Peynirli sufle, kahvaltı sofralarına farklı bir lezzet alternatifi sunuyor. İşte, kolayca hazırlayabileceğiniz peynirli sufle tarifi:

Malzemeler:

• 2 adet yumurta
• 1 yemek kaşığı un
• Yarım su bardağı süt
• 2 yemek kaşığı rendelenmiş beyaz peynir
• 1 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri
• Tuz
• Karabiber
• Bir tutam maydanoz (isteğe bağlı)

Yapılışı:

1. Yumurtaların sarısı ve beyazını ayırın.
2. Yumurta sarılarını bir kapta çırpın.
3. Unu ekleyip karıştırın.
4. Sütü azar azar ekleyerek karıştırmaya devam edin.
5. Rendelenmiş beyaz peyniri, kaşar peynirini, tuzu ve karabiberi ekleyip karıştırın. İsteğe bağlı olarak ince kıyılmış maydanoz da ekleyebilirsiniz.
6. Ayrı bir kapta yumurta beyazlarını bir tutam tuz ile kar gibi olana kadar çırpın.
7. Yumurta beyazlarını, peynirli karışıma yavaş yavaş ekleyerek alttan üste doğru karıştırın. Bu aşamada, yumurta beyazlarının sönmemesine dikkat edin.
8. Sufle kaplarını yağlayın ve karışımı kaplara paylaştırın.
9. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar yaklaşık 15-20 dakika pişirin.
10. Fırından çıkarınca sıcak servis yapın.

Afiyet olsun!

İstanbul Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2023/438 Esas sayılı dosyasında, sanık Mehmet Asım Özdemir'in yargılandığı kamu davasında, tüm aramalara rağmen adresinin tespit edilememesi nedeniyle ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme tarafından verilen karar şu şekildedir:

Sanık Mehmet Asım Özdemir'in savunmasının alınabilmesi için 03/10/2024 günü saat 09:30'da İstanbul Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunması veya bir avukat aracılığıyla kendisini temsil ettirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 247. maddesi uyarınca hakkında yakalama kararı çıkarılabileceği ihtar olunur.

İlgili şahıs, belirtilen tarih ve saatte mahkemede hazır bulunmadığı veya bir avukat aracılığıyla temsil edilmediği takdirde, hakkında yasal işlem başlatılacaktır.

Bu ilan, yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi amacıyla yapılmaktadır.

28. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde usta oyuncu ve yönetmen Yılmaz Erdoğan'a Onur Ödülü takdim edildi. Erdoğan, ödülünü öğrencisi ve meslektaşı olan oyuncu Ayça Erturan'ın elinden aldı.

Ayça Erturan, Yılmaz Erdoğan'la ilgili duygusal bir konuşma yaparak, "Hayatımı değiştirdin" dedi ve Erdoğan'a sahnede sarılarak yanaklarından öptü. Erturan, Erdoğan'ın kendisi için bir usta olduğunu ve hayatında önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Yılmaz Erdoğan ise yaptığı konuşmada, Ayça Erturan'a teşekkür ederek, onun yeteneğine ve başarısına duyduğu güveni dile getirdi. Erdoğan, genç oyunculara destek vermenin önemine de değindi.

Ödül töreninde duygusal anlar yaşanırken, Yılmaz Erdoğan'ın sevenleri ve meslektaşları, bu anlamlı ödülü kutladı. Erdoğan'ın kariyerindeki başarıları ve Türk sinemasına katkıları bir kez daha takdirle karşılandı.

Festivalde ayrıca, Türk sinemasının önemli isimlerine de çeşitli ödüller verildi. Gece, ünlü sanatçıların sahne performanslarıyla sona erdi.

Leonardo DiCaprio, Victoria Lamas’ın babası Lorenzo Lamas’ın kızının DiCaprio ile birlikte olduğu yönündeki açıklamalarına yanıt verdi. Daha önce Leonardo DiCaprio’nun Victoria Lamas ile birlikte olduğu iddia edilmişti. Lorenzo Lamas, kızının Leonardo DiCaprio ile ilişkisi hakkında çeşitli açıklamalarda bulunmuştu.

Lorenzo Lamas, kızının DiCaprio ile ilişkisi hakkında, “Ona bu ilişkiyi bir tatil gibi görmesini söyledim. Tadını çıkarabildiği kadar çıkarsın. Eğer işler planladığı gibi gitmezse, üzülmemesi gerektiğini söyledim. O çok genç” şeklinde konuşmuştu. Ayrıca Lamas, DiCaprio’nun kızıyla yılbaşı tatilini geçirdiğini ve kızının bu durumdan çok hoşnut olduğunu belirtmişti.

Ancak Leonardo DiCaprio’ya yakın kaynaklar, ünlü oyuncunun Victoria Lamas ile birlikte olmadığını ve ikilinin sadece arkadaş olduğunu belirtti. DiCaprio’nun kalbinin Victoria için atmadığı ve aralarında romantik bir ilişki bulunmadığı ifade edildi. Bu açıklama, Lorenzo Lamas’ın daha önceki açıklamalarıyla çelişki yaratırken, Leonardo DiCaprio’nun özel hayatıyla ilgili spekülasyonlara son noktayı koydu.

Leonardo DiCaprio’nun adı son zamanlarda birçok farklı isimle anılmıştı. Ancak oyuncu, özel hayatını gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyor ve ilişkileri hakkında genellikle sessiz kalmayı tercih ediyor.

71 yaşındaki ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit, Hello! dergisine verdiği bikinili pozlarla adından söz ettirdi. Koçyiğit, yıllar sonra cesur bir kararla dergi kapağı için objektif karşısına geçti.

Koçyiğit'in bikinili pozları sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Bazı kullanıcılar Koçyiğit'in bu cesur kararını takdir ederken, bazıları ise eleştirel yorumlarda bulundu.

Haberde, Koçyiğit'in bu pozları verme nedeni ve dergi çekim sürecine dair detaylara yer verilmedi. Ancak, 71 yaşında olmasına rağmen fit vücudu ve enerjisiyle dikkat çektiği belirtildi.

Sosyal medya kullanıcıları, Koçyiğit'in yaşına rağmen bu kadar fit ve bakımlı olmasına şaşırdıklarını dile getirdiler. Birçok kullanıcı, Koçyiğit'i tebrik ederek, ona olan hayranlıklarını dile getirdi.

Hülya Koçyiğit'in bu beklenmedik çıkışı, magazin gündemine bomba gibi düştü ve uzun süre konuşulmaya devam edeceğe benziyor.

Hülya Koçyiğit'in kariyeri boyunca birçok başarılı projede yer aldığı ve Türk sinemasının önemli isimlerinden biri olduğu vurgulanıyor.

Koçyiğit'in özel hayatıyla ilgili de kısa bilgilere yer veriliyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, bir podcast yayınında Türkiye'ye gidebileceğini ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de kendisini Rusya'ya davet ettiğini söyledi. Trump, bu açıklamaları All-In Podcast isimli programda yaptı.

Trump, programda dış politika konularına değinirken, “Türkiye'ye gidebilirim. Erdoğan ile iyi anlaşıyorum. Hatta Putin de benim gelmemi istiyor. İkisiyle de aram iyi” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, Trump'ın olası bir Türkiye ziyaretine ve Rusya ile ilişkilerine dair önemli sinyaller veriyor.

Trump'ın bu açıklamaları, ABD'nin dış politikası ve özellikle Türkiye ve Rusya ile olan ilişkileri açısından dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Trump'ın başkanlık döneminde de bu ülkelerle inişli çıkışlı bir ilişki seyri izlenmişti. Özellikle Türkiye ile S-400 savunma sistemi alımı ve Suriye politikaları gibi konularda gerilimler yaşanmıştı. Rusya ile ilişkiler ise Trump'ın Moskova ile yakınlaşma çabalarına rağmen, ABD içindeki soruşturmalar ve yaptırımlar nedeniyle karmaşık bir hal almıştı.

Trump'ın bu açıklamaları, Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimleri öncesinde dış politika stratejilerine dair ipuçları sunuyor. Eğer Trump yeniden başkan seçilirse, Türkiye ve Rusya ile ilişkilerde nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.

Trump'ın söz konusu podcast'teki diğer açıklamaları ve seçim kampanyası süresince yapacağı dış politika vurguları, ABD'nin gelecekteki uluslararası ilişkileri açısından yakından takip edilecek.

Almanya'da, Ukrayna'ya destek veren ülkelere yönelik sabotaj eylemleri hazırlığında olduğu düşünülen iki Rus casusu tutuklandı. Alman medyasında yer alan haberlere göre, şüpheliler, Ukrayna'ya askeri yardım sağlayan ABD askeri tesislerini hedef almayı planlıyordu.

Şüphelilerin Kimlikleri ve Bağlantıları:

• Tutuklanan kişilerden birinin, Alman-Rus vatandaşı Dieter S. olduğu belirtildi. Dieter S.'nin, Rus istihbaratıyla bağlantılı olduğu ve daha önce de ayrılıkçı gruplara destek verdiği iddia ediliyor.
• Diğer şüphelinin ise Rus vatandaşı Alexander J. olduğu kaydedildi.

Planlanan Sabotaj Eylemleri:

• Şüphelilerin, Almanya'daki ABD askeri üslerine yönelik saldırılar düzenlemeyi planladığı düşünülüyor. Bu üslerde, Ukrayna'ya askeri malzeme sevkiyatı yapılıyor.
• Ayrıca, sanayii tesisleri ve altyapı hedeflerine de sabotaj düzenlemeyi planladıkları iddialar arasında.

Soruşturma Süreci:

• Alman güvenlik birimleri, şüphelileri uzun süredir takip ediyordu.
• Operasyon, Alman polisi ve istihbarat servislerinin işbirliğiyle gerçekleştirildi.
• Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda, patlayıcı madde ve diğer deliller ele geçirildi.

Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Alman yetkililer, olayın ardındaki tüm detayları aydınlatmaya çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, belediyelerle ilgili yeni bir düzenleme yapılacağının sinyalini verdi. Erdoğan, bu düzenlemenin artık kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Erdoğan'ın açıklamaları, son dönemde bazı belediyelerde yaşanan tartışmalar ve usulsüzlük iddialarının ardından geldi. Hükümetin yerel yönetimler üzerindeki denetimini artırma ve belediyelerin daha şeffaf bir şekilde yönetilmesini sağlama hedefiyle bu düzenlemeyi yapacağı belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuya ilişkin net ifadeleri şunlardı:

• "Belediyelerle ilgili yeni bir düzenleme yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir."
• "Amacımız, yerel yönetimlerin daha etkin ve verimli çalışmasını sağlamaktır."
• "Vatandaşlarımızın belediye hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanabilmesi için gerekli adımları atacağız."

Yeni düzenlemenin içeriği hakkında henüz detaylı bilgi verilmedi. Ancak, düzenlemenin belediyelerin mali yapısını güçlendirme, personel alım süreçlerini düzenleme ve denetim mekanizmalarını etkinleştirme gibi unsurları içerebileceği tahmin ediliyor.

Erdoğan'ın açıklamaları, siyasi çevrelerde farklı yorumlara neden oldu. Muhalefet partileri, düzenlemenin yerel yönetimlerin özerkliğini zedeleyebileceği endişesini dile getirdi. İktidar partisi ise düzenlemenin belediyelerin daha iyi hizmet sunmasını sağlayacağını savundu.

Önümüzdeki günlerde düzenlemenin detaylarının netleşmesi ve kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.

1989 yılında anne ve babalarını öldürmekten hüküm giyen Lyle ve Erik Menendez kardeşler, şartlı tahliye şansı elde etti. California Yüksek Mahkemesi'nin aldığı kararla, kardeşlerin ömür boyu hapis cezası, şartlı tahliye imkanı olan bir cezaya dönüştürüldü.

Lyle ve Erik Menendez, 20 Ağustos 1989'da Beverly Hills'teki evlerinde anne ve babalarını tüfekle öldürmüştü. Cinayetler büyük yankı uyandırmış ve kardeşler uzun süre kamuoyunun gündeminde kalmıştı. Yargılama sürecinde kardeşler, babalarının kendilerini taciz ettiğini iddia etmiş, bu durum davayı daha da karmaşık hale getirmişti.

İlk duruşmalarda jüri, kardeşlerin suçlu olup olmadığı konusunda karar birliğine varamamış, dava sonuçsuz kalmıştı. Ancak daha sonra yapılan ikinci yargılamada, her iki kardeş de birinci derece cinayetten suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezaları temyiz başvurusuna rağmen onanmıştı.

California Yüksek Mahkemesi'nin son kararı, Menendez kardeşlerin yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Şartlı tahliye olasılığı, kardeşlerin geleceği hakkında yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Kardeşlerin avukatları, bu kararın müvekkilleri için bir umut ışığı olduğunu belirtirken, cinayetlerin vahameti göz önüne alındığında, şartlı tahliye kararının verilip verilmeyeceği merak konusu.

Menendez kardeşlerin davası, Amerikan hukuk tarihine geçmiş önemli vakalardan biri olarak kabul ediliyor. Dava, aile içi şiddet, çocuk istismarı ve ceza hukuku gibi birçok farklı boyutuyla tartışılmaya devam ediyor.