Eski ABD Başkanı Donald Trump, Washington D.C.'ye olası dönüşüyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Trump, Maryland'deki bir organizasyonda yaptığı konuşmada, “Muhtemelen Washington'a geri dönüyorum” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Trump'ın siyasi geleceği ve olası adaylıkları hakkında spekülasyonları artırdı.

Trump, konuşmasında ayrıca, görev süresi boyunca gerçekleştirdiği icraatlara da değindi. Özellikle ekonomi, dış politika ve ulusal güvenlik konularındaki başarılarını vurgulayan Trump, Amerika'nın yeniden büyük bir ülke olma yolunda önemli adımlar attığını savundu. Konuşmasında, mevcut yönetimi eleştiren Trump, Amerika'nın enerji bağımsızlığını kaybettiğini ve uluslararası arenada zayıfladığını iddia etti.

Trump'ın Washington'a dönüş sinyali vermesi, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Özellikle Cumhuriyetçi Parti içinde, Trump'ın olası bir adaylığına karşı farklı görüşler bulunuyor. Bazı Cumhuriyetçiler, Trump'ın yeniden aday olmasının partiyi böleceğini ve genel seçimlerde başarı şansını azaltacağını savunurken, bazıları ise Trump'ın hala partinin en güçlü figürü olduğunu ve seçimi kazanabilecek tek aday olduğunu düşünüyor.

Önümüzdeki aylarda Trump'ın Washington'a dönüşü ve siyasi planları hakkında daha fazla detayın ortaya çıkması bekleniyor. Bu süreçte, Trump'ın yapacağı açıklamalar ve atacağı adımlar, Amerikan siyasetinin yönünü belirlemede önemli rol oynayacak.

Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Suriye Arap Kızılayı Başkanı Halid Hbubati, Suriye'ye yapılan deprem yardımları nedeniyle Türkiye ve ABD'ye teşekkürlerini iletti. Hbubati, bu teşekkürünü Şam'da düzenlediği basın toplantısında dile getirdi.

Hbubati, Suriye'ye gönderilen yardımların dağıtımında herhangi bir ayrım yapılmadığını vurgulayarak, bu yardımların tüm Suriyelilere eşit şekilde ulaştırıldığını belirtti. Ayrıca, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler'e (BM) Suriye'ye daha fazla yardım göndermeleri çağrısında bulundu.

Yardımların dağıtımı konusunda şeffaflık ilkesine dikkat ettiklerini ve tüm bölgelere ayrım gözetmeksizin ulaşmaya çalıştıklarını ifade eden Hbubati, Suriye halkının bu zor günlerde dayanışma içinde olduğunu ve uluslararası toplumun desteğinin hayati önem taşıdığını vurguladı.

Türkiye ve ABD'nin yanı sıra, diğer ülkelere ve uluslararası kuruluşlara da yardımlarından dolayı teşekkür eden Hbubati, Suriye'nin yeniden inşası için daha fazla desteğe ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi.

Suriye'deki deprem felaketinin ardından birçok ülke ve kuruluş, insani yardım malzemeleri ve arama kurtarma ekipleri göndererek Suriye halkına destek olmuştu.

Polatlı Belediye Başkanlığı, çeşitli taşınmazları ihale yoluyla satışa çıkaracağını duyurdu. İhale, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 35/a maddesine göre kapalı teklif usulü ile gerçekleştirilecek. İhaleye konu olan taşınmazlar arasında arsalar, tarlalar ve çeşitli iş yerleri bulunmaktadır.

İhale, 25 Haziran 2024 Salı günü saat 14:00'te Polatlı Belediyesi Meclis Toplantı Salonu'nda yapılacak. İhaleye katılmak isteyenlerin, belirtilen şartları taşıması ve istenen belgeleri eksiksiz olarak sunması gerekmektedir.

İhale ile ilgili detaylı bilgiler ve şartname, Polatlı Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü'nden temin edilebilir. Ayrıca, ihaleye katılmak isteyenlerin, ihale şartnamesini dikkatlice incelemesi ve tekliflerini buna göre hazırlaması önemlidir.

İhaleye Katılım Şartları:

• Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
• Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak.
• İhaleye konu olan taşınmazın bulunduğu yerde ikamet etmek veya faaliyet göstermek (bazı taşınmazlar için geçerli olabilir).
• Polatlı Belediyesine herhangi bir borcu bulunmamak.
• İhale şartnamesinde belirtilen diğer şartları taşımak.

İstenen Belgeler:

• Nüfus cüzdanı fotokopisi.
• İkametgah belgesi.
• Noter tasdikli imza beyannamesi.
• Şartname bedelinin ödendiğine dair makbuz.
• Geçici teminatın yatırıldığına dair belge.
• Tüzel kişiler için, yetkili olduklarını gösteren belge ve imza sirküleri.

Polatlı Belediyesi, ihale ilanında belirtilen taşınmazları satışa sunarak, belediye gelirlerini artırmayı ve yatırımcılar için fırsatlar oluşturmayı hedeflemektedir.

Ankara'da hissedilen bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi ve AFAD henüz depremin merkez üssü ve büyüklüğü hakkında bir açıklama yapmadı.

Deprem, Ankara'da yaşayan vatandaşlar arasında kısa süreli bir paniğe neden oldu. Sosyal medyada da depremle ilgili çok sayıda paylaşım yapıldı. Kullanıcılar, depremin şiddetini ve hissedildiği bölgeleri aktardı.

Henüz depremle ilgili herhangi bir hasar veya can kaybı bilgisi bulunmamaktadır. Yetkililer, gelişmeleri yakından takip ediyor.

Depremin hissedildiği bölgeler arasında Çankaya, Yenimahalle, Keçiören ve Gölbaşı bulunmaktadır. Bazı vatandaşlar deprem sırasında evlerinden dışarı çıktı.

AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin açıklamaları beklenirken, vatandaşların sakin kalmaları ve yetkililerin uyarılarını dikkate almaları önemlidir.

Yunan basınında yer alan haberlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politikadaki stratejik hamleleri ve Türk diplomasisinin etkinliği övgüyle karşılandı. Kathimerini gazetesi, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki etkin rolüne vurgu yaparak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm oyunu yönlendirdiğini belirtti.

Gazete, Türkiye'nin Libya ile imzaladığı deniz yetki alanları anlaşmasının bölgedeki dengeleri değiştirdiğini ve Yunanistan'ın bu duruma karşı koymakta zorlandığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin son dönemde Azerbaycan, Katar ve Somali gibi ülkelerle geliştirdiği ilişkilerin de bölgesel güç dengesini etkilediği belirtildi.

To Vima gazetesi ise Türk diplomasisinin son dönemde kaydettiği başarılara dikkat çekerek, Türkiye'nin uluslararası arenada daha etkin bir rol oynadığını vurguladı. Gazete, Türkiye'nin Suriye, Irak ve Doğu Akdeniz'deki askeri operasyonlarının uluslararası tepkilere rağmen devam ettiğini ve bu durumun Türkiye'nin kararlılığını gösterdiğini ifade etti.

Yunanistan'ın bu politikalara karşı daha aktif bir rol oynaması gerektiği belirtilirken, Türkiye'nin bölgedeki etkisini azaltmak için diplomatik girişimlerin artırılması gerektiği vurgulandı.

Haberde, Yunanistan'ın Türkiye'nin hamlelerine karşı koymak için Avrupa Birliği ve diğer uluslararası aktörlerle işbirliğini artırması gerektiği de ifade edildi.

ABD'de aşırı dozdan kaynaklanan ölümler, 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 2.7 oranında azalarak 107 bin 543'e geriledi. Ancak bu sayı, Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki ortalamanın hala çok üzerinde bulunuyor. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre, bu düşüşe rağmen, aşırı doz ölümleri hala önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor.

Özellikle opioid kaynaklı ölümlerde hafif bir düşüş gözlemlenirken, fentanil gibi sentetik opioidler hala en büyük tehdidi oluşturuyor. Kokain ve metamfetamin gibi diğer uyuşturucularla ilişkili ölümlerde de artışlar yaşanıyor. Uzmanlar, bu durumun, farklı uyuşturucu maddelerinin kombinasyonlarının kullanımının yaygınlaşmasından kaynaklandığını belirtiyor.

AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında, ABD'deki aşırı dozdan ölüm oranları oldukça yüksek. AB'de milyonda ortalama 20 kişi aşırı dozdan ölürken, bu oran ABD'de 300'ün üzerinde. Bu durum, ABD'deki uyuşturucu kullanımının yaygınlığı, uyuşturucuya erişim kolaylığı ve sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar gibi faktörlerle açıklanıyor.

ABD hükümeti, aşırı doz ölümlerini azaltmak için çeşitli stratejiler uyguluyor:

• Uyuşturucu bağımlılığı tedavi merkezlerinin sayısını artırmak
• Nalokson gibi hayat kurtarıcı ilaçların erişilebilirliğini genişletmek
• Uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi yoğunlaştırmak
• Farkındalık kampanyalarıyla uyuşturucu kullanımının riskleri konusunda halkı bilinçlendirmek

Ancak uzmanlar, bu çabaların yeterli olmadığını ve daha kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Uyuşturucu bağımlılığının altında yatan sosyal ve ekonomik sorunların çözülmesi, tedaviye erişimin kolaylaştırılması ve uyuşturucu kullanımını önlemeye yönelik daha etkili stratejilerin geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlediği saldırılarda en az 54 Filistinlinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Yerel kaynaklar, saldırıların yoğunlaştığı bölgede çok sayıda yaralı bulunduğunu ve sivil savunma ekiplerinin enkaz altında kalanlara ulaşmaya çalıştığını aktardı.

Saldırıların Hedefleri: Saldırılarda özellikle Han Yunus'un El-Emel Mahallesi ve çevresindeki yerleşim yerlerinin hedef alındığı belirtildi. Bölgedeki hastane kaynakları, ölü sayısının artabileceğini ve yaralıların durumunun kritik olduğunu ifade etti.

Uluslararası Tepkiler: Saldırıya ilişkin henüz İsrail tarafından resmi bir açıklama yapılmazken, uluslararası toplumdan tepkiler gelmeye başladı. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, sivillerin korunması çağrısında bulundu ve İsrail'in orantılı güç kullanması gerektiğini vurguladı.

Gazze'deki Durum: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, bölgedeki insani krizi derinleştiriyor. Su, gıda ve ilaç sıkıntısı yaşayan Gazze halkı, uluslararası yardımların yetersizliği nedeniyle zor günler geçiriyor. Saldırılar nedeniyle binlerce Filistinli evlerini terk etmek zorunda kaldı ve güvenli bölgelere sığınmaya çalışıyor.

Bölgedeki Gerilim: İsrail-Filistin arasındaki gerginlik, son aylarda artış gösterdi. Özellikle Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılar, bölgedeki istikrarı tehdit ediyor. Uluslararası arabuluculuk çabaları ise henüz somut bir sonuç vermedi.

Han Yunus'taki Durumun Vahameti: Han Yunus'taki durumun giderek kötüleştiği, hastanelerin kapasitesinin dolduğu ve tıbbi malzeme eksikliğinin yaşandığı bildiriliyor. Sivil toplum kuruluşları, acil insani yardım çağrısında bulunarak uluslararası toplumu harekete geçmeye davet etti.

Ford, belirli 2018-2023 model yıllarına ait Navigator ve Expedition SUV'larında meydana gelebilecek fren hortumu arızası nedeniyle yaklaşık 274.000 aracı geri çağırma kararı aldı. Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA) tarafından yapılan açıklamaya göre, bu araçlardaki fren hortumları yıpranmaya karşı dayanıksız olabileceği ve bu durum da fren hidroliği sızıntısına yol açabileceği belirtildi. Fren hidroliği sızıntısı, fren performansının düşmesine ve kaza riskinin artmasına neden olabilir.

Geri çağırma, 16 Mayıs 2025 tarihinde başladı ve etkilenen araç sahipleriyle iletişime geçilerek, araçlarını yetkili Ford veya Lincoln bayilerine götürmeleri istenecek. Bayilerde, fren hortumları ücretsiz olarak kontrol edilecek ve gerekirse daha dayanıklı yeni hortumlarla değiştirilecektir. Ayrıca, fren hidroliği seviyesi de kontrol edilerek, eksiklik varsa tamamlanacaktır.

Ford, bu sorunun potansiyel risklerini en aza indirmek için araç sahiplerine mümkün olan en kısa sürede bayilerine başvurmaları çağrısında bulundu. Şirket, geri çağırma sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, müşterilerinin güvenliğinin sağlanması konusundaki taahhüdünü vurguladı.

Araç sahipleri, araçlarının geri çağırma kapsamında olup olmadığını Ford'un internet sitesi veya NHTSA'nın web sitesi üzerinden şasi numaralarını (VIN) girerek kontrol edebilirler.

ABD'de üretici fiyatları, Nisan ayında beklentilerin üzerinde bir artış göstererek enflasyonla mücadelede zorlukları beraberinde getirdi. Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) Nisan'da %0,5 artış gösterdi; bu oran, Reuters anketine katılan ekonomistlerin %0,3'lük beklentisinin üzerinde gerçekleşti. Mart ayında %0,1 düşüş gösteren ÜFE, yıllık bazda ise %2,2'lik bir artış kaydetti.

Enerji fiyatlarındaki %5,4'lük sıçrama, ÜFE'deki artışın önemli bir nedeni olarak öne çıkıyor. Benzin fiyatlarındaki %15,2'lik artış da bu yükselişte etkili oldu. Gıda fiyatları ise %0,2 arttı. Çekirdek ÜFE, yani gıda ve enerji kalemleri hariç tutulduğunda, Nisan ayında %0,4'lük bir artış gösterdi. Bu oran da beklentilerin üzerinde. Çekirdek ÜFE, Mart ayında %0,2 artmıştı. Yıllık bazda çekirdek ÜFE ise %3,1 yükseldi.

Üretici fiyatlarındaki bu artış, tüketici enflasyonu üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabilir. ÜFE verileri, Fed'in faiz oranlarını düşürme konusunda aceleci davranmayabileceği sinyallerini veriyor. Enflasyonun hala hedefin üzerinde seyretmesi, Fed'in para politikasında temkinli bir yaklaşım sergilemesine neden olabilir.

Ekonomistler, ÜFE verilerinin ardından tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) verilerini yakından takip edecekler. TÜFE verileri, enflasyonun genel seyri hakkında daha kapsamlı bir resim sunacak ve Fed'in gelecek dönemdeki politikaları üzerinde belirleyici bir rol oynayacak.

Önemli Not: Reuters, haberde bahsi geçen anketin kaynağı olarak belirtilmiştir.