Shell, ilk çeyrekte kârını artırırken, bazı iklim hedeflerinden vazgeçmesi eleştirilere neden oldu.

Shell, 2024 yılının ilk çeyreğinde kârını artırarak 7,7 milyar dolara yükseltti. Bu durum, şirketin hissedarlarına yönelik temettü ve hisse geri alım programlarını destekleyecek gibi görünüyor. Ancak, bu finansal başarıya rağmen, Shell'in bazı iklim hedeflerinden geri adım atması çevreciler ve yatırımcılar arasında tartışmalara yol açtı.
Şirket, özellikle 2030 yılına kadar olan karbon emisyonlarını azaltma hedeflerinde değişikliğe gitti. Shell, daha önce petrol üretimini her yıl yüzde 1-2 oranında azaltmayı planlarken, bu hedefi rafa kaldırdı. Bu kararın arkasında, enerji talebindeki değişiklikler ve müşterilerin düşük karbonlu ürünlere geçiş hızının yavaşlaması gibi faktörler olduğu belirtiliyor.
Eleştiriler:
- Çevreciler, Shell'in bu kararını iklim değişikliğiyle mücadeleye ihanet olarak nitelendiriyor.
- Bazı yatırımcılar, şirketin uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejisine zarar verebileceği endişesini taşıyor.
- Uzmanlar, Shell'in bu adımının diğer enerji şirketleri için de bir emsal teşkil edebileceği uyarısında bulunuyor.
Shell'in Savunması:
Shell CEO'su Wael Sawan, şirketin net sıfır emisyon hedefine bağlı olduğunu ve yatırım stratejilerini bu doğrultuda şekillendirdiğini savunuyor. Sawan, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve düşük karbonlu teknolojilere yatırımların devam edeceğini vurguluyor. Ancak, enerji geçişinin karmaşık bir süreç olduğunu ve gerçekçi hedefler belirlemenin önemine dikkat çekiyor.
Şirket, biyo yakıt ve hidrojen gibi düşük karbonlu yakıtlara yatırım yapmaya devam edeceğini belirtiyor. Ayrıca, karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin geliştirilmesine de kaynak ayıracağını duyurdu. Shell'in bu konudaki stratejisi, hem enerji talebini karşılamak hem de çevresel sorumluluklarını yerine getirmek arasında bir denge kurmaya çalışmak olarak özetlenebilir.
Sonuç olarak, Shell'in kârını artırması ve iklim hedeflerinden vazgeçmesi, enerji sektöründe sürdürülebilirlik ve karlılık arasındaki gerilimi bir kez daha gündeme getirdi. Bu durum, şirketin gelecekteki stratejileri ve yatırım kararları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.