İran ile nükleer anlaşma müzakerelerinde taraflar arasında görüş ayrılıkları devam ederken, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) İran'ın nükleer programına ilişkin raporu gerilimi tırmandırabilir.

İran ile nükleer anlaşma müzakerelerinde işlerin karışabileceğine dair işaretler artıyor. Taraflar arasındaki görüş ayrılıkları devam ederken, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) İran'ın nükleer programına ilişkin hazırladığı raporun yayımlanması bekleniyor. Bu raporun, müzakereleri daha da karmaşık hale getirebileceği belirtiliyor.
ABD ve Avrupalı yetkililer, İran'ın nükleer programının şeffaflığı konusunda endişelerini dile getiriyor. UAEA'nın raporunda, İran'ın nükleer tesislerine erişimin kısıtlanması ve bazı açıklanmayan nükleer faaliyetlere ilişkin bulgular yer alabileceği tahmin ediliyor. İran ise nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu ve uluslararası yükümlülüklerine uygun hareket ettiğini savunuyor.
Müzakerelerdeki temel anlaşmazlık noktalarından biri, yaptırımların kaldırılması. İran, ABD'nin 2018'de tek taraflı olarak çekildiği nükleer anlaşmaya geri dönmesi ve tüm yaptırımları kaldırmasını talep ediyor. ABD ise İran'ın nükleer programını kısıtlaması ve UAEA ile işbirliği yapması şartını koşuyor.
UAEA'nın raporunun yayımlanmasıyla birlikte, Batılı ülkelerin İran'a yönelik baskıyı artırabileceği ve yeni yaptırımlar gündeme gelebileceği öngörülüyor. Bu durumun, müzakerelerin geleceği açısından belirsizlik yaratabileceği ifade ediliyor.
İranlı yetkililer, UAEA'nın raporunun siyasi amaçlı olduğunu ve müzakereleri olumsuz etkilemeyi hedeflediğini savunuyor. İran'ın, raporun içeriğine sert tepki göstermesi ve müzakerelerden çekilme tehdidinde bulunması bekleniyor.
Nükleer müzakerelerdeki bu çıkmazın, bölgesel ve küresel güvenlik açısından ciddi sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, tarafların diyalog kanallarını açık tutması ve uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguluyor.