalarında azalma
4. Öğrencilerin fiziksel aktivitelerine daha fazla zaman ayırması

Katar, yıl boyunca çeşitli aile dostu festivallere ev sahipliği yaparak ziyaretçilerine zengin bir kültürel deneyim sunuyor. Bu festivaller, geleneksel etkinliklerden modern eğlenceye kadar geniş bir yelpazede seçenekler sunarak her yaştan insanın ilgisini çekmeyi başarıyor.

Uçurtma Festivali: Katar'ın en popüler etkinliklerinden biri olan Uçurtma Festivali, Doha'daki Aspire Park'ta düzenleniyor. Renkli uçurtmaların gökyüzünü süslediği bu festivalde, çocuklar ve yetişkinler bir araya gelerek uçurtma yapımı ve uçurma teknikleri öğreniyor. Festival, aynı zamanda çeşitli yarışmalara ve gösterilere de ev sahipliği yapıyor.

Katar Uluslararası Yemek Festivali: Katar Uluslararası Yemek Festivali, dünyanın dört bir yanından gelen lezzetleri bir araya getiriyor. Doha'daki MIA Park'ta düzenlenen festivalde, ünlü şeflerin canlı yemek pişirme gösterileri, tadım etkinlikleri ve çeşitli mutfaklardan lezzetler sunuluyor. Festival, hem yerel halkın hem de turistlerin büyük ilgisini çekiyor.

Doha Film Enstitüsü'nün düzenlediği etkinlikler: Doha Film Enstitüsü, yıl boyunca çeşitli film gösterimleri, atölye çalışmaları ve seminerler düzenleyerek sinemaseverlere farklı bir deneyim sunuyor. Özellikle çocuklara yönelik film gösterimleri ve animasyon atölyeleri, ailelerin ilgisini çekiyor.

Ulusal Gün Kutlamaları: Katar'ın Ulusal Günü olan 18 Aralık'ta ülke genelinde çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Doha Corniche'de düzenlenen resmi geçit töreni, havai fişek gösterileri ve kültürel etkinlikler, bu özel günü kutlamak için bir araya gelen insanlarla dolup taşıyor.

Bu festivaller, Katar'ın kültürel zenginliğini ve modern yüzünü bir araya getirerek ziyaretçilere unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sunuyor.

Türkiye'de yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu olarak belirlendi. Kılıçdaroğlu'nun hayatı ve siyasi kariyeri merak konusu oldu.

Erken Yaşamı ve Kariyeri: Kemal Kılıçdaroğlu, 1948'de Tunceli'de doğdu. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nden mezun olduktan sonra Maliye Bakanlığı'nda göreve başladı. Burada çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 1992'de Bağ-Kur Genel Müdürü oldu. 1994'te Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nda müsteşar yardımcılığı görevine getirildi ve 1999'da emekli oldu.

Siyasi Kariyeri: Kılıçdaroğlu'nun siyasi kariyeri 2002 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) katılmasıyla başladı. Aynı yıl yapılan genel seçimlerde İstanbul milletvekili olarak parlamentoya girdi. Mecliste çeşitli komisyonlarda görev aldı ve özellikle yolsuzluklarla mücadele konusundaki çalışmalarıyla dikkat çekti. 2009 yerel seçimlerinde CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu ancak seçimi kazanamadı.

CHP Genel Başkanlığı: Deniz Baykal'ın istifasının ardından 2010 yılında CHP Genel Başkanlığı'na seçildi. Genel başkanlığı döneminde CHP, Türkiye siyasetinde önemli bir muhalefet partisi olarak yerini korudu. Kılıçdaroğlu, genel başkanlık görevini sürdürürken çeşitli seçimlerde partisinin oy oranını artırmaya çalıştı.

Cumhurbaşkanlığı Adaylığı: 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı'nın ortak adayı olarak gösterildi. Adaylığı, altı muhalefet partisinin bir araya gelerek oluşturduğu ittifak tarafından destekleniyor. Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasında demokrasi, adalet, ekonomik kalkınma ve sosyal refah gibi konulara vurgu yapıyor.

Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine verdiği vetoyu kaldırdı ve katılım protokolünü Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderme kararı aldı. Bu gelişme, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılacak NATO zirvesi öncesinde yaşandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Vilnius'ta bir araya geldi. Görüşme sonrasında Stoltenberg, Erdoğan'ın İsveç'in katılım protokolünü en kısa sürede TBMM'ye göndereceğini açıkladı.

Stoltenberg, yaptığı açıklamada, "Bu, tarihi bir adım. İsveç'i en kısa sürede NATO üyesi olarak görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum," dedi. Ayrıca, Türkiye'nin güvenlik endişelerini gidermek için İsveç ile yakın işbirliği içinde çalıştıklarını ve bu yönde somut adımlar atıldığını belirtti.

İsveç Başbakanı Kristersson da, Türkiye'nin kararından memnuniyet duyduğunu ifade ederek, NATO üyeliğinin ülkesinin güvenliği için büyük önem taşıdığını vurguladı.

Türkiye'nin vetoyu kaldırma kararı, uzun süren müzakereler ve diplomatik çabaların ardından geldi. Ankara, İsveç'ten özellikle terörle mücadele konusunda daha somut adımlar atmasını talep ediyordu. Son dönemde İsveç'in bu konudaki yasal düzenlemeleri ve işbirliği taahhütleri, Türkiye'nin kararında etkili oldu.

NATO zirvesinde, İsveç'in katılım sürecinin hızlandırılması ve ittifakın doğu kanadının güçlendirilmesi gibi konuların ele alınması bekleniyor.

Bu gelişme ile birlikte, İsveç'in NATO üyeliği için TBMM'nin onayı gerekecek. Meclis'in onay vermesi durumunda, İsveç resmen NATO üyesi olacak.

Türkiye, 31 Mart 2024 Pazar günü yerel seçimler için sandık başına gidiyor. Milyonlarca seçmen, belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini ve muhtarları belirlemek için oy kullanacak. Seçim sonuçlarının ne zaman açıklanacağı ve oy verme saatleri, seçmenlerin en çok merak ettiği konuların başında geliyor.

Oy Verme Saatleri:

• 32 ilde oy verme işlemleri 08:00'de başlayıp 16:00'da sona erecek. Bu iller: Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis.
• Diğer illerde ise oy verme saatleri 08:00 - 17:00 arasıdır.

Oy verme işleminin başlamasıyla birlikte, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından seçim sonuçlarına ilişkin yayın yasağı getirilecek. YSK'nın belirleyeceği saatten sonra yayın yasağı kalkacak ve sonuçlar açıklanmaya başlanacak.

Seçim Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak?

YSK'nın kararına göre, seçim yasakları saat 21.00'de sona erecek. Ancak, YSK bu süreyi daha erkene çekme yetkisine sahip. Geçmiş seçimlerde sonuçlar, oy verme işleminin sona ermesinden birkaç saat sonra açıklanmaya başlanmıştı. Bu seçimde de benzer bir durumun yaşanması bekleniyor. İlk sonuçların saat 19:00 civarında gelmeye başlaması ve ilerleyen saatlerde sonuçların netleşmesi bekleniyor.

Seçim Güvenliği:

Seçimlerin güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için gerekli tüm önlemler alınmış durumda. Emniyet güçleri, oy verme merkezlerinde ve çevrelerinde güvenliği sağlayacak.

Rusya'nın, Ukrayna ile müzakerelere yeniden başlama konusunda İstanbul'u potansiyel bir platform olarak değerlendirdiği belirtiliyor. Rus yetkililer, Moskova ve Kiev temsilcileriyle İstanbul'da bir araya gelerek müzakereleri yeniden canlandırma arzusunda olduklarını ifade ettiler.

Bu gelişme, savaşın başından bu yana durma noktasına gelen diplomatik çabaların yeniden canlanması açısından önem taşıyor. İstanbul, daha önce de iki ülke arasındaki müzakerelere ev sahipliği yapmış ve olumlu sonuçlar alınmasına katkıda bulunmuştu. Rusya'nın bu kez İstanbul'da 'ciddi' görüşmeler yapma niyetinde olması, müzakerelerin daha kapsamlı ve sonuç odaklı olabileceğine işaret ediyor.

Müzakerelerin içeriği ve katılımcıların kimlikleri hakkında henüz detaylı bilgi verilmedi. Ancak, Rus tarafının müzakerelere yüksek düzeyde önem verdiği ve somut adımlar atmaya istekli olduğu belirtiliyor. Ukrayna tarafının bu teklife nasıl yanıt vereceği ve müzakerelerin ne zaman başlayabileceği ise henüz belirsizliğini koruyor.

Bu potansiyel müzakerelerin, savaşın sona erdirilmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması için önemli bir fırsat oluşturabileceği değerlendiriliyor. Uluslararası toplumun da bu süreci desteklemesi ve tarafları diyalog yoluyla çözüm bulmaya teşvik etmesi bekleniyor.

Savaşın gidişatı ve cephedeki son durum da müzakerelerin seyrini etkileyebilecek faktörler arasında yer alıyor. Tarafların müzakere masasına hangi koşullarda oturacağı ve hangi tavizleri vermeye hazır olacağı, sürecin başarısı açısından kritik öneme sahip olacak.

Bolu Valisi Erkan Kılıç, Kartalkaya'da bir otelde çıkan yangınla ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) bilgi verdi. Vali Kılıç, yangın sürecini ve yapılan çalışmaları detaylı bir şekilde aktardı.

Yangının çıkış nedeni ve hasar tespitiyle ilgili soruşturma devam ediyor. Vali Kılıç, yangının ardından otelde kalan misafirlerin güvenli bir şekilde tahliye edildiğini ve herhangi bir can kaybı yaşanmadığını belirtti. Ayrıca, yangının kontrol altına alınması ve söndürülmesi için itfaiye ekiplerinin yoğun çaba sarf ettiğini ifade etti.

Vali Kılıç, Meclis'e yaptığı sunumda, yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için teknik ekiplerin detaylı inceleme yaptığını ve soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü vurguladı. Yangının otelde meydana getirdiği maddi hasarın boyutlarının da tespit edilmeye çalışıldığını belirtti.

Yangınla ilgili olarak otel yönetimi ve çalışanlarının da ifadesi alındı. Vali Kılıç, yangının ardından bölgede gerekli güvenlik önlemlerinin alındığını ve otelde kalan misafirlerin mağduriyet yaşamaması için gerekli tüm tedbirlerin alındığını söyledi.

Soruşturma tamamlandıktan sonra yangının çıkış nedeni ve sorumlularıyla ilgili detaylı bir rapor hazırlanacak ve kamuoyuyla paylaşılacak. Vali Kılıç, Bolu Valiliği olarak yangının tüm yönleriyle aydınlatılması için gerekli tüm çalışmaların yapıldığını ve sürecin yakından takip edildiğini ifade etti.

• Yangınla ilgili soruşturma sürüyor.
• Otelde kalan misafirler güvenli bir şekilde tahliye edildi.
• Can kaybı yaşanmadı.

Vali Kılıç, yangının ardından gösterilen dayanışma ve yardımlaşma örneği için teşekkür etti.

Avrupa Birliği (AB), İngiltere, Japonya ve Hindistan, ABD'nin bazı uygulamalarına karşı misilleme olarak Amerikan mallarına vergi uygulama niyetlerini Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) bildirdi. Bu karar, ABD'nin uluslararası ticaret kurallarına aykırı uygulamalarına bir yanıt niteliği taşıyor.

Söz konusu ülkeler, ABD'nin uyguladığı ve kendi ekonomilerine zarar verdiğini düşündükleri vergilere karşı ortak bir duruş sergiliyor. DTÖ'ye yapılan bildirim, bu ülkelerin ABD ile müzakere yolunu açık tutarken, aynı zamanda gerekli görülmesi halinde misilleme önlemleri alabileceklerinin de bir işareti olarak değerlendiriliyor.

Bildiride, hangi Amerikan mallarına ne oranda vergi uygulanacağına dair detaylı bir liste yer almıyor. Ancak, AB, İngiltere, Japonya ve Hindistan'ın, kendi ekonomik çıkarlarını koruyacak şekilde stratejik bir yaklaşım benimseyecekleri belirtiliyor. Bu durum, ABD ile bu ülkeler arasındaki ticari ilişkilerde gerginliğin artabileceği sinyalini veriyor.

Bu gelişme, küresel ticaret arenasında önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Zira, dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer alan AB, İngiltere, Japonya ve Hindistan'ın ortak hareket etmesi, ABD'ye karşı güçlü bir blok oluşturduklarını gösteriyor. Söz konusu durumun, gelecekteki ticaret anlaşmaları ve uluslararası ticaret politikaları üzerinde de etkili olabileceği öngörülüyor.

DTÖ'nün bu bildirimlere nasıl bir yanıt vereceği ve ABD'nin bu duruma nasıl bir tepki göstereceği ise merak konusu. Uzmanlar, tarafların müzakere masasına oturarak, ticari ilişkilerdeki gerginliği azaltmaya yönelik adımlar atmasının önemine vurgu yapıyor.