Hindistan'da, Türkiye ile yaşanan siyasi gerilimler nedeniyle bazı gruplar tarafından Türkiye menşeli markalara boykot çağrısı yapıldı. Boykot listesinde LC Waikiki, Mavi, Koton ve Trendyol gibi tanınmış Türk markaları yer alıyor.

Bu durumun, söz konusu markaların Hindistan pazarındaki satışlarını olumsuz etkilemesi bekleniyor. Hindistan'daki boykot çağrısının arkasındaki temel nedenin, iki ülke arasındaki siyasi farklılıklar olduğu belirtiliyor.

Boykotun ne kadar etkili olacağı ve diğer Türk markalarına yayılıp yayılmayacağı ise henüz belirsiz. Konuyla ilgili markalardan veya Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinden henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Hindistan, özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe önemli bir pazar konumunda bulunuyor. Bu nedenle, boykotun Türk markaları için ciddi bir ekonomik kayıp anlamına gelebileceği değerlendiriliyor.

Gelişmeler yakından takip edilirken, boykotun uzun vadeli etkileri ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilere olası yansımaları merak konusu.

Boykot çağrısının sosyal medyada geniş yankı bulduğu ve Hindistan'daki bazı tüketici gruplarının boykota destek verdiği gözlemleniyor.

AKP Kocaeli Milletvekili Hüseyin Büyükgöz'ün, Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çekilen bir videosu, sosyal medyada ve tıp camiasında geniş yankı uyandırdı. Milletvekili Büyükgöz'ün hastane koridorlarında dolaşarak, hastalara geçmiş olsun dileklerini ilettiği ve sağlık çalışanlarıyla sohbet ettiği anlar, bazı kesimler tarafından 'şov' olarak nitelendirildi.

Video görüntülerinde Büyükgöz'ün hastaları ziyaret ettiği, onlarla konuştuğu ve sorunlarını dinlediği görülüyor. Ayrıca, hastane personeliyle de yakından ilgilenen Büyükgöz, sağlık çalışanlarının taleplerini not alarak, çözüm bulunması için çaba göstereceğini belirtiyor. Ancak, bu görüntüler, özellikle sosyal medyada bazı kullanıcılar tarafından eleştirildi. Eleştirilerde, milletvekilinin bu tür ziyaretleri seçim dönemlerinde sıkça yaptığı ve bunun bir 'PR çalışması' olduğu iddia edildi.

Tıp camiasından da videoya tepkiler geldi. Bazı doktorlar ve sağlık çalışanları, Büyükgöz'ün hastane ziyaretinin hasta mahremiyetini ihlal ettiğini ve sağlık hizmetlerinin sunumunu aksattığını savundu. Ayrıca, bu tür ziyaretlerin hastanelerde gereksiz kalabalık yarattığı ve enfeksiyon riskini artırdığı da dile getirildi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve diğer sağlık örgütlerinin de konuyla ilgili açıklama yapması bekleniyor.

Milletvekili Büyükgöz ise eleştirilere henüz bir yanıt vermedi. Ancak, daha önceki benzer ziyaretlerinde, amacının vatandaşların sorunlarını yerinde görmek ve çözüm üretmek olduğunu ifade etmişti. Büyükgöz'ün bu son ziyaretinin de aynı amaçla yapıldığı düşünülüyor. Olayla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

• Eleştiriler: Hastane ziyaretinin şov amaçlı olduğu ve hasta mahremiyetini ihlal ettiği yönünde eleştiriler bulunmaktadır.
• Savunma: Milletvekilinin amacı, vatandaşların sorunlarını yerinde görmek ve çözüm üretmektir.
• Beklentiler: Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve diğer sağlık örgütlerinin konuyla ilgili açıklama yapması bekleniyor.

Meteoroloji, Türkiye'yi etkisi altına alacak yeni bir sıcak hava dalgası için tarih verdi. Afrika üzerinden gelecek olan bu sıcak hava dalgasının, ülke genelinde sıcaklıkların hissedilir derecede artmasına neden olacağı belirtildi. Uzmanlar, özellikle kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocukların bu dönemde daha dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerine çıkacağı ve bazı bölgelerde rekor sıcaklıkların görülebileceği ifade edildi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sıcaklıkların 40 derecenin üzerine çıkması beklenirken, diğer bölgelerde de sıcaklıkların ortalamanın üzerinde seyredeceği tahmin ediliyor.

Vatandaşların sıcak çarpmasına karşı dikkatli olmaları, bol su tüketmeleri ve güneşin en yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamaları öneriliyor. Ayrıca, açık renkli ve bol giysiler tercih edilmesi, şapka ve güneş gözlüğü kullanılması da tavsiye ediliyor.

Sıcak hava dalgasının etkili olacağı iller arasında İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana ve Gaziantep gibi büyük şehirler de bulunuyor. Bu illerde yaşayan vatandaşların özellikle öğle saatlerinde zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaları ve serin ortamlarda bulunmaları gerekiyor.

Meteoroloji yetkilileri, sıcak hava dalgasının ne kadar süreceği konusunda henüz net bir bilgi vermezken, vatandaşların güncel hava durumu raporlarını takip etmeleri ve gerekli önlemleri almaları gerektiğini vurguladı.

Alınması gereken önlemler özetle şu şekilde:

• Bol su tüketin.
• Güneşin en yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmayın.
• Açık renkli ve bol giysiler tercih edin.
• Şapka ve güneş gözlüğü kullanın.
• Serin ortamlarda bulunun.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya yönelik sert eleştirilerde bulundu. Özcan, Yerlikaya'nın Bolu'ya yaptığı ziyarette kendisine gösterilen 'protokol'ü eleştirdi ve 'Hodri meydan' diyerek Bakanı düelloya davet etti.

Özcan, İçişleri Bakanı'nın Bolu'da kendisine gösterilen ilgiden rahatsız olduğunu ve bu nedenle kendisini hedef aldığını iddia etti. Yerlikaya'nın Bolu'daki programı sırasında kendisine gösterilen protokolü kıskandığını savunan Özcan, Bakan'a açıkça meydan okudu.

Özcan, "Sayın İçişleri Bakanı, Bolu'ya geliyorsunuz, devletin arabalarıyla, devletin helikopteriyle geliyorsunuz. Benim kendi aracımla gelmemi eleştiriyorsunuz. Ben Bolu'nun seçilmiş belediye başkanıyım. Siz benim rakibim değilsiniz. Beni hazmedemiyorsanız, Bolu halkının iradesini hazmedemiyorsunuz demektir" ifadelerini kullandı.

Bolu Belediye Başkanı, İçişleri Bakanı'na yönelik suçlamalarını daha da ileri götürerek, şunları söyledi: "Yüreğiniz yetiyorsa beni de görevden alın, hakkımda soruşturma açın, tutuklayın. Benim yargılandığım mahkemede, aynı zamanda İçişleri Bakanı da yargılansın. Bakalım kim suçlu, kim değil. Ben Bolu halkının vicdanına güveniyorum."

Tanju Özcan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın Bolu Belediyesi'ne yönelik baskı kurduğunu ve belediye çalışmalarını engellemeye çalıştığını da iddia etti. Özcan, bu baskılara boyun eğmeyeceğini ve Bolu halkının haklarını savunmaya devam edeceğini vurguladı.

Özcan'ın bu sert açıklamaları, siyasi arenada yankı uyandırdı. Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı'ndan henüz bir açıklama yapılmadı.

Asgari ücret ara zammı konusu, milyonlarca çalışanın ve işverenin gündeminde önemli bir yer tutuyor. 2024 yılı için belirlenen asgari ücretin ardından, artan enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle ara zam beklentisi oluştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile işçi ve işveren temsilcileri arasında yapılan görüşmelerde henüz net bir sonuç çıkmadı.

Türk-İş'in beklentisi: Türk-İş, asgari ücretin enflasyon karşısında eridiğini ve çalışanların geçim sıkıntısı yaşadığını belirterek, refah payı da içeren bir ara zam talep ediyor. Sendika, asgari ücretin güncel ekonomik koşullar dikkate alınarak yeniden belirlenmesi gerektiğini savunuyor.

TİSK'in yaklaşımı: İşveren tarafını temsil eden TİSK ise, asgari ücrette yapılacak bir artışın işletmeler üzerindeki mali yükü artıracağını ve istihdamı olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor. TİSK, hükümetin enflasyonla mücadele politikalarına destek vererek, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme hedefliyor.

Hükümetin tutumu: Hükümet, asgari ücret konusunu yakından takip ediyor ve ilgili tüm taraflarla görüş alışverişinde bulunuyor. Enflasyonla mücadele kapsamında atılan adımlar ve ekonomik göstergeler dikkate alınarak, çalışanların ve işverenlerin menfaatlerini dengeleyecek bir çözüm bulunmaya çalışılıyor.

Piyasalardaki beklentiler: Ekonomistler, asgari ücrette bir ara zammın kaçınılmaz olduğunu, ancak zammın miktarı konusunda farklı görüşler belirtiyorlar. Enflasyonun seyrine, ekonomik büyüme verilerine ve işsizlik oranlarına göre bir değerlendirme yapılması gerektiği ifade ediliyor.

Sonuç olarak, asgari ücret ara zammı konusu, ekonomik ve sosyal dengeler açısından kritik bir öneme sahip. Hükümet, işçi ve işveren temsilcileri arasında yapılacak görüşmeler sonucunda, adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulunması bekleniyor.

Oyuncu Müjde Uzman, sevgilisi oyuncu ve yönetmen Oğuzhan Uğur ile evlilik kararı aldıklarını duyurdu. Uzman, ilişkileri hakkında samimi açıklamalarda bulunarak, Uğur ile olan birlikteliğinin kendisi için çok değerli olduğunu ve evlilik kararını büyük bir mutlulukla aldıklarını belirtti.

Müjde Uzman, evlilik hazırlıklarına başladıklarını ve bu yıl içinde dünya evine gireceklerini ifade etti. Düğünle ilgili detaylar hakkında da bilgi veren Uzman, geleneksel bir düğün yapmak istediklerini ve davul zurna eşliğinde eğlenmeyi planladıklarını söyledi. Uzman, "Oğuzhan da ben de geleneklerimize bağlı insanlarız. Bu mutlu günümüzde sevdiklerimizle birlikte doyasıya eğlenmek istiyoruz. Davul zurna ekibiyle coşkulu bir düğün hayal ediyoruz," dedi.

Çiftin hayranları, bu mutlu haberi büyük bir sevinçle karşıladı. Sosyal medyada çok sayıda tebrik mesajı yayınlandı. Müjde Uzman ve Oğuzhan Uğur, hayranlarının ilgisine teşekkür ederek, en kısa zamanda düğün tarihini ve diğer detayları paylaşacaklarını belirttiler.

Müjde Uzman, daha önce yaptığı bir açıklamada Oğuzhan Uğur ile ilişkisinin kendisine çok iyi geldiğini ve birlikte çok mutlu olduklarını dile getirmişti. Uğur da Uzman'a olan aşkını her fırsatta dile getirerek, onunla bir ömür geçirmek istediğini ifade etmişti. Çiftin evlilik kararı, sevenleri tarafından büyük bir heyecanla karşılandı.

Düğün hazırlıklarının yanı sıra, Müjde Uzman ve Oğuzhan Uğur, kendi projelerine de devam ediyor. Uzman, yeni dizi ve film projelerinde yer alırken, Uğur da yönetmenlik ve oyunculuk kariyerini sürdürüyor. Çift, yoğun çalışma temposuna rağmen, birbirlerine destek olmayı ve birlikte vakit geçirmeyi ihmal etmiyor.

Bir zamanların tanınmış oyuncusu olan ve şimdilerde zor günler geçiren bir ismin hayat hikayesi gündeme geldi. Oyuncunun, boşandığı eşinin evsiz kalması üzerine hayranları harekete geçti ve yardım kampanyası başlattı. Bu durum, oyuncunun özel hayatını ve geçmiş ilişkilerini yeniden gündeme getirdi.

Haberde, oyuncunun eski eşinin yaşadığı maddi sıkıntılar ve evsiz kalma durumu detaylı bir şekilde anlatılıyor. Hayranları, sosyal medya üzerinden organize olarak eski eşe destek olmak amacıyla çeşitli yardım faaliyetleri düzenliyor. Kampanyanın amacı, eski eşin temel ihtiyaçlarını karşılamak ve ona kalıcı bir yaşam alanı sağlamak.

Öte yandan, oyuncunun kendisi ise genç eşiyle birlikte lüks bir yaşam sürdüğü ve gece hayatında sıkça görüldüğü belirtiliyor. Bu durum, sosyal medyada ve kamuoyunda tartışmalara yol açmış durumda. Birçok kişi, oyuncunun eski eşine yardım etmesi gerektiğini savunurken, bazıları ise herkesin kendi hayatından sorumlu olduğunu ifade ediyor.

Haberde ayrıca, oyuncunun kariyerindeki düşüş ve özel hayatındaki çalkantılar da ele alınıyor. Bir zamanlar zirvede olan oyuncunun, yaşadığı kişisel sorunlar nedeniyle iş hayatında da zorlandığı vurgulanıyor. Eski eşinin yaşadığı zorluklar ve oyuncunun mevcut yaşam tarzı arasındaki kontrast, haberin dikkat çekici unsurlarından biri olarak öne çıkıyor.

Oyuncu Pelin Akil, Hürriyet gazetesine verdiği röportajda hayatının dönüm noktalarını ve özellikle annelik deneyimini anlattı. İkiz bebek annesi olan Akil, anneliğin hayatındaki en cesur hamle olduğunu belirtti.

Akil, anneliğin kariyerini nasıl etkilediği sorusuna, "Anneliğin beni daha güçlü ve daha organize biri yaptığını düşünüyorum. Zamanı daha verimli kullanmayı öğrendim. Setlere çocuklarımla birlikte gidiyorum, bu da beni motive ediyor." şeklinde cevap verdi.

Röportajda, Akil'in çocuklarıyla olan ilişkisi ve onlara nasıl vakit ayırdığı da detaylı bir şekilde ele alındı. Akil, çocuklarının eğitimi ve gelişimi için özel çaba sarf ettiğini ve onlarla kaliteli zaman geçirmeye özen gösterdiğini vurguladı.

Kariyer ve annelik dengesini nasıl sağladığına dair bir soruya ise Akil, "Bu dengeyi sağlamak her zaman kolay olmuyor. Ancak eşim ve ailemin desteğiyle bu zorluğun üstesinden geliyorum. İş ve özel hayat arasındaki sınırı net bir şekilde çizmeye çalışıyorum." yanıtını verdi.

Akil, gelecekteki projeleri hakkında da ipuçları verdi. Yeni dizi ve film projelerinde yer alacağını belirten Akil, hayranlarına sürprizler hazırladığını söyledi.

Röportajın sonunda, Akil, kadınlara ve özellikle annelere yönelik bir mesaj yayınladı: "Kendinize güvenin ve hayallerinizin peşinden gidin. Annelik, bir kadının yapabileceklerinin sınırı değildir. Aksine, annelik size yeni bir güç ve motivasyon kaynağı sağlayabilir."

2024 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Nemo adlı sanatçının seslendirdiği 'The Code' adlı şarkısıyla İsviçre (Avusturya değil) birinci oldu. Oylama sonuçları açıklandıktan sonra, yarışmanın favorilerinden olan ve yarışma boyunca protestolarla gündeme gelen İsrail ikinci sırada yer aldı.

Yarışmanın favorileri arasında gösterilen İsrail, oylama sürecinde hem seyircilerden hem de jüriden yüksek puanlar alarak dikkat çekti. Ancak, İsrail'in katılımı, Filistin-İsrail çatışması nedeniyle yarışma öncesinde ve sırasında çeşitli protestolara neden oldu.

Yarışma boyunca İsrail delegasyonuna yönelik yoğun güvenlik önlemleri alındı. Sanatçının performansı sırasında ve sonrasında da protestolar devam etti.

Yarışmanın sonuçları, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, İsrail'in aldığı dereceye tepki gösterirken, bazıları ise sanatçının performansını destekledi.

Yarışmanın genel atmosferi, politik olayların etkisi altında kaldı. Birçok ülke delegasyonu, sahne arkasında ve sosyal medyada çeşitli mesajlar vererek, yaşanan olaylara dikkat çekmeye çalıştı.

Sonuç olarak, 2024 Eurovision Şarkı Yarışması, müzik ve eğlence dışında, politik ve sosyal tartışmaların da yaşandığı bir platform oldu.