İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesabı, yaptığı bir paylaşım gerekçe gösterilerek engellendi. İmamoğlu'nun avukatı, karara itiraz edeceklerini belirtti.

Engelleme kararının nedeni, İmamoğlu'nun 6 Mayıs 2024 tarihinde yaptığı bir paylaşım. Paylaşımda, 31 Mart seçimleri öncesinde ve sonrasında yaşanan bazı olaylara değinilmişti. İddiaya göre, bu paylaşım, Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yönelik eleştiriler içerdiği için seçim yasaklarını ihlal ettiği gerekçesiyle engellendi.

Engelleme süreci nasıl işledi?

• YSK, İmamoğlu'nun paylaşımının seçim yasaklarını ihlal ettiğine karar verdi.
• Bu karar, ilgili sosyal medya platformuna (X) iletildi.
• Platform, YSK'nın kararı doğrultusunda İmamoğlu'nun hesabını Türkiye'de erişime engelledi.

Ekrem İmamoğlu'nun ve avukatının açıklamaları:

Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, kararı eleştirerek, ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu savundu. Avukatı ise, kararın hukuka aykırı olduğunu ve itiraz edeceklerini bildirdi.

Hukuki süreç:

İmamoğlu'nun avukatının itirazı üzerine, konu mahkemeye taşınacak. Mahkeme, YSK'nın kararını ve engelleme işlemini hukuka uygun bulursa, hesap engelli kalmaya devam edecek. Aksi takdirde, engelleme kararı kaldırılacak ve İmamoğlu'nun hesabı yeniden erişime açılacak.

Olayın siyasi boyutları:

Bu olay, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve sosyal medya üzerindeki baskılar konusunu yeniden gündeme getirdi. Siyasi çevrelerden de farklı tepkiler geldi. Bazı kesimler, kararı desteklerken, bazıları ise eleştirdi.

Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile devam eden ticari müzakerelerde bir anlaşmaya varılamaması durumunda misilleme önlemleri uygulamaya koymaya hazırlanıyor. Avrupa Komisyonu, olası bir anlaşmazlık durumunda atılacak adımları değerlendiriyor.

Müzakerelerin odağında, ABD'nin 'Enflasyonu Düşürme Yasası' (IRA) ve bu yasanın AB şirketleri üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri yer alıyor. AB, IRA'nın ayrımcı uygulamalar içerdiğini ve Avrupa şirketlerinin rekabet gücünü zayıflattığını savunuyor. Bu nedenle, AB, ABD'den yasanın AB şirketlerini de kapsayacak şekilde revize edilmesini talep ediyor.

AB yetkilileri, müzakerelerde ilerleme sağlanamaması halinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde şikayette bulunma ve ABD'ye karşı ticari yaptırımlar uygulama gibi seçenekleri değerlendiriyor. Misilleme önlemlerinin, ABD'nin AB'ye ihraç ettiği belirli ürünlere ek vergiler getirilmesi şeklinde olabileceği belirtiliyor.

Avrupa Komisyonu'nun ticaretinden sorumlu başkan yardımcısı Valdis Dombrovskis, yaptığı açıklamada, AB'nin müzakerelere bağlı olduğunu ancak çıkarlarını korumak için gerekli tüm önlemleri almaya hazır olduğunu vurguladı. Dombrovskis, ABD'nin korumacı politikalarına karşı AB'nin kararlılığını dile getirdi.

Olası bir ticari misilleme durumunda, AB ve ABD arasındaki ticaret ilişkilerinin daha da gerginleşmesi ve küresel ticarette yeni sorunların ortaya çıkması bekleniyor. İki tarafın da müzakerelerde yapıcı bir yaklaşım sergileyerek anlaşmazlıkları çözmeye çalışması, küresel ekonomi için büyük önem taşıyor.

Ukrayna parlamentosu, Verkhovna Rada, ABD ile kritik minerallerin çıkarılmasına yönelik bir anlaşmayı oybirliğiyle onayladı. Anlaşma, Ukrayna'daki ekonomik kalkınmayı desteklemeyi ve kritik minerallerin tedarik zincirini çeşitlendirmeyi hedefliyor. Söz konusu anlaşma, ABD ile Ukrayna arasındaki ekonomik işbirliğini derinleştirmeyi ve Ukrayna'nın doğal kaynak potansiyelini harekete geçirmeyi amaçlıyor.

Anlaşmanın detayları arasında, ABD'li şirketlerin Ukrayna'daki lityum, titanyum, nadir toprak elementleri gibi stratejik öneme sahip madenlerin çıkarılmasına yatırım yapması öngörülüyor. Bu yatırımlar, Ukrayna ekonomisine önemli bir katkı sağlayacak ve yeni iş imkanları yaratacak.

Ukrayna hükümeti, bu anlaşmanın ülkenin yeniden yapılanma sürecinde önemli bir rol oynayacağını belirtiyor. Ayrıca, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası ortaklarla da benzer işbirliği anlaşmalarının yapılması planlanıyor.

Anlaşmanın onaylanması, Ukrayna'nın Batılı ülkelerle olan ilişkilerini daha da güçlendirirken, Rusya'nın bölgedeki ekonomik ve siyasi etkisini azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. Ukrayna, bu tür stratejik ortaklıklarla ekonomik bağımsızlığını pekiştirmeyi ve uluslararası arenada daha güçlü bir konuma gelmeyi hedefliyor.

Maden çıkarma projelerinin çevresel etkileri de dikkate alınarak, sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uygun bir şekilde yürütülmesi planlanıyor. Ukrayna hükümeti, çevresel standartlara uyulması ve yerel halkın haklarının korunması konularında titizlikle hareket edeceğini vurguluyor.

Vatikan'da toplanan kardinaller, Katolik Kilisesi'nin yeni liderini belirlemek üzere yaptıkları ilk oylamada bir sonuç elde edemedi. Sabah saatlerinde Sistine Şapeli'nde bir araya gelen kardinaller, Papa Francis'in istifasının ardından boşalan koltuğa oturacak ismi seçmek için oy kullandı.

Oylama sonucunda hiçbir adayın gerekli çoğunluğu sağlayamaması üzerine, öğleden sonra yeni bir oylama yapılmasına karar verildi. Yeni papanın seçilmesi için kardinallerin üçte ikisinin oyunu alması gerekiyor. Oylamaların sonuçsuz kalması durumunda, kardinaller günde iki kez oy kullanmaya devam edecekler.

Vatikan yetkilileri, oylama sürecinin ne kadar süreceği konusunda kesin bir tarih vermezken, yeni papanın en kısa sürede seçilmesi için dua ettiklerini belirttiler. Seçim süreci, tüm dünyadaki Katolikler tarafından yakından takip ediliyor.

Kardinallerin oy kullanma süreci gizli tutuluyor ve dışarıya herhangi bir bilgi sızdırılması yasak. Yeni papanın seçilmesi durumunda, Sistine Şapeli'nin bacasından beyaz duman yükselecek ve bu durum, tüm dünyaya yeni papanın seçildiğini duyuracak.

Seçilecek yeni papanın, Katolik Kilisesi'nin karşı karşıya olduğu çeşitli zorluklarla başa çıkması bekleniyor. Bu zorluklar arasında, cinsel istismar skandalları, kilise içindeki bölünmeler ve küresel dünyadaki değişen değerlere uyum sağlama gibi konular yer alıyor.

ABD'de 2024 başkanlık seçimleri öncesinde siyasi tansiyon yükseliyor. Cumhuriyetçi aday Donald Trump ve Demokrat aday Joe Biden arasındaki rekabet, karşılıklı suçlamalar ve iddialarla dolu bir atmosfere sahne oluyor.

Donald Trump, son dönemde yaptığı konuşmalarda Joe Biden'ı sert bir dille eleştirerek, onun politikalarını ve liderlik vasıflarını sorguluyor. Trump, özellikle ekonomi, dış politika ve göçmenlik konularında Biden'ın başarısız olduğunu iddia ediyor ve seçmenleri değişim için oy vermeye çağırıyor.

Joe Biden ise, Trump'ın söylemlerine karşı çıkarak, Amerikan demokrasisini koruma ve birliği sağlama vurgusu yapıyor. Biden, Trump'ın geçmişteki eylemlerini ve söylemlerini hatırlatarak, onun yeniden başkan seçilmesinin ülkeyi böleceğini ve demokrasiye zarar vereceğini savunuyor. Biden, seçmenlere sağduyu çağrısında bulunarak, ülkenin geleceği için oy kullanmaya davet ediyor.

Seçim kampanyaları boyunca iki aday da farklı stratejiler izliyor. Trump, mitingler ve sosyal medya üzerinden geniş kitlelere ulaşmaya çalışırken, Biden daha çok geleneksel medya kanallarını ve yerel etkinlikleri tercih ediyor. Anketler, iki aday arasındaki yarışın başa baş olduğunu gösteriyor, bu da seçimlerin sonucunun belirsizliğini koruduğu anlamına geliyor.

Seçimlerin en önemli konuları arasında ekonomi, sağlık, iklim değişikliği ve dış politika yer alıyor. Her iki aday da bu konularda farklı vizyonlar sunarak seçmenlerin oyunu kazanmaya çalışıyor. Seçimlere kadar olan süreçte, adayların yapacağı açıklamalar, tartışmalar ve kampanyalar, seçmenlerin kararını etkileyecek önemli faktörler olacak.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna'nın NATO üyeliğinin zaman alacağını ve şu anda Ukrayna'yı desteklemeye odaklandıklarını söyledi. Stoltenberg, Brüksel'de düzenlenen NATO Savunma Bakanları Toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu.

Stoltenberg, Ukrayna'nın NATO üyeliği sürecine ilişkin şunları kaydetti:

• "Müttefikler Ukrayna'nın NATO'ya üye olacağı konusunda hemfikir. Ancak bu zaman alacak."
• "Şu anda Ukrayna'nın galip gelmesine odaklanmalıyız. Ukrayna'yı desteklemeye odaklanmalıyız."

Stoltenberg, NATO müttefiklerinin Ukrayna'ya bugüne kadar benzeri görülmemiş bir destek sağladığını ve bu desteği sürdürmeye devam edeceklerini vurguladı. Ayrıca, NATO'nun Rusya'nın saldırganlığına karşı koymak için caydırıcılık ve savunma duruşunu güçlendirdiğini de belirtti.

Toplantıda savunma harcamaları da ele alınacak. Stoltenberg, NATO müttefiklerinin savunma harcamalarını artırması gerektiğini ve birçok müttefikin bu yönde adımlar attığını ifade etti. NATO'nun savunma harcamaları hedefi, gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 2'si olarak belirlenmiş durumda.

Stoltenberg'in açıklamaları, Ukrayna'nın NATO üyeliği konusundaki belirsizliğin devam ettiğini gösteriyor. NATO, Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğini vurgularken, üyelik sürecinin ne zaman başlayacağına dair net bir takvim sunmuyor.

Türkiye'de 14 Mayıs'ta gerçekleşen cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu yarıştı. Seçimlerde hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadığı için cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerde en çok oyu almasına rağmen, 2018 seçimlerine göre oy oranında düşüş yaşadı. 2018'de %52,59 oy alan Erdoğan, bu seçimde %49,52 oy aldı. Kemal Kılıçdaroğlu ise %44,88 oy alarak ikinci sırada yer aldı.

Seçimlerdeki diğer adaylar ise Sinan Oğan %5,17 ve Muharrem İnce %0,43 oy aldı. Muharrem İnce, seçime birkaç gün kala adaylıktan çekilmişti.

Oy oranlarındaki değişimler, seçmen tercihleri ve siyasi dinamikler açısından önemli ipuçları sunuyor. Erdoğan'ın oy oranındaki düşüş, iktidarın seçmen desteğindeki değişimleri gösterirken, Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy oranı, muhalefetin gücünü ortaya koyuyor.

Seçim sonuçlarına göre, Cumhur İttifakı mecliste çoğunluğu elde etti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Erdoğan ve Kılıçdaroğlu tekrar yarışacak.

İkinci tur seçimleri 28 Mayıs'ta yapılacak ve Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı belirlenecek.

Şarkıcı Nazan Öncel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla hastaneye kaldırıldığını duyurdu. Öncel, sağlık durumuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Emektar kalbim şaka yaptı sanırım. Her şey yolunda... Merak etmeyin, birazdan sapasağlam çıkarım" ifadelerini kullandı.

Nazan Öncel'in hastaneye kaldırılma sebebiyle ilgili henüz net bir açıklama yapılmadı. Ancak Öncel'in paylaşımında yer alan "emektar kalbim" ifadesi, kalp rahatsızlığı olabileceği yönünde yorumlara neden oldu. Sanatçının hayranları, sosyal medya üzerinden geçmiş olsun dileklerini iletti.

Öncel’in sağlık durumuyla ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, sanatçının sevenleri bir an önce sağlığına kavuşmasını temenni ediyor. Nazan Öncel'in menajerinden veya hastaneden yapılacak resmi bir açıklama bekleniyor.

Nazan Öncel, Türk pop müziğinin önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Kariyeri boyunca birçok hit şarkıya imza atan Öncel, şarkıları ve söz yazarlığıyla geniş bir hayran kitlesi edinmiştir.

Nazan Öncel'in bazı önemli eserleri şunlardır:

• Aşk Beklemez
• Gitme Kal Bu Şehirde
• Ben Böyleyim
• Erkek Güzeli

Sanatçının bir an önce sağlığına kavuşması ve müzik hayatına geri dönmesi bekleniyor.

Kuzey Kore, potansiyel bir nükleer saldırıya karşı caydırıcılık ve misilleme kapasitesini göstermek amacıyla bir taktik nükleer saldırı tatbikatı gerçekleştirdiğini doğruladı. Kore Merkezi Haber Ajansı'nın (KCNA) bildirdiğine göre, tatbikat, bir savaş caydırıcılığı mekanizmasını güçlendirmeyi ve çeşitli saldırı araçlarıyla hızlı bir karşı saldırı yeteneğini göstermeyi amaçlıyordu.

Tatbikat, 8 Mayıs'ta yapıldı ve nükleer savaş başlığı taşıma kapasitesine sahip bir taktik balistik füzenin fırlatılmasını içeriyordu. Füze, Kuzey Kore'nin batı kıyısındaki bir alandan fırlatıldı ve Kuzey Kore'nin nükleer karşı saldırı duruşunu simgeleyen bir senaryoyu taklit ederek belirlenen hedefi doğru bir şekilde vurdu.

KCNA, tatbikatın Kuzey Kore'nin düşman güçlerine karşı ezici bir güçle karşılık verme konusundaki kararlılığını gösterdiğini vurguladı. Açıklamada, ülkenin nükleer gücünün savaş caydırıcılığını artırma ve bölgesel güvenliği sağlama rolüne olan bağlılığı yinelendi.

Tatbikat, Kore Yarımadası'nda gerilimin arttığı bir dönemde gerçekleşti. Kuzey Kore, son aylarda bir dizi füze denemesi gerçekleştirdi ve bu durum uluslararası alanda kınamaya ve bölgede artan askeri faaliyetlere yol açtı. Güney Kore ve Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Kore'nin eylemlerine yanıt olarak ortak askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı. Bu durum, bölgedeki güvenlik durumunu daha da karmaşık hale getirdi.

Kuzey Kore'nin nükleer programı ve füze denemeleri, uzun süredir devam eden bir endişe kaynağı olmuştur. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, ülkeye nükleer ve balistik füze faaliyetleri nedeniyle çeşitli yaptırımlar uyguladı. Ancak, Kuzey Kore bu yaptırımlara rağmen programlarını geliştirmeye devam etti.

Tatbikatın amacı:

• Savaş caydırıcılığı mekanizmasını güçlendirmek
• Çeşitli saldırı araçlarıyla hızlı bir karşı saldırı yeteneğini göstermek
• Düşman güçlerine karşı ezici bir güçle karşılık verme konusundaki kararlılığı göstermek

Füze hakkında bilgiler:

1. Taktik balistik füze
2. Nükleer savaş başlığı taşıma kapasitesine sahip
3. Kuzey Kore'nin batı kıyısından fırlatıldı