Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yayımlanan 2024-2025 eğitim öğretim yılı takvimi ile okulların ne zaman kapanacağı ve yaz tatilinin ne zaman başlayıp biteceği merak konusu oldu. Öğrenciler ve veliler, yaz tatili planlarını yapmak için bu tarihlere odaklanmış durumda.

2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Takvimi:

• Birinci dönem başlangıcı: 9 Eylül 2024
• Birinci dönem sona ermesi: 17 Ocak 2025
• Yarıyıl tatili: 20 Ocak 2025 - 31 Ocak 2025
• İkinci dönem başlangıcı: 3 Şubat 2025
• İkinci dönem sona ermesi: 20 Haziran 2025

Buna göre, 2024-2025 eğitim öğretim yılı 20 Haziran 2025 tarihinde sona erecek ve öğrenciler yaz tatiline başlayacak. Yaz tatilinin ne kadar süreceği ve 2025-2026 eğitim öğretim yılının ne zaman başlayacağı ise henüz MEB tarafından açıklanmadı. Ancak, geçmiş yıllardaki takvimler dikkate alındığında, yaz tatilinin yaklaşık olarak 11-12 hafta sürmesi ve okulların Eylül ayının ilk haftası veya ortasında açılması bekleniyor.

Özetle:

• 2024-2025 eğitim öğretim yılı 9 Eylül 2024'te başlayacak.
• Birinci dönem 17 Ocak 2025'te sona erecek.
• Yarıyıl tatili 20 Ocak - 31 Ocak 2025 tarihleri arasında olacak.
• İkinci dönem 3 Şubat 2025'te başlayacak.
• 2024-2025 eğitim öğretim yılı 20 Haziran 2025'te sona erecek ve yaz tatili başlayacak.

Bursa'da, Osmangazi ilçesi Tahtakale Mahallesi'nde bulunan ve 19. yüzyıla ait olduğu belirtilen tarihi bir çeşmeye ait taşların, bir bahçe duvarında kullanıldığı belirlendi. Çeşmenin yerinde yapılan incelemelerde, bazı taşların sökülerek kullanıldığı tespit edildi.

Çeşmenin durumu, mahalle sakinlerinin dikkati sayesinde ortaya çıktı. Durumu fark eden vatandaşlar, durumu yetkililere bildirdi. İhbar üzerine harekete geçen Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi ekipleri, olay yerinde inceleme yaptı. İncelemeler sonucunda, çeşmeye ait olduğu düşünülen bazı taşların, yakındaki bir bahçe duvarında kullanıldığı görüldü.

Olayın ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi, konuyla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, bahçe duvarının sahibi ve olayın sorumluları tespit edilmeye çalışılıyor. Ayrıca, çeşmeden sökülen taşların tam olarak hangileri olduğu ve çeşmenin orijinal haline uygun olarak yeniden inşa edilip edilemeyeceği de araştırılıyor.

Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun da konuyla ilgili bilgilendirildiği ve kurulun da gerekli incelemeleri başlatacağı öğrenildi. Kurulun incelemesi sonucunda, çeşmenin tarihi ve kültürel değeri tespit edilecek ve buna göre bir restorasyon planı hazırlanabilecek.

Yetkililer, tarihi eserlere zarar verenlerin tespit edilerek gerekli cezaların uygulanacağını belirtti. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Trabzon'da bulunan Faroz Limanı, Karadeniz'in hırçın dalgalarından korunması amacıyla önemli bir projeyle güçlendiriliyor. Limanın mendirek kısmına, her biri 21 ton ağırlığında olan özel tasarım beton bloklar yerleştiriliyor. Bu çalışma, limanın uzun ömürlü ve güvenli bir şekilde hizmet vermesini sağlamayı amaçlıyor.

Proje kapsamında, ilk etapta 150 adet beton blokun yerleştirilmesi planlanıyor. Bloklar, özel bir vinç yardımıyla mendirek üzerine hassas bir şekilde konumlandırılıyor. Çalışmaların titizlikle yürütüldüğü ve hava koşullarının uygun olduğu zamanlarda daha hızlı ilerlediği belirtiliyor.

Yetkililer, bu güçlendirme çalışmasının Faroz Limanı'nın sadece fiziksel yapısını korumakla kalmayacağını, aynı zamanda bölgedeki balıkçılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğine de katkı sağlayacağını vurguluyor. Limanın daha güvenli hale gelmesiyle, balıkçıların denize açılma ve geri dönme süreçlerinin kolaylaşacağı öngörülüyor.

Faroz Limanı'nın güçlendirilmesi projesi, bölgedeki diğer limanlar için de örnek teşkil edebilir. Benzer sorunlar yaşayan diğer limanlarda da bu türden koruma önlemlerinin alınması, Karadeniz'deki denizcilik faaliyetlerinin genel güvenliğini artırabilir.

Projenin tamamlanmasıyla birlikte Faroz Limanı'nın daha modern ve güvenli bir yapıya kavuşması bekleniyor. Bu durum, hem yerel ekonomiye katkı sağlayacak hem de bölgenin turizm potansiyelini artıracaktır.

Ünlü bir oyuncu, hakkında çıkan tecavüz suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Oyuncunun yargılanmasına başlandı ve dava süreci yakından takip ediliyor.

Davaya konu olan olayla ilgili detaylar henüz kamuoyuyla tam olarak paylaşılmadı. Ancak, iddiaların ciddiyeti ve oyuncunun tanınmışlığı, davanın geniş yankı uyandırmasına neden oldu.

Mahkeme süreci boyunca, hem davacı tarafın hem de sanık tarafın delilleri ve savunmaları dinlenecek. Tarafların avukatları, müvekkillerini en iyi şekilde temsil etmek için çaba gösterecekler.

Davanın seyrini etkileyecek birçok faktör bulunuyor. Özellikle, delillerin niteliği ve tanık ifadeleri büyük önem taşıyacak. Mahkeme heyeti, tüm bu unsurları dikkate alarak bir karar verecek.

Kamuoyu, davanın sonucunu merakla bekliyor. Özellikle sosyal medyada, dava ile ilgili çeşitli yorumlar ve tahminler yapılıyor. Ancak, hukukun üstünlüğü ilkesi gereğince, mahkeme kararının beklenmesi ve yargı sürecine saygı duyulması gerekiyor.

Davanın sonucunda, oyuncunun suçlu bulunması halinde hapis cezası alması söz konusu olabilir. Beraat etmesi durumunda ise, hakkındaki suçlamalardan aklanmış olacak.

Dava süreciyle ilgili gelişmeler, ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılmaya devam edecek.

Antalya'da 11 Mayıs'ta meydana gelen ve genç keman virtüözü Laçin Modiri'nin hayatını kaybettiği trafik kazasının güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Kaza, Muratpaşa ilçesi Elmalı Mahallesi'nde, saat 04.30 sıralarında gerçekleşti.

Görüntülerde, Bulvar üzerinde seyir halinde olan iki araçtan birinin, yol ayrımında refüje çarparak kontrolden çıktığı ve ardından takla atarak yol kenarındaki ağaçlara çarptığı görülüyor. Kazada, araçta bulunan Laçin Modiri olay yerinde hayatını kaybederken, sürücü ağır yaralandı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı sürücüyü hastaneye kaldırdı.

Kaza sonrası yapılan incelemede, araç sürücüsünün alkollü olduğu tespit edildi. Laçin Modiri'nin cenazesi, Antalya Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından memleketi Ankara'ya gönderildi. Kaza ile ilgili soruşturma devam ediyor.

Laçin Modiri, genç yaşına rağmen birçok ulusal ve uluslararası ödül kazanmış, gelecek vadeden bir keman sanatçısı olarak tanınıyordu. Vefatı, sanat camiasında büyük üzüntü yarattı.

Kaza Detayları:

• Yer: Antalya, Muratpaşa, Elmalı Mahallesi
• Tarih: 11 Mayıs
• Saat: 04.30 sıraları
• Olay: Araç kontrolünü kaybederek refüje çarpması ve takla atması
• Sonuç: Laçin Modiri hayatını kaybetti, sürücü ağır yaralandı

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hayvanlar için kullandığı 'telef oldu' ifadesi tartışmalara yol açtı. Bu ifadeye bir tepki de AK Parti'ye yakınlığıyla bilinen ilahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Karataş'tan geldi. Karataş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Erdoğan'ın sözlerinin düzeltilmesi gerektiğini belirtti.

Karataş, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Sayın Cumhurbaşkanımızın hayvanlar için ‘telef oldu’ sözünü tashih etmesi gerekir. Zira ‘telef’ kelimesi cansız ve değersiz şeyler için kullanılır. Hayvanlar da canlı ve Allah’ın yarattığı değerli varlıklardır. Onlar için ‘öldü, vefat etti, canını teslim etti’ gibi ifadeler kullanmak daha uygundur.”

Erdoğan'ın söz konusu ifadeleri, daha önce de hayvanseverler ve çeşitli kesimler tarafından eleştirilmişti. 'Telef' kelimesinin hayvanlar için kullanılmasının, onlara gereken değeri vermemek anlamına geldiği savunulmuştu. Mustafa Karataş'ın bu çıkışı, konuyu yeniden gündeme taşıdı ve tartışmaları alevlendirdi.

Sosyal medyada Karataş'a destek verenler olduğu gibi, eleştirenler de oldu. Bazı kullanıcılar, Karataş'ın haklı olduğunu ve Erdoğan'ın sözlerini düzeltmesi gerektiğini savunurken, bazıları ise Karataş'ın gereksiz bir hassasiyet gösterdiğini ve konuyu abarttığını iddia etti.

Tartışmanın odağında, 'telef' kelimesinin anlamı ve hayvanlara atfedilmesi konusundaki hassasiyet yatıyor. Türk Dil Kurumu'na göre 'telef' kelimesi, 'hayvan veya bitki için canlılığını yitirme, ölme' anlamına geliyor. Ancak kelimenin kullanım şekli ve çağrıştırdığı anlam, bazı kesimler tarafından hayvanlara saygısızlık olarak algılanabiliyor.

Bu durum, dilin kullanımının ve kelimelerin anlamının, kültürel ve toplumsal değerlerle nasıl iç içe olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

102 yaşındaki bilim insanı Prof. David Goodall, uzun yaşamının sırrını açıkladı. Goodall, uzun ömrünü genetik faktörlerden ziyade, benimsediği bir yaşam tarzına borçlu olduğunu belirtti.

Avustralyalı bilim insanı, aktif ve üretken bir yaşam sürerek yaşıtlarına örnek oluyor. Goodall, uzun yaşamının sırrını, “işine tutkuyla bağlı olmak ve zihinsel olarak aktif kalmak” şeklinde özetliyor. Emekli olmasına rağmen bilimsel çalışmalarına devam eden Goodall, çeşitli konferanslara katılıyor ve makaleler yayınlıyor.

Goodall, fiziksel sağlığının da önemli olduğunu vurgulayarak, düzenli egzersiz yapmanın ve dengeli beslenmenin önemine dikkat çekiyor. Ancak, asıl sırrın zihinsel aktivite ve hayata bağlılıkta olduğunu belirtiyor.

Uzmanlar da, Goodall'ın yaklaşımını destekleyerek, uzun ve sağlıklı bir yaşam için genetik faktörlerin yanı sıra yaşam tarzının da büyük önem taşıdığını vurguluyor. Zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalmak, sosyal ilişkileri sürdürmek ve stresten uzak durmak, uzun yaşamın temel unsurları olarak kabul ediliyor.

Prof. Goodall'ın yaşamı, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek isteyenlere ilham kaynağı oluyor. Onun örneği, yaşın sadece bir sayı olduğunu ve hayata tutkuyla bağlı kalarak her yaşta aktif ve üretken olmanın mümkün olduğunu gösteriyor.

Pelin Akil ve Anıl Altan çiftinin evliliklerinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle boşanma kararı aldıkları, ancak bu kararı erteledikleri belirtildi. Çiftin, 2016 yılında evlendiği ve Alin ile Lina adında ikiz kızları olduğu biliniyor.

İddialara göre, Pelin Akil ve Anıl Altan arasındaki anlaşmazlıkların temelinde Anıl Altan'ın iş yoğunluğu ve bu yoğunluğun aileye yeterince vakit ayıramamasına neden olması yatıyor. Pelin Akil'in, eşinin işlerine daha fazla odaklanması ve ev işleri ile çocukların bakımı konusunda yalnız kalması nedeniyle mutsuz olduğu ifade ediliyor.

Boşanma kararının ertelenmesinin nedeni olarak ise çiftin, çocuklarının psikolojisini düşünmesi ve bu süreci en az hasarla atlatmalarını sağlamak istemesi gösteriliyor. Pelin Akil ve Anıl Altan'ın, evliliklerini kurtarmak adına bir süre daha çaba gösterme kararı aldıkları ve bu süreçte profesyonel destek alabilecekleri de konuşuluyor. Çiftin yakın çevresi, Pelin Akil ve Anıl Altan'ın evliliklerini kurtarmak için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirtiyor.

Çiftin boşanma kararı almasına rağmen, bu kararı ertelemeleri ve evliliklerini kurtarmak için çaba göstermeleri, kamuoyunda takdirle karşılandı. Özellikle çocuklarının iyiliği için verdikleri bu karar, birçok kişi tarafından örnek bir davranış olarak nitelendirildi.

Oyuncu Zeynep Koçak, bir operasyon geçirdi. Sosyal medya hesabından sağlık durumuyla ilgili açıklama yapan Koçak, takipçilerini bilgilendirdi.

Zeynep Koçak, operasyonun ardından yaptığı paylaşımda, “Ameliyatım başarılı geçti. İlginiz için çok teşekkür ederim. Her şey yolunda” ifadelerini kullandı. Operasyonun detayları hakkında ise herhangi bir bilgi verilmedi.

Koçak'ın sevenleri ve takipçileri, sosyal medyadan geçmiş olsun dileklerini iletti. Oyuncunun sağlık durumunun iyi olması, hayranları tarafından sevinçle karşılandı.

Zeynep Koçak, daha önce de çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele etmiş ve bu süreçleri sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaşmıştı. Oyuncunun bu açık ve samimi tavrı, hayranları tarafından takdirle karşılanıyor.

Operasyonun ardından dinlenmeye çekilen Koçak'ın, ne zaman setlere döneceği henüz bilinmiyor.