Türkiye'deki döviz mevduatlarında (DTH) son dönemde gözle görülür bir artış yaşandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan güncel verilere göre, 7 Haziran ile sona eren haftada döviz tevdiat hesapları 1 milyar 355 milyon dolar artarak 191 milyar 985 milyon dolara yükseldi.

Aynı haftada, yurt içi yerleşiklerin toplam döviz mevduatları da arttı. Pariteden arındırılmış veriler dikkate alındığında, DTH'lardaki artış 1 milyar 627 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Bireylerin döviz mevduatlarında da artış görüldü. Söz konusu haftada, şahısların döviz mevduatları 975 milyon dolar artarak 117 milyar 291 milyon dolara ulaştı. Tüzel kişilerin döviz mevduatları ise 380 milyon dolar artışla 74 milyar 694 milyon dolar oldu.

Döviz mevduatlarındaki bu artışın nedenleri arasında, döviz kurundaki hareketlilik ve yatırımcıların döviz talebindeki artış gösterilebilir. Ekonomistler, döviz mevduatlarındaki artışın piyasalar üzerindeki etkilerini yakından takip ediyor.

Türkiye'deki ölüm hızları ve ölüm nedenleri üzerine yapılan bir araştırmanın sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. Araştırmaya göre, belirli illerde ölüm hızları Türkiye ortalamasının üzerinde seyrederken, ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıkları, kanser ve solunum yolu hastalıkları öne çıkıyor.

Ölüm hızının en yüksek olduğu iller arasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı şehirler bulunuyor. Bu illerdeki yüksek ölüm hızlarının sosyoekonomik faktörler, sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar ve yaşam tarzı alışkanlıkları ile ilişkili olduğu belirtiliyor. Özellikle kırsal kesimlerde yaşayan vatandaşların sağlık hizmetlerine ulaşımında yaşanan sıkıntılar, erken teşhis ve tedavi imkanlarını kısıtlayarak ölüm oranlarını artırıyor.

Ölüm nedenleri incelendiğinde ise kalp ve damar hastalıkları ilk sırada yer alıyor. Türkiye genelinde olduğu gibi, ölüm hızının yüksek olduğu illerde de kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler önemli bir yer tutuyor. Bunu kanser ve solunum yolu hastalıkları takip ediyor. Kanser vakalarının artışında çevresel faktörler, genetik yatkınlık ve yaşam tarzı alışkanlıklarının etkili olduğu vurgulanırken, solunum yolu hastalıklarının ise hava kirliliği ve sigara kullanımı gibi nedenlerle tetiklendiği belirtiliyor.

Araştırmacılar, ölüm hızlarının düşürülmesi ve ölüm nedenlerinin azaltılması için sağlık politikalarının geliştirilmesi, sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması ve halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle risk faktörleri taşıyan bireylerin düzenli sağlık kontrollerinden geçmesi ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmesi büyük önem taşıyor.

Ayrıca, bölgeler arasındaki sosyoekonomik farklılıkların giderilmesi, eğitim seviyesinin yükseltilmesi ve çevre sağlığının korunması gibi faktörlerin de ölüm hızları üzerinde olumlu etkileri olacağı belirtiliyor.

İran'ın nükleer programı, uzun yıllardır uluslararası toplumun gündeminde yer almaktadır. Özellikle İsrail, İran'ın nükleer silah geliştirmesine karşı sert bir tutum sergilemektedir. Bu bağlamda, İsrail'in İran'da etkisiz hale getiremediği nükleer üssün nerede olduğu sorusu önem kazanmaktadır.

Haberde belirtildiğine göre, bu nükleer üs yeraltında, derinlerde bulunmaktadır ve bu durum onu potansiyel saldırılara karşı korumaktadır. İsrail'in bu üssü hedef almasına rağmen, başarılı olamamasının temel nedeni, üssün konumu ve tahkimatıdır.

İran'ın nükleer programı ile ilgili olarak, Natanz ve Fordo gibi tesisler sıklıkla gündeme gelmektedir. Ancak haberde bahsedilen ve İsrail'in etkisiz hale getiremediği üssün tam olarak nerede olduğuna dair net bir bilgi verilmemektedir. Bu durum, üssün gizliliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

İsrail'in İran'ın nükleer programına yönelik tutumu, bölgedeki gerginliği sürekli olarak artırmaktadır. İsrail, İran'ın nükleer silah elde etmesini bir varoluşsal tehdit olarak algılamakta ve bu nedenle her türlü önlemi almaya hazır olduğunu belirtmektedir.

Sonuç olarak, İsrail'in İran'da etkisiz hale getiremediği nükleer üssün nerede olduğu ve bu üssün önemi, bölgedeki güvenlik dengeleri açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu durum, uluslararası toplumun İran'ın nükleer programına yönelik dikkatini daha da artırmaktadır.

Yaz sıcaklarının artmasıyla birlikte zehirli bir örümcek türü olan sarıkız, ortaya çıkarak bir şehirde korku yarattı. Özellikle kırsal bölgelerde sıkça görülen bu örümcek türü, zehirli olması ve etle beslenmesi nedeniyle dikkat çekiyor.

Sarıkız örümcekleri, genellikle sıcak ve kurak iklimleri tercih ederler. Bu nedenle yaz aylarında daha sık görülürler. Zehirleri insan sağlığı için tehlikeli olabilir ve ısırıkları şiddetli ağrıya, şişliğe ve diğer komplikasyonlara yol açabilir.

Uzmanlar, sarıkız örümceklerinin yaşam alanlarına girmemeye özen gösterilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, evlerde ve bahçelerde düzenli olarak ilaçlama yapılması, bu örümceklerin sayısını kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Isırık vakalarında ise derhal tıbbi yardım alınması önemlidir.

Sarıkız Örümceğinden Korunma Yolları:

• Ev ve bahçe çevresini temiz tutun.
• Yüksek otları ve çalılıkları düzenli olarak kesin.
• Duvarlardaki çatlakları ve delikleri kapatın.
• Pencerelere ve kapılara sineklik takın.
• Ayakkabılarınızı ve giysilerinizi giymeden önce kontrol edin.

Sarıkız örümceği ısırığı durumunda, en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak tedavi olmanız gerekmektedir.

Tekirdağ'da meydana gelen olayda, bir baba 4 aylık bebeğini rehin aldı. Olay, Tekirdağ'da büyük bir krize neden oldu ve polis ekipleri derhal harekete geçti.

İddiaya göre, psikolojik sorunları olduğu belirtilen baba, henüz 4 aylık olan bebeğini rehin alarak evde barikat kurdu. Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Çevrede geniş güvenlik önlemleri alınırken, müzakereci polisler de olay yerine yönlendirildi.

Polis ekipleri, babayı ikna etmek için yoğun çaba sarf ediyor. Bebeğin güvenliği ön planda tutulurken, olayın daha da büyümemesi için titizlikle çalışılıyor. Müzakerelerin devam ettiği ve yetkililerin babayı ikna etmeye çalıştığı belirtildi.

Olayın nedeni henüz netlik kazanmazken, babanın psikolojik sorunları olduğu ve bu nedenle böyle bir eyleme başvurduğu tahmin ediliyor. Polis, olayın tüm detaylarını araştırıyor ve soruşturma başlattı.

Tekirdağ'da yaşanan bu rehin krizi, bölgede yaşayan vatandaşlar arasında büyük bir endişe yarattı. Olayın bir an önce çözüme kavuşması ve bebeğin sağ salim kurtarılması için dualar ediliyor.

Olayla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

TVNET'in özel haberinde, İsrail-Filistin çatışmaları bağlamında İsraillilerin Filistinlileri sığınaklara almama nedenleri ele alınıyor. Haber, bölgedeki ayrımcılığa ve güvensizliğe odaklanarak, bu durumun insani ve etik boyutlarını inceliyor.

Haberde, İsraillilerin Filistinlileri sığınaklara almamasının ardında yatan temel nedenlerden biri olarak, karşılıklı güvensizlik ve düşmanlık vurgulanıyor. İsrail tarafının, Filistinlilerin sığınaklara sızarak saldırı düzenleyebileceği veya sabotaj eylemlerinde bulunabileceği endişesi taşıdığı belirtiliyor. Bu durum, uzun yıllara dayanan çatışmaların ve karşılıklı güvensizliğin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Haberde ayrıca, İsrail toplumunda Filistinlilere yönelik yaygın bir ayrımcılık ve ötekileştirme olduğu da ifade ediliyor. Bu ayrımcılığın, sığınaklara erişim gibi temel insani ihtiyaçların karşılanmasında dahi kendini gösterdiği belirtiliyor. Filistinlilerin, İsrail toplumunda ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü ve bu durumun, sığınaklara alınmamalarında etkili olduğu vurgulanıyor.

Haberde, bu durumun uluslararası hukuk ve insani değerler açısından kabul edilemez olduğu belirtiliyor. Savaş veya çatışma durumlarında, tüm sivillerin korunması ve güvenliğinin sağlanması gerektiği vurgulanıyor. İsrail'in, işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan Filistinlilerin güvenliğinden sorumlu olduğu ve bu sorumluluğu yerine getirmesi gerektiği ifade ediliyor.

Sonuç olarak haber, İsraillilerin Filistinlileri sığınaklara almamasının, derinlerde yatan güvensizlik, ayrımcılık ve siyasi sorunların bir yansıması olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumun, bölgedeki barış ve istikrarın önünde önemli bir engel teşkil ettiği ve çözüm için daha kapsamlı ve adil bir yaklaşım gerektiği vurgulanıyor.

20 Haziran Cuma günü Başak burcu için günlük burç yorumları şu şekilde:

Aşk: Bugün, ilişkilerde daha anlayışlı ve sabırlı olmanız gerekebilir. Partnerinizle iletişim kurarken açık ve dürüst olmaya özen gösterin. Bekar Başaklar için ise yeni bir ilişki başlangıcı söz konusu olabilir, ancak aceleci davranmamak önemlidir.

İş: İş hayatınızda yoğun bir gün geçirebilirsiniz. Projelerinizi tamamlamak için ekstra çaba göstermeniz gerekebilir. İş arkadaşlarınızla işbirliği yaparak daha verimli olabilirsiniz. Yeni fikirler üretmek için uygun bir zaman.

Para: Maddi konularda dikkatli olmanız gereken bir gün. Harcamalarınızı kontrol altında tutmaya çalışın ve gereksiz risklerden kaçının. Yatırım yapmadan önce detaylı araştırma yapmanız önemlidir.

Sağlık: Sağlığınıza özen göstermeniz gereken bir gün. Beslenmenize dikkat edin ve yeterli miktarda su için. Stresten uzak durmaya çalışın ve rahatlatıcı aktivitelerle ilgilenin. Egzersiz yapmak da faydalı olacaktır.

Gününüzün genelinde, detaylara odaklanmanız ve planlı hareket etmeniz size yardımcı olacaktır. Karşılaşabileceğiniz zorluklara karşı sabırlı ve pozitif olmaya çalışın.

Tekirdağ'da, özellikle Uçmakdere bölgesinde yetiştirilen ve bölgeye özgü bir üzüm çeşidi olan Kinalı Yapıncak üzümlerinin hasadı başladı. Bu yılki rekoltenin yaklaşık 1 ton olması bekleniyor. Üzüm üreticileri, sınırlı bir alanda yapılan bu özel üretimin, bölgenin tanıtımına katkı sağladığını belirtiyor.

Kinalı Yapıncak üzümü, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştır. Bu üzüm çeşidi, özellikle şarap yapımında kullanılmakta ve bölgedeki şarap üreticileri tarafından tercih edilmektedir. Hasat döneminin başlamasıyla birlikte, üreticiler üzümlerin kalitesinden memnun olduklarını ifade ediyorlar.

Üreticiler, Kinalı Yapıncak üzümünün bölge için önemli bir değer olduğunu vurgulayarak, bu üzümün korunması ve üretiminin desteklenmesi gerektiğini belirtiyorlar. Ayrıca, Kinalı Yapıncak üzümünden elde edilen şarapların, bölgenin turizm potansiyelini artırdığına dikkat çekiyorlar.

Hasat edilen üzümler, yerel şarap üreticilerine satılarak, Kinalı Yapıncak şarabı yapımında kullanılıyor. Üreticiler, bu yılki rekoltenin hem kalite hem de miktar açısından iyi olduğunu belirterek, gelecek yıllarda da bu özel üzümün üretiminin artırılması için çalışmalar yapacaklarını ifade ediyorlar.

Kinalı Yapıncak üzümünün özellikleri:

• Tekirdağ'a özgü bir üzüm çeşidi olması
• Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından tescillenmesi
• Coğrafi işaret almış olması
• Şarap yapımında kullanılması

Newcastle United, Manchester United'ın İngiliz yıldızı Marcus Rashford'u transfer etmek için girişimlere başladı. İngiliz basınında yer alan haberlere göre, Newcastle United, Rashford'u kadrosuna katmak için Manchester United'a resmi teklif yapmaya hazırlanıyor.

Rashford, bu sezon Manchester United formasıyla inişli çıkışlı bir performans sergiledi. Erik ten Hag'ın zaman zaman ilk 11'de şans vermediği Rashford'un, düzenli olarak forma giyebileceği bir takıma gitmek istediği belirtiliyor. Newcastle United'ın, Rashford'a cazip bir teklif sunarak onu ikna etmeye çalışacağı ifade ediliyor.

Newcastle United'ın Rashford transferi için ne kadar bonservis ödeyeceği henüz belli değil. Ancak, İngiliz basınında yer alan haberlere göre, Newcastle United'ın Rashford için 60 milyon sterlin civarında bir bonservis bedeli ödemeye hazır olduğu belirtiliyor.

Rashford'un Manchester United ile olan sözleşmesi 2028 yılında sona eriyor. Bu sezon tüm kulvarlarda 43 maça çıkan Rashford, 8 gol ve 5 asist kaydetti. Newcastle United'ın bu transferi gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği merakla bekleniyor.

Transferin gerçekleşmesi halinde Rashford, Newcastle United'ın hücum hattına önemli bir güç katacaktır. Newcastle United'ın, Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edebilecek bir kadro kurma hedefi doğrultusunda Rashford transferi önemli bir adım olabilir.