Oğuz Murat Aci'nin eşi Şükriye Aci, eşinin ölümüne neden olan trafik kazasıyla ilgili tazminat sürecini Sözcü TV'de anlattı. Aci, kazada hayatını kaybeden eşinin ve oğlunun haklarını korumak için mücadele edeceğini vurguladı.

Şükriye Aci, programda yaptığı açıklamada, kazanın ardından yaşadıkları zorlu süreci ve hukuki mücadelelerini detaylı bir şekilde aktardı. "Oğlumun hakkını yedirmem" diyen Aci, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması için elinden geleni yapacağını belirtti.

Aci, tazminat sürecinin uzun ve yıpratıcı olduğunu, ancak adaletin yerini bulacağına inandığını ifade etti. Ayrıca, kamuoyunun desteğinin kendilerine güç verdiğini ve bu süreçte yalnız olmadıklarını hissettiklerini söyledi.

Kazanın detaylarına da değinen Aci, tüm sorumluların yargılanması ve hak ettikleri cezayı alması için hukuki sürecin takipçisi olacaklarını yineledi. Aci, eşinin ve oğlunun anısını yaşatmak için ellerinden geleni yapacaklarını da sözlerine ekledi.

Sözcü TV'deki programda, kazayla ilgili diğer gelişmeler ve hukuki süreç hakkında da bilgiler verildi. Programda, benzer kazaların önlenmesi için alınması gereken önlemler de tartışıldı.

VakıfBank'ta üst düzey iki yöneticinin daha görevden ayrıldığı belirtildi. Bankacılık sektöründe dikkat çeken bu gelişme, VakıfBank Genel Müdür Yardımcısı Bilal Karasu ve Kredi Risk İzleme ve Tasfiye Daire Başkanı Uğur Aksoy'un görevlerinden ayrılmasıyla yaşandı.

Bilal Karasu'nun görevden ayrılma nedeni hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmazken, Uğur Aksoy'un ise kendi isteğiyle emekli olduğu öğrenildi. Bu ayrılıklar, banka içinde önemli bir değişiklik olarak değerlendiriliyor.

VakıfBank'tan konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, ayrılıkların bankanın stratejik yönlendirmesi veya içsel dinamikleriyle ilgili olabileceği spekülasyonları yapılıyor. Bankanın önümüzdeki günlerde konuyla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.

Bu gelişmeler, VakıfBank'ın yönetim kadrosunda yaşanan son değişiklikler olarak kayda geçti. Ayrılıkların bankanın performansı üzerindeki etkileri yakından takip edilecek.

CHP'de yaşanan tartışmaların odağındaki isimlerden Asu Kaya, hakkında çıkan iddialara ilk kez yanıt verdi. Kaya, Sözcü TV'ye yaptığı açıklamada, olayların başlangıcını ve sonrasında yaşananları detaylı bir şekilde anlattı.

Kaya, CHP Genel Merkezi'nde danışman olarak görevlendirildikten sonra, sosyal medyada kendisiyle ilgili çıkan olumsuz yorumlara dikkat çekti. Özellikle bir kısım partilinin, kendisini hedef gösteren paylaşımlar yaptığını belirtti. Bu durumun, parti içinde huzursuzluğa yol açtığını ve çalışmalarını olumsuz etkilediğini ifade etti.

Açıklamasında, CHP'nin kurumsal kimliğine zarar verilmemesi gerektiğini vurgulayan Kaya, partililer arasındaki diyalog eksikliğine de değindi. Farklı düşüncelere sahip kişilerin bir araya gelerek ortak bir zeminde buluşmasının önemine işaret etti.

Kaya, kendisine yönelik eleştirilere saygı duyduğunu ancak asılsız iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu. Partiye zarar vermek gibi bir niyetinin olmadığını ve sadece görevini en iyi şekilde yapmaya çalıştığını belirtti. Ayrıca, yaşanan olayların ardından bazı partililerle görüştüğünü ve yanlış anlaşılmaları gidermeye çalıştığını ifade etti.

Süreç içerisinde yaşadığı zorluklara rağmen, CHP'ye olan bağlılığının devam ettiğini belirten Kaya, partinin başarısı için elinden geleni yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Batman Petrolspor, TFF 2. Lig Kırmızı Grup'ta İskenderunspor'u konuk etti. Karşılaşma, Batman Petrolspor'un 1-0'lık üstünlüğü ile sona erdi. Maçın tek golü, 90+7'nci dakikada penaltıdan geldi.

Batman Petrolspor, ligdeki iddiasını sürdürmek için sahaya mutlak galibiyet parolasıyla çıktı. İskenderunspor ise deplasmanda puan veya puanlar alarak ligdeki konumunu güçlendirmeyi hedefliyordu. Maç boyunca her iki takım da kontrollü bir oyun sergilemeye çalıştı. Orta saha mücadelesi şeklinde geçen ilk yarıda gol sesi çıkmadı.

İkinci yarıda Batman Petrolspor, baskısını artırmaya başladı. Rakip kalede daha fazla pozisyon üreten ev sahibi ekip, aradığı golü bir türlü bulamadı. İskenderunspor ise kontra ataklarla etkili olmaya çalıştı ancak onlar da son vuruşlarda başarılı olamadı.

Maçın son anları büyük bir heyecana sahne oldu. Uzatma dakikalarında Batman Petrolspor, penaltı kazandı. Topun başına geçen oyuncu, hata yapmayarak takımını 1-0 öne geçirdi. Kalan kısa sürede İskenderunspor beraberlik için yüklense de sonuç değişmedi ve Batman Petrolspor sahadan 3 puanla ayrıldı.

Bu sonuçla Batman Petrolspor puanını yükseltirken, İskenderunspor ise deplasmanda puan kaybetmenin üzüntüsünü yaşadı.

Hollanda'nın köklü futbol kulüplerinden ADO Den Haag, 62 yıllık logosunu taraftarların oylarıyla seçilen yeni bir tasarımla değiştirdi. Kulübün maskotu olan leyleğin ön plana çıktığı yeni logo, bir yarışma sonucunda belirlendi.

ADO Den Haag kulübü, taraftarların katılımıyla yeni logosunu belirleme kararı aldı. Yapılan oylamada, leylek figürünün öne çıktığı tasarım büyük beğeni topladı ve kulübün yeni logosu olarak kabul edildi.

Kulüp, 62 yıldır kullandığı logosunu, taraftarların isteği doğrultusunda değiştirerek, kulüp ile taraftarlar arasındaki bağı güçlendirmeyi hedefliyor. Yeni logo, kulübün gelecekteki vizyonunu ve taraftarlarla olan ilişkisini simgeliyor.

Hollanda futbolunda önemli bir yere sahip olan ADO Den Haag, yeni logosuyla birlikte yeni başarılara imza atmayı amaçlıyor. Kulüp yönetimi, taraftarların desteğiyle daha da güçlenerek, hem ligde hem de Avrupa'da adından söz ettirmek istiyor.

İstanbul'da yaşayan vatandaşlar, trafik yoğunluğu sebebiyle yılda ortalama 105 saatlerini yollarda kaybediyor. Bu durum, hem zaman kaybına yol açıyor hem de ekonomik kayıplara neden oluyor. Uzmanlar, İstanbul'daki trafik sorununa çözüm olarak toplu taşıma kullanımının yaygınlaştırılmasını ve özellikle deniz ulaşımının daha erişilebilir ve ekonomik hale getirilmesini öneriyor.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, İstanbul'daki trafik sorununu değerlendirerek, toplu taşıma sistemlerinin entegrasyonunun önemine dikkat çekti. Ilıcalı, özellikle deniz taşımacılığının geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Deniz ulaşımının maliyetinin düşürülmesi halinde, İstanbullular için büyük bir rahatlık sağlanabilir" dedi.

Ilıcalı, deniz taşımacılığının maliyetinin yüksek olmasının vatandaşların bu alternatife yönelmesini engellediğini belirtti. Fiyatların makul seviyelere çekilmesi durumunda, İstanbulluların deniz yoluyla seyahat etmeyi tercih edeceğini ve bu durumun karayolu trafiğini önemli ölçüde rahatlatacağını ifade etti. Ayrıca, raylı sistemlerin de entegre bir şekilde çalışmasının trafik sorununa çözüm olabileceğini ekledi.

İstanbul'daki trafik yoğunluğunun azaltılması için alınabilecek diğer önlemler arasında, toplu taşıma araçlarının sefer sayılarının artırılması, yeni otobüs hatlarının açılması ve mevcut hatların iyileştirilmesi yer alıyor. Ayrıca, akıllı trafik yönetim sistemlerinin kullanılması ve trafik akışının sürekli olarak izlenerek gerekli müdahalelerin yapılması da trafik sorununa katkı sağlayabilir.

Sonuç olarak, İstanbul'da yaşayanların trafik nedeniyle yaşadığı zaman kaybının ve ekonomik kayıpların azaltılması için toplu taşıma kullanımının teşvik edilmesi ve özellikle deniz ulaşımının daha erişilebilir hale getirilmesi büyük önem taşıyor.

Dünya genelinde çalınan iPhone'ların izi, Çin'deki tamir merkezlerinde son buluyor. Hırsızlık olaylarının ardından farklı ülkelere gönderilen cihazlar, burada yeniden değer kazanıyor.

Telefon hırsızlığı, dünya genelinde yaygın bir sorun olmaya devam ediyor. Özellikle popüler akıllı telefon markalarından olan iPhone'lar, hırsızların hedefinde yer alıyor. Çalınan iPhone'ların akıbeti ise merak konusu. Bu cihazların büyük bir bölümünün, Çin'deki elektronik tamir merkezlerinde yeniden ortaya çıktığı belirtiliyor.

Çin'deki bu merkezler, genellikle kaçak veya yasa dışı yollarla ülkeye sokulan iPhone'ları tamir ederek yeniden satışa sunuyor. Bu durum, çalınan cihazların izini sürmeyi ve sahiplerine geri iade etmeyi zorlaştırıyor. Hırsızlar, çalınan telefonları genellikle parçalar halinde farklı ülkelere gönderiyor ve bu parçalar Çin'deki tamir merkezlerinde bir araya getiriliyor.

Bu durum, hem tüketiciler hem de yetkililer için büyük bir sorun teşkil ediyor. Tüketiciler, çalınan telefonlarının akıbetini öğrenemezken, yetkililer ise bu yasa dışı ticaretin önüne geçmekte zorlanıyor. Uzmanlar, telefon hırsızlığının önlenmesi için daha sıkı güvenlik önlemleri alınması ve uluslararası işbirliğinin artırılması gerektiğini vurguluyor.

Özetle: Dünya çapında çalınan iPhone'lar, Çin'deki tamir merkezlerinde yeniden can buluyor. Bu durum, hırsızlık mağdurları için cihazlarına ulaşma umudunu azaltırken, yetkililer için de yasa dışı ticaretle mücadeleyi zorlaştırıyor.

Eski Nijeryalı futbolcu John Obi Mikel, vatandaşı Victor Osimhen'in geleceğiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Mikel, Osimhen'in Galatasaray'a transfer olmasının 'felaket' olacağını iddia etti. Napoli'de forma giyen golcü oyuncunun transfer dedikoduları sürerken, Mikel'in bu açıklaması Galatasaray taraftarlarının tepkisini çekti.

Mikel, Osimhen'in kariyerinde bir sonraki adımı dikkatli atması gerektiğini vurgulayarak, "Osimhen'in Galatasaray'a gitmesi felaket olur. Onun daha büyük hedefleri olmalı. Premier Lig'de veya La Liga'da oynamalı," şeklinde konuştu. Osimhen'in yeteneklerinin Avrupa'nın en üst düzey liglerinde sergilenmesi gerektiğini savunan Mikel, Galatasaray'ın bu seviyede bir kulüp olmadığını ima etti.

Victor Osimhen, Napoli'de gösterdiği performansla Avrupa'nın önde gelen kulüplerinin dikkatini çekmiş durumda. Özellikle İngiliz ve İspanyol kulüplerinin Osimhen'i transfer etmek için yarış halinde olduğu biliniyor. Mikel'in açıklamaları, Osimhen'in geleceğiyle ilgili spekülasyonları daha da alevlendirdi.

Galatasaray taraftarları ise Mikel'in bu yorumlarına sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Birçok taraftar, Galatasaray'ın Türkiye'nin en büyük kulübü olduğunu ve Avrupa'da da önemli başarılara imza attığını hatırlatarak, Mikel'in açıklamalarını yersiz buldu. Bazı taraftarlar ise Mikel'in amacının sadece gündem yaratmak olduğunu savundu.

Osimhen'in geleceği önümüzdeki transfer döneminde netlik kazanacak. Ancak Mikel'in bu açıklaması, transfer sürecini daha da karmaşık hale getirebilir. Galatasaray yönetiminin bu açıklamalara nasıl bir yanıt vereceği ise merak konusu.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ege Denizi'nde meydana gelen depremlerin bölgedeki fay hatları üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Üşümezsoy, özellikle Marmaris ve Bodrum'da yaşayanların deprem korkusu yaşamasına neden olan bu durumu detaylı bir şekilde analiz etti.

Ege bölgesindeki depremlerin genellikle Girit Yayı üzerinde yoğunlaştığını belirten Üşümezsoy, bu yay üzerindeki hareketliliğin Türkiye kıyılarını etkileyebileceğini ifade etti. Ancak, her depremin doğrudan büyük bir tehlike oluşturmadığını, fay hatlarının özelliklerine ve depremin derinliğine bağlı olarak riskin değiştiğini vurguladı.

Marmaris ve Bodrum özelinde konuşan Üşümezsoy, bu bölgelerdeki fay hatlarının geçmişte de deprem ürettiğini, ancak son dönemdeki aktivitelerin olağan dışı olmadığını belirtti. Vatandaşların panik yapmaması gerektiğini, ancak her zaman hazırlıklı olmanın önemini vurguladı.

Üşümezsoy, deprem riskini azaltmak için yapıların sağlamlığının kontrol edilmesi, zemin etüdü yapılması ve deprem bilincinin artırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuda aktif rol almasının önemine dikkat çekti.

Sonuç olarak, Ege Denizi'ndeki depremlerin Marmaris ve Bodrum'da yaşayanlar için bir endişe kaynağı olduğunu kabul eden Üşümezsoy, bilinçli ve hazırlıklı olmanın en iyi korunma yöntemi olduğunu belirtti.