Muş Ovası, Muş 1071 adıyla tescillenen lalelerin açmasıyla görsel bir şölen sunuyor. Lale tarlaları ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

Muş Ovası, endemik türlerden olan ve 'Muş 1071' adıyla tescillenen lalelerin açmasıyla birlikte renk cümbüşüne büründü. Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) bünyesinde yapılan çalışmalar sonucunda tescillenen laleler, ovayı adeta bir tabloya dönüştürdü.
Lalelerin açmasıyla birlikte Muş Ovası, fotoğraf tutkunları ve doğaseverlerin akınına uğruyor. Ziyaretçiler, lalelerle kaplı tarlalarda yürüyüş yaparak, fotoğraf çekerek ve bu eşsiz güzelliğin tadını çıkararak keyifli vakit geçiriyorlar.
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, Muş lalesinin tescillenmesinin önemine değinerek, bu sayede lalenin korunması ve gelecek nesillere aktarılmasının sağlanacağını belirtti. Ayrıca, lalenin turizm potansiyelinin de artacağına dikkat çekti.
Muş 1071 lalesi, diğer lale türlerinden farklı olarak daha uzun ömürlü ve daha canlı renklere sahip. Bu özelliği sayesinde Muş Ovası'ndaki laleler, diğer bölgelerdeki lalelerden daha çok ilgi görüyor.
Bölge halkı da lalelerin açmasıyla birlikte ovaya gelerek hem piknik yapıyor hem de lalelerin güzelliğini seyrediyor. Laleler, Muş ekonomisine de katkı sağlıyor. Özellikle fotoğrafçılık ve turizm sektöründe hareketlilik yaşanıyor.
Muş Belediyesi de lalelerin korunması ve turizme kazandırılması için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Lale tarlalarının etrafında yürüyüş yolları ve oturma alanları oluşturulması planlanıyor.