Göztepe, yeni sezon öncesinde forvet hattını güçlendirmek için Ürdünlü oyuncu Yazan Al-Naimat ile ilgileniyor. Şu anda Katar ekibi Al Ahli SC'de forma giyen 24 yaşındaki forvet oyuncusu için görüşmeler başladı.

Sportif direktör Ivan Mance'nin transfer listesinde yer alan Al-Naimat için temaslar sıklaştı. Oyuncunun kulübüyle görüşmelerin sürdüğü belirtildi. Transferin gerçekleşmesi halinde Al-Naimat, Göztepe'nin forvet hattına önemli bir katkı sağlayabilir.

Yazan Al-Naimat, Ürdün Milli Takımı'nda da forma giyiyor ve uluslararası deneyime sahip. Kariyerinde Al-Faisaly Amman ve Al Ahli SC gibi takımlarda oynadı. Göztepe, Al-Naimat transferiyle hücum gücünü artırmayı hedefliyor.

Göztepe'nin bu transferdeki kararlılığı, takımın yeni sezonda iddialı bir performans sergileme isteğini gösteriyor. Teknik direktörün de onay verdiği belirtilen Al-Naimat transferinin kısa süre içinde sonuçlanması bekleniyor.

Taraftarlar, bu transferin gerçekleşmesiyle takımın hücum hattında yaşanacak olumlu değişimi merakla bekliyor. Göztepe yönetimi, transfer çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor ve takımı güçlendirmek için çeşitli alternatifleri değerlendiriyor.

Adalar Belediye Meclisi, Büyükada'da hayata geçirilmesi planlanan 'Büyükada Meydan Düzenlemesi ve Yeraltı Otoparkı' projesi için Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül'e tam yetki verilmesini oy birliğiyle kabul etti. Proje, Büyükada'nın mevcut meydanının yeniden düzenlenmesini ve bölgedeki otopark sorununa çözüm getirilmesini amaçlıyor.

Adalar Belediyesi'nin yaptığı açıklamaya göre, proje kapsamında meydanın estetik görünümü iyileştirilecek, yayalaştırma çalışmaları yapılacak ve yeraltı otoparkı inşa edilerek araç park yeri sıkıntısı giderilecek. Projenin hayata geçirilmesiyle Büyükada'nın turizm potansiyelinin artırılması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedefleniyor.

Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, meclis kararının ardından yaptığı açıklamada, “Büyükada için tarihi bir adım attık. Bu proje, Büyükada'nın çehresini değiştirecek ve adanın geleceğine önemli bir yatırım olacak” dedi. Gül, projenin en kısa sürede hayata geçirilmesi için çalışmalara başlanacağını ve tüm süreçlerin şeffaf bir şekilde yürütüleceğini belirtti.

Proje ile ilgili detaylar henüz kamuoyu ile paylaşılmadı. Ancak Adalar Belediyesi'nin önümüzdeki günlerde proje hakkında daha kapsamlı bir bilgilendirme yapması bekleniyor. Projenin finansmanı, yapım süresi ve diğer detayları ilerleyen günlerde netleşecek.

ABD'li stratejist Francis Fannon, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Fannon, İran'dan sonraki hedefin Türkiye'deki Akkuyu Nükleer Santrali olabileceğini öne sürdü.

Eski ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Kaynaklarından Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Francis Fannon, katıldığı bir televizyon programında, "ABD'nin İran'dan sonraki hedefi neresi olabilir?" sorusuna cevap verdi. Fannon, bu soruyu yanıtlarken Türkiye'deki Akkuyu Nükleer Santrali'ne dikkat çekti.

Fannon, "Bence bu soruyu soran herkesin bakması gereken yerlerden biri de Akkuyu olacaktır. Akkuyu nükleer santrali şu anda Rusya tarafından inşa ediliyor ve Rosatom tarafından işletilecek." ifadelerini kullandı. Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olma özelliğini taşıyor ve Mersin ilinde bulunuyor. Santralin inşası Rus devlet nükleer enerji şirketi Rosatom tarafından yürütülüyor.

Santralin ilk reaktörünün 2025 yılında işletmeye alınması planlanıyor. Proje, Türkiye ile Rusya arasındaki enerji iş birliğinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Fannon'un bu açıklamaları, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde yeni bir gerginliğe yol açıp açmayacağı merak konusu.

İddiaya göre, AKP döneminde büyük projelerle zenginleşen bir müteahhit, yaklaşan yerel seçimlerde belediye başkanı adayı olmak istedi. Bu amaçla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan destek bekleyen müteahhit, istediği desteği alamayınca tehditler savurdu.

Sözcü Gazetesi'nde yer alan habere göre, ismi açıklanmayan müteahhit, AKP'nin geçmiş dönemlerdeki icraatlarını ve bazı sırlarını ifşa etmekle tehdit etti. Müteahhitin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın çevrelere, 'Eğer aday gösterilmezsem, bildiklerimi açıklayacağım' dediği öne sürüldü.

Müteahhitin bu tehdidi, AKP içinde de büyük yankı uyandırdı. Partinin önde gelen isimleri, müteahhitin bu çıkışının partiye zarar verebileceği endişesini taşıyor. Olayın ardından AKP yönetiminin nasıl bir tavır sergileyeceği merak konusu oldu.

Haberde, müteahhitin hangi projelerle zenginleştiği veya hangi sırları bildiğine dair detaylı bilgi verilmedi. Ancak, müteahhitin AKP ile yakın ilişkileri olduğu ve partinin önemli isimleriyle bağlantıları bulunduğu belirtiliyor.

Bu olay, AKP'nin yerel seçimler öncesinde yaşadığı gerginliği gözler önüne seriyor. Partide aday belirleme sürecinde yaşanan anlaşmazlıklar ve çıkar çatışmaları, bu türden olayların yaşanmasına zemin hazırlıyor.

Olayla ilgili AKP'den henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, partinin konuyla ilgili inceleme başlattığı ve müteahhit ile görüşmeler yapıldığı öğrenildi.

İstanbul'a öğrenci olarak gelen Kosovalı futbolcu Albion Rrahmani, Süper Lig ekiplerinden Dinamo Kiev'e rekor bir transferle gitmeye hazırlanıyor. Rrahmani'nin bu transferi, Kosova futbol tarihinde bir ilk olma özelliği taşıyor.

Kariyerine Kosova'da başlayan Rrahmani, Balkan altyapısından A takıma yükseldi ve ardından ülkesinin diğer takımlarında forma giydi. 2023 yılında Romanya ekibi Rapid Bükreş'e transfer olan Rrahmani, burada gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekti. Aynı yıl içinde Süper Lig'e yükselen İstanbul ekibiyle anlaşan Rrahmani, kısa sürede takımın önemli oyuncularından biri haline geldi.

İstanbul ekibinde sergilediği performansla Avrupa kulüplerinin radarına giren 23 yaşındaki forvet oyuncusu, Dinamo Kiev ile prensipte anlaştı. Transferin kısa süre içinde resmiyet kazanması bekleniyor. Rrahmani'nin transfer bedelinin Kosova futbol tarihinde bir rekor olduğu belirtiliyor.

Rrahmani'nin kariyerindeki bu hızlı yükseliş, genç futbolcular için ilham kaynağı olarak gösteriliyor. İstanbul'a öğrenci olarak gelen ve futbol hayallerinin peşinden koşan Rrahmani, Avrupa'da da başarılı bir kariyere imza atmayı hedefliyor.

Günümüzde ebeveynlik, üzerinde sıkça düşünülen ve tartışılan bir konu haline geldi. Her anne baba, çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek, ona doğru değerleri aşılamak ve mutlu bir birey olarak yetişmesini sağlamak ister. Ancak, bu süreçte karşılaşılan zorluklar ve farklı yaklaşımlar, ebeveynleri zaman zaman kararsızlığa sürükleyebilir.

Çocuk yetiştirme yaklaşımları sürekli değişiyor ve gelişiyor. Geçmişte otoriter yaklaşımlar ön plandayken, günümüzde daha çok çocuk merkezli, iletişime dayalı ve empati kurmaya yönelik yöntemler öneriliyor. Uzmanlar, çocukların duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasının, onların sağlıklı bir şekilde gelişimi için kritik önem taşıdığını vurguluyor.

İyi bir ebeveyn olmanın sırrı, tek bir formülle açıklanamaz. Her çocuğun farklı olduğu ve farklı ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır. Ancak, araştırmalar ve uzman görüşleri, bazı temel prensiplerin önemini ortaya koyuyor:

• Sevgi ve Güven: Çocuklara koşulsuz sevgi vermek ve onlara güven duymak, sağlıklı bir özgüven geliştirmelerine yardımcı olur.
• İletişim: Çocuklarla açık ve dürüst bir iletişim kurmak, onların duygularını anlamak ve sorunlarına çözüm bulmak için önemlidir.
• Sınırlar: Çocuklara sınırlar koymak, onların güvenliğini sağlamak ve sorumluluk duygusu geliştirmelerine yardımcı olur. Ancak, bu sınırların makul ve tutarlı olması gerekir.
• Model Olmak: Ebeveynler, çocuklarına davranışlarıyla örnek olmalıdır. Kendi değerlerini ve inançlarını yaşayarak göstermek, çocukların doğru davranışları öğrenmelerine yardımcı olur.
• Destekleyici Olmak: Çocukların ilgi alanlarını desteklemek, onların yeteneklerini geliştirmelerine ve kendilerini ifade etmelerine olanak tanır.

Ebeveynlik yolculuğu, sürekli öğrenmeyi ve gelişmeyi gerektiren bir süreçtir. Kitaplar okumak, seminerlere katılmak ve diğer ebeveynlerle deneyimlerini paylaşmak, bu süreçte ebeveynlere yardımcı olabilir. Unutulmamalıdır ki, mükemmel ebeveynlik diye bir şey yoktur. Önemli olan, çocuğunuzun ihtiyaçlarını anlamaya çalışmak ve ona elinizden gelenin en iyisini vermektir.

Sonuç olarak, iyi bir ebeveyn olmak, sabır, özveri ve sürekli çaba gerektirir. Ancak, çocuklarınızın mutlu ve başarılı bireyler olarak yetiştiğini görmek, tüm bu zorlukların üstesinden gelmeye değerdir.

Türkiye'de meydana gelen depremlerin ardından, etkilenen bölgelerdeki çocukların ve gençlerin yaşadığı travmaları atlatmalarına yardımcı olmak amacıyla çeşitli sanat ve spor projeleri başlatıldı. Bu projeler, çocukların psikolojik sağlığını desteklemeyi ve onlara yeniden umut vermeyi hedefliyor.

'Oyun Benim İlacım' Projesi: Türk Kızılay ve Hayat Çocukları İyileştirme Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen bu proje, deprem bölgesindeki çocukların oyun yoluyla iyileşmelerine odaklanıyor. Proje kapsamında, uzmanlar eşliğinde çeşitli oyun terapileri ve etkinlikler düzenleniyor.

'Sanatla İyileşme' Atölyeleri: Birçok sivil toplum kuruluşu ve sanatçı, depremzede çocuklar için sanat atölyeleri düzenliyor. Bu atölyelerde çocuklar, resim, heykel, seramik gibi farklı sanat dallarıyla kendilerini ifade etme ve duygularını dışa vurma imkanı buluyor.

Sporla Rehabilitasyon: Sporun iyileştirici gücünden yararlanmak amacıyla, deprem bölgelerinde futbol, basketbol, voleybol gibi çeşitli spor etkinlikleri düzenleniyor. Bu etkinlikler, çocukların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını desteklemenin yanı sıra, onlara sosyalleşme ve eğlenme fırsatı da sunuyor.

Bu projelerin ortak amacı, depremden etkilenen çocukların ve gençlerin yaşadığı travmatik deneyimlerin etkilerini azaltmak, onlara yeniden umut aşılamak ve geleceğe daha güçlü bir şekilde hazırlanmalarına yardımcı olmaktır.

Cihan Mürtezaoğlu, müzikle olan ilişkisini ve müzik yapma sürecini anlatıyor. Mürtezaoğlu, müziğin kendisi için bir seçme eylemi olduğunu ve bu seçimin içindeki boşlukları doldurduğunu ifade ediyor.

Müzik yapmaya başlama sürecini anlatan Mürtezaoğlu, lise yıllarında gitar çalmaya başlamasıyla birlikte müzikle daha derin bir bağ kurduğunu belirtiyor. Kendi şarkılarını yazmaya başlaması ve bu şarkıları başkalarıyla paylaşma isteği, onu profesyonel müzik kariyerine yönlendirmiş.

Mürtezaoğlu, müzik yaparken ilham kaynaklarından bahsediyor ve farklı müzik türlerinden etkilendiğini vurguluyor. Kendi tarzını oluştururken hem geleneksel Türk müziğinden hem de batı müziğinden beslendiğini ifade ediyor.

Yeni projeleri hakkında bilgi veren Mürtezaoğlu, üzerinde çalıştığı albümün farklı bir звуковое deneyim sunacağını belirtiyor. Albümde, deneysel звуковое dokular ve farklı enstrümanlar kullanacağını söylüyor. Ayrıca, konserlerinde dinleyicilerle daha yakın bir etkileşim kurmayı hedeflediğini ve sahne performanslarına önem verdiğini dile getiriyor.

Mürtezaoğlu, müzik yapmanın kendisi için bir ifade biçimi olduğunu ve şarkıları aracılığıyla duygularını, düşüncelerini ve deneyimlerini aktardığını söylüyor. Müziğin, insanlar arasında bir köprü kurduğuna ve farklı kültürleri bir araya getirdiğine inanıyor.

Son olarak, genç müzisyenlere tavsiyelerde bulunan Mürtezaoğlu, kendi müziklerini bulmaları, denemekten korkmamaları ve sürekli olarak öğrenmeye açık olmaları gerektiğini vurguluyor.

HPV (İnsan Papilloma Virüsü) aşısının sadece kadınlar için değil, erkekler için de önemli olduğu vurgulanıyor. HPV'nin hem kadınlarda hem de erkeklerde çeşitli kanserlere ve genital siğillere yol açabildiği belirtiliyor. Bu nedenle erkeklerin de aşılanarak hem kendilerini koruyabileceği hem de virüsün yayılmasını engelleyebileceği ifade ediliyor.

HPV'nin erkeklerde penis, anüs ve gırtlak kanserlerine neden olabileceği belirtiliyor. Aşı sayesinde bu kanserlere karşı önemli bir koruma sağlanabileceği vurgulanıyor. Ayrıca, HPV'nin neden olduğu genital siğillerin de aşı ile önlenebileceği ifade ediliyor. Genital siğillerin tedavi süreçlerinin uzun ve zahmetli olabileceği, bu nedenle aşının koruyucu etkisinin büyük önem taşıdığı belirtiliyor.

Aşının ideal olarak cinsel olarak aktif hale gelmeden önce yapılması öneriliyor. Ancak, cinsel olarak aktif olan erkeklerin de aşılanabileceği ve aşının bu durumda da faydalı olabileceği ifade ediliyor. HPV aşısının güvenli ve etkili olduğu, yaygın yan etkilerinin genellikle hafif olduğu belirtiliyor. Aşı sonrası hafif ağrı, kızarıklık veya şişlik gibi yan etkiler görülebilirken, ciddi yan etkilerin nadir olduğu vurgulanıyor.

Uzmanlar, erkeklerin de HPV aşısı hakkında bilinçlenmesi ve aşılanma konusunda doktorlarına danışmaları gerektiğini belirtiyor. HPV aşısının hem bireysel sağlığı koruma hem de toplum sağlığını iyileştirme açısından önemli bir araç olduğu vurgulanıyor.