Murat Yetkin, hükümetin İsrail'e yönelik eleştirilerinde neden daha temkinli bir yaklaşım sergilediğini ve bu durumun arkasında bir çatışmazlık konsensusunun olup olmadığını değerlendiriyor.

Murat Yetkin, T24'teki yazısında hükümetin İsrail'e yönelik sert eleştirilerden kaçınma eğilimini ve bu durumun olası nedenlerini inceliyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve Filistin'deki genel durumun uluslararası kamuoyunda yarattığı tepkilere rağmen, Türkiye'nin resmi söyleminde daha kontrollü bir yaklaşım sergilenmesinin altında yatan faktörler sorgulanıyor.
Yetkin, bu durumun arkasında bir 'çatışmazlık konsensusu'nun olup olabileceğini tartışıyor. Türkiye'nin İsrail ile geçmişte yaşadığı gerilimler ve son dönemde normalleşme çabaları dikkate alındığında, hükümetin ihtiyatlı bir tutum sergilemesi olası bir strateji olarak değerlendiriliyor.
Yazıda, Türkiye'nin bölgedeki diğer aktörlerle ilişkileri ve özellikle enerji alanındaki işbirlikleri de bu bağlamda değerlendiriliyor. İsrail'in Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları üzerindeki etkisi ve Türkiye'nin bu konudaki çıkarları, hükümetin dış politikasında belirleyici bir rol oynayabileceği belirtiliyor.
Ayrıca, Türkiye'nin iç politikadaki hassasiyetleri ve kamuoyunun Filistin meselesine verdiği önem de göz önünde bulundurulduğunda, hükümetin dengeleyici bir yaklaşım sergilemeye çalıştığı ifade ediliyor. Hem uluslararası ilişkileri koruma hem de iç kamuoyunu tatmin etme çabası, Türkiye'nin İsrail politikasına yön veren temel unsurlar olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, Murat Yetkin'in yazısı, Türkiye'nin İsrail'e yönelik eleştirilerindeki temkinli yaklaşımın çok boyutlu nedenlerini analiz ediyor ve bu durumun arkasında stratejik, ekonomik ve politik faktörlerin etkili olduğunu vurguluyor.