Adana'da yaşayan bir kadın, sosyal medya aracılığıyla tanıştığı bir kişi tarafından dolandırıldığını belirterek polise şikayette bulundu. Edinilen bilgilere göre, olay Seyhan ilçesinde meydana geldi.

İddiaya göre, ismi açıklanmayan kadın, sosyal medya üzerinden tanıştığı ve isminin 'A.K.' olduğunu öğrendiği şahısla bir süre konuştuktan sonra evine davet etti. A.K., kadının evine geldikten sonra bir süre sohbet etti. Daha sonra A.K., kadının cep telefonunu ve bir miktar parasını alarak evden ayrıldı.

Dolandırıldığını anlayan kadın, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, kadının ifadesini aldı ve olayla ilgili soruşturma başlattı. Polis, şüpheli A.K.'nin yakalanması için çalışma başlattı. Soruşturma sürüyor.

Adana'da meydana gelen olayda, bir anne, 6 yaşındaki kız çocuğunu, göz ve ten renginin kendisinden farklı olması sebebiyle terk etti. İddiaya göre, çocuk doğduğundan beri annesi tarafından sürekli olarak ayrımcılığa maruz kaldı. Babaanne Z.A., torununun annesi tarafından terk edilmesi üzerine harekete geçerek, çocuğun vesayetini almak için hukuki süreç başlattı.

Babaanne Z.A., yaptığı açıklamada, gelininin torununa hamile olduğu dönemde dahi çocuğun farklı bir ten rengine sahip olacağını düşündüğünü ve bu durumdan rahatsızlık duyduğunu belirtti. Torununun doğumuyla birlikte annenin ayrımcı davranışlarının arttığını ve çocuğa karşı sürekli olarak olumsuz tavırlar sergilediğini ifade etti. Z.A., gelininin çocuğa 'Sen bizden değilsin' gibi sözler söylediğini ve sonunda çocuğu tamamen terk ettiğini dile getirdi.

Babaanne Z.A., torununun psikolojik olarak çok etkilendiğini ve sürekli olarak annesini sorduğunu belirtti. Torununun geleceği için endişelendiğini ve onu en iyi şekilde yetiştirmek istediğini ifade eden Z.A., bu nedenle vesayet davası açtığını söyledi. Z.A., mahkemeden torununun vesayetini alarak, ona sevgi dolu bir yuva sağlamak için elinden geleni yapacağını vurguladı.

Olay, Türkiye'de büyük yankı uyandırdı ve sosyal medyada geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Birçok kişi, annenin davranışını kınayarak, çocuğa destek mesajları gönderdi. Hukukçular, bu tür olayların çocukların psikolojik sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, benzer durumların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Vesayet davasının önümüzdeki günlerde görülmesi bekleniyor. Babaanne Z.A., adalete güvendiğini ve torununun velayetini alarak, ona mutlu ve sağlıklı bir yaşam sunacağına inandığını belirtti.

İstanbul'da öğrencilere yönelik taciz iddiaları üzerine bir şüpheli gözaltına alındı. Olay, sosyal medyada yapılan paylaşımlarla gündeme geldi. İddialara göre, şüpheli şahıs, okul önlerinde öğrencileri taciz ediyordu.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, söz konusu iddialar üzerine harekete geçti. Yapılan araştırmalar sonucunda şüphelinin kimliği tespit edildi ve şahıs yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

Emniyet yetkilileri, olayla ilgili soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğünü ve konuyla ilgili tüm iddiaların araştırıldığını belirtti. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından şüphelinin adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

Olayla ilgili olarak mağdur öğrencilerin ve ailelerinin ifadelerine başvurulacağı belirtildi. Ayrıca, okul yönetimleri ve rehber öğretmenler de bilgilendirilerek gerekli önlemlerin alınması istendi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, yerel yönetimler ve belediye başkanlarının faaliyetlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dağ, yaptığı açıklamada, vatandaşların belediyelerden hizmet beklediğini ancak bazı belediye başkanlarının bu beklentileri karşılamakta yetersiz kaldığını ifade etti. Özellikle CHP'li belediye başkanlarını hedef alan Dağ, bu başkanların hizmet üretmek yerine farklı işlerle meşgul olduklarını iddia etti.

Hamza Dağ, "Vatandaş hizmet beklerken bir belediye başkanının gidip başka işlerle uğraşması kabul edilemez. Belediyeler, vatandaşın günlük yaşamını kolaylaştıran, yaşam kalitesini artıran hizmetler sunmakla yükümlüdür. Ancak görüyoruz ki bazı belediye başkanları bu sorumluluğu yerine getirmek yerine farklı arayışlar içerisine giriyorlar." şeklinde konuştu.

Dağ'ın açıklamaları, yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi rekabetin arttığı bir döneme denk geliyor. AK Parti, mevcut belediyelerin performansını değerlendirirken, muhalefet partilerinin belediyecilik anlayışını da eleştirerek seçmen nezdinde avantaj sağlamayı hedefliyor.

Hamza Dağ’ın bu açıklamaları, yerel seçimler öncesinde siyasi tartışmaları alevlendirecek gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde konuyla ilgili farklı siyasi aktörlerden de açıklamalar bekleniyor.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, anne adaylarını yaklaşan doğum öncesinde dikkat etmeleri gereken önemli hususlar hakkında bilgilendirdi. Uzman, anne adaylarının doğum planlamasına erken başlamalarının önemini vurgulayarak, özellikle gebeliğin 32. haftasından önce bu planlamanın tamamlanması gerektiğini belirtti.

Doğum planlaması sürecinde, anne adaylarının doğum şekli (normal doğum, sezaryen), doğum yapılacak hastane veya doğum merkezi, doğumda bulunacak kişiler (eş, aile üyesi, doula vb.) gibi konuları netleştirmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, doğum sonrası bebek bakımı, emzirme danışmanlığı gibi konularda da bilgi sahibi olmak, anne adaylarının doğum sürecine daha hazırlıklı girmesini sağlıyor.

Uzman, normal doğumun anne ve bebek sağlığı açısından birçok faydası olduğunu hatırlatarak, tıbbi bir engel olmadığı sürece normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini ifade etti. Sezaryen doğumun ise anne veya bebeğin sağlığını riske atacak durumlarda başvurulması gereken bir yöntem olduğunu belirtti.

Doğum öncesi hazırlıkların bir diğer önemli parçası ise doğum çantasıdır. Anne adaylarının doğum çantasına, doğum sırasında ve sonrasında ihtiyaç duyacakları kişisel eşyalarını, bebek için gerekli olan kıyafetleri, bakım ürünlerini ve diğer önemli malzemeleri koymaları gerekmektedir. Hastanelerin doğum çantası listeleri genellikle anne adaylarına verilmektedir.

Uzman, anne adaylarına düzenli doktor kontrollerini aksatmamalarını, sağlıklı beslenmeye özen göstermelerini ve stresten uzak durmalarını tavsiye etti. Ayrıca, doğum öncesi eğitimlere katılmanın, doğum süreci ve bebek bakımı hakkında bilgi edinmelerine yardımcı olacağını vurguladı.

Son olarak, anne adaylarının doğumla ilgili endişelerini ve korkularını doktorlarıyla paylaşmaları, bu endişeleri gidermelerine ve doğum sürecine daha güvenle hazırlanmalarına yardımcı olacaktır.

Sözcü TV'nin yayınlarının çeşitli platformlarda engellenmeye çalışıldığı iddiaları üzerine kamuoyunda büyük bir tepki oluştu. İzleyiciler, sosyal medya üzerinden #SözcüTVYalnızDeğildir etiketiyle destek mesajları yayınlayarak kanala sahip çıktı. Birçok kişi, Sözcü TV'nin haber alma özgürlüğünü savunduğunu ve bu tür engellemelerin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Sözcü TV'nin frekansının çeşitli platformlarda düşürülmeye çalışıldığı ve hatta bazı platformlardan tamamen çıkarıldığı yönünde şikayetler dile getirildi. İzleyiciler, bu durumun Sözcü TV'nin sesini kısma girişimi olduğunu ve halkın haber alma hakkının engellendiğini savundu.

Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, Sözcü TV'nin özellikle kritik dönemlerde önemli bir haber kaynağı olduğu ve farklı görüşleri yansıttığı vurgulandı. Kanalın yayınlarına erişimin engellenmesinin, kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgiye ulaşmasını zorlaştıracağı ifade edildi.

#SözcüTVYalnızDeğildir etiketiyle yapılan paylaşımlarda, RTÜK'ün ve diğer ilgili kurumların bu duruma müdahale etmesi ve Sözcü TV'nin yayın haklarının korunması talep edildi. İzleyiciler, Sözcü TV'ye destek olmak için çeşitli kampanyalar düzenlemeye ve farkındalık yaratmaya devam edeceklerini belirtti.

Haberde ayrıca, Sözcü TV'nin konuyla ilgili bir açıklama yapıp yapmadığına dair bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, kamuoyunun tepkisi ve sosyal medyadaki destek mesajları, Sözcü TV'nin yalnız olmadığı ve halkın kanala sahip çıktığı yönünde güçlü bir mesaj vermektedir.

Son yapılan anket sonuçları, Türkiye siyasi arenasında belirgin değişiklikler göstermeye devam ediyor. Anket sonuçlarına göre, partilerin genel oy oranlarında büyük bir farklılık gözlemlenmezken, yalnızca bir partinin oy oranında düşüş yaşandığı belirtiliyor.

Ankette, katılımcılara genel seçimlerle ilgili tercihlerinin yanı sıra çeşitli sosyo-demografik sorular da yöneltildi. Bu sorular, seçmenlerin hangi konulara daha fazla önem verdiğini ve partilere yönelik algılarını ölçmeyi amaçladı. Anket sonuçlarına göre, ekonomik istikrar, işsizlik ve eğitim gibi konular seçmenlerin öncelikleri arasında yer alıyor.

Anket sonuçlarında dikkat çeken bir diğer nokta ise, kararsız seçmen oranının yüksekliği. Kararsız seçmenlerin hangi partiye yöneleceği, önümüzdeki dönemde siyasi dengeleri etkileyebilecek önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Ankette öne çıkan bazı başlıklar:

• Partilerin oy oranlarında genel olarak bir denge söz konusu.
• Sadece bir partinin oy oranında düşüş yaşanıyor.
• Ekonomik konular seçmenlerin öncelikli gündemi.
• Kararsız seçmenlerin oranı dikkat çekici seviyede.

Anketin sonuçları, siyasi partiler için önemli bir yol haritası niteliği taşıyor. Partilerin, seçmenlerin beklentilerini dikkate alarak politikalarını şekillendirmesi ve kararsız seçmenleri ikna etmek için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor.

Söz konusu anketin hangi şirket tarafından yapıldığı, örneklem büyüklüğü ve hangi tarihler arasında gerçekleştirildiği gibi detaylar haberde belirtilmemiştir.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Mahmut Asmalı, 19 Mart tarihinde Merkez Bankası'nın faiz artırmama kararını değerlendirerek, bu durumun piyasalar üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu ifade etti. Asmalı, “19 Mart’ta faiz artışı yapılmaması piyasalarda bir hıçkırık kadar etkisi olmuştur” şeklinde konuştu.

Asmalı, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamalarda, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceği hakkında görüşlerini paylaştı. Özellikle enflasyonla mücadele konusuna değinen Asmalı, enflasyonun düşürülmesi için atılması gereken adımlara vurgu yaptı. MÜSİAD olarak enflasyonla mücadelede hükümetin ve Merkez Bankası'nın alacağı kararlara destek vereceklerini belirtti.

Ek olarak, Mahmut Asmalı, döviz kurlarındaki dalgalanmaların ve bunların reel sektör üzerindeki etkilerinin de yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi. MÜSİAD'ın, üyelerinin karşılaştığı zorlukları aşmaları için çeşitli projeler geliştirdiğini ve destek mekanizmaları sunduğunu da sözlerine ekledi.

Asmalı, MÜSİAD'ın ekonomik büyüme ve istihdamın artırılmasına yönelik çalışmalarına devam edeceğini belirterek, Türkiye'nin ekonomik potansiyelinin tam olarak kullanılabilmesi için iş dünyasının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduğunu ifade etti.

Göz kaşımanın masum bir eylem gibi görünse de, aslında göz sağlığı için ciddi riskler taşıyabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, göz kaşımanın kornea çizilmelerine ve enfeksiyonlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Göz Kaşımanın Potansiyel Riskleri:

• Kornea Çizilmesi: Gözü sert bir şekilde kaşımak, korneanın çizilmesine neden olabilir. Kornea çizilmesi, ağrı, ışığa hassasiyet ve görme bulanıklığı gibi sorunlara yol açabilir.
• Enfeksiyon Riski: Ellerimiz gün içinde birçok farklı yüzeye temas ettiği için, gözleri kaşımak bakteri ve virüslerin göze bulaşmasına neden olabilir. Bu durum, göz enfeksiyonlarına yol açabilir.
• Glokom Riski: Sürekli ve şiddetli göz kaşıma, göz içi basıncını artırarak glokom riskini tetikleyebilir. Glokom, tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kaybına neden olabilen ciddi bir hastalıktır.

Göz Sağlığını Korumak İçin İpuçları:

1. Elleri Sık Sık Yıkayın: Gözlerinize dokunmadan önce ellerinizi mutlaka sabun ve suyla yıkayın.
2. Gözlerinizi Ovalamaktan Kaçının: Gözlerinizde bir rahatsızlık hissederseniz, ovalamak yerine göz doktorunuza danışın.
3. Kontakt Lens Kullanıyorsanız Dikkatli Olun: Kontakt lenslerinizi takıp çıkarmadan önce ellerinizi iyice yıkayın ve lenslerinizi düzenli olarak temizleyin.
4. Alerjileriniz Varsa Tedavi Olun: Alerjiler gözlerde kaşıntıya neden olabilir. Alerjilerinizi kontrol altında tutmak için doktorunuzun önerdiği tedaviyi uygulayın.

Uzmanlar, göz sağlığını korumak için düzenli göz muayenesi yaptırmanın ve gözlerde herhangi bir rahatsızlık hissedildiğinde vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurmanın önemini vurguluyor.