İstanbul'da akıl almaz bir olay yaşandı. Bir polis memuru, henüz bilinmeyen bir nedenle tartıştığı bir kişiyi silahla öldürdü. Cinayetin ardından, polis memuru cesedi parçalara ayırarak bir bavula yerleştirdi.

Olay, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelen bir ihbarla ortaya çıktı. İhbar üzerine harekete geçen ekipler, belirtilen adrese operasyon düzenledi. Operasyonda, parçalara ayrılmış ceset bir bavul içinde bulundu. Olay yerinde yapılan incelemelerde, cinayetin işlendiği silah da ele geçirildi.

Şüpheli polis memuru gözaltına alındı. Emniyetteki ilk ifadesinde suçunu itiraf eden polis memurunun, cinayeti neden işlediği henüz netlik kazanmadı. Soruşturma devam ediyor.

İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada, olayın tüm yönleriyle araştırıldığı ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılacağı belirtildi.

Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldı.

Cinayetin detayları ve polis memurunun kimliği hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Olayla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

Usta sanatçı Levent Kırca'nın hayat arkadaşı Aslı Hanım, torunları Defne Ayvalık'ın büyüdüğünü ve dedesi Levent Kırca'ya olan benzerliğinin arttığını gösteren bir paylaşım yaptı. Sosyal medya hesabından Defne'nin fotoğraflarını paylaşan Aslı Hanım, 'Defne büyüdü de dedesine mi benzedi ne…' notunu düştü.

Levent Kırca, 12 Ekim 2015 tarihinde akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmişti. Ölümünün ardından sanat dünyası ve sevenleri büyük bir üzüntü yaşamıştı. Kırca, özellikle tiplemeleri ve skeçleriyle Türk televizyon tarihinde önemli bir yer edinmişti.

Aslı Hanım'ın paylaşımı, Levent Kırca'yı sevenler tarafından büyük ilgi gördü. Birçok sosyal medya kullanıcısı, Defne'nin dedesine olan benzerliğine dikkat çekerek duygusal yorumlar yaptı. Kimi kullanıcılar 'Aynı dedesi', 'Levent Kırca'nın küçüklüğü gibi' şeklinde yorumlar yaparken, kimileri de Levent Kırca'yı özlemle andı.

Levent Kırca'nın mirası, torunu Defne'nin de büyümesiyle bir kez daha gündeme gelirken, usta sanatçının unutulmadığı ve eserlerinin yaşamaya devam ettiği bir kez daha görülmüş oldu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Cameron ile bir telefon görüşmesi yaparak İran ve İsrail arasındaki gerginliği görüştü. Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve çatışmanın potansiyel etkileri hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.

Görüşmenin detaylarına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Bakan Fidan, Türkiye'nin itidal çağrılarını yineleyerek, bölgede tırmanışı önlemeye yönelik ortak çabalara vurgu yaptı.

Fidan'ın Cameron ile yaptığı görüşme, Türkiye'nin bölgedeki istikrarı sağlama ve gerginliği azaltma yönündeki diplomatik girişimlerinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Türkiye, hem İran hem de İsrail ile ilişkilerini sürdürerek, arabuluculuk rolü üstlenmeye ve tansiyonu düşürmeye çalışıyor.

Bakan Fidan'ın önümüzdeki günlerde diğer bölgesel ve uluslararası aktörlerle de benzer temaslarda bulunması bekleniyor. Türkiye'nin temel hedefi, bölgedeki çatışma riskini minimize etmek ve diplomatik çözüm yollarını teşvik etmek.

Türkiye'nin bu konudaki tutumu, uluslararası toplum tarafından da yakından takip ediliyor. Birçok ülke, Türkiye'nin yapıcı rolünü takdirle karşılıyor ve diplomatik çabalara destek veriyor.

Özetle, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Cameron ile yaptığı görüşme, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve istikrarın sağlanması amacıyla yürütülen diplomatik çabalara önemli bir katkı sağlıyor.

16 Haziran 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan çeşitli kararlar ve düzenlemeler yürürlüğe girdi.

Yayımlanan Başlıca Kararlar:

• Bazı mallara uygulanan gümrük vergisi oranlarında değişiklik yapıldı. İlgili düzenleme, ithalat ve ihracat dengesini etkileyebilir.
• Bir kamu kurumuna ait yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair karar yayımlandı. Değişiklik, kurumun görev ve yetki alanlarını yeniden düzenliyor.
• Uluslararası bir anlaşmanın onaylanmasına ilişkin kanun Resmi Gazete'de yer aldı. Anlaşma, Türkiye ile bir başka ülke arasındaki ticari ilişkileri güçlendirmeyi hedefliyor.
• Çeşitli atama kararları da Resmi Gazete'de yayımlandı. Birçok kamu kurumunda üst düzey görevlere yeni atamalar yapıldı.

Detaylı Bilgiler: Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan tüm kararlara ve düzenlemelere Resmi Gazete'nin online platformundan erişilebilir.

Ek Bilgiler: Resmi Gazete, Türkiye Cumhuriyeti'nde kanunlar, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, yönetmelikler ve diğer resmi duyuruların yayımlandığı resmi yayındır. Bu nedenle, Resmi Gazete'de yayımlanan kararlar, ülke genelinde hukuki ve idari süreçleri doğrudan etkiler.

Devlet Malzeme Ofisi (DMO), bazı basın yayın organlarında yer alan İsrail sivil uçak filosunun Türkiye'de konuşlandırıldığı iddiasını yalanladı. Yapılan açıklamada, iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi.

DMO tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bugün bazı basın yayın organlarında yer alan, İsrail sivil uçak filosunun ülkemizde konuşlandırıldığına dair iddialar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Devlet Malzeme Ofisi’nin (DMO) bu yönde herhangi bir çalışması veya kararı bulunmamaktadır. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla bu açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur.”

Söz konusu iddialar, bazı haber sitelerinde ve sosyal medya platformlarında geniş yer bulmuştu. İddialarda, İsrail'e ait sivil uçakların Türkiye'deki bazı havaalanlarına getirildiği ve burada konuşlandırıldığı öne sürülmüştü. Ancak DMO'nun açıklamasıyla bu iddialar resmi olarak yalanlanmış oldu.

DMO'nun açıklaması, kamuoyunda oluşan belirsizliği gidermeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Açıklama ile birlikte, söz konusu iddiaların asılsız olduğu netlik kazanmış oldu.

İsrail'in, İran Dışişleri Bakanlığı binasını vurduğu yönünde haberler ortaya çıktı. Olayın detayları ve saldırının gerçekleşip gerçekleşmediği henüz teyit edilmedi. Konuyla ilgili resmi bir açıklama bekleniyor.

Haberlerde, saldırının hangi yöntemle yapıldığına dair bir bilgi bulunmamaktadır. İsrail ve İran arasındaki gerginlik uzun zamandır devam ederken, bu tür bir saldırı bölgedeki tansiyonu daha da yükseltebilir. Saldırının gerçekleşmesi durumunda, İran'ın nasıl bir karşılık vereceği merak konusu.

Uluslararası kamuoyu, bölgedeki gelişmeleri yakından takip ediyor. Bu tür bir saldırı, Orta Doğu'da yeni bir çatışma dalgasının başlangıcı olabilir endişesi taşınıyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların, tarafları sükunete davet etmesi bekleniyor.

Saldırının hedefi olan İran Dışişleri Bakanlığı binası ve çevresinde büyük bir hasar meydana gelmiş olabileceği belirtiliyor. Olayda can kaybı veya yaralanma olup olmadığına dair henüz bir bilgi bulunmamaktadır. Konuyla ilgili detaylı bilgilerin, yapılacak resmi açıklamalarla netleşmesi bekleniyor.

İsrail tarafından henüz bir açıklama yapılmazken, İranlı yetkililerin kısa süre içinde bir açıklama yapması bekleniyor. Bölgedeki gerginliğin tırmanmaması için diplomatik çabaların artırılması gerektiği vurgulanıyor.

• Saldırının detayları henüz netleşmedi.
• Resmi açıklama bekleniyor.
• Uluslararası kamuoyu gelişmeleri yakından takip ediyor.

İsrail'in Suriye'nin başkenti Şam'a düzenlediği saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (İKMO) mensup üst düzey isimler yaşamını yitirdi. Saldırıda ölenler arasında İKMO İstihbarat Başkanı ve iki generalin bulunduğu belirtildi.

Haberde, İsrail'in Şam'daki bir binayı hedef aldığı ve saldırı sonucunda İKMO mensuplarının hayatını kaybettiği vurgulanıyor. İran tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmazken, olayın bölgesel gerilimi tırmandırabileceği değerlendiriliyor.

Suriye'deki iç savaş boyunca İsrail, Suriye topraklarında İran destekli milislere ve Hizbullah'a ait olduğu iddia edilen hedeflere yönelik birçok hava saldırısı düzenlemiştir. Bu saldırılar genellikle İran'ın bölgedeki nüfuzunu azaltma amacı taşımaktadır. Bu son saldırı, daha önceki saldırılara kıyasla daha üst düzey İranlı yetkilileri hedef alması nedeniyle dikkat çekiyor.

Bölgedeki gerginliğin artmasıyla birlikte, uluslararası toplumdan itidal çağrıları yapılması bekleniyor. Olayın detayları ve olası sonuçları yakından takip ediliyor.

Saldırıda ölen İranlı yetkililerin isimleri ve rütbeleri henüz netlik kazanmazken, İran'ın bu saldırıya nasıl bir yanıt vereceği merak konusu. Bölgedeki tansiyonun yükselmesi, yeni çatışma riskini de beraberinde getirebilir.

İran, 13 Haziran'dan bu yana İsrail'e karşı 100'den fazla insansız hava aracı (İHA) fırlattı. Bu eylem, bölgedeki zaten yüksek olan gerilimi daha da artırıyor. Fırlatılan İHA'ların sayısı ve sıklığı, İran'ın İsrail'e yönelik artan askeri baskısının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, İsrail hava savunma sistemlerinin teyakkuz halinde olduğu ve olası tehditlere karşı hazırlıklı olduğu belirtiliyor. Bölgedeki diğer ülkeler ve uluslararası aktörler de durumu yakından takip ediyor ve itidal çağrısında bulunuyor.

İran'ın bu hamlesinin, bölgesel güvenlik dengesini bozma potansiyeli taşıdığı ve daha geniş çaplı bir çatışmaya yol açabileceği endişesi hakim. Uzmanlar, bu durumun, İran ile İsrail arasındaki uzun süredir devam eden gerginliğin yeni bir aşaması olabileceğine dikkat çekiyor.

Önemli Detaylar:

• İran'ın İsrail'e yönelik İHA saldırıları 13 Haziran'dan beri sürüyor.
• Fırlatılan İHA sayısı 100'ü aşmış durumda.
• İsrail hava savunma sistemleri alarm durumunda.
• Uluslararası toplum itidal çağrısı yapıyor.

Bu gelişmelerin, bölgesel ve küresel politikalar üzerindeki etkileri yakından izleniyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'da rejim değişikliğinin mümkün olduğunu ve bunun Orta Doğu'da barışı teşvik edebileceğini belirtti. Netanyahu, bu konudaki görüşlerini çeşitli platformlarda dile getirdi.

Netanyahu, İran'ın nükleer silah elde etme çabalarına karşı olduklarını ve bu konuda kararlı adımlar atacaklarını vurguladı. İran'ın bölgedeki istikrarsızlığa yol açan faaliyetlerine de dikkat çeken Netanyahu, bu faaliyetlerin durdurulması gerektiğini savundu. Netanyahu, uluslararası toplumu İran'a karşı daha sert bir tutum sergilemeye çağırdı.

İran'daki rejim değişikliğinin, bölgedeki diğer ülkelerle ilişkileri normalleştirebileceğini ve İsrail'in güvenliğini artırabileceğini ifade etti. Netanyahu, bu konuda farklı ülkelerle temas halinde olduğunu ve diplomatik çabalarını sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.

Netanyahu, İran halkının baskıcı bir rejim altında yaşadığını ve onların da değişim istediğini belirtti. İsrail'in, İran halkının yanında olduğunu ve onların özgürlük ve demokrasi mücadelesini desteklediğini vurguladı.

Özetle, Netanyahu, İran'da rejim değişikliğinin mümkün olduğunu ve bunun bölgeye barış getirebileceğine inanıyor. Bu amaçla diplomatik girişimlerde bulunuyor ve uluslararası toplumu İran'a karşı daha sert bir tutum sergilemeye çağırıyor.