Len Wiseman'ın yönettiği ve Ana de Armas'ın başrolünde olduğu 'Ballerina' filmi, 6 Haziran 2025'te sinemalarda olacak. John Wick evreninde geçen film, dövüş sahneleri ve aksiyonuyla dikkat çekiyor. Ana de Armas'ın canlandırdığı Rooney Brown karakteri, ailesinin intikamını almak için yola çıkıyor. Filmde Keanu Reeves'in John Wick olarak geri dönmesi ve Ian McShane'in Winston karakterini yeniden canlandırması bekleniyor.

Shay Hatten'ın senaryosunu yazdığı 'Ballerina', orijinal olarak Emerald Fennell tarafından geliştirilen bir hikayeye dayanıyor. Filmin yapımcılığını Basil Iwanyk, Erica Lee ve Chad Stahelski üstleniyor. 'Ballerina', John Wick 3'te kısa bir süre görünen bir karakterin hikayesini derinleştiriyor. Film, aksiyon ve gerilim dolu sahneleriyle izleyicilere keyifli bir deneyim sunmayı hedefliyor.

Ana de Armas'ın performansı ve filmin John Wick evrenine olan bağlantısı, 'Ballerina'yı merakla beklenen yapımlar arasına sokuyor. Film, sadece aksiyon severleri değil, aynı zamanda John Wick serisinin hayranlarını da memnun etmeyi amaçlıyor. 'Ballerina', John Wick dünyasının daha da genişlemesine katkıda bulunacak ve yeni karakterlerle tanışma fırsatı sunacak.

Filmin kadrosunda ayrıca Anjelica Huston gibi deneyimli oyuncular da yer alıyor. 'Ballerina', görsel efektleri ve koreografik dövüş sahneleriyle sinema deneyimini zenginleştirmeyi hedefliyor. John Wick serisinin başarısını sürdürmeyi amaçlayan 'Ballerina', 2025'in en çok konuşulacak filmlerinden biri olmaya aday.

Avrupa Birliği (AB), Çin'in tıbbi cihazlar pazarında uyguladığı 'satın al' politikasına karşı çıkarak, bu uygulamanın Avrupa şirketlerini dezavantajlı duruma düşürdüğünü ve adil rekabeti engellediğini vurguladı. AB yetkilileri, Çin'in bu politikasının, yerel üreticileri kayırarak yabancı şirketlerin pazar payını azaltmasına neden olduğunu belirtiyor.

AB Komisyonu, Çin'in tıbbi cihaz alımlarında yerel üreticilere öncelik vermesinin, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına aykırı olabileceğini ve bu durumun AB şirketlerinin Çin pazarındaki faaliyetlerini olumsuz etkilediğini ifade etti. Avrupa'daki tıbbi cihaz üreticileri, Çin'deki ihalelerde rekabet edemediklerini ve pazar erişimlerinin kısıtlandığını dile getiriyorlar.

AB, Çin'in bu politikasına karşı çeşitli diplomatik girişimlerde bulunarak, uygulamanın değiştirilmesi veya kaldırılması yönünde çağrılar yapıyor. Ayrıca, AB Komisyonu, Avrupa şirketlerinin Çin pazarındaki rekabet gücünü artırmak için çeşitli destek mekanizmaları geliştirmeyi planlıyor. Bu kapsamda, Ar-Ge teşvikleri, ihracat destekleri ve hukuki yardım gibi alanlarda Avrupa şirketlerine destek sağlanması hedefleniyor.

AB yetkilileri, Çin ile ticari ilişkilerin adil ve dengeli bir şekilde yürütülmesinin önemine vurgu yaparak, karşılıklı pazar erişiminin sağlanması gerektiğini belirtiyorlar. Aksi takdirde, AB'nin Çin'e yönelik ticari politikalarını gözden geçirebileceği ve daha korumacı önlemler alabileceği ifade ediliyor.

Bu durum, AB ve Çin arasındaki ticari ilişkilerde yeni bir gerilim noktası oluştururken, uzmanlar, sorunun çözümü için her iki tarafın da yapıcı bir diyalog içinde olması gerektiğini belirtiyorlar.

Hollywood yıldızları Ryan Reynolds ve Hugh Jackman, Avustralya SailGP takımına ortak oldu. Bu ortaklık, spor ve eğlence dünyasının kesişim noktasında dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Takımın mevcut sahibi Mike Cannon-Brookes'un liderliğindeki konsorsiyuma katılan Reynolds ve Jackman, Avustralya SailGP takımının küresel arenadaki rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. SailGP, dünyanın en hızlı ve teknolojik açıdan gelişmiş yelken yarışlarından biri olarak biliniyor.

Ryan Reynolds, bu ortaklıkla ilgili olarak yaptığı açıklamada, 'SailGP'nin heyecan verici yapısı ve Avustralya takımının potansiyeli bizi büyüledi. Hugh ile birlikte bu takıma destek olmaktan ve Avustralya'yı temsil etmekten gurur duyacağız,' dedi. Hugh Jackman ise, 'Avustralyalı olarak, ülkemizin SailGP'deki başarısını desteklemek benim için bir onur. Ryan ile birlikte bu maceraya atılmak, daha da heyecan verici,' şeklinde konuştu.

Mike Cannon-Brookes ise, Reynolds ve Jackman'ın katılımının takıma yeni bir enerji getireceğine inandığını belirtti. Bu ortaklık, sadece finansal destek sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda takımın küresel bilinirliğini ve taraftar kitlesini de genişletecek.

Avustralya SailGP takımı, şu anda SailGP'nin en iddialı takımlarından biri olarak kabul ediliyor. Yeni ortaklıklarla birlikte, takımın gelecekteki yarışlarda daha da başarılı olması bekleniyor.

İngiliz İşçi Partisi lideri Keir Starmer, Muhafazakar Parti'nin göçmen karşıtı söylemlerine benzer bir yaklaşım sergileyerek, iktidara gelmeleri halinde iltica başvuru sürecini önemli ölçüde değiştireceklerini duyurdu. Starmer, 'güvenli ülkeler' olarak tanımladığı bir liste oluşturacaklarını ve bu listedeki ülkelerden gelen iltica başvurularının otomatik olarak reddedileceğini belirtti. Bu yaklaşım, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın bazı Müslüman ülkelerden gelen seyahatlere uyguladığı yasaklara benzetiliyor.

Starmer'ın bu planı, Manş Denizi'ni geçerek İngiltere'ye ulaşan ve iltica başvurusunda bulunanların sayısının artması üzerine geldi. İşçi Partisi, bu yeni düzenleme ile iltica sistemini daha hızlı ve etkili hale getirmeyi hedefliyor. 'Güvenli ülke' listesinde hangi ülkelerin yer alacağı henüz netlik kazanmazken, insan hakları örgütleri ve bazı hukukçular bu uygulamanın potansiyel insan hakları ihlallerine yol açabileceği konusunda endişelerini dile getiriyor.

Starmer, uygulamanın detaylarını açıklarken, her başvurunun bireysel olarak değerlendirilmeyeceğini ve listede yer alan ülkelerden gelen başvuruların otomatik olarak reddedilmesinin, sistemin hızlandırılması ve kaynakların daha verimli kullanılması açısından önemli olduğunu savundu. Ancak, bu yaklaşımın Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi ve diğer uluslararası hukuk normlarına uygunluğu da tartışma konusu. İnsan hakları savunucuları, her bireyin iltica başvurusunun kendi özel koşulları içinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, toplu ret uygulamalarının adil olmadığını belirtiyor.

Bu planın hayata geçirilmesi durumunda, İngiltere'ye iltica başvurusunda bulunanların önemli bir bölümünün başvurusu daha baştan reddedilmiş olacak. İşçi Partisi, bu sayede iltica sistemindeki yığılmaların önüne geçmeyi ve gerçek ihtiyaç sahiplerine daha hızlı yardım etmeyi amaçlıyor.

Donald Trump ve Elon Musk arasındaki dostluğun bozulması, Avrupa sağında endişe yaratıyor. Daha önce birçok kez bir araya gelen ve ortak projeler üzerinde çalışan ikilinin arasının açılması, Avrupa'daki sağcı siyasetçiler ve düşünürler arasında hayal kırıklığına neden oluyor.

Trump ve Musk'ın yakınlaşması, Avrupa sağında yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyordu. İki ismin teknoloji ve siyaset alanındaki etkileri birleştiğinde, Avrupa sağının daha da güçleneceği düşünülüyordu. Ancak, son dönemde yaşanan anlaşmazlıklar ve kamuoyuna yansıyan tartışmalar, bu beklentileri suya düşürdü.

Avrupa sağındaki bazı isimler, Trump ve Musk arasındaki ayrılığın ideolojik farklılıklardan kaynaklandığını savunuyor. Diğerleri ise, kişisel çekişmelerin ve güç mücadelesinin bu ayrılığa yol açtığını iddia ediyor. Her ne sebeple olursa olsun, bu durumun Avrupa sağının geleceği üzerinde olumsuz etkileri olabileceği belirtiliyor.

Avrupa sağındaki endişenin temel nedenleri şunlardır:

• Trump ve Musk'ın işbirliği potansiyelinin ortadan kalkması.
• Sağcı seçmenler arasında kafa karışıklığı ve motivasyon kaybı.
• Avrupa sağının liderlik krizi yaşaması.

Önümüzdeki dönemde, Avrupa sağının bu durumu nasıl aşacağı ve yeni bir strateji belirleyip belirleyemeyeceği merakla bekleniyor.

Bu durumun Avrupa siyasetindeki dengeleri nasıl etkileyeceği ve sağcı hareketlerin geleceği üzerindeki uzun vadeli sonuçları yakından takip edilecek.

Türkiye'de 31 Mart 2024 Pazar günü yapılan yerel seçimlerde oy verme işlemleri tamamlandı ve sandıkların tamamı açıldı. Resmi olmayan sonuçlara göre Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), ülke genelinde en çok oyu alarak birinci parti konumuna yükseldi.

Sonuçlara göre CHP, 35 belediye başkanlığı kazanırken, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 24 belediye başkanlığı kazandı. Seçimlerde büyükşehir belediyelerinde de önemli değişiklikler yaşandı. CHP, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerdeki mevcut belediye başkanlıklarını korurken, Bursa ve Balıkesir gibi bazı büyükşehirleri de AKP'den devraldı.

Seçim sonuçlarının kesinleşmesiyle birlikte belediye meclis üyelikleri de belirlendi. Partilerin belediye meclislerindeki sandalye dağılımları, önümüzdeki dönemde belediye yönetimlerinde önemli rol oynayacak.

Seçim sonuçlarına itiraz süreçleri de başladı. AKP ve diğer partilerin bazı bölgelerde oy sayımına ve sonuçlara itiraz etmesi bekleniyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), itirazları değerlendirerek nihai sonuçları ilan edecek.

Bu seçimler, Türkiye siyaseti açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. CHP'nin elde ettiği başarı, muhalefetin güçlendiği ve iktidar partisinin oy kaybettiği şeklinde yorumlanıyor.

Seçim sonuçlarının ardından siyasi partilerin ve liderlerin yapacağı açıklamalar ve atacakları adımlar, önümüzdeki günlerde Türkiye gündemini belirleyecek.

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 6700'ü çocuk olmak üzere 17 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Liz Throssell, Cenevre'de yaptığı açıklamada, Gazze'deki durumun vahametine dikkat çekti.

Throssell, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısının 17 bini aştığını, bu sayının 6700'den fazlasının çocuk olduğunu belirtti. Ayrıca, ölenler arasında 4 bin 700'den fazla kadının da bulunduğunu ifade etti. Sözcü, bu rakamların sadece belgelenmiş vakalar olduğunu ve gerçek sayının çok daha yüksek olabileceğini vurguladı.

BM yetkilisi, İsrail'in saldırılarında binlerce kişinin de kayıp olduğunu, enkaz altında kalanların sayısının tam olarak bilinmediğini söyledi. Throssell, Gazze'deki sağlık sisteminin çökmüş durumda olduğunu, hastanelerin yetersiz kaldığını ve tıbbi malzemelerin tükenmek üzere olduğunu dile getirdi.

OHCHR Sözcüsü, uluslararası topluma çağrıda bulunarak, Gazze'deki sivillerin korunması için acil önlemler alınması gerektiğini belirtti. Throssell, İsrail'in uluslararası hukuk çerçevesinde hareket etmesi ve sivilleri hedef almaktan kaçınması gerektiğini vurguladı.

BM'nin açıklaması, İsrail-Filistin çatışmasının Gazze'deki insani krizi derinleştirdiği bir ortamda geldi. Bölgedeki durumun daha da kötüleşmesinden endişe duyuluyor.

Türkiye, 31 Mart 2024 Pazar günü yerel seçimlere gidiyor. Milyonlarca seçmen, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve muhtarları belirlemek için sandık başına gidecek. Seçimlerle ilgili en çok merak edilen konuların başında ise oy verme saatleri ve seçim sonuçlarının ne zaman açıklanacağı geliyor.

Oy verme saatleri: Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamaya göre, 32 ilde oy verme işlemleri 08:00-16:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Bu iller Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis olarak belirlendi. Bu illerin dışında kalan diğer illerde ise oy verme saatleri 08:00-17:00 olarak uygulanacak.

Seçim sonuçları ne zaman açıklanacak? YSK'nın seçim takvimine göre, oy verme işleminin tamamlanmasının ardından oy sayımına başlanacak. Sonuçların açıklanma saati ise YSK tarafından belirlenen yayın yasağına bağlı olacak. YSK'nın yayın yasağını kaldırmasının ardından sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmaya başlanacak. Geçmiş seçimlerde, büyük şehirlerde sonuçların büyük ölçüde netleşmesi genellikle aynı akşam saatlerini bulabiliyor.

YSK'nın seçim sonuçlarını ne zaman açıklayacağına dair kesin bir saat verilmemekle birlikte, sandıkların kapanmasının ardından sayım işlemlerinin hızla tamamlanması ve itiraz süreçlerinin olmaması durumunda sonuçların daha erken açıklanabileceği belirtiliyor. Seçim sonuçları, YSK'nın resmi internet sitesi ve çeşitli haber kanalları aracılığıyla takip edilebilecek.

Önemli Not: Seçmenlerin, oy kullanma sırasında yanlarında kimlik kartı veya diğer geçerli kimlik belgelerini bulundurmaları gerekmektedir. Ayrıca, cep telefonu gibi elektronik cihazlarla oy verme kabinine girilmesi yasaktır.

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalarda Gazze Şeridi'nde 1 milyondan fazla insanın yerinden edildiğini açıkladı. BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), bu sayının Gazze nüfusunun yarısına denk geldiğini belirtti. Ajans, yerinden edilenlerin çoğunun UNRWA okullarında barındığını ve durumun giderek kötüleştiğini vurguladı.

İsrail ordusu, Hamas'ın İsrail'e yönelik roket saldırılarına yanıt olarak Gazze Şeridi'ne yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Gazze'ye yönelik kapsamlı bir operasyonun yakında başlayacağını duyurdu. IDF sözcüsü, operasyonun amacının Hamas'ın askeri yeteneklerini yok etmek ve İsrail vatandaşlarını korumak olduğunu söyledi.

Çatışmalarda her iki taraftan da çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Gazze'deki sağlık yetkilileri, İsrail saldırılarında yüzlerce Filistinlinin öldüğünü ve binlerce kişinin yaralandığını bildirdi. İsrail tarafında ise Hamas'ın roket saldırılarında onlarca İsraillinin öldüğü belirtildi.

Uluslararası toplum, çatışmaların sona erdirilmesi çağrısında bulunuyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve çeşitli ülkeler, taraflara itidal çağrısı yaparak, sivillerin korunması gerektiğini vurguladı. Mısır ve diğer arabulucular, ateşkes sağlanması için çaba gösteriyor.

Önemli gelişmeler:

• BM'ye göre Gazze'de 1 milyondan fazla kişi yerinden edildi.
• İsrail ordusu Gazze'ye yönelik kapsamlı bir operasyona hazırlanıyor.
• Uluslararası toplum çatışmaların sona erdirilmesi çağrısında bulunuyor.

Gazze'deki insani durum giderek kötüleşiyor. Su, elektrik ve gıda sıkıntısı yaşanıyor. Hastaneler yaralılarla dolu ve tıbbi malzeme yetersiz.

Çatışmaların ne zaman sona ereceği ve bölgedeki istikrarın nasıl sağlanacağı belirsizliğini koruyor.