Sağlık Bakanlığı, personel ihtiyacını karşılamak amacıyla önemli bir adım attı. Bakanlık, 15 bin 342 sözleşmeli personel ve 3 bin 658 sürekli işçi olmak üzere toplam 19 bin'den fazla yeni personel alımı yapacağını duyurdu.

Alımlar, ÖSYM tarafından yapılacak merkezi yerleştirme ile gerçekleştirilecek. Adaylar, başvuru kılavuzunda belirtilen şartları taşımaları halinde başvurularını ÖSYM üzerinden yapabilecekler.

Sağlık Bakanlığı'nın bu alımı, özellikle pandemi sürecinde artan iş yükünü hafifletmeyi ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmayı hedefliyor. Alınacak personeller, hastaneler, sağlık ocakları ve diğer sağlık kuruluşlarında görev yapacaklar.

Başvuru süreci ve diğer detaylar, Sağlık Bakanlığı ve ÖSYM'nin resmi internet siteleri üzerinden duyurulacak. Adayların, başvuru şartlarını ve tarihlerini dikkatle takip etmeleri önem arz ediyor.

Bu alım, sağlık sektöründe istihdam imkanı arayanlar için önemli bir fırsat sunuyor. Sağlık Bakanlığı'nın bu adımıyla, sağlık hizmetlerinin daha etkin ve verimli bir şekilde sunulması hedefleniyor.

Ohio Senatörü J.D. Vance, BM Daimi Temsilciliği için adı geçen Kurt Volker’i eleştirdi. Vance, X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Kurt Volker'in bu görev için doğru tercih olup olmadığı konusunda şüphelerini dile getirdi.

Vance, Volker'in güvenlerini kazandığını belirtirken, Birleşmiş Milletler gibi bir kurumda ABD'yi temsil etmek için daha etkili bir adayın bulunabileceğini ifade etti. Senatör, bu önemli pozisyon için en iyi seçeneği bulmak adına daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguladı.

ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği pozisyonu için Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Kurt Volker'in adı geçiyor. Ancak Vance’in bu açıklamaları, Volker’in adaylığı konusunda soru işaretleri yarattı. Vance, ABD'nin çıkarlarını en iyi şekilde savunacak bir temsilci arayışında olduklarını ve bu nedenle tüm olasılıkların dikkatlice değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Vance’in açıklamaları, ABD’nin dış politika stratejileri ve Birleşmiş Milletler’deki rolü hakkında süregelen tartışmaları da beraberinde getirdi. ABD'nin BM'deki temsilcisinin kim olacağı, ülkenin uluslararası ilişkilerdeki duruşunu ve etkisini doğrudan etkileyebilecek bir karar olarak değerlendiriliyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile 7 bin 591 infaz ve koruma memurunun göreve başladığını duyurdu. Bakan Tunç, göreve başlayan memurlara başarılar dileyerek, yeni personellerin adaletin sağlanmasına önemli katkılar sunacağını belirtti.

Bakan Tunç'un açıklaması şu şekilde:

"Adalet teşkilatımız güçleniyor. 7 bin 591 infaz ve koruma memuru arkadaşımız görevine başladı. Adaletin tecellisi için fedakârca görev yapacaklarına yürekten inanıyor, her birine başarılar diliyorum. Hayırlı olsun."

Bu atamalar, ceza infaz kurumlarındaki personel ihtiyacını gidermeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Yeni infaz ve koruma memurlarının göreve başlamasıyla, cezaevlerindeki güvenlik ve düzenin sağlanması, hükümlü ve tutukluların rehabilitasyonu gibi konularda daha etkin çalışmalar yürütülmesi hedefleniyor.

Adalet Bakanlığı'nın önümüzdeki dönemde de personel alımlarına devam etmesi ve adalet hizmetlerinin kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarını sürdürmesi bekleniyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Dini Özgürlükler Komisyonu'nun kurulması yönünde bir kararname imzaladı. Trump, bu kararı, "Ülkemize dini geri getiriyoruz" sözleriyle duyurdu. Kararname, dini özgürlüklerin korunması ve desteklenmesi amacıyla çeşitli düzenlemeler içeriyor.

Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen bir törende yaptığı açıklamada, "Amerikalılar olarak inancın gücüne inanıyoruz. Dini özgürlükler, bu ülkenin temelidir ve biz bu özgürlükleri korumak için her şeyi yapacağız" dedi. Komisyonun, farklı inanç gruplarının temsilcilerinden oluşacağı ve dini özgürlükler konusunda hükümete tavsiyelerde bulunacağı belirtildi.

Kararname, özellikle okullarda ve kamu alanlarında dini sembollerin sergilenmesi, dini vecibelerin yerine getirilmesi ve dini kuruluşlara yönelik ayrımcılığın önlenmesi gibi konulara odaklanıyor. Trump yönetimi, bu adımla dini değerlere önem veren seçmen tabanını memnun etmeyi hedefliyor.

Bazı kesimler, bu kararnamenin dini özgürlükleri genişletme potansiyeli taşıdığını savunurken, diğerleri ise belirli dini gruplara ayrıcalık tanıyabileceği ve ayrımcılığı artırabileceği endişesini dile getiriyor. Kararnamenin içeriği ve uygulanması, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.

Trump'ın bu hamlesi, ABD'deki dini ve siyasi tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Dini özgürlüklerin sınırları, devletin dini kurumlarla ilişkisi ve farklı inanç gruplarının eşit muamele görmesi gibi konular, kamuoyunun gündeminde kalmaya devam edecek.

Gaziantep Valisi Kemal Çeber, dilencilikle mücadele konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Vali Çeber, dilenciliğin organize bir suç olduğunu ve vatandaşların bu konuda duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Dilencilik yapan kişilerin genellikle sahte hastalıklar ve çöpten yemek yeme gibi durumları istismar ettiğini belirtti.

Vali Çeber, dilencilikle mücadelede kararlılık mesajı vererek, bu tür faaliyetlere karşı denetimlerin artırılacağını ve gerekli yasal işlemlerin yapılacağını ifade etti. Ayrıca, dilencilik yapan kişilerin gerçek ihtiyaç sahipleri olup olmadığının titizlikle araştırıldığını ve ihtiyaç sahibi olanların sosyal hizmetler aracılığıyla destekleneceğini söyledi.

Vatandaşların dilencilere para vermemesi gerektiğini vurgulayan Vali Çeber, bu tür yardımların dilenciliği teşvik ettiğini ve organize suç örgütlerinin gelir kaynağı haline geldiğini belirtti. Bunun yerine, yardımların doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için güvenilir yardım kuruluşları ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla yapılması gerektiğini ifade etti.

Vali Çeber, dilencilikle mücadelede toplumun tüm kesimlerinin işbirliği yapmasının önemine dikkat çekti. Muhtarlar, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının koordineli bir şekilde çalışarak dilencilik sorununa çözüm bulunabileceğini söyledi. Ayrıca, dilencilik yapan kişilerin tespit edilmesi ve rehabilite edilmesi için çalışmaların sürdürüleceğini belirtti.

Son olarak, Vali Çeber, vatandaşların dilencilikle ilgili herhangi bir şüpheli durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirmelerini istedi. Bu sayede, dilencilikle mücadelede daha etkin sonuçlar alınabileceğini ve toplumun huzurunun korunabileceğini ifade etti.

Fatih Terim'in teknik direktörlüğünü yaptığı Panathinaikos, Yunanistan Süper Ligi play-off turunda Lamia deplasmanına konuk oldu. Mücadele 1-1 eşitlikle sonuçlandı. Bu beraberlikle birlikte Panathinaikos'un Fatih Terim yönetimindeki 9 maçlık galibiyet serisi sona erdi.

Lamia'nın golünü 45+1'inci dakikada penaltıdan Rossi kaydederken, Panathinaikos'un tek golü 51'inci dakikada Bakasetas'tan geldi. Maçta başka gol olmayınca taraflar sahadan birer puanla ayrıldı.

Bu sonuçla Panathinaikos puanını 56'ya yükseltirken, Lamia'nın puanı 35 oldu. Panathinaikos ligde şampiyonluk mücadelesi verirken, Lamia ise orta sıralarda yer alıyor.

Fatih Terim'in Panathinaikos'u, ligde kalan maçlarında şampiyonluk iddiasını sürdürmeye çalışacak. Takımın performansı ve Terim'in taktiksel yaklaşımları yakından takip ediliyor.

Maçın ardından spor yorumcuları, Panathinaikos'un deplasmanda yaşadığı puan kaybını ve Fatih Terim'in sonraki maçlardaki stratejilerini değerlendirdi. Ayrıca, Bakasetas'ın performansı ve takımın genel durumu hakkında çeşitli analizler yapıldı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çeşitli pozisyonlarda görevlendirilmek üzere toplam 19 bin sözleşmeli personel alımı yapacağını duyurdu. Bu alım, bakanlığın hizmet kapasitesini güçlendirme ve vatandaşlara daha etkin hizmet sunma hedefi doğrultusunda gerçekleştirilecek.

Alınacak personelin dağılımı şu şekilde olacak:

• 8 bin 952 kişi yurtlarda görevlendirilecek.
• 4 bin 595 kişi çocuk evlerinde istihdam edilecek.
• 2 bin 293 kişi huzurevlerinde çalışacak.
• 2 bin 160 kişi ise gündüzlü bakım merkezlerinde görev yapacak.
• Kalan personel diğer sosyal hizmet birimlerinde değerlendirilecek.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, alımların KPSS puanı ve mülakat sonuçlarına göre yapılacağı belirtildi. Başvuruların ne zaman ve nasıl yapılacağına dair detaylı bilgilerin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın resmi internet sitesi üzerinden duyurulacağı ifade edildi.

Bu alım, özellikle sosyal hizmet alanında istihdam arayanlar için önemli bir fırsat sunuyor. Bakanlık, bu alımla birlikte hizmet kalitesini artırmayı ve daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşmayı hedefliyor.

Mersin'de Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği denetimlerde, 850 ton patateste 'patates virüsü' olarak bilinen bir hastalık tespit edildi. Bu durum, kentteki patates üretimi ve ticaretiyle ilgili endişeleri artırdı.

Denetim Süreci ve Bulgular: Ekiplerin yaptığı incelemeler sonucunda, depolarda ve tarlalarda bulunan patateslerde virüsün varlığı belirlendi. Söz konusu virüsün, patates bitkisinin gelişimini olumsuz etkilediği ve verim kaybına yol açtığı ifade edildi.

Alınan Önlemler: Virüslü olduğu tespit edilen patateslerin imhası için gerekli işlemler başlatıldı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, üreticilere yönelik bilgilendirme çalışmalarına hız vererek, virüsün yayılmasını önlemek amacıyla alınması gereken tedbirler hakkında detaylı bilgi sağladı.

Üreticilere Uyarılar: Uzmanlar, patates üreticilerini, hastalıklara karşı daha dikkatli olmaya ve düzenli olarak tarlalarını kontrol etmeye çağırdı. Ayrıca, sertifikalı tohum kullanmanın ve uygun tarım tekniklerini uygulamanın, virüs ve diğer hastalıkların önlenmesinde önemli rol oynadığı vurgulandı.

Sektörel Etkiler: Bu durumun, Mersin'deki patates üretimini ve ticaretini olumsuz etkilemesi bekleniyor. Virüsün yayılması durumunda, hem üreticilerin gelir kaybı yaşayabileceği hem de tüketicilerin patates fiyatlarında artışla karşılaşabileceği öngörülüyor.

Yetkililerin Açıklamaları: Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yetkilileri, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, virüsün kontrol altına alınması için tüm imkanların seferber edildiğini ve üreticilere gerekli desteğin sağlanacağını belirtti. Ayrıca, tüketicilerin sağlığını korumak amacıyla piyasada gerekli denetimlerin aralıksız sürdürüleceği ifade edildi.

Gazeteci Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi'ndeki görevinden ayrıldığını açıkladı. Ergin'in ayrılık kararı, gazetecilik kariyerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi'nde uzun yıllar boyunca çeşitli görevlerde bulundu. Gazetenin Ankara temsilciliği ve genel yayın yönetmenliği gibi önemli pozisyonlarında görev yaptı. Ergin, gazetecilik kariyeri boyunca birçok önemli habere imza attı ve çeşitli ödüller kazandı.

Ergin'in ayrılık nedeni hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, kulislerde farklı iddialar dolaşıyor. Bazı kaynaklar, Ergin'in gazete yönetimiyle yaşadığı görüş ayrılıklarının ayrılık kararında etkili olduğunu öne sürüyor. Diğer bazı kaynaklar ise, Ergin'in yeni bir projeye başlamak için Hürriyet'ten ayrıldığını iddia ediyor.

Sedat Ergin'in ayrılığı, Hürriyet Gazetesi'nde önemli bir değişiklik olarak görülüyor. Ergin'in yerine kimin atanacağı henüz belli değil. Ancak, gazete yönetiminin kısa süre içinde yeni bir genel yayın yönetmeni ataması bekleniyor.

Sedat Ergin'in gazetecilik kariyerine nerede devam edeceği ise merak konusu. Ergin'in farklı medya kuruluşlarından teklifler aldığı ve yakın zamanda yeni görevine başlayabileceği belirtiliyor.

Sedat Ergin'in Hürriyet'ten ayrılması, Türk basınında önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Ergin'in gazetecilik kariyerinin bundan sonraki döneminde neler yapacağı yakından takip edilecek.