Resul Emrah Şahan, Gazete Duvar'daki yazısında seçim süreçlerini ve siyasi tutuklulukları ele alarak, muhalefetin bu koşullarda nasıl bir strateji izlemesi gerektiğini sorguluyor.

Resul Emrah Şahan, Gazete Duvar'daki köşe yazısında, Türkiye'deki seçim süreçlerini ve siyasi tutuklulukların bu süreçler üzerindeki etkisini değerlendiriyor. Şahan, özellikle Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'de ve Selahattin Demirtaş'ın Edirne'de tutuklu bulunduğu bir ortamda, siyasi aktörlerin ve muhalefetin kimin rızasını nasıl alacağını sorguluyor.
Yazar, Türkiye'deki siyasi iklimin adil ve özgür seçimlerin yapılabilmesi için uygun olmadığını savunuyor. Siyasi baskıların ve tutuklamaların, seçmen iradesini manipüle etme potansiyeli taşıdığını belirtiyor. Bu bağlamda, muhalefetin seçim stratejilerini ve söylemlerini bu gerçeklikleri göz önünde bulundurarak şekillendirmesi gerektiğini vurguluyor.
Şahan, yazısında, muhalefetin sadece seçim kazanmaya odaklanmak yerine, aynı zamanda demokratik değerleri ve hukukun üstünlüğünü savunması gerektiğini ifade ediyor. Siyasi tutuklulukların sona erdirilmesi ve adil yargılanma hakkının sağlanması, muhalefetin öncelikli hedefleri arasında olmalıdır, diyor. Aksi takdirde, seçim sonuçları ne olursa olsun, Türkiye'deki demokratikleşme sürecinin sekteye uğrayabileceği uyarısında bulunuyor.
Yazıda ayrıca, muhalefetin farklı kesimlerle diyalog kurmasının ve ortak bir zeminde buluşmasının önemi vurgulanıyor. Türkiye'nin sorunlarına çözüm bulmak için geniş bir toplumsal mutabakatın sağlanması gerektiği belirtiliyor. Ancak, bu mutabakatın, temel hak ve özgürlüklerden ödün vermeden sağlanması gerektiğinin altı çiziliyor.
Sonuç olarak Resul Emrah Şahan, yazısında Türkiye'deki siyasi ortamın zorluklarına dikkat çekerek, muhalefetin bu koşullarda izlemesi gereken stratejileri değerlendiriyor. Seçimlerin adil ve özgür bir ortamda yapılabilmesi için siyasi tutuklulukların sona ermesi ve demokratik değerlerin korunması gerektiğini vurguluyor.