Balasagun, günümüzde Kırgızistan sınırları içerisinde bulunan ve bir zamanlar Karahanlılar Devleti'ne başkentlik yapmış önemli bir şehirdir. Şehir, özellikle 10. ve 12. yüzyıllar arasında, İpek Yolu üzerinde stratejik bir konumda bulunması sayesinde büyük bir ticari ve kültürel canlılık yaşamıştır.

Tarihi Önemi: Balasagun, Karahanlılar'ın başkenti olarak siyasi bir merkez olmasının yanı sıra, aynı zamanda önemli bir dini merkezdi. Şehirde birçok cami, medrese ve türbe bulunmaktaydı. Karahanlılar döneminde İslamiyet'in Orta Asya'da yayılmasında önemli bir rol oynamıştır.

İpek Yolu Üzerindeki Konumu: Şehir, İpek Yolu üzerinde bulunması sebebiyle doğu ve batı arasındaki ticaretin önemli bir durağıydı. Bu durum, şehrin ekonomik olarak gelişmesine ve kültürel etkileşimin artmasına olanak sağlamıştır.

Burana Kulesi: Balasagun'dan günümüze ulaşan en önemli tarihi eserlerden biri Burana Kulesi'dir. 11. yüzyılda inşa edilen bu kule, bir zamanlar bir caminin minaresiydi. Günümüzde Kırgızistan'ın önemli turistik yerlerinden biridir.

Şehrin Kalıntıları: Balasagun'un kalıntıları, günümüzde arkeolojik bir sit alanıdır. Kazılar sonucunda, şehirde yaşamış insanların kültürel ve ekonomik hayatlarına dair önemli bilgiler elde edilmiştir. Kalıntılar arasında saraylar, evler, dükkanlar ve zanaat atölyeleri bulunmaktadır.

Balasagun, Orta Asya'nın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Şehir, geçmişte farklı kültürlerin buluşma noktası olmuş ve bu özelliğiyle günümüzde de ilgi çekmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sözcüsü Murat Ongun'un avukatı Serkan Günel, yürütülen bir soruşturma çerçevesinde gözaltına alındı. Gözaltı haberini gazeteci Barış Yarkadaş sosyal medya hesabı üzerinden duyurdu.

Yarkadaş'ın paylaşımında, 'Murat Ongun’un avukatı Serkan Günel az önce gözaltına alındı. Gerekçe henüz bilinmiyor. Av. Günel’in bir ihbar üzerine gözaltına alındığı tahmin ediliyor.' ifadelerine yer verildi.

Serkan Günel'in neden gözaltına alındığına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Soruşturmanın detayları ve Günel'e yöneltilen suçlamalar hakkında bilgi bekleniyor.

Gelişmeler takip edilerek kamuoyuna bilgi verilmeye devam edilecektir.

İstanbul'da meydana gelen depremlerin ardından, Marmara Denizi'ndeki deprem riski konusundaki bilimsel görüş ayrılıkları kamuoyunda tartışma yaratmaya devam ediyor. Bazı bilim insanları, yaşanan depremlerin Marmara fay hattındaki enerjiyi boşalttığını ve büyük bir deprem riskinin azaldığını savunurken, diğerleri ise İstanbul'da her an büyük bir deprem olabileceği uyarısında bulunuyor.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi'nden geçtiğini ve bu fay hattının kırılmasının büyük bir depreme yol açabileceğini belirtiyor. Ersoy, İstanbul'da beklenen depremin büyüklüğünün 7'nin üzerinde olabileceğini ve bu durumun ciddi can ve mal kayıplarına neden olabileceğini vurguluyor. Ersoy, ayrıca yapı stokunun güçlendirilmesi ve deprem bilincinin artırılması gerektiğini ifade ediyor.

Diğer yandan, Prof. Dr. Naci Görür gibi bazı bilim insanları ise Marmara Denizi'nde beklenen depremin henüz gerçekleşmediğini ve riskin devam ettiğini belirtiyor. Görür, özellikle İstanbul'daki yapıların depreme dayanıklılığının yetersiz olduğunu ve acil önlemler alınması gerektiğini söylüyor. Görür ayrıca, deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda halkın bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekiyor.

Bu farklı görüşler, İstanbul'da yaşayan vatandaşlar arasında belirsizlik ve endişe yaratıyor. Uzmanlar, vatandaşların doğru bilgilendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması konusunda yetkililerin daha aktif rol oynaması gerektiğini vurguluyor.

Özetle, Marmara Denizi'ndeki deprem riski konusunda bilim insanları arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Bir kısım bilim insanı riskin azaldığını düşünürken, diğerleri ise büyük bir depremin her an olabileceği uyarısında bulunuyor. Bu durum, İstanbul'da yaşayanların kafasını karıştırırken, uzmanlar yapıların güçlendirilmesi ve deprem bilincinin artırılması gerektiğini belirtiyor.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, katıldığı bir televizyon programında, yer bilimci Prof. Dr. Celal Şengör'ün açıklamalarına sert eleştiriler yöneltti. Saral, Şengör'ün ifadelerini 'densizlik' olarak nitelendirerek, 'Bu angut nasıl bir hoca?' şeklinde tepki gösterdi. Saral, Şengör'ün sözlerinin kabul edilemez olduğunu ve kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini savundu.

Oktay Saral, programda yaptığı konuşmada, Celal Şengör'ün deprem ve doğal afetler konusundaki açıklamalarının bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu iddia etti. Şengör'ün kullandığı dilin ve üslubun, bir bilim insanına yakışmadığını belirten Saral, bu tür açıklamaların toplumda panik ve korku yarattığını vurguladı. Saral, Şengör'ün sözlerinin, devletin depremle mücadele çalışmalarına zarar verdiğini de sözlerine ekledi.

Saral'ın açıklamaları, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, Saral'ın Şengör'e yönelik sert eleştirilerini desteklerken, bazı kullanıcılar ise Saral'ın üslubunu eleştirdi. Konuyla ilgili tartışmalar, farklı platformlarda devam ediyor.

Celal Şengör'den henüz Oktay Saral'ın eleştirilerine bir yanıt gelmedi.

• Oktay Saral: Celal Şengör'ün sözleri densizliktir.
• Oktay Saral: Şengör'ün açıklamaları kamuoyunu yanlış yönlendiriyor.
• Oktay Saral: Şengör'ün üslubu bir bilim insanına yakışmıyor.

İstanbul'da beklenen büyük depremle ilgili olarak Prof. Dr. Naci Görür'ün uyarıları ve 2025 İstanbul deprem risk haritası gündemde. Habertürk'te yer alan bilgilere göre, İstanbul'daki bazı ilçe ve mahallelerin deprem riski diğerlerine göre daha yüksek. Bu durum, zeminin yapısı, fay hatlarına yakınlık ve binaların dayanıklılığı gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösteriyor.

Prof. Dr. Naci Görür'ün uyarıları: Görür, İstanbul'da deprem riskinin ciddiyetine dikkat çekerek, özellikle alüvyon zemine sahip bölgelerde sıvılaşma riskinin yüksek olduğunu belirtiyor. Bu bölgelerdeki binaların güçlendirilmesi veya yenilenmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, yetkililerin ve vatandaşların deprem konusunda bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması gerektiğinin altını çiziyor.

İstanbul Deprem Risk Haritası 2025: Harita, İstanbul'daki ilçelerin ve mahallelerin deprem risk düzeylerini gösteriyor. Avrupa Yakası'nda özellikle kıyı şeridi boyunca uzanan bölgelerde riskin daha yüksek olduğu belirtiliyor. Anadolu Yakası'nda ise zeminin daha sağlam olduğu bazı bölgelerde riskin daha düşük olduğu ifade ediliyor.

Riskli ve Dayanıklı İlçeler/Mahalleler: Haberde belirtilenlere göre, riskli ilçeler arasında Avcılar, Küçükçekmece, Bakırköy ve Zeytinburnu gibi ilçeler yer alıyor. Bu ilçelerde zeminin gevşek yapısı ve eski binaların yoğunluğu riski artırıyor. Daha dayanıklı ilçeler arasında ise Beşiktaş, Kadıköy ve Üsküdar gibi, zeminin daha sağlam olduğu ve yapı stokunun daha yeni olduğu bölgeler bulunuyor.

İstanbul'da yaşayanların deprem riskine karşı bilinçli olması ve yaşadıkları binaların dayanıklılığını kontrol ettirmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, yetkililerin de riskli bölgelerde kentsel dönüşüm projelerini hızlandırması ve yapı denetimlerini sıkılaştırması gerekiyor.

Ziraat Bankkart, AXA Sigorta Efeler Ligi play-off final serisinin ilk maçında Halkbank'ı 3-2 yenerek seriye 1-0'lık üstünlükle başladı. Başkent Voleybol Salonu'nda oynanan karşılaşma büyük bir çekişmeye sahne oldu.

Set Sonuçları:

• İlk seti Halkbank 25-22 kazandı.
• İkinci seti Ziraat Bankkart 25-21 alarak durumu eşitledi.
• Üçüncü seti Halkbank 25-23 önde tamamladı.
• Dördüncü seti Ziraat Bankkart 25-20 kazanarak maçı tie-break setine taşıdı.
• Tie-break setini 15-12 kazanan Ziraat Bankkart, maçı 3-2'lik skorla galip tamamladı.

Bu sonuçla Ziraat Bankkart, final serisinde 1-0 öne geçti. Serinin ikinci maçı da Başkent Voleybol Salonu'nda oynanacak.

Milli tenisçi Zeynep Sönmez, Mutua Madrid Açık turnuvasının ilk turunda karşılaştığı İspanyol rakibi Jessica Bouzas Maneiro'ya 6-4 ve 6-3'lük setlerle mağlup olarak turnuvaya veda etti. WTA 1000 seviyesindeki bu önemli toprak kort turnuvasında mücadele eden Sönmez, ilk turda zorlu bir rakiple karşılaştı.

Sönmez, ilk sette rakibine karşı direnç göstermesine rağmen, seti 6-4 kaybetti. İkinci sette de üstünlüğü ele geçiremeyen Sönmez, bu seti de 6-3 kaybederek turnuvadan elendi. İspanyol raket Bouzas Maneiro, bu galibiyetle bir üst tura yükseldi.

Zeynep Sönmez'in Madrid Açık'taki performansı, Türk tenis severler tarafından yakından takip edildi. Milli tenisçinin, gelecek turnuvalarda daha başarılı sonuçlar alması bekleniyor.

İstanbul'da meydana gelen depremin sesi, bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, deprem anında duyulan uğultu ve sarsıntı net bir şekilde hissediliyor.

Deprem, İstanbul'da yaşayan vatandaşlar arasında büyük bir tedirginliğe yol açtı. Uzmanlar, İstanbul'da büyük bir deprem beklendiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Bu nedenle, vatandaşların depreme karşı hazırlıklı olmaları ve gerekli önlemleri almaları önem taşıyor.

Deprem sırasında yapılması gerekenler:

• Sakin olun ve paniğe kapılmayın.
• Kendinizi ve çevrenizdekileri koruyun.
• Bina içindeyseniz, sağlam bir eşyanın yanına veya altına sığının.
• Bina dışındaysanız, binalardan ve enerji hatlarından uzak durun.
• Deprem bittikten sonra, hasar tespiti yapın ve yetkililere bildirin.

İstanbul'da yaşayan vatandaşların deprem konusunda bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması, olası bir depremde can ve mal kaybını en aza indirecektir.

Deprem anında kaydedilen bu ses, depremin ne kadar ürkütücü ve yıkıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkileri devam ederken, Adıyaman ve Hatay illerinde eğitime verilen aranın uzatılması kararı alındı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıklamasına göre, bu iki ilde eğitim-öğretime bir süre daha ara verilecek.

Adıyaman: Adıyaman'da eğitim ve öğretime 29 Mayıs 2024 tarihinden itibaren 7 Haziran 2024 tarihine kadar ara verilmiştir. Bu karar, il genelindeki tüm okulları kapsamaktadır.

Hatay: Hatay'da ise eğitim ve öğretime 29 Mayıs 2024 tarihinden itibaren 2 Haziran 2024 tarihine kadar ara verilmiştir. Hatay'daki bu tatil kararı da tüm okullar için geçerlidir.

Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, depremden etkilenen bölgelerdeki okulların durumu ve öğrencilerin psikolojik sağlığı göz önünde bulundurularak bu kararın alındığını belirtiyor. Amaç, öğrencilerin ve öğretmenlerin güvenli bir ortamda eğitimlerine devam etmelerini sağlamaktır.

Deprem sonrası eğitim faaliyetlerinin ne zaman normale döneceği konusunda henüz net bir tarih verilmezken, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilerleyen günlerde yeni bir değerlendirme yaparak kamuoyunu bilgilendirmesi bekleniyor.