Hekimhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkimliği tarafından verilen ilan, Malatya ili, Hekimhan ilçesi, Başkavak Mahallesi'nde bulunan bir taşınmazın açık artırma suretiyle satışına ilişkindir. Taşınmazın cinsi arsa olup, yüz ölçümü 3.526,44 m²'dir. İmar durumu konut alanıdır.

Taşınmazın kıymeti 1.234.254,00 TL olarak belirlenmiştir. Satış, açık artırma yoluyla Hekimhan İcra Dairesi'nde gerçekleştirilecektir.

Artırma Bilgileri:

• 1. Artırma Tarih ve Saati: 26/06/2024 günü, saat 10:00 - 10:05 arası
• 2. Artırma Tarih ve Saati: 01/08/2024 günü, saat 10:00 - 10:05 arası

Artırmaya katılmak isteyenlerin, belirtilen tarih ve saatte Hekimhan İcra Dairesi'nde hazır bulunmaları gerekmektedir. İlgilenenlerin, İcra İflas Kanunu'nun 127. maddesi gereğince ilan metnini incelemeleri ve gerekli şartları yerine getirmeleri önemlidir.

İlanda, artırma şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği ve giderinin ödenmesi koşuluyla örneğinin alınabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, ihaleye katılacakların taşınmazın muhammen değerinin %20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu ibraz etmeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı, satış bedelini derhal veya İcra İflas Kanunu'nun 130. maddesi gereğince verilen süre içinde ödemekle yükümlüdür.

İhale sonunda, en yüksek peyi veren alıcıya taşınmaz ihale edilecektir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile bir önceki ihalenin arasındaki farktan ve diğer zararlardan müteselsilen sorumludurlar.

Bu fark ve zarar ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra dairesince tahsil edilecektir. İhaleye katılmak isteyenlerin bu hususları dikkate almaları önemlidir.

Bursa 6. Aile Mahkemesi tarafından verilen resmi ilanda, 2024/228 Esas numaralı boşanma davasında davalı konumunda bulunan Fırat Kalkan'a, tüm aramalara rağmen ulaşılamadığı belirtilmektedir. Davacı Avukatı Müjde Yılmaz tarafından açılan boşanma davasına ilişkin dava dilekçesi ve duruşma günü davalıya tebliğ edilememiştir.

Mahkeme, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. ve 31. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 48, 49 ve 50. maddeleri gereğince, dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğ edilmesine karar vermiştir.

Bu kapsamda, davalı Fırat Kalkan'ın, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde dava dilekçesini ve duruşma gününü Bursa 6. Aile Mahkemesi'nden alması gerekmektedir. Aksi takdirde, tebliğ yapılmış sayılacak ve yargılamaya davalının yokluğunda devam edilecektir. Duruşma günü 12/09/2024 saat 11:00 olarak belirlenmiştir.

Cilt bakımı, sağlıklı ve genç bir görünüm için önemli bir adımdır ve vitaminler bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. Vücudumuz için hayati öneme sahip olan vitaminler, cilt sağlığını desteklemek, yaşlanma belirtilerini azaltmak ve çeşitli cilt sorunlarını önlemek için de kullanılır. Ancak, vitaminlerin doğru kullanımı, cilt tipine ve ihtiyacına göre değişiklik gösterir.

C Vitamininin Önemi: C vitamini, güçlü bir antioksidan olarak bilinir ve cildin serbest radikallerden korunmasına yardımcı olur. Aynı zamanda kolajen üretimini destekleyerek cildin elastikiyetini artırır ve kırışıklıkların oluşumunu yavaşlatır. C vitamini serumları, cilt tonunu eşitlemek, lekeleri açmak ve cilde parlaklık kazandırmak için yaygın olarak kullanılır.

E Vitamininin Faydaları: E vitamini, cildi nemlendirir ve besler. Anti-inflamatuar özellikleri sayesinde ciltteki kızarıklık ve tahrişi azaltır. Ayrıca, güneşin zararlı etkilerine karşı cildi korur ve yara iyileşmesini hızlandırır. E vitamini genellikle kremler, losyonlar ve yağlar şeklinde bulunur.

A Vitamininin Rolü: A vitamini, retinol olarak da bilinir ve cilt hücrelerinin yenilenmesini teşvik eder. Akne tedavisinde etkili olan A vitamini, aynı zamanda ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltır. Ancak, A vitamini kullanımı hassas ciltlerde tahrişe neden olabilir, bu nedenle düşük konsantrasyonlarda başlanması ve cilt toleransının gözlemlenmesi önemlidir.

B Vitaminlerinin Katkıları: B vitaminleri, cilt sağlığı için çeşitli faydalar sunar. B3 vitamini (niasinamid), cilt bariyerini güçlendirir, nem kaybını önler ve ciltteki kızarıklığı azaltır. B5 vitamini (pantotenik asit), cildi nemlendirir ve yatıştırır. B7 vitamini (biotin), saç ve tırnak sağlığını destekler.

Vitaminlerin cilt bakımında kullanımı, genellikle topikal uygulamalar (serumlar, kremler, losyonlar) yoluyla yapılır. Ancak, bazı durumlarda oral takviyeler de faydalı olabilir. Özellikle dengeli bir beslenme düzeniyle birlikte vitamin takviyeleri, cilt sağlığını içeriden destekleyebilir. Cilt bakım ürünlerinde vitaminlerin doğru konsantrasyonlarda bulunması ve ürünlerin cilt tipine uygun olması önemlidir. Herhangi bir alerjik reaksiyon veya irritasyon durumunda, ürünün kullanımı derhal durdurulmalı ve bir dermatoloğa danışılmalıdır.

Dantel, geçmişten günümüze uzanan zamansız bir kumaş türü olarak moda dünyasında önemli bir yere sahip. Son yıllarda özellikle tasarımcıların koleksiyonlarında daha sık yer alarak yeniden popülerlik kazandı. Dantelin kullanım alanları oldukça geniş; abiyelerden günlük kıyafetlere, aksesuarlardan ev tekstiline kadar pek çok farklı alanda karşımıza çıkıyor.

Dantelin farklı stillere uyarlanabilir olması, onu çok yönlü kılıyor. Romantik bir görünüm için pastel tonlardaki dantel elbiseler tercih edilebilirken, daha modern ve havalı bir stil için deri veya denim parçalarla kombinlenebilir. Gösterişli bir görünüm elde etmek için ise dantel detaylı abiyeler veya transparan dantel bluzlar kullanılabilir.

Dantelin tarihçesi oldukça eski. İlk örneklerine 15. yüzyılda İtalya'da rastlanan dantel, zamanla Avrupa'ya yayılmış ve özellikle aristokratlar arasında popüler hale gelmiştir. El işçiliği ile üretilen dantel, uzun yıllar boyunca lüks ve zarafetin sembolü olmuştur.

Günümüzde ise dantel, farklı tekniklerle üretilebiliyor. Makine danteli, el yapımı dantelden daha uygun fiyatlı olduğu için daha geniş kitlelere ulaşabiliyor. Ancak el yapımı dantelin değeri ve özgünlüğü hala korunuyor.

Dantel kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Öncelikle dantelin kalitesi önemlidir. Kaliteli bir dantel, daha uzun ömürlü olacak ve daha şık görünecektir. Ayrıca dantelin rengi ve deseni de önemlidir. Ten renginize ve tarzınıza uygun bir dantel seçimi yapmanız önemlidir.

• Dantel elbiseler: Özel günlerde veya davetlerde tercih edilebilir.
• Dantel bluzlar: Günlük kombinlerde veya şık bir akşam yemeğinde kullanılabilir.
• Dantel etekler: Hem spor hem de klasik kombinlerle uyum sağlayabilir.
• Dantel aksesuarlar: Şapka, eldiven, çanta gibi aksesuarlarda dantel detayları kullanılabilir.

Sonuç olarak dantel, her zaman moda dünyasında yerini koruyacak zamansız bir kumaş türüdür. Doğru kombinlerle kullanıldığında her stile farklı bir hava katabilir ve şıklığınızı tamamlayabilir.

Hafta sonu için okuma önerileri sunuluyor. Bu öneriler, okuyucuyu içsel bir yolculuğa çıkarmayı hedefleyen çeşitli kitapları kapsıyor.

İlk olarak, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği adlı roman öneriliyor. Milan Kundera'nın bu eseri, Prag'daki Sovyet işgali sırasında hayatları kesişen dört karakterin karmaşık ilişkilerini ve varoluşsal sorgulamalarını ele alıyor. Kitap, aşk, sadakat, özgürlük ve sorumluluk gibi temaları derinlemesine işliyor.

İkinci öneri ise Dönüşüm. Franz Kafka'nın bu ünlü novellası, Gregor Samsa adlı bir adamın bir sabah uyandığında kendini bir böceğe dönüşmüş olarak bulmasını anlatıyor. Eser, yabancılaşma, aile ilişkileri, bireyin toplumla çatışması gibi konuları sembolik bir dille ifade ediyor.

Üçüncü kitap önerisi Yabancı. Albert Camus'nün bu romanı, Cezayir'de yaşayan Meursault adlı bir adamın hayatına odaklanıyor. Meursault, annesinin ölümü ve bir cinayet işlemesi gibi olaylara karşı kayıtsız bir tutum sergiliyor. Kitap, absürdizm ve varoluşçuluk gibi felsefi akımların izlerini taşıyor.

Son olarak, Hermann Hesse'nin Siddhartha adlı romanı tavsiye ediliyor. Eser, genç bir Brahman olan Siddhartha'nın aydınlanmaya ulaşma yolculuğunu konu alıyor. Siddhartha, farklı öğretmenlerden dersler alarak, dünyevi zevkleri deneyimleyerek ve içsel keşifler yaparak sonunda kendi bilgeliğine ulaşıyor. Kitap, spiritüel arayış, benlik keşfi ve hayatın anlamı gibi temaları işliyor.

İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın, İran'ın içindeki hedeflere yönelik yüksek teknolojili ve gizli bir operasyon yürüttüğü iddia edildi. Bu iddia, Orta Doğu'daki gerginliği tırmandırabilecek potansiyele sahip.

Haberlere göre, Mossad'ın bu operasyonu, İran'ın nükleer programını ve diğer stratejik hedeflerini hedef alıyor. Operasyonun detayları hakkında sınırlı bilgi bulunmakla birlikte, yüksek teknoloji ürünü cihazlar ve siber saldırılar gibi yöntemlerin kullanıldığı belirtiliyor.

İsrail hükümeti, bu iddialar hakkında resmi bir açıklama yapmaktan kaçındı. Ancak, İsrailli yetkililerin daha önce İran'ın nükleer programını durdurmak için her türlü seçeneği değerlendireceklerini söyledikleri biliniyor.

İran ise, bu iddiaları şiddetle reddederek, İsrail'i bölgede istikrarsızlık yaratmakla suçladı. İranlı yetkililer, ülkenin nükleer programının barışçıl amaçlarla olduğunu ve uluslararası denetime açık olduğunu savunuyor.

Bu iddiaların ortaya çıkması, İsrail ve İran arasındaki gerginliği daha da artırabilir. Bölgedeki diğer ülkeler ve uluslararası toplum, bu durumu yakından takip ediyor ve tarafları itidale davet ediyor.

Olayın Potansiyel Sonuçları:

• İsrail-İran arasındaki gerginliğin tırmanması
• Bölgesel istikrarsızlığın artması
• Uluslararası toplumun diplomatik çabalarının yoğunlaşması
• İran'ın nükleer programı üzerindeki baskının artması

Bu iddiaların doğruluğu henüz teyit edilmemiş olsa da, Orta Doğu'daki hassas dengeyi etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, İran'a yönelik sert bir uyarıda bulunarak, ülkenin derhal bir anlaşma yapması gerektiğini söyledi. Trump, aksi takdirde İran'ın karşılaşacağı bir sonraki saldırıların çok daha acımasız olacağını vurguladı.

Trump'ın bu açıklamaları, İran ile ABD arasındaki gerginliğin tırmandığı bir dönemde geldi. Özellikle nükleer programı ve bölgedeki faaliyetleri nedeniyle uzun süredir uluslararası baskı altında olan İran'a yönelik Trump'ın bu çıkışı, tansiyonu daha da yükseltebilir.

Trump, İran'ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı eylemlerine son vermesi ve nükleer programını şeffaf bir şekilde denetime açması gerektiğini savunuyor. Eski başkan, İran'ın bu adımları atmaması halinde askeri seçeneklerin de masada olduğunu ima etti.

Trump'ın açıklamaları şu şekildeydi:

• İran derhal anlaşma yapmalı.
• Bir sonraki saldırılar çok daha acımasız olacak.
• İran'ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı eylemlerine son vermesi gerekiyor.

Bu sert uyarıların, İran'ın tutumunda herhangi bir değişikliğe yol açıp açmayacağı merak konusu. Uluslararası ilişkiler uzmanları, Trump'ın bu tür açıklamalarının, İran'ı müzakere masasına çekmek için bir strateji olabileceğini belirtiyor.

Ancak, İran'ın geçmişteki tutumu göz önüne alındığında, Trump'ın bu açıklamalarına sert bir yanıt vermesi ve geri adım atmaması da olası senaryolar arasında yer alıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in İran'a yönelik gerçekleştirdiği saldırıyı şiddetle kınayarak, bu eylemin bölgedeki gerilimi daha da artırmaya yönelik açık bir provokasyon olduğunu ifade etti. Erdoğan, saldırının ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin her zaman itidal çağrısında bulunduğunu ve bölgede barışın korunması için çaba gösterdiğini vurguladı.

Erdoğan, İsrail'in bu saldırısıyla bölgedeki istikrarsızlığın derinleştiğine dikkat çekerek, uluslararası toplumu bu duruma karşı daha aktif bir rol oynamaya çağırdı. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin, gerginliğin düşürülmesi ve diplomatik çözüm yollarının aranması için elinden geleni yapacağını belirtti.

Saldırının zamanlaması ve hedefi hakkında detaylı bilgi verilmezken, Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye'nin bölgedeki gelişmelerden duyduğu endişeyi açıkça ortaya koydu. Türkiye, daha önce de İsrail-Filistin çatışması ve diğer bölgesel sorunlarda itidal çağrıları yaparak, diyalog ve müzakere yoluyla çözüm bulunmasını savunmuştu.

Erdoğan'ın kınama mesajı, Türkiye'nin dış politika öncelikleri ve bölgedeki barış ve istikrarın korunmasına yönelik kararlılığını bir kez daha teyit etti. Türkiye'nin, önümüzdeki dönemde de bölgedeki gerginliğin azaltılması ve kalıcı çözümler bulunması için diplomatik girişimlerini sürdürmesi bekleniyor.

Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası aktörleri de sorumluluk almaya davet ederek, bölgedeki tansiyonun daha da yükselmesini önlemek için ortak çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

İsrail ve İran arasındaki uzun süredir devam eden rekabet, son yıllarda tırmanarak çatışma potansiyelini artırdı. Bu gerilimin kökleri, her iki ülkenin bölgesel güç olma heveslerine ve ideolojik farklılıklarına dayanıyor. İşte bu gerilimin tırmanışındaki bazı kilit noktalar:

1. Nükleer Program İhtilafı: İran'ın nükleer programı, İsrail için en büyük endişe kaynağı olmuştur. İsrail, İran'ın nükleer silah geliştirmesine asla izin vermeyeceğini defalarca dile getirmiştir. Bu durum, zaman zaman askeri müdahale tehditlerine yol açmıştır.

2. Bölgesel Vekalet Savaşları: İsrail ve İran, Suriye, Lübnan, Yemen ve Irak gibi ülkelerde vekalet savaşları yürütmektedir. İran, bu ülkelerdeki Şii milis gruplarını desteklerken, İsrail bu gruplara karşı operasyonlar düzenlemektedir. Özellikle Suriye'deki iç savaş, bu iki ülke arasındaki gerilimi daha da artırmıştır. İsrail, Suriye'deki İran hedeflerine yönelik hava saldırıları düzenleyerek İran'ın bölgedeki askeri varlığını zayıflatmaya çalışmaktadır.

3. Hizbullah Faktörü: Lübnan merkezli Hizbullah örgütü, İran'ın en önemli vekillerinden biridir. İsrail, Hizbullah'ı kendisi için büyük bir tehdit olarak görmektedir. 2006 yılında yaşanan İsrail-Lübnan Savaşı, bu iki aktör arasındaki gerilimin en somut örneklerinden biridir. Hizbullah'ın İsrail'e yönelik roket saldırıları ve İsrail'in Hizbullah hedeflerine yönelik operasyonları, bölgede sürekli bir istikrarsızlık kaynağı olmuştur.

4. Denizlerdeki Gerilim: Son dönemde, İsrail ve İran gemilerine yönelik sabotaj eylemleri yaşanmıştır. Her iki taraf da birbirini bu eylemlerden sorumlu tutmaktadır. Bu durum, denizlerdeki gerilimi tırmandırmış ve bölgedeki ticaret yollarının güvenliğini tehdit etmeye başlamıştır.

5. Siber Saldırılar: İsrail ve İran, birbirlerine karşı siber saldırılar düzenlemektedir. Bu saldırılar, enerji altyapısından askeri sistemlere kadar geniş bir yelpazede hedefleri içermektedir. Siber savaş, her iki ülke arasındaki rekabetin yeni bir boyutunu oluşturmaktadır.

6. Uluslararası Anlaşmazlıklar: İran'ın nükleer programı ve bölgesel politikaları, uluslararası alanda da tartışmalara yol açmaktadır. ABD'nin İran'la yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran'a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya koyması, İsrail'in pozisyonunu güçlendirmiştir. Ancak, diğer ülkeler bu konuda farklı görüşlere sahiptir ve bu durum, bölgesel dengeleri etkilemektedir.

Bu faktörler bir araya geldiğinde, İsrail-İran arasındaki gerilimin karmaşık ve çok boyutlu bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Gelecekte bu gerilimin nasıl evrileceği, bölgesel ve küresel aktörlerin tutumlarına, iç politik gelişmelere ve olası yeni olaylara bağlı olacaktır.