İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), 16 Mayıs Cuma günü İstanbul'un çeşitli ilçelerinde su kesintisi yaşanacağını duyurdu. Yapılacak çalışmalar nedeniyle bazı bölgelerde belirli saatler arasında su verilemeyecek.

Kesinti Yaşanacak İlçeler ve Kesinti Nedenleri:

• Arnavutköy: Terfi Merkezi Pompa İstasyonunda yapılacak mekanik çalışmalar sebebiyle su kesintisi yaşanacak.
• Avcılar: Ø300 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Bağcılar: Ø150 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Bahçelievler: Ø150 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Başakşehir: Ø100 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Beylikdüzü: Ø150 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Büyükçekmece: Ø100 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Çatalca: Ø100 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Esenyurt: Ø150 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Gaziosmanpaşa: Ø100 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Güngören: Ø100 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Kağıthane: Ø100 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Küçükçekmece: Ø150 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.
• Silivri: Ø100 mm çaplı şebeke hattı arızası nedeniyle su kesintisi yaşanacak.

İSKİ, belirtilen arızaların giderilmesi ve çalışmaların tamamlanmasının ardından suların en kısa sürede verilmeye başlanacağını bildirdi. Kesinti süreleri, arızaların büyüklüğüne ve onarım çalışmalarının süresine göre değişiklik gösterebilir. İstanbulluların su kesintisi yaşanacak bölgelerde gerekli önlemleri almaları ve su tasarrufu yapmaları önemle rica olunur.

Kesintilerle ilgili daha detaylı bilgiye İSKİ'nin resmi internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden ulaşılabilir.

Prof. Dr. Yaşar Eren, Konya'da meydana gelen depremlerin ardından önemli açıklamalarda bulundu. Eren, Konya fay zonunun Türkiye'nin en aktif zonlarından biri olduğunu ve bölgede 7 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeli taşıdığını ifade etti.

Eren, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Konya fay zonu, Türkiye'nin en aktif fay zonlarından biridir. Bu zon üzerinde geçmişte de büyük depremler meydana gelmiştir. Son günlerde yaşanan depremler, bu fay zonunun aktif olduğunu ve enerji biriktirdiğini göstermektedir. Bu durum, bölgede 7 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeli olduğunu göstermektedir."

Prof. Dr. Eren, Konyalıları dikkatli olmaya ve gerekli önlemleri almaya çağırdı. Eren, özellikle binaların depreme dayanıklılığının kontrol edilmesi ve deprem çantası hazırlanması gibi konularda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, deprem sonrası yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Eren, panik yapmamak, güvenli bir yerde saklanmak ve yetkililerin talimatlarını takip etmek gibi önemli noktalara değindi.

Özetle, Prof. Dr. Yaşar Eren'in açıklamaları şu şekilde:

• Konya fay zonu aktif ve 7 büyüklüğünde deprem üretebilir.
• Vatandaşlar dikkatli olmalı ve önlem almalıdır.
• Binaların deprem dayanıklılığı kontrol edilmeli.
• Deprem çantası hazırlanmalı.

Prof. Dr. Eren, açıklamalarının sonunda, yetkililerin de bölgede gerekli incelemeleri yapması ve halkı bilgilendirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasındaki görüşme İstanbul'da başladı. Görüşmenin içeriğine dair henüz detaylı bir açıklama yapılmadı. Ancak, görüşmede Rusya-Ukrayna savaşı, tahıl koridoru anlaşması ve ikili ilişkilerin ele alınması bekleniyor.

Türkiye, savaşın başından beri hem Rusya hem de Ukrayna ile yakın ilişkiler sürdürmeye çalışıyor ve iki ülke arasında arabuluculuk rolü üstleniyor. Tahıl koridoru anlaşmasının sağlanmasında Türkiye'nin önemli bir rolü olmuştu. Anlaşma, Ukrayna'nın tahıl ihracatının güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlıyor. Ancak Rusya, anlaşmanın bazı şartlarının yerine getirilmediğini iddia ederek anlaşmayı askıya almıştı. Türkiye, anlaşmanın yeniden yürürlüğe girmesi için çaba gösteriyor.

Zelenski'nin ziyareti, Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlayabilir. İki liderin görüşmesinde, savunma sanayi işbirliği, enerji projeleri ve ekonomik ilişkiler gibi konuların da ele alınması bekleniyor.

Görüşmenin ardından bir basın açıklaması yapılması bekleniyor. Basın açıklamasında, görüşmenin içeriği ve sonuçları hakkında bilgi verilmesi bekleniyor.

• Görüşme İstanbul'da gerçekleşiyor.
• Görüşmede Rusya-Ukrayna savaşı, tahıl koridoru anlaşması ve ikili ilişkiler ele alınıyor.
• Türkiye, savaşın başından beri arabuluculuk rolü üstleniyor.

Milli sporcu Şahika Ercümen, Dominik Cumhuriyeti'nde düzenlenen CMAS Serbest Dalış Outdoor Dünya Şampiyonası'nda büyük bir başarıya imza attı. Ercümen, şampiyonada 3 altın madalya kazanarak Türkiye'yi gururlandırdı.

Şahika Ercümen'in elde ettiği bu başarı, serbest dalış camiasında büyük yankı uyandırdı. Milli sporcu, performansıyla dikkatleri üzerine çekti ve şampiyonanın en başarılı isimlerinden biri oldu.

CMAS Serbest Dalış Outdoor Dünya Şampiyonası, dünyanın dört bir yanından gelen serbest dalışçıların katılımıyla gerçekleşti. Şampiyonada sporcular, farklı disiplinlerde mücadele ederek en iyi dereceleri elde etmeye çalıştılar.

Şahika Ercümen'in bu başarısı, Türkiye'de serbest dalış sporunun gelişimine katkı sağlayacak ve genç sporculara ilham kaynağı olacaktır.

Ercümen'in kazandığı madalyalar şu şekilde:

• Sabit Ağırlık Çift Palet (CWT BF): Altın Madalya
• Sabit Ağırlık Paletsiz (CNF): Altın Madalya
• Serbest İp (FIM): Altın Madalya

Şahika Ercümen'in başarısı, Türk spor tarihine altın harflerle yazıldı.

Aksaray Garnizon Komutanı Albay Hakan Keskin ve eşi, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nü ziyaret ederek koruyucu aile hizmetleri hakkında detaylı bilgi edindiler. İl Müdürü物理学家 İsrafil Aktürk tarafından karşılanan Keskin çiftine, koruyucu aile olmanın önemi ve süreci anlatıldı.

Ziyaret sırasında Albay Keskin, koruyucu aile uygulamasının toplum için büyük bir önem taşıdığını vurgulayarak, bu konuda farkındalık oluşturulmasının gerekliliğine dikkat çekti. Keskin, devletin himayesinde bulunan çocukların aile ortamında yetişmelerinin, onların sağlıklı gelişimleri açısından kritik olduğunu belirtti.

İl Müdürü Aktürk ise, Keskin çiftinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, koruyucu aile sayısını artırmaya yönelik çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Aktürk, koruyucu aile olmanın sadece bir yardımseverlik örneği olmadığını, aynı zamanda toplumsal sorumluluk bilincinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

Ziyaretin sonunda, Albay Keskin ve eşi, koruyucu aile olma konusunda değerlendirme yapacaklarını ve gerekli şartları taşımaları halinde başvuruda bulunacaklarını belirttiler. Bu ziyaret, Aksaray'da koruyucu aile uygulamasına olan ilgiyi artırması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Koruyucu aile olmak isteyen vatandaşlar, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvurarak detaylı bilgi alabilirler. Müdürlük yetkilileri, koruyucu aile olmanın şartları, başvuru süreci ve sağlanan destekler hakkında bilgilendirme yapmaktadır.

Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılıyor: Türkiye-Suriye Üniversitesi kuruluyor. Bu girişim, iki ülke arasındaki eğitim iş birliğini güçlendirmeyi ve bölgedeki öğrencilere yeni fırsatlar sunmayı amaçlıyor.

Üniversitenin Kuruluş Amacı ve Hedefleri: Türkiye-Suriye Üniversitesi, özellikle Suriye'deki savaş nedeniyle eğitimine devam etmekte zorlanan öğrencilere yükseköğrenim imkanı sağlamayı hedefliyor. Üniversitenin müfredatı, bölgenin ihtiyaçlarına yönelik olarak hazırlanacak ve uluslararası standartlarda eğitim sunulacak.

Kuruluş Süreci: Üniversitenin kuruluş süreci, Türkiye ve Suriye'den akademisyenlerin ve eğitim uzmanlarının katılımıyla yürütülüyor. İki ülke arasındaki iş birliği protokolleri çerçevesinde, üniversitenin akademik yapısı, yönetim modeli ve finansmanı gibi konular detaylı olarak planlanıyor.

Eğitim Programları: Türkiye-Suriye Üniversitesi'nde mühendislik, tıp, sosyal bilimler ve temel bilimler gibi çeşitli alanlarda eğitim programları açılması planlanıyor. Ayrıca, Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde eğitim verilerek öğrencilerin uluslararası alanda rekabet edebilme yetenekleri geliştirilecek.

Potansiyel Etkileri: Üniversitenin kurulması, bölgedeki eğitim seviyesinin yükseltilmesine katkı sağlayacak ve iki ülke arasındaki kültürel ve akademik ilişkileri güçlendirecek. Ayrıca, üniversite mezunları, bölgenin yeniden yapılanma sürecinde önemli roller üstlenebilecek.

Uluslararası İş Birlikleri: Türkiye-Suriye Üniversitesi, uluslararası alanda tanınmış üniversitelerle iş birliği yaparak eğitim kalitesini artırmayı ve öğrenci değişim programları düzenlemeyi hedefliyor. Bu sayede, öğrencilerin farklı kültürleri tanımaları ve küresel bakış açısı kazanmaları sağlanacak.

Sonuç: Türkiye-Suriye Üniversitesi, eğitim alanında yeni bir dönemin başlangıcını temsil ediyor. Bu proje, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine ve bölgedeki öğrencilere umut olacak bir eğitim fırsatı sunulmasına önemli katkılar sağlayacak.

İngiltere Parlamentosu'nda önemli bir düzenleme yapıldı. Artık lordlar ve leydiler, cinsiyet değiştirme yoluyla unvanlarını değiştiremeyecekler. Bu karar, İngiliz aristokrasisinde tartışmalara yol açtı.

Yeni düzenleme, Lordlar Kamarası'ndaki mevcut unvanların korunmasını amaçlıyor. Birleşik Krallık'ta soyluluk unvanları genellikle miras yoluyla geçiyor ve bu unvanlar, sahiplerine Lordlar Kamarası'nda ömür boyu görev yapma hakkı tanıyor.

Bu kararın ardında yatan temel gerekçe, cinsiyet değiştirme sürecinin unvanların miras yoluyla geçişini karmaşık hale getirebileceği endişesi. Özellikle, bir lordun cinsiyet değiştirerek leydi olması veya tam tersi durumda, unvanın kime geçeceği konusunda belirsizlikler yaşanabileceği belirtiliyor.

Düzenlemeye göre, bir kişi doğuştan sahip olduğu veya evlilik yoluyla elde ettiği lord veya leydi unvanını, cinsiyet değiştirse dahi koruyacak. Ancak, cinsiyet değiştirme operasyonu geçiren bir kişi, yeni cinsiyetine uygun bir unvan talep edemeyecek. Bu durum, özellikle trans bireylerin hakları konusunda tartışmaları beraberinde getirebilir.

Kararın eleştirmenleri, bu düzenlemenin ayrımcı olduğunu ve trans bireylerin kimliklerini tanımama anlamına geldiğini savunuyorlar. Bazı hukukçular ise, düzenlemenin yasal dayanağının sorgulanabilir olduğunu ve insan haklarına aykırı olabileceğini ifade ediyorlar.

Özetle, İngiltere Parlamentosu'nun bu kararı, soyluluk unvanlarının korunması ile trans bireylerin hakları arasındaki hassas dengeyi gözler önüne seriyor. Bu düzenlemenin gelecekte nasıl bir etki yaratacağı ve benzeri tartışmalara yol açıp açmayacağı merakla bekleniyor.

Türkiye, saç ekimi konusunda dünyada önde gelen ülkelerden biri haline gelmiştir. Özellikle son yıllarda sağlık turizmi kapsamında saç ekimi için Türkiye'yi tercih edenlerin sayısında önemli bir artış yaşanmaktadır. Bu durumun başlıca nedenleri arasında Türkiye'deki doktorların deneyimi, kullanılan teknolojilerin gelişmişliği ve fiyat avantajı bulunmaktadır.

Saç ekimi, genetik faktörler, yaşlanma veya çeşitli sağlık sorunları nedeniyle saç kaybı yaşayan kişilere uygulanan bir yöntemdir. Bu işlem, genellikle başın arka kısmından alınan sağlıklı saç köklerinin, saçsız veya seyrek bölgelere nakledilmesiyle gerçekleştirilir. Türkiye'de saç ekimi, özellikle FUE (Follicular Unit Extraction) ve DHI (Direct Hair Implantation) gibi modern tekniklerle yapılmaktadır. FUE tekniğinde, saç kökleri tek tek alınarak nakledilirken, DHI tekniğinde özel bir kalem kullanılarak saç kökleri doğrudan yerleştirilir. Her iki teknik de iz bırakma riskini en aza indirir ve doğal görünümlü sonuçlar elde edilmesini sağlar.

Türkiye'nin saç ekimi alanında bu kadar popüler olmasının bir diğer nedeni de, sunulan hizmetin kalitesidir. Birçok klinik, hastalara sadece saç ekimi değil, aynı zamanda konaklama, ulaşım ve tercümanlık gibi ek hizmetler de sunmaktadır. Bu da özellikle yurt dışından gelen hastalar için büyük bir kolaylık sağlamaktadır.

Ancak saç ekimi yaptırmadan önce dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Öncelikle, saç ekimi yapacak olan doktorun deneyimli ve uzman olduğundan emin olunmalıdır. Ayrıca, kliniğin hijyen koşulları ve kullanılan ekipmanların kalitesi de göz önünde bulundurulmalıdır. Saç ekimi, cerrahi bir işlem olduğu için, mutlaka steril ortamlarda ve uzman kişiler tarafından yapılması gerekmektedir.

Sonuç olarak, Türkiye saç ekimi alanında sunduğu kaliteli hizmet, deneyimli doktorlar ve uygun fiyatlarla dünya genelinde tercih edilen bir merkez haline gelmiştir. Ancak, saç ekimi yaptırmadan önce detaylı bir araştırma yapmak ve doğru kararı vermek önemlidir.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada finansal göstergelerdeki olumlu gelişmelere vurgu yaparak, Türkiye ekonomisine dair önemli mesajlar verdi. Şimşek, açıklamasında rezerv birikiminin yeniden başladığını ve CDS (Kredi Temerrüt Takası) primlerinin düşüş eğiliminde olduğunu belirtti. Ayrıca, Türk lirası mevduatlarının cazibesinin artırılmasına yönelik adımların etkili olduğunu ve kur istikrarının sağlanmasıyla enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe kat edileceğini ifade etti.

Bakan Şimşek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Finansal göstergelerde belirgin iyileşme sürüyor. Rezerv birikimi yeniden başladı. CDS primlerimiz düşüyor. Türk lirası mevduatlarının cazibesini artırma yönündeki adımlarımız sonuç veriyor. Kur istikrarı, enflasyonla mücadelemize önemli destek sağlayacak." Bu açıklamalar, hükümetin ekonomi politikalarının ve alınan tedbirlerin piyasalarda olumlu bir hava yarattığı şeklinde yorumlandı.

Şimşek'in açıklamaları, özellikle yatırımcılar ve ekonomistler tarafından yakından takip edildi. Rezerv birikiminin yeniden başlaması, Türkiye'nin dış finansman ihtiyacını karşılama ve ekonomik istikrarı sağlama konusunda önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor. CDS primlerindeki düşüş ise Türkiye'nin borçlanma maliyetlerinin azaldığını ve risk algısının iyileştiğini gösteriyor.

Türk lirası mevduatlarının cazibesinin artırılmasına yönelik adımların sonuç vermesi, dolarizasyonun azaltılması ve yerli para birimine olan güvenin artırılması açısından kritik bir öneme sahip. Kur istikrarının sağlanması ise enflasyonla mücadelede önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor. Enflasyonun kontrol altına alınması, alım gücünün korunması ve ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği için hayati önem taşıyor.

Sonuç olarak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamaları, Türkiye ekonomisinin geleceğine dair umut verici sinyaller içeriyor. Finansal göstergelerdeki iyileşme, hükümetin ekonomi politikalarının doğru yönde ilerlediğini ve piyasalarda güvenin yeniden tesis edildiğini gösteriyor.