Defne Samyeli, verdiği röportajda üniversite okuyamamasının kendisinde ukde olarak kaldığını dile getirdi. Mülkiye’yi kazandığını ancak o dönemde özel hayatında yaşadığı durumlar nedeniyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldığını anlattı. Samyeli, o dönemde hem çalışıp hem de çocuğuna bakmak zorunda olduğunu, bu nedenle okulu tamamlayamadığını ifade etti.

Oyunculuk kariyeriyle ilgili de konuşan Samyeli, “Benim hiç konservatuvar ya da oyunculuk eğitimi almadığım biliniyor. Bu alanda kendimi geliştirmek için çeşitli eğitimler aldım. Ama tabii ki bu işin temeli alaylı olmaktan geçiyor. Setlerde, kameraların önünde piştikçe öğreniyorsunuz” dedi. Oyunculukta geldiği noktadan memnun olduğunu ve kendisini geliştirmeye devam ettiğini vurguladı.

Samyeli, sosyal medya kullanımına da değindi. Sosyal medyanın hayatın bir parçası olduğunu ancak kontrollü kullanılması gerektiğini belirtti. Özellikle gençlerin sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korunması gerektiğini ve gerçek hayatla sanal hayat arasındaki dengeyi iyi kurmaları gerektiğini söyledi.

Röportajda özel hayatına dair sorulara da yanıt veren Defne Samyeli, ailesinin kendisi için çok önemli olduğunu ve çocuklarıyla gurur duyduğunu dile getirdi. Yoğun iş temposuna rağmen ailesine vakit ayırmaya özen gösterdiğini ve onlarla birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.

Ünlü türkücü İzzet Altınmeşe'nin sağlık durumuyla ilgili gelişmeler sevenlerini sevindirdi. Bir süredir sağlık sorunları yaşayan Altınmeşe'ye yapılan tetkikler sonucunda iki adet stent takıldı. Sanatçının sağlık durumunun şu anda iyi olduğu ve tedavisinin devam ettiği belirtildi.

Hastanede bir süre gözetim altında tutulan İzzet Altınmeşe'nin, doktorların tavsiyelerine uyduğu ve istirahat ettiği öğrenildi. Ailesi ve yakın dostları, sanatçıyı bu süreçte yalnız bırakmıyor ve moralini yüksek tutmaya çalışıyor.

İzzet Altınmeşe'nin sağlık durumu hakkında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• "Değerli sanatçımız İzzet Altınmeşe'ye yapılan anjiyo sonrası iki adet stent takılmıştır.
• Sağlık durumu şu anda iyidir ve tedavisi devam etmektedir.
• Sevenlerinin duaları ve destekleri için teşekkür ederiz."

Sanat dünyasından birçok isim ve hayranları, sosyal medya üzerinden İzzet Altınmeşe'ye geçmiş olsun dileklerini iletti. Altınmeşe'nin en kısa sürede sağlığına kavuşarak sevenlerinin karşısına çıkması bekleniyor.

İzzet Altınmeşe, Türk halk müziğinin önemli isimlerinden biri olarak uzun yıllardır müzikseverlerin gönlünde taht kurmuştur. Yorumladığı türküler ve kendine özgü tarzıyla geniş bir hayran kitlesi bulunan sanatçının, sağlık sorunlarını aşarak yeniden sahnelere dönmesi umutla bekleniyor.

Arjantinli futbolcu Mauro Icardi, özel hayatıyla ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu. Icardi, Wanda Nara ile olan ilişkisi ve ayrılık süreçleri hakkında konuştu. Wanda Nara'nın kendisinin kızlarla görüşmesini engellediğini iddia etti. Icardi, basında çıkan haberlere göre, Wanda Nara'nın kendisiyle ilgili kıskançlık krizleri yarattığını ve bu durumun ilişkilerini olumsuz etkilediğini belirtti.

Icardi, Wanda Nara ile yaşadığı ayrılık sürecinde, çocukları için bir arada kalmaya çalıştıklarını ancak Nara'nın sürekli olarak sorun çıkardığını öne sürdü. Icardi, Wanda Nara'nın kendisini sürekli kontrol ettiğini ve bu durumun kendisini rahatsız ettiğini ifade etti.

Özellikle Arjantin basınında geniş yer bulan bu iddialar, Icardi ve Nara arasındaki ilişkinin karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne serdi. Icardi'nin bu açıklamaları, magazin gündemine bomba gibi düştü ve sosyal medyada geniş yankı buldu.

Icardi'nin açıklamalarının ardından Wanda Nara'dan henüz bir yanıt gelmedi. Ancak çiftin arasındaki gerginliğin devam ettiği ve boşanma sürecinin de gündemde olduğu belirtiliyor.

Mauro Icardi'nin kariyeri ve futbol hayatı da bu özel hayatındaki çalkantılardan etkileniyor. Şu anda Galatasaray'da forma giyen Icardi, performansıyla da dikkat çekiyor.

TRT ekranlarında yayınlanan absürt komedi dizisi 'Sıcak Büfe'nin oyuncuları, dizinin başarısını ve izleyici kitlesiyle kurdukları bağı anlattılar. Dizide büfe sahibi Yaşar karakterini canlandıran Erdem Yener, dizinin sıcak ve samimi bir atmosfere sahip olduğunu, bu nedenle izleyicinin ilgisini çektiğini belirtti. Yener, ayrıca dizinin sadece güldürmeyi değil, aynı zamanda düşündürmeyi de amaçladığını vurguladı.

Dizideki diğer karakterler ve oyuncuları da kendi bakış açılarını dile getirdiler. Büfenin müdavimlerinden olan farklı karakterlerin günlük yaşamlarındaki komik olaylar zinciri izleyiciye aktarılıyor. Oyuncular, karakterlerini canlandırırken gerçek hayattan ilham aldıklarını ve bu sayede karakterlerin daha inandırıcı olduğunu ifade ettiler.

Dizinin senaryosu ve yönetmenliği de başarının önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Senaristler, absürt komedi türünü Türk televizyonuna farklı bir soluk getirmek için kullandıklarını belirtiyorlar. Yönetmen ise oyuncuların performanslarını en üst düzeye çıkarmak için onlara geniş bir özgürlük alanı tanıdığını ifade ediyor.

Oyuncular, izleyicilere diziyi takip etmeye devam etmeleri çağrısında bulunarak, ilerleyen bölümlerde daha da komik ve sürpriz dolu olayların yaşanacağını müjdelediler. 'Sıcak Büfe', absürt komedi sevenler için keyifli bir alternatif olarak öne çıkıyor.

James Cameron'ın yönettiği ve başrollerini Leonardo DiCaprio, Kate Winslet ve Kathy Bates'in paylaştığı 'Titanic', vizyona girdiği dönemde büyük yankı uyandırmıştı. Filmde Cal Hockley karakterini canlandıran Billy Zane ve Rose'un annesi Ruth DeWitt Bukater'ı oynayan Frances Fisher, 22 yıl sonra yeniden bir araya geldi.

İki oyuncu, 'Walt Before Mickey' isimli filmde birlikte rol almıştı. Bu filmde Zane, Walt Disney'i canlandırırken, Fisher ise eşi Lillian Disney'i oynamıştı. Şimdi ise Zane ve Fisher, 'The Second Chance' isimli yeni bir filmde buluştu.

Frances Fisher, Billy Zane ile çekilmiş bir fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşarak, 'Cal ve Ruth yeniden bir araya geldi!! Sadece bu sefer bir kurtarma botunda değil...' notunu düştü. Bu paylaşım, 'Titanic' hayranları arasında büyük heyecan yarattı.

'The Second Chance' filminin konusu veya karakterleri hakkında henüz detaylı bir bilgi bulunmamakla birlikte, Zane ve Fisher'ın yeniden bir projede yer alması, 'Titanic'in unutulmaz karakterlerini tekrar görme fırsatı sunması açısından önem taşıyor.

İki oyuncunun bu yeni projesi, 'Titanic'in üzerinden geçen yıllara rağmen hala ne kadar sevildiğini ve oyuncularının kariyerleri üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa çalışmaları ve olası adaylığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, partisinin yetkilileriyle yaptığı istişareler sonucunda, Türkiye'nin daha özgürlükçü ve demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Erdoğan, anayasa değişikliği sürecinin tüm siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı, yeni anayasanın Türkiye'nin geleceği için hayati bir adım olduğunu ve bu sürecin başarıyla tamamlanması için ellerinden gelen her türlü çabayı göstereceklerini belirtti.

Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2028 seçimlerinde tekrar aday olup olmayacağı konusundaki tartışmalara da değindi. Erdoğan, 'Benim tekrar aday olma gibi bir derdim yok' şeklinde net bir ifade kullandı. Bu açıklama, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı ve farklı yorumlara neden oldu.

Erdoğan'ın bu açıklaması, Cumhur İttifakı'nın geleceği ve olası cumhurbaşkanı adayları hakkında yeni spekülasyonları beraberinde getirdi. Siyasi analistler, Erdoğan'ın bu kararının, partisi içinde yeni liderlik arayışlarına yol açabileceğini ve AK Parti'nin önümüzdeki dönemde izleyeceği stratejiler açısından belirleyici olacağını belirtiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınması için yapılan çalışmaların da aralıksız sürdürüleceğini vurguladı. Ülkenin refah seviyesini yükseltmek, istihdamı artırmak ve vatandaşların yaşam kalitesini iyileştirmek için kararlı adımlar atmaya devam edeceklerini söyledi.

Son olarak, Erdoğan, Türkiye'nin bölgesindeki ve dünyadaki rolünün güçlenerek devam edeceğini, uluslararası ilişkilerde aktif ve yapıcı bir tutum sergilemeyi sürdüreceklerini ifade etti.

Eski ABD Başkanı Abraham Lincoln'e ait olduğu belirtilen ve üzerinde kan lekeleri bulunan eldivenler, bir müzayedede yaklaşık 6 milyon euroya satıldı. Eldivenlerin, Lincoln'ün suikast sonucu hayatını kaybettiği gece yanında bulunan bir askeri doktora ait olduğu düşünülüyor.

Müzayede evi yetkilileri, eldivenlerin Lincoln'ün ölümünden sonra doktor tarafından saklandığını ve o zamandan beri ailenin elinde bulunduğunu belirtti. Eldivenlerin üzerindeki kan lekelerinin, Lincoln'e yapılan müdahale sırasında bulaştığı tahmin ediliyor. Satış, Lincoln'e ait eşyalara olan ilginin hala yüksek olduğunu gösteriyor.

Eldivenlerin yanı sıra, Lincoln'ün o gece yanında taşıdığı düşünülen diğer bazı eşyaların da müzayedede alıcı bulduğu açıklandı. Bu eşyalar arasında Lincoln'ün saati, mendili ve bazı kişisel mektuplarının bulunduğu belirtildi.

Müzayede Detayları:

• Eldivenlerin tahmini satış fiyatı: Yaklaşık 6 milyon euro
• Eldivenlerin kökeni: Lincoln'ün suikast gecesi yanında bulunan askeri doktor
• Diğer satılan eşyalar: Lincoln'ün saati, mendili ve kişisel mektupları

Bu satış, tarihi eserlere ve özellikle de Amerikan tarihine duyulan ilgiyi bir kez daha gözler önüne serdi.

New York'ta düzenlenen Pet Gala etkinliği, evcil hayvan severleri ve onların sevimli dostlarını bir araya getirdi. Bu özel etkinlikte, evcil hayvanlar ve sahipleri, özenle hazırlanmış kostümleriyle şıklık yarışına girdi.

Gala, hayvanseverlerin ve moda tutkunlarının ilgisini çeken renkli görüntülere sahne oldu. Etkinlikte, köpekler, kediler ve diğer evcil hayvanlar, birbirinden farklı ve yaratıcı kostümlerle podyumda yürüdü. Sahipleri de evcil hayvanlarıyla uyumlu kıyafetler giyerek geceye katıldı.

Pet Gala, sadece bir moda etkinliği olmanın ötesinde, hayvan haklarına dikkat çekmeyi ve hayvan sevgisini teşvik etmeyi amaçlıyor. Etkinlik organizatörleri, bu tür etkinliklerin hayvan sahiplenme oranlarını artırmaya ve hayvan refahına katkıda bulunmaya yardımcı olduğunu belirtiyor.

Gala'da, farklı kategorilerde ödüller de sahiplerini buldu. En yaratıcı kostüm, en şık kombinasyon ve en sevimli evcil hayvan gibi kategorilerde dereceye girenler, çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.

Etkinliğe katılanlar, Pet Gala'nın hem eğlenceli hem de anlamlı bir etkinlik olduğunu vurgulayarak, gelecek yıllarda da devam etmesini temenni ettiler. Pet Gala, New York'ta evcil hayvan sevgisini ve moda tutkusunu bir araya getiren önemli bir etkinlik olarak öne çıkıyor.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Avrupa'nın karşı karşıya olduğu çeşitli tehditlere dikkat çekerek, demokrasinin Avrupa'nın en önemli savunma hattı olduğunu vurguladı. Metsola, Avrupa'nın güvenliğinin sadece askeri kapasiteyle değil, aynı zamanda demokratik değerlerin korunması ve güçlendirilmesiyle de sağlanabileceğini ifade etti.

Metsola, Avrupa'nın dış sınırlarında yaşanan çatışmaların ve iç siyasetteki kutuplaşmanın Avrupa demokrasisi için ciddi riskler oluşturduğunu belirtti. Özellikle dezenformasyon kampanyaları ve yabancı müdahalelerin, toplumun güvenini sarsarak demokratik süreçleri zayıflatabileceğine dikkat çekti.

Avrupa Parlamentosu'nun bu tehditlere karşı aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini belirten Metsola, şunları söyledi:

• Demokrasinin Korunması: Avrupa Parlamentosu, demokratik kurumların güçlendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması için çalışmalıdır.
• Dezenformasyonla Mücadele: Yanlış bilginin yayılmasını engellemek ve vatandaşları bilinçlendirmek için etkili stratejiler geliştirilmelidir.
• Seçim Güvenliği: Avrupa Parlamentosu seçimlerinin güvenli ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
• Avrupa Birliği'nin Güçlendirilmesi: Avrupa Birliği'nin ortak değerlere dayalı olarak daha da güçlendirilmesi, Avrupa demokrasisinin korunması için önemlidir.

Metsola, Avrupa vatandaşlarının demokratik haklarına sahip çıkmalarının ve seçimlere aktif olarak katılmalarının önemini vurgulayarak, Avrupa'nın geleceğinin demokrasinin korunmasına bağlı olduğunu sözlerine ekledi.