İngiltere ve Galler'de polis teşkilatları, çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında fail ve mağdurların etnik kökenlerini kaydetmeye başlayacak. Bu uygulama, çocuk koruma stratejilerini geliştirmek ve daha etkili önlemler almak amacıyla başlatılıyor.

Ulusal Polis Şefleri Konseyi (NPCC) tarafından yönetilen bu yeni yaklaşım, çocuklara yönelik cinsel istismarın karmaşıklığını daha iyi anlamayı ve bu suçlarla mücadelede daha bilinçli politikalar geliştirmeyi hedefliyor. Kaydedilen veriler, istismarın yaygınlığı, türleri ve etkileri hakkında daha detaylı bir analiz yapılmasına olanak tanıyacak.

Veri toplama süreci, hem failin hem de mağdurun etnik kökenini kapsayacak şekilde tasarlandı. Bu sayede, farklı etnik gruplar arasındaki istismar örüntüleri ve risk faktörleri daha net bir şekilde belirlenebilecek. Polis, bu verileri kullanarak, belirli topluluklarda çocukları koruma konusunda daha hassas ve etkili stratejiler geliştirebilecek.

NPCC sözcüsü, bu uygulamanın amacının ırkçı profil oluşturmak olmadığını, aksine çocukları korumak için kanıt temelli politikalar geliştirmek olduğunu vurguladı. Verilerin toplanması ve analiz edilmesi, çocuklara yönelik cinsel istismarın altında yatan nedenleri anlamak ve bu suçlarla mücadelede daha etkili yöntemler bulmak için önemli bir adım olarak görülüyor.

Bu uygulama, çocuk koruma alanında çalışan uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından da destekleniyor. Ancak, veri toplama sürecinin şeffaf ve etik bir şekilde yürütülmesi gerektiği konusunda uyarılar yapılıyor. Verilerin kötüye kullanılmaması ve ayrımcılığa yol açmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, İngiltere ve Galler'de polisin çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında etnik köken verisi toplamaya başlaması, çocuk koruma stratejilerini geliştirmek ve bu suçlarla daha etkili bir şekilde mücadele etmek için atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Avrupa Parlamentosu (AP) ile Amazon arasında 26 Haziran'da yapılması planlanan duruşma öncesinde anlaşmazlık yaşanıyor. Duruşma, Amazon'un veri kullanımı ve rekabet karşıtı uygulamaları üzerine yoğunlaşacak. AP'nin, Amazon'dan talep ettiği bazı belgelerin sağlanmaması üzerine gerginlik tırmanmış durumda.

AP yetkilileri, Amazon'un özellikle küçük işletmelerin verilerini nasıl kullandığı ve bu verileri kendi lehine nasıl çevirdiği konusunda endişelerini dile getiriyor. Ayrıca, Amazon'un pazar yerindeki rekabeti engelleyici uygulamaları da mercek altına alınacak.

Duruşmada, Amazon'un üst düzey yöneticilerinin ifade vermesi bekleniyor. Ancak, Amazon'un hangi yetkilileri göndereceği ve hangi bilgileri paylaşacağı henüz netleşmiş değil. AP, Amazon'un tam işbirliği yapmaması durumunda yasal yollara başvurabileceğini belirtiyor.

Bu duruşma, Avrupa Birliği'nin (AB) büyük teknoloji şirketlerine yönelik artan baskısının bir parçası olarak değerlendiriliyor. AB, son yıllarda dijital pazarlarda rekabeti sağlamak ve tüketicileri korumak amacıyla çeşitli düzenlemeler hayata geçiriyor.

Amazon'dan henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, şirketin AP ile işbirliği yapmaya istekli olduğu ve duruşmaya gerekli bilgileri sunacağı belirtiliyor. Duruşmanın, her iki taraf için de önemli bir sınav olacağı ve gelecekteki ilişkileri şekillendireceği öngörülüyor.

• AP'nin Endişeleri: Küçük işletmelerin verilerinin kullanımı ve rekabet karşıtı uygulamalar.
• Beklentiler: Amazon'un üst düzey yöneticilerinin ifade vermesi.
• Olası Sonuçlar: İşbirliği olmaması durumunda yasal yollara başvurulabilir.

ABD'de TikTok yasağı, bir kez daha askıya alındı. Bu, uygulamanın geleceğiyle ilgili belirsizliği artırırken, yasağın nedenleri ve olası sonuçları merak konusu olmaya devam ediyor.

ABD hükümeti, TikTok'un ulusal güvenlik endişelerine yol açtığı gerekçesiyle yasaklama kararı almıştı. Ancak, bu karar mahkemeler tarafından defalarca kez askıya alındı. Son olarak, uygulamanın sahibi olan Çinli şirket ByteDance'ın, ABD'li yetkililerle veri güvenliği konusunda bir anlaşmaya varmaya çalıştığı belirtiliyor.

Yasağın Gerekçeleri:

• TikTok'un kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaşabileceği endişesi
• Uygulamanın dezenformasyon yaymak için kullanılabileceği iddiası
• Ulusal güvenlik riskleri

Yasağın Askıya Alınmasının Nedenleri:

• İfade özgürlüğü ile ilgili endişeler
• TikTok'un ABD ekonomisine katkısı
• ByteDance'ın veri güvenliği konusunda adımlar atma çabası

TikTok'un geleceği belirsizliğini korurken, uygulamanın ABD'deki kullanıcıları ve içerik üreticileri, yasağın kalıcı olup olmayacağını yakından takip ediyor. ByteDance ve ABD hükümeti arasındaki müzakerelerin sonucu, TikTok'un ABD'deki varlığını belirleyecek.

Önümüzdeki süreçte TikTok'u bekleyen olası senaryolar:

1. ByteDance ve ABD hükümeti arasında bir anlaşmaya varılması ve yasağın tamamen kaldırılması
2. Yasağın yeniden yürürlüğe girmesi
3. TikTok'un ABD'li bir şirkete satılması

Bu gelişmeler, TikTok'un sadece ABD'deki değil, dünya genelindeki geleceği açısından da büyük önem taşıyor.

İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail'in gerçekleştirdiği bir eylemden dolayı 'büyük bir hata' yaptığını ve bu hatanın bedelini ödeyeceğini belirtti. Hamaney, bu açıklamasında İsrail'in hangi eylemine atıfta bulunduğunu doğrudan belirtmedi. Ancak, bu açıklamanın bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde yapılması dikkat çekiyor.

Hamaney'in bu sert açıklaması, İran ve İsrail arasındaki zaten gergin olan ilişkileri daha da tırmandırabilir. Bölgesel aktörler ve uluslararası toplum, Hamaney'in sözlerinin ardından gelebilecek olası gelişmeleri yakından takip ediyor.

Bu açıklama, İran'ın İsrail'e karşı tutumunun değişmediğini ve Tahran'ın, İsrail'i bölgesel bir tehdit olarak görmeye devam ettiğini gösteriyor. Hamaney'in 'bedel ödeyecekler' ifadesi, gelecekte İsrail'e karşı bir misilleme veya farklı bir yanıt gelebileceği şeklinde yorumlanıyor.

Önemli noktalar:

• Hamaney'in açıklaması bölgesel gerilimi artırabilir.
• İran ve İsrail arasındaki ilişkiler zaten gergin durumda.
• Açıklamanın zamanlaması dikkat çekici.

Uluslararası analistler, Hamaney'in bu açıklamasının Orta Doğu'daki güvenlik dengelerini etkileyebileceği ve bölgedeki istikrarı daha da zorlaştırabileceği konusunda uyarıyor. Bu durumun, uluslararası diplomasi ve arabuluculuk çabalarını daha da önemli hale getirdiği vurgulanıyor.

Müzik dünyası sadece notalar ve sözlerden ibaret değil; albüm kapakları da sanatçıların vizyonunu yansıtan önemli birer unsur. Bazı albüm kapakları, içerikleriyle ya da yarattıkları provokasyonla müzik tarihine damga vurmuş ve uzun yıllar boyunca tartışılmaya devam etmiştir. İşte tüm zamanların en tartışmalı 20 albüm kapağı:

• The Velvet Underground & Nico - The Velvet Underground & Nico (1967): Andy Warhol tasarımı olan bu kapak, soyulabilir bir muz görseliyle dikkat çekmiş ve cinselliğe gönderme yaptığı gerekçesiyle tartışma yaratmıştır.
• The Beatles - Yesterday and Today (1966): 'Kasap Kapağı' olarak da bilinen bu versiyonda The Beatles üyeleri, bebek parçaları ve etlerle poz vermiş, büyük tepki üzerine geri çekilmiştir.
• John Lennon & Yoko Ono - Unfinished Music No. 1: Two Virgins (1968): John Lennon ve Yoko Ono'nun çıplak fotoğraflarının yer aldığı bu kapak, müstehcenlik suçlamalarıyla karşılaşmıştır.
• Blind Faith - Blind Faith (1969): Çıplak, genç bir kızın elinde fütüristik bir uçak tuttuğu bu kapak, çocuk istismarı ve cinselleştirme eleştirileri almıştır.
• The Rolling Stones - Sticky Fingers (1971): Andy Warhol tasarımı olan bu kapakta, kot pantolonlu bir erkeğin kasık bölgesi yakın çekim olarak gösterilmiş, cinsellik ve provokasyon temaları işlenmiştir.
• Roxy Music - Country Life (1974): İki modelin yarı çıplak poz verdiği bu kapak, cinsellik ve kadın bedeninin nesneleştirilmesi eleştirileriyle karşılanmıştır.
• Scorpions - Virgin Killer (1976): Henüz reşit olmayan bir kızın çıplak fotoğrafının yer aldığı bu kapak, çocuk pornografisi suçlamalarıyla birçok ülkede yasaklanmıştır.
• Sex Pistols - Never Mind the Bollocks, Here's the Sex Pistols (1977): Albümün adı ve punk rock tavrı, dönemin muhafazakar kesimleri tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştır.
• The Plasmatics - Coup d'Etat (1982): Wendy O. Williams'ın polis arabasını balyozla parçaladığı bu kapak, şiddeti teşvik ettiği gerekçesiyle eleştirilmiştir.
• Jane's Addiction - Ritual de lo Habitual (1990): Albümün orijinal kapağı çıplak figürler içerdiği için bazı mağazalar tarafından sansürlenmiş, alternatif bir kapak tasarlanmıştır.
• Nirvana - Nevermind (1991): Havuzda yüzen çıplak bir bebeğin banknotu takip ettiği bu kapak, çocukların cinselleştirilmesi ve kapitalizmin eleştirisi olarak yorumlanmıştır.
• The Prodigy - Music for the Jilted Generation (1994): Uyuşturucu kullanımı ve şiddeti teşvik ettiği gerekçesiyle eleştirilen bu kapak, The Prodigy'nin asi imajını yansıtmaktadır.
• Marylin Manson - Antichrist Superstar (1996): Albümün gotik ve şeytani temaları, dini grupların tepkisini çekmiş ve kapak da bu tartışmalardan nasibini almıştır.
• Eminem - The Slim Shady LP (1999): Albüm kapağında Eminem'in ironik ve provokatif kişiliği yansıtılırken, şarkı sözlerindeki şiddet ve küfür içerikleri tartışma yaratmıştır.
• Oasis - Standing on the Shoulder of Giants (2000): Minimalist tasarımıyla dikkat çeken bu kapak, Oasis'in önceki albümlerine kıyasla daha az ilgi görmüştür.
• Guns N' Roses - Appetite for Destruction (1987): Orijinal kapakta robot tecavüzü teması işlendiği için sansürlenmiş, yerine haç ve kafatası figürlerinin yer aldığı bir kapak kullanılmıştır.
• Prince - Lovesexy (1988): Prince'in çıplak poz verdiği bu kapak, cinsellik ve dini sembollerin kullanımı nedeniyle tartışmalara yol açmıştır.
• Madonna - Erotica (1992): Albümün adı ve içeriği gibi, kapak da cinsellik ve erotizm temalarını işlemiş, muhafazakar kesimlerin tepkisini çekmiştir.
• Rage Against the Machine - Renegades (2000): Politik mesajlar içeren şarkılarıyla bilinen grubun bu albüm kapağı da, Amerikan bayrağının ters çevrilmiş haliyle politik göndermeler yapmaktadır.
• Kanye West - My Beautiful Dark Twisted Fantasy (2010): Mitolojik figürlerle harmanlanmış cinsellik içeren kapak, bazı mağazalar tarafından sansürlenmiştir.

ABD'nin Montana eyaleti, TikTok'u yasaklayan ilk eyalet oldu. Valisi Greg Gianforte'nin imzaladığı yasayla birlikte, TikTok'un uygulama mağazalarından indirilmesi ve eyalet sınırları içerisinde kullanılması yasaklandı. Yasa, 1 Ocak 2024'te yürürlüğe girecek.

Yasağın gerekçesi, TikTok'un kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaşabileceği ve bu durumun Montana vatandaşlarının güvenliği için risk oluşturabileceği endişesi. Yasa tasarısının savunucuları, TikTok'un Çin hükümetinin gözetim aracı olarak kullanılabileceğini iddia ediyor.

TikTok ise bu iddiaları reddediyor ve kullanıcı verilerinin güvenliğini sağlamak için gerekli tüm önlemleri aldığını belirtiyor. Şirket, yasağın ifade özgürlüğünü kısıtladığını ve Montana'daki kullanıcılarının haklarını ihlal ettiğini savunuyor.

Yasağın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Apple ve Google gibi uygulama mağazalarının TikTok'u Montana'daki kullanıcılar için indirilmesini engellemesi gerekecek. Ayrıca, TikTok'un eyalet içerisindeki kullanımı da yasa dışı olacak.

Yasağa uymayan uygulama mağazalarına ve TikTok'a günlük 10 bin dolara kadar para cezası uygulanabilecek. Ancak, yasağın bireysel TikTok kullanıcılarını kapsamadığı belirtiliyor.

TikTok'un yasaklanması, ABD'de Çinli şirketlere yönelik artan endişelerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Daha önce de ABD hükümeti, ulusal güvenlik gerekçesiyle bazı Çinli şirketlerin faaliyetlerini kısıtlamıştı.

Montana'daki yasağın diğer eyaletlere de örnek teşkil edebileceği ve TikTok'un ABD'deki geleceği hakkında tartışmaları alevlendirebileceği öngörülüyor.

Türkiye'de seçimlerin tamamlanmasının ardından Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yayın yasağı kararı alındı. Bu karar, seçim sonuçlarının ne zaman ve nasıl açıklanabileceğine dair önemli bir düzenleme getiriyor.

Yayın yasağı nedir? YSK'nın yayın yasağı, seçim sonuçları resmi olarak açıklanmadan önce herhangi bir tahmin, analiz veya yorumun yayınlanmasını engellemeyi amaçlar. Bu yasağın amacı, kamuoyunun yanlış yönlendirilmesini ve seçim sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamaktır.

Yasağın kapsamı: YSK'nın yayın yasağı, tüm medya kuruluşlarını, televizyonları, radyoları, gazeteleri ve internet sitelerini kapsar. Sosyal medya platformlarında da seçim sonuçlarına ilişkin yapılan paylaşımlar yasağın kapsamına girebilir.

Yasağın süresi: YSK'nın yayın yasağı, genellikle seçim sonuçlarının resmi olarak açıklanmaya başlandığı ana kadar devam eder. YSK, belirli bir saatten sonra yayın yasağının kaldırılmasına karar verebilir.

Yasağın ihlali: YSK'nın yayın yasağını ihlal eden medya kuruluşları veya kişiler hakkında yasal işlem başlatılabilir. Bu durumda, para cezası veya diğer yaptırımlar uygulanabilir.

Seçim sonuçları ne zaman açıklanacak? YSK'nın yayın yasağı kalktıktan sonra seçim sonuçları açıklanmaya başlar. Sonuçlar, YSK'nın resmi internet sitesi üzerinden ve yetkilendirdiği medya kuruluşları aracılığıyla duyurulur. Seçim sonuçlarının kesinleşmesi ve ilan edilmesi ise daha uzun bir süreç gerektirebilir.

YSK'nın yetkileri: Yüksek Seçim Kurulu, seçimlerin düzenlenmesi ve yönetimi konusunda en yetkili kurumdur. YSK'nın kararları kesindir ve yargı yolu kapalıdır. Bu nedenle, YSK'nın yayın yasağı kararlarına uyulması zorunludur.

Türkiye'de yaklaşan seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olup olamayacağı konusu tartışılmaya devam ediyor. Anayasa'nın 101. maddesi, bir kişinin en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilebileceğini belirtiyor. Ancak Erdoğan, 2014 ve 2018 yıllarında cumhurbaşkanı seçildiği için, bazı hukukçular bu hükmün yeniden aday olmasının önünde engel teşkil ettiğini savunuyor.

Muhalefet partileri de bu konuyu gündeme getirerek, Erdoğan'ın üçüncü kez aday olmasının anayasaya aykırı olduğunu belirtiyorlar. Buna karşılık, iktidar partisi ve bazı hukukçular ise, 2018'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle birlikte sistemin değiştiğini ve Erdoğan'ın ilk kez bu sistemde cumhurbaşkanı seçildiğini, dolayısıyla yeniden aday olabileceğini savunuyor.

Hukukçular arasındaki görüş ayrılıkları devam ederken, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bu konuda nasıl bir karar vereceği merak konusu. YSK'nın vereceği karar, seçim sürecinin ve sonuçlarının meşruiyeti açısından büyük önem taşıyor.

Tartışmanın temel noktaları:

• Anayasa'nın 101. maddesi
• Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş
• YSK'nın yetkisi ve kararı

WhatsApp Channels, yöneticilerin metin, fotoğraf, video, çıkartma ve anket gönderebileceği tek yönlü bir yayın aracı olarak kullanıma sunuldu. Bu yeni özellik, kullanıcıların doğrudan WhatsApp içinde önemli kişilerden ve kuruluşlardan güncellemeler almasına olanak tanıyor.

Kanallar Nasıl Çalışır?

• Kanallar, sohbetlerden ayrı bir sekmede yer alır, böylece kişilerle yapılan özel konuşmalar gizli kalır.
• Yöneticiler, kanalları kullanarak geniş bir kitleye tek yönlü mesajlar gönderebilir.
• Kullanıcılar, ilgi alanlarına göre kanalları bulabilir ve takip edebilir.

Gizlilik ve Kontrol

• WhatsApp, yöneticilerin ve takipçilerin gizliliğini korumak için çeşitli önlemler almıştır.
• Telefon numaraları, yöneticiler ve takipçiler arasında gizli tutulur.
• Takipçiler, istedikleri zaman bir kanalı takip etmeyi bırakabilir.

Kullanım Alanları

WhatsApp Channels, çeşitli kullanım alanlarına sahiptir. Örneğin:

• Haber kuruluşları, son dakika haberlerini ve güncellemelerini paylaşabilir.
• Spor takımları, maç sonuçlarını ve oyuncu haberlerini duyurabilir.
• Sanatçılar, yeni eserlerini ve etkinliklerini tanıtabilir.
• Resmi kurumlar, önemli duyurular ve bilgilendirmeler yapabilir.

Gelecek Planları

WhatsApp, Channels'ı geliştirmeye devam etmeyi ve yeni özellikler eklemeyi planlıyor. Bu özellikler arasında, daha fazla yönetici aracı, gelişmiş arama ve keşfetme özellikleri ve daha fazla gizlilik seçeneği yer alabilir.

WhatsApp Channels, bilgi akışını kolaylaştıran ve kullanıcıların ilgi alanlarına göre güncel kalmasına yardımcı olan önemli bir araç olma potansiyeli taşıyor.