Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye-Almanya ilişkileri başta olmak üzere bölgesel ve küresel konular ele alındı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın açıklamasına göre, Erdoğan ve Scholz, enerji, ekonomi ve güvenlik konularında iş birliğini artırma konusunda mutabık kaldı. Ayrıca, bölgesel gelişmeler, özellikle de Ukrayna'daki savaş ve insani durum hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, nükleer santrallerdeki sızıntı riskine dikkat çekerek, bu konuda uluslararası toplumun daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin enerji arz güvenliğinin sağlanması için atılan adımları ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımları anlattı.

Görüşmede, terörle mücadele konusuna da değinildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesindeki kararlılığını vurgulayarak, Almanya'nın bu konuda Türkiye'ye destek vermesinin önemine işaret etti.

İki lider, önümüzdeki dönemde de yakın temas halinde olma konusunda anlaştılar.

Dilan Polat'ın korumasının darp edilmesiyle ilgili soruşturma kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan operasyonlarda toplam 69 kişi gözaltına alındı.

Soruşturma, Dilan Polat'ın korumasına yönelik gerçekleştirilen saldırının ardından başlatıldı. Polis ekipleri, saldırıyla ilgili delil toplama ve şüpheli tespit çalışmalarını titizlikle yürüttü. Elde edilen bilgiler doğrultusunda belirlenen adreslere eş zamanlı baskınlar düzenlendi.

Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Şüphelilerin saldırıyla ilgili ifadeleri alınacak ve olayla bağlantıları araştırılacak. Soruşturmanın çok yönlü sürdürüldüğü ve yeni gelişmelerin olabileceği belirtildi.

Olayın detaylarına ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, soruşturmanın tamamlanmasının ardından kamuoyunun bilgilendirilmesi bekleniyor. Gözaltı sayısının artabileceği de değerlendiriliyor.

İstanbul Kapalıçarşı'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından büyük bir operasyon düzenlendi. Operasyonda, yaklaşık 7 milyar TL'lik bir vurgun çarkının ortaya çıkarıldığı ve çok sayıda şüphelinin gözaltına alındığı belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Kapalıçarşı'daki bazı döviz büroları ve şirketler mercek altına alındı. Yapılan incelemelerde, şüphelilerin kurdukları paravan şirketler aracılığıyla yasa dışı yollarla döviz alım satımı yaptıkları, vergi kaçırdıkları ve kara para akladıkları tespit edildi.

Operasyon kapsamında, İstanbul başta olmak üzere farklı illerde eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Baskınlarda çok sayıda belge ve dijital materyale el konulurken, aralarında döviz bürosu sahipleri ve çalışanlarının da bulunduğu çok sayıda şüpheli gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ederken, soruşturmanın derinleştirilerek devam ettiği öğrenildi. Vurgun çarkının nasıl işlediği, kimlerin bu işe karıştığı ve paraların akıbeti gibi konuların aydınlatılması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.

Yetkililer, operasyonun Kapalıçarşı'daki mali suçlarla mücadele kapsamında önemli bir adım olduğunu ve bu tür yasa dışı faaliyetlere karşı kararlılıkla mücadele edileceğini vurguladı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Eren Erdem'in tutuklanmasına sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Yavaş, yaptığı paylaşımda, hukuksuzluğa dikkat çekerek, avukat Erdem'in tutuklanma sürecinde usulsüzlükler olduğunu savundu.

Yavaş, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Eren Erdem'in tutuklanması, hukuk devletine olan inancı zedelemiştir. Bu sürecin usulsüzlüklerle dolu olduğuna inanıyorum. Adaletin tecelli etmesi için tüm hukuk yollarının açık tutulması gerekmektedir."

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, ayrıca, Erdem'in tutuklanmasının siyasi bir karar olduğunu ve yargının bağımsızlığına gölge düşürdüğünü iddia etti. Yavaş, konuyla ilgili olarak yetkilileri göreve çağırarak, sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesini ve adaletin sağlanmasını talep etti.

Mansur Yavaş'ın bu açıklaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Birçok kişi, sosyal medya üzerinden Yavaş'a destek vererek, Erdem'in serbest bırakılması çağrısında bulundu. Olayın detayları ve hukuki süreç yakından takip edilmektedir.

• Mansur Yavaş: Sürecin usulsüzlüklerle dolu olduğuna inanıyorum.
• Kamuoyu: Erdem'in serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına sert tepki göstererek önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamların hesabı mutlaka sorulacaktır. Bu, bir soykırımdır ve artık geri dönülmez bir noktaya doğru gidiyoruz," dedi.

Erdoğan, İsrail'in uluslararası hukuku hiçe saydığını ve sivilleri hedef aldığını belirterek, şunları kaydetti:

• "Gazze'de yaşananlar insanlık suçudur. Dünya bu zulme sessiz kalmamalıdır."
• "İsrail, bölgede barışı tehdit eden en büyük unsurdur."
• "Türkiye, Filistin halkının haklı davasını her zaman desteklemeye devam edecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası toplumu İsrail'e karşı daha kararlı adımlar atmaya çağırarak, "İsrail'in bu pervasızlığına dur demek hepimizin sorumluluğundadır," ifadelerini kullandı. Ayrıca, Türkiye'nin bölgedeki barışın sağlanması için her türlü çabayı göstereceğini vurguladı.

Erdoğan, konuşmasının devamında, Türkiye'nin Filistin'e yönelik insani yardımlarının artarak devam edeceğini ve Filistin halkının yanında olmaya devam edeceklerini belirtti.

İran, ABD'nin bölgedeki askeri varlığına ve eylemlerine karşı misilleme olarak 'Hayber' adlı bir operasyon başlattığını duyurdu. İran medyasında yer alan haberlere göre, bu operasyon, ABD'nin bölgedeki çıkarlarını hedef alacak şekilde planlandı. Operasyonun başlatılma nedeni olarak, ABD'nin İran'a yönelik uyguladığı yaptırımlar ve bölgedeki askeri faaliyetleri gösteriliyor.

İranlı yetkililer, operasyonun detayları hakkında henüz ayrıntılı bilgi vermekten kaçınıyor. Ancak, 'Hayber' adının seçilmesi, bazı yorumcular tarafından tarihi bir gönderme olarak değerlendiriliyor. Hayber, İslam tarihinde Müslümanların Yahudilere karşı kazandığı önemli bir zaferin yaşandığı yer olarak biliniyor. Bu nedenle, operasyonun adının sembolik bir anlam taşıdığı ve ABD'ye yönelik güçlü bir mesaj içerdiği düşünülüyor.

Operasyonun zamanlaması da dikkat çekici. Bölgede gerilimin tırmandığı bir dönemde başlatılan bu misilleme, ABD ile İran arasındaki ilişkileri daha da karmaşık hale getirebilir. Uluslararası toplum, İran'ın bu hamlesine nasıl bir tepki vereceği merakla bekleniyor.

İran'ın 'Hayber' operasyonuyla neyi hedeflediği henüz net değil. Ancak, operasyonun bölgedeki güç dengelerini değiştirebileceği ve yeni çatışmalara yol açabileceği endişesi hakim. Gelişmeler yakından takip ediliyor.

Özetle:

• İran, ABD'ye misilleme olarak 'Hayber' operasyonunu başlattı.
• Operasyonun detayları henüz açıklanmadı.
• Adın sembolik anlamı dikkat çekiyor.
• Bölgedeki gerilimi artırabileceği endişesi var.

ABD'nin İran'a yönelik gerçekleştirdiği saldırının ardından İsrail'de güvenlik alarmı yükseldi. Saldırının detayları henüz netleşmezken, İsrail'deki yetkililer olası sonuçları değerlendirmek üzere acil toplantılar düzenledi.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olduğunu duyurdu. Halkın sükunetini koruması çağrısında bulunulurken, olası bir misillemeye karşı teyakkuzda olunduğu belirtildi.

Haberde, saldırının nedeni ve hedefi hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadığı vurgulanıyor. Ancak, bölgedeki gerginliğin tırmanabileceği ve İsrail'in güvenlik önlemlerini artırdığı ifade ediliyor.

İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, durumun ciddiyeti vurgulanarak, ulusal güvenlik konseyinin sürekli olarak bilgilendirildiği ve gerekli tüm önlemlerin alındığı belirtildi.

Saldırının zamanlaması ve olası etkileri uluslararası arenada da yankı uyandırırken, bölgedeki diğer ülkelerden de itidal çağrıları yapılıyor.

İsrail medyasında yer alan haberlerde, saldırının İran'ın nükleer tesislerine yönelik olabileceği iddiaları yer alıyor. Ancak, bu iddialar henüz doğrulanmış değil.

Özetle: ABD'nin İran'a saldırısı sonrası İsrail teyakkuza geçti, güvenlik önlemleri artırıldı ve yetkililer acil toplantılar düzenledi. Olayın detayları ve olası sonuçları yakından takip ediliyor.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçı, Viyana'da devam eden nükleer anlaşmaya dönüş müzakereleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Arakçı, ABD'nin müzakerelerde tehlikeli bir oyun oynadığını ve İran'ın sabrının sonsuz olmadığını vurguladı. Müzakerelerin hassas bir aşamada olduğunu belirten Arakçı, tüm tarafların sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.

Arakçı, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları kaldırma konusunda ciddi adımlar atmadığını ve bu durumun müzakerelerin ilerlemesini engellediğini söyledi. İran'ın nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu yineleyen Arakçı, ülkesinin uluslararası yükümlülüklerine bağlı kalmaya devam edeceğini belirtti.

İranlı yetkili, müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda tüm sorumluluğun ABD'ye ait olacağını kaydetti. Arakçı, Tahran'ın müzakerelerde ciddi olduğunu ve bir an önce sonuç almak istediğini de sözlerine ekledi.

Viyana'daki nükleer anlaşmaya dönüş müzakereleri, İran ile ABD arasında dolaylı olarak yürütülüyor. Müzakerelerde, ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımların kaldırılması ve İran'ın nükleer programını sınırlandırması konuları ele alınıyor.

Müzakerelerin geleceği belirsizliğini korurken, Arakçı'nın açıklamaları müzakerelerin seyrine ilişkin önemli ipuçları sunuyor.

• Abbas Arakçı: ABD tehlikeli bir oyun oynuyor.
• Müzakereler: Hassas bir aşamada.
• Yaptırımlar: Kaldırılması gerekiyor.

İstanbul'da bir otobüste meydana gelen olayda, tesettürlü bir kadına yönelik sözlü hakaretlerin ardından arbede yaşandı. Otobüste bulunan bir kişi, iddiaya göre tesettürlü kadına sözlü olarak sataştı. Bu durum üzerine otobüsteki diğer yolcular olaya müdahale ederek tepki gösterdi.

Olay, İstanbul'da toplu taşıma hizmeti veren bir otobüste gerçekleşti. İsmi henüz belirlenemeyen bir şahıs, otobüs içerisinde seyahat eden tesettürlü bir kadına yönelik aşağılayıcı ifadeler kullandı. Bu sözlü saldırı, otobüsteki diğer yolcuların dikkatini çekti ve büyük bir rahatsızlık yarattı.

Hakaretlere maruz kalan kadının tepki göstermesinin ardından, otobüsteki diğer yolcular da duruma dahil oldu. Birçok yolcu, sözlü saldırıda bulunan şahsa karşı çıkarak kadına destek verdi. Tartışma kısa sürede büyüyerek fiziksel bir arbedeye dönüştü. Otobüs içerisinde yaşanan bu arbede, diğer yolcular arasında panik ve korkuya neden oldu.

Olayın ardından, otobüsteki yolcular durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, tarafları sakinleştirmeye çalıştı ve gerekli incelemeleri başlattı. Hakaret ve arbedeye karışan şahıslar hakkında yasal işlem başlatılıp başlatılmadığı henüz bilinmiyor. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Yaşanan bu üzücü olay, toplu taşıma araçlarında güvenlik konusunu yeniden gündeme getirdi. Yolcular, benzer olayların yaşanmaması için yetkililerden daha fazla önlem alınmasını talep etti. Ayrıca, toplumun her kesiminden insanın birbirine saygı göstermesi gerektiği vurgulandı.