Prof. Hasan Şimşek, Çin'deki izlenimlerini ve deneyimlerini aktardığı bir yazı kaleme aldı. Yazıda, Mao döneminden günümüze Çin'deki sosyal, ekonomik ve siyasi değişimlere odaklanılıyor.

Prof. Hasan Şimşek, Çin'e yaptığı seyahatte edindiği izlenimleri aktarıyor. Mao Zedong döneminden günümüze Çin'deki değişimleri bir solcu perspektifiyle değerlendiriyor.
Şimşek, yazısında ilk olarak Çin'deki ekonomik dönüşüme değiniyor. Mao döneminde uygulanan merkezi planlama ekonomisinden piyasa ekonomisine geçişin sancılarını ve sonuçlarını ele alıyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki yoksulluğun azalması ve şehirlerdeki refah düzeyinin artması gibi olumlu gelişmelere dikkat çekiyor. Ancak bu ekonomik büyümenin beraberinde getirdiği eşitsizlikleri ve çevresel sorunları da göz ardı etmiyor.
Yazar, Çin'deki siyasi sisteme de eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Komünist Parti'nin ülkedeki mutlak iktidarını ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını eleştiriyor. Ancak Çin'in istikrarını koruma ve toplumsal düzeni sağlama konusundaki başarısını da kabul ediyor. Şimşek, Çin'deki siyasi sistemin Batı demokrasilerinden farklı olduğunu ve kendine özgü bir model oluşturduğunu vurguluyor.
Prof. Şimşek, yazısında Çin toplumundaki değişimi de inceliyor. Özellikle genç nesillerin Batı kültürüne olan ilgisi ve tüketim alışkanlıklarındaki değişimler dikkat çekiyor. Ancak Çin'in geleneksel değerlerini koruma çabasını ve kültürel kimliğini muhafaza etme arzusunu da gözlemliyor. Yazar, Çin toplumunun modernleşme sürecinde yaşadığı çelişkileri ve karmaşıklıkları anlamaya çalışıyor.
Son olarak, Şimşek, Çin'in uluslararası ilişkilerdeki rolüne değiniyor. Çin'in ekonomik ve siyasi gücünün artmasıyla birlikte dünya sahnesindeki etkisinin de arttığını belirtiyor. Çin'in yükselişinin Batı dünyası için bir meydan okuma oluşturduğunu ve yeni bir dünya düzeninin şekillenmekte olduğunu ifade ediyor. Prof. Şimşek, Çin'in gelecekteki rolünün küresel siyasetin seyrini önemli ölçüde etkileyeceğine inanıyor.