Prof. Dr. Nahide Özcan, nadir hastalıkların teşhisindeki zorluklara ve belirtilerin silik olabilmesine dikkat çekiyor.

Prof. Dr. Nahide Özcan, nadir hastalıkların teşhisindeki güçlükleri vurgulayarak, bu hastalıkların belirtilerinin genellikle silik ve atipik olabildiğini belirtiyor. Bu durum, doğru teşhise ulaşmayı zorlaştırabiliyor ve tanı süreçlerini uzatabiliyor.
Nadir hastalıkların belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bu durum da teşhisi karmaşık hale getirebilir. Hastaların yaşadığı semptomlar, yaygın görülen hastalıklarla benzerlik gösterebilir, bu da doktorların nadir bir hastalıktan şüphelenmesini engelleyebilir.
Prof. Dr. Özcan, nadir hastalıkların teşhisinde multidisipliner bir yaklaşımın önemine dikkat çekiyor. Farklı uzmanlık alanlarından doktorların bir araya gelerek hastayı değerlendirmesi, doğru tanıya ulaşma olasılığını artırabilir. Ayrıca, genetik testler ve diğer ileri tetkikler de nadir hastalıkların teşhisinde önemli rol oynayabilir.
Erken teşhisin, nadir hastalıkların tedavisinde hayati öneme sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Özcan, farkındalığın artırılmasının ve doktorların bu konuda eğitilmesinin gerekliliğini vurguluyor. Nadir hastalıklar konusunda daha fazla araştırma yapılması ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi de büyük önem taşıyor.
Son olarak, Prof. Dr. Özcan, nadir hastalıklarla yaşayan hastaların ve ailelerinin desteklenmesinin gerekliliğine değiniyor. Bu hastaların yaşadığı zorluklarla başa çıkabilmeleri için psikolojik danışmanlık ve sosyal destek hizmetlerinin sağlanması önemlidir.