Yargıtay, Ankara'da müzisyen Onur Şener'in öldürülmesiyle ilgili davada verilen kararları bozdu. Yerel mahkemenin verdiği kararda usul ve esas yönünden hatalar tespit edildi. Sanıklara verilen cezalar yeniden değerlendirilecek.

Ankara'da 2022 yılında meydana gelen olayda, İlker Karakaş, Ali Gündüz ve Semih Soysoy, istek parçasını bilmediği gerekçesiyle Onur Şener'i darp ederek ölümüne neden olmuşlardı. Yerel mahkeme, sanıklardan İlker Karakaş'a 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası vermiş, diğer sanıklar Ali Gündüz ve Semih Soysoy'a ise aynı suçtan 25'er yıl hapis cezası vermişti.

Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozarak, sanıkların eylemlerinin olası kastla öldürme suçunu oluşturabileceğine dikkat çekti. Kararda, sanıkların olay anındaki davranışları, kullandıkları şiddetin yoğunluğu ve meydana gelen sonuç dikkate alınarak, olası kast hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Ayrıca, Yargıtay, sanıkların yargılama sürecindeki tutum ve davranışları, pişmanlıkları ve gelecekteki davranışları gibi hususların da ceza indirimi uygulanırken göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Kararın bozulmasıyla birlikte dava, yeniden yerel mahkemede görülecek.

Özetle, Yargıtay'ın bozma kararı şu noktaları içeriyor:

• Sanıkların eylemlerinin olası kastla öldürme suçunu oluşturup oluşturmadığının yeniden değerlendirilmesi.
• Ceza indirimi uygulanırken sanıkların yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarının dikkate alınması.
• Usul ve esas yönünden yapılan hataların düzeltilmesi.

Usta yönetmen Ali Özgentürk, son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze töreni, İstanbul'daki Levent Camii'nde düzenlendi. Törene, Özgentürk'ün ailesi, yakınları, sevenleri ve birçok ünlü isim katıldı.

Ali Özgentürk, Türk sinemasına önemli katkılar sağlamış bir yönetmendi. Özellikle 1970'li ve 1980'li yıllarda çektiği filmlerle toplumsal gerçekçi sinemanın önemli temsilcilerinden biri oldu. 'Hazal', 'At', 'Bekçi' ve 'Balıkçının Ölümü' gibi filmleriyle büyük beğeni topladı.

Özgentürk'ün vefatı, sinema dünyasında büyük üzüntü yarattı. Birçok sanatçı ve sinemacı, Özgentürk'ün ardından taziye mesajları yayınladı. Özgentürk'ün filmleri, Türk sinemasının önemli bir parçası olarak yaşamaya devam edecek.

Levent Camii'ndeki cenaze töreninin ardından Ali Özgentürk'ün naaşı, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Ali Özgentürk'ün bazı önemli eserleri şunlardır:

• Hazal (1979)
• At (1981)
• Bekçi (1985)
• Balıkçının Ölümü (1987)
• Mektup (1997)

Ali Özgentürk, sadece bir yönetmen değil, aynı zamanda bir senarist ve yapımcıydı. Türk sinemasına birçok genç yeteneğin kazandırılmasında önemli rol oynadı.

Özgentürk'ün vefatı, toplumsal sinemada bir dönemin kapanması olarak değerlendiriliyor. Onun filmleri, Türk sinemasının altın çağından önemli birer miras olarak kalacak.

600 bin kamu işçisini ilgilendiren 2024 yılı Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde henüz bir sonuç alınamadı. Taraflar arasındaki anlaşmazlık devam ederken, işçilerin zam beklentileri karşılanmış değil.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın koordinasyonunda yürütülen görüşmelerde, işçi sendikaları ve hükümet temsilcileri bir araya geldi. Ancak, yapılan müzakerelerde ücret artışı, sosyal haklar ve diğer çalışma koşulları gibi konularda uzlaşma sağlanamadı. İşçi sendikaları, enflasyonun üzerinde bir zam talep ederken, hükümet yetkilileri ise bütçe imkanları çerçevesinde hareket etmeye çalıştıklarını belirtiyor.

Müzakerelerin tıkanması üzerine, işçi sendikaları çeşitli eylem planları hazırlığına başladı. Sendika yetkilileri, işçilerin haklarını korumak için her türlü mücadeleyi vereceklerini ifade ediyor. Önümüzdeki günlerde, iş bırakma eylemleri ve diğer protesto gösterilerinin gündeme gelebileceği belirtiliyor.

Taraflar arasındaki görüşmelerin önümüzdeki günlerde yeniden başlaması bekleniyor. Ancak, mevcut durumda anlaşmaya varılması zor görünüyor. 600 bin kamu işçisinin geleceği, yapılacak yeni müzakerelere bağlı olacak.

Görüşmelerde özellikle şu konular üzerinde duruluyor:

• Ücret Artışı: İşçiler, enflasyonun üzerinde bir zam talep ediyor.
• Sosyal Haklar: Yemek, ulaşım ve diğer sosyal yardımların iyileştirilmesi isteniyor.
• Çalışma Koşulları: İş güvenliği ve sağlığı konularında daha iyi düzenlemeler talep ediliyor.

Hükümetin bu taleplere ne kadar cevap vereceği merakla bekleniyor. Anlaşma sağlanamaması durumunda, kamu hizmetlerinde aksamalar yaşanabileceği endişesi taşınıyor.

Eski Fenerbahçe Yöneticisi Şekip Mosturoğlu, 3 Temmuz süreciyle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Mosturoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) UEFA'yı manipüle ettiğini öne sürdü.

Mosturoğlu'nun açıklamalarına göre, TFF, 3 Temmuz sürecinde UEFA'ya yanıltıcı bilgiler vererek Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarından men edilmesine yol açtı. Mosturoğlu, TFF'nin UEFA'yı yanlış yönlendirmesi sonucu Fenerbahçe'nin büyük bir haksızlığa uğradığını savundu.

Şekip Mosturoğlu, o dönemde yaşananların Türk futbol tarihinde kara bir leke olarak kaldığını belirterek, sürecin tüm detaylarıyla aydınlatılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, 3 Temmuz sürecinde sorumluluğu bulunan kişilerin hesap vermesi gerektiğini ifade etti.

Mosturoğlu, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

• "TFF, UEFA'yı manipüle ederek Fenerbahçe'nin Avrupa'dan men edilmesine neden oldu."
• "Bu süreçte büyük bir haksızlık yaşandı ve Fenerbahçe büyük bir zarara uğratıldı."
• "3 Temmuz sürecinin tüm detayları aydınlatılmalı ve sorumlular hesap vermelidir."

Mosturoğlu'nun bu açıklamaları, 3 Temmuz sürecinin yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Fenerbahçe taraftarları ve spor kamuoyu, Mosturoğlu'nun iddialarının üzerine gidilmesini ve gerçeğin ortaya çıkarılmasını talep ediyor.

3 Temmuz süreci, Türk futbol tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor ve bu süreçle ilgili tartışmalar hala devam ediyor. Şekip Mosturoğlu'nun açıklamaları, bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'da ateşkes sağlanması yönündeki çağrılarına yanıt vermemesini eleştirerek, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Macron, uluslararası toplumun Ukrayna'daki çatışmaları sona erdirmek için gösterdiği çabalara rağmen Putin'in bu çağrılara kayıtsız kalmasının endişe verici olduğunu belirtti.

Macron, yaptığı açıklamada, “Putin'in ateşkes taleplerine yanıt vermemesi, diyalog ve barış arayışlarına olan ilgisizliğini gösteriyor. Bu durum, uluslararası hukuk ve insani değerlere saygı göstermediğinin açık bir işaretidir” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Fransa'nın Ukrayna'ya olan desteğinin devam edeceğini ve diplomatik yollarla çözüm bulunması için çaba göstermeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Macron, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası ortaklarla birlikte Rusya'ya yönelik baskıyı artırma çağrısında bulundu. Ukrayna'daki insani krize dikkat çekerek, sivillerin korunması ve insani yardımın ulaştırılması için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Fransa Cumhurbaşkanı, Putin'in tutumunun sadece Ukrayna için değil, aynı zamanda Avrupa ve dünya güvenliği için de bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Macron, konuşmasının devamında, “Uluslararası toplum olarak, Rusya'nın saldırganlığına karşı kararlı bir duruş sergilemeliyiz. Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğü korunmalıdır” dedi. Fransa'nın, Ukrayna'ya askeri, ekonomik ve insani yardım sağlamaya devam edeceğini ve Ukrayna halkının yanında olacağını yineledi.

Son olarak, Macron, Putin'e diyalog çağrısında bulunarak, müzakere masasına dönmesi ve Ukrayna'daki çatışmaları sona erdirmesi gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde, Rusya'nın uluslararası toplum nezdindeki itibarının daha da zedeleneceğini ve uzun vadede kaybeden taraf olacağını sözlerine ekledi.

ABD'de sosyal medya kullanımına yaş sınırlaması getirilmesi konusu giderek daha fazla tartışılıyor. Özellikle çocukların ve gençlerin ruh sağlığı üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri nedeniyle, 15 yaş ve altındaki bireylerin sosyal medya platformlarına erişiminin kısıtlanması önerisi gündemde.

Ebeveynler ve uzmanlar, sosyal medyanın gençler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Siber zorbalık, bağımlılık, vücut dismorfisi ve anksiyete gibi sorunların sosyal medya kullanımıyla ilişkili olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, çocukların ve gençlerin bu tür risklerden korunması amacıyla yasal düzenlemeler yapılması talep ediliyor.

Bazı eyaletlerde bu konuda yasal girişimler başlatılmış durumda. Örneğin, Utah eyaletinde sosyal medya şirketlerinin 18 yaş altındaki kullanıcıların ebeveyn izni olmadan platformlara kaydolmasını yasaklayan bir yasa tasarısı kabul edildi. Benzer şekilde, diğer eyaletlerde de sosyal medya kullanımını kısıtlamaya yönelik çeşitli düzenlemeler üzerinde çalışılıyor.

Sosyal medya şirketleri ise, yaş sınırlaması getirilmesinin ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği ve platformlara erişimi zorlaştırabileceği yönünde endişeler dile getiriyor. Bununla birlikte, şirketler çocukların ve gençlerin güvenliğini sağlama konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirme taahhüdünde bulunuyorlar. Platformlar, yaş doğrulama sistemlerini geliştirme, zararlı içerikleri filtreleme ve ebeveyn kontrolü araçları sunma gibi çeşitli önlemler alıyorlar.

Bu tartışmaların sonucunda, ABD genelinde sosyal medya kullanımına ilişkin daha kapsamlı yasal düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Amaç, çocukların ve gençlerin sosyal medyanın potansiyel zararlarından korunmasını sağlamak ve aynı zamanda ifade özgürlüğünü ve platformlara erişimi kısıtlamamaktır.

Manisa'da Alman vatandaşlarını dolandıran bir şebeke, yargılandıkları davada ceza aldı. Manisa'da yaşayan ve tatil amacıyla Türkiye'ye gelen Alman vatandaşlarını yüksek kar payı vaadiyle dolandıran sanıklar hakkında karar verildi.

Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar ve avukatları katıldı. Sanıklar, Alman vatandaşlarını yaklaşık 3 milyon Euro dolandırdıkları iddiasıyla yargılanıyordu. Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarını dinledikten sonra kararı açıkladı.

Mahkeme Kararları:

• Sanık M.K.'ye 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 7 yıl 6 ay hapis ve 60 bin TL para cezası
• Sanıklar A.S. ve H.T.'ye 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 6 yıl 3 ay hapis ve 50 bin TL para cezası
• Sanıklar F.Ö. ve M.A.'ya 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 5 yıl hapis ve 40 bin TL para cezası
• Diğer sanıklar hakkında ise beraat kararı verildi.

Mahkeme, sanıkların dolandırıcılık eylemlerini organize bir şekilde gerçekleştirdiğine ve mağdurların ekonomik durumlarını kötüye kullandığına hükmetti. Cezaların caydırıcı nitelikte olması ve benzer suçların önüne geçilmesi amaçlandı.

Olay, Manisa'da yaşayan ve Türkiye'ye tatile gelen Alman vatandaşlarının, sanıklar tarafından yüksek kar payı vaadiyle ikna edilerek para vermesiyle başlamıştı. Sanıklar, Alman vatandaşlarından topladıkları paraları kendi hesaplarına aktararak haksız kazanç elde etmişlerdi. Mağdurların şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucunda sanıklar yakalanarak tutuklanmıştı.

Huawei, merakla beklenen yeni akıllı saati Watch 5'i piyasaya sürdü. Yeni model, gelişmiş sağlık takibi özellikleri ve şık tasarımıyla dikkat çekiyor.

Tasarım ve Ekran: Huawei Watch 5, yuvarlak hatlara sahip şık bir tasarıma sahip. AMOLED ekran teknolojisiyle canlı renkler ve yüksek çözünürlük sunuyor. Ekran boyutu ve kasa materyali hakkında net bilgiler henüz paylaşılmadı.

Sağlık ve Fitness Özellikleri: Yeni akıllı saat, kullanıcılara kapsamlı sağlık takibi imkanları sunuyor. Bu özellikler arasında şunlar yer alıyor:

• Kalp Atış Hızı Takibi: Gelişmiş sensörler sayesinde gün boyu hassas kalp atış hızı takibi.
• Uyku İzleme: Uyku düzenini analiz ederek uyku kalitesini artırmaya yönelik öneriler sunma.
• SpO2 (Kan Oksijen Seviyesi) Ölçümü: Kandaki oksijen seviyesini takip ederek sağlık durumunu değerlendirme.
• Stres Takibi: Gün içindeki stres seviyelerini ölçerek rahatlama egzersizleri önerme.
• Egzersiz Modları: Farklı spor aktiviteleri için özel olarak tasarlanmış egzersiz modları.

Diğer Özellikler: Huawei Watch 5, akıllı telefon bildirimlerini görüntüleme, müzik çalma, telefon görüşmeleri yapma gibi temel akıllı saat özelliklerini de destekliyor. Ayrıca, suya dayanıklılık özelliği sayesinde spor yaparken veya günlük kullanımda rahatlık sağlıyor.

Fiyat ve Bulunabilirlik: Huawei Watch 5'in fiyatı ve ne zaman satışa sunulacağı henüz açıklanmadı. Ancak, önümüzdeki günlerde bu bilgilerin de paylaşılması bekleniyor.

Milli futbolcu Barış Alper Yılmaz, anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine imza atarak Ankara'daki Down Cafe'yi ziyaret etti. Ziyaret sırasında down sendromlu bireylerle yakından ilgilenen Yılmaz, onlarla sohbet edip, vakit geçirdi ve moral verdi.

Down Cafe'nin çalışanları ve yöneticileri, Barış Alper Yılmaz'ın ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Yılmaz'ın ziyareti, down sendromlu bireylerin sosyal hayata katılımı konusunda farkındalık yaratılmasına katkı sağladı.

Barış Alper Yılmaz, ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, "Down sendromlu kardeşlerimizle bir araya gelmek, onların mutluluğuna ortak olmak benim için çok değerliydi. Onların hayata pozitif bakış açıları ve enerjileri beni çok etkiledi. Her zaman onların yanındayım ve destekçisi olmaya devam edeceğim." ifadelerini kullandı.

Down Cafe, down sendromlu bireylerin istihdam edildiği ve sosyal hayata entegrasyonlarının desteklendiği bir mekan olarak faaliyet gösteriyor. Bu türden sosyal sorumluluk projeleri, down sendromlu bireylerin toplum içindeki yerini güçlendirmeye ve onlara fırsat eşitliği sunmaya yardımcı oluyor.

Barış Alper Yılmaz'ın bu anlamlı ziyareti, sporcuların sadece saha içindeki başarılarıyla değil, sosyal sorumluluk projelerine olan duyarlılıklarıyla da örnek olabileceğini gösteriyor. Onun bu davranışı, diğer sporculara ve topluma ilham kaynağı oldu.

Ziyaretin sonunda, Barış Alper Yılmaz, Down Cafe çalışanları ve yöneticileri ile hatıra fotoğrafı çektirdi ve onlara başarılar diledi.