Uzmanlar, kanunlar önünde 'bilmiyordum' savunmasının geçerliliğini ve hangi eylemlerin cezai sorumluluk getirebileceğini detaylı bir şekilde ele alıyor. Hukuk sisteminde, bir suçun işlenmesinde 'bilmeme' durumunun genellikle mazeret olarak kabul edilmediği vurgulanıyor. Bunun temel nedeni, vatandaşların yasal düzenlemelere uymakla yükümlü olması ve bu düzenlemelerden haberdar olmaması durumunda dahi sorumluluktan kurtulamamasıdır.

Ceza hukukunda, kanunları bilmemek mazeret sayılmaz ilkesi geçerlidir. Bu ilke, hukuk devletinin temel prensiplerinden biridir ve hukukun üstünlüğünü sağlamayı amaçlar. Ancak, bazı özel durumlarda, failin kusur yeteneğini etkileyen veya ortadan kaldıran haller söz konusu olabilir. Örneğin, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya geçici bilinç kaybı gibi durumlar, kişinin eylemlerinin hukuki sonuçlarını değerlendirme yeteneğini etkileyebilir.

Uzmanlar, özellikle internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, sosyal medya ve diğer dijital platformlarda yapılan paylaşımların hukuki sonuçlarına dikkat çekiyor. Hakaret, tehdit, iftira gibi suçların internet ortamında işlenmesi durumunda, failin 'bilmiyordum' savunması genellikle kabul görmemektedir. Çünkü, bu tür eylemlerin suç olduğunu bilmek, makul bir insanın beklenen davranışıdır.

Ancak, bazı durumlarda, failin eyleminin hukuki niteliğini anlamaması veya eyleminin suç olduğunu bilmemesi, kusurunu hafifletebilir veya ortadan kaldırabilir. Örneğin, karmaşık bir yasal düzenlemenin yanlış yorumlanması veya bir hukuki terimin anlamının bilinmemesi gibi durumlarda, failin kusuru daha hafif değerlendirilebilir.

Sonuç olarak, 'bilmiyordum' savunması her zaman geçerli bir mazeret değildir. Vatandaşların, yasal düzenlemelere uymak ve eylemlerinin hukuki sonuçlarını araştırmakla yükümlü olduğu unutulmamalıdır. Özellikle, internet ortamında yapılan paylaşımların ve diğer eylemlerin hukuki sonuçları konusunda dikkatli olunmalıdır.

• Kanunları bilmemek mazeret sayılmaz ilkesi: Hukuk devletinin temel prensiplerinden biridir.
• Sosyal medya paylaşımları: Hakaret, tehdit, iftira gibi suçlar 'bilmiyordum' savunmasıyla geçersiz kılınamaz.
• Kusur yeteneğini etkileyen haller: Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı gibi durumlar kusuru etkileyebilir.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Hürriyet'e özel açıklamalarda bulundu. Jean-Pierre, ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'ye gelebileceğini ifade etti.

Sözcü, Türkiye-ABD ilişkilerine dair önemli değerlendirmelerde bulundu ve iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Jean-Pierre, Trump'ın olası Türkiye ziyareti ile ilgili net bir tarih vermezken, bu konunun gündemde olduğunu belirtti.

Karine Jean-Pierre'in açıklamalarından öne çıkanlar:

• Türkiye ile ABD arasındaki stratejik ortaklığın önemi vurgulandı.
• İki ülke arasındaki ekonomik ve askeri iş birliğinin geliştirilmesi gerektiği belirtildi.
• Başkan Trump'ın Türkiye ziyareti olasılığına değinildi ve bu konunun değerlendirildiği ifade edildi.

Jean-Pierre ayrıca, Türkiye'nin bölgesel güvenlik konularındaki rolüne dikkat çekti ve ABD'nin Türkiye ile terörle mücadele konusundaki iş birliğine verdiği önemi vurguladı.

Hürriyet'e yapılan bu açıklamalar, Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından önemli sinyaller taşıyor. Trump'ın olası ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden şekillenmesine katkı sağlayabilir.

Suriye'nin başkenti Şam'daki borsa, yaklaşık altı ay süren bir aranın ardından 2 Haziran 2025 tarihinde yeniden açıldı. Borsa, Suriye lirasındaki dalgalanmalar ve ekonomik zorluklar nedeniyle faaliyetlerine ara vermişti. Açılış, hükümetin ekonomik istikrarı sağlama çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Borsanın yeniden açılmasıyla birlikte, işlem hacminin artması ve yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesi hedefleniyor. Suriye hükümeti, borsanın faaliyetlerine yeniden başlamasının, ülkeye daha fazla yatırım çekilmesine ve ekonomik büyümenin desteklenmesine katkı sağlayacağını umuyor.

Borsanın kapalı olduğu dönemde, Suriye lirası ABD doları karşısında önemli ölçüde değer kaybetmişti. Bu durum, enflasyonun yükselmesine ve halkın alım gücünün azalmasına neden olmuştu. Hükümet, liradaki istikrarı sağlamak için çeşitli önlemler almış ve bu önlemlerin borsanın yeniden açılmasına zemin hazırladığı belirtiliyor.

Borsanın açılış töreninde konuşan yetkililer, Suriye ekonomisinin zorlu bir dönemden geçtiğini ancak geleceğe umutla baktıklarını ifade ettiler. Ayrıca, borsanın şeffaflık ve düzenlemelere uygunluk ilkeleri çerçevesinde faaliyet göstereceğini vurguladılar.

Yeniden açılış, yatırımcılar ve iş dünyası tarafından olumlu karşılandı. Birçok yatırımcı, borsanın faaliyetlerine yeniden başlamasının, Suriye ekonomisine olan güvenin bir işareti olduğunu belirtiyor.

Borsanın geleceği, Suriye lirasının istikrarına ve ülkedeki genel ekonomik duruma bağlı olacak. Hükümetin ekonomik reformları hayata geçirmesi ve yatırım ortamını iyileştirmesi, borsanın başarısı için kritik öneme sahip.

Ukrayna ve Rusya arasındaki barış görüşmelerinin ikinci turu İstanbul'da yapılacak. İlk tur görüşmelerden somut bir sonuç alınamamıştı. Türkiye, her iki tarafı da bir araya getirme çabalarını sürdürüyor. Müzakerelerde, kalıcı bir ateşkes sağlanması ve savaşın sona erdirilmesi hedefleniyor.

Türkiye'nin arabuluculuk rolü: Türkiye, savaşın başından beri hem Ukrayna hem de Rusya ile yakın ilişkilerini koruyarak, müzakereler için zemin hazırlamaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki liderle de telefon görüşmeleri yaparak, diyalog çağrısında bulunmuştu. İstanbul'daki görüşmeler, bu çabaların bir sonucu olarak görülüyor.

Görüşmelerin içeriği: Müzakerelerde, ateşkesin yanı sıra, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, güvenlik garantileri ve taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü gibi konuların ele alınması bekleniyor. Rusya'nın öncelikli talepleri arasında, Ukrayna'nın NATO üyeliğinden vazgeçmesi ve Kırım'ın Rusya'ya ait olduğunun kabul edilmesi yer alıyor. Ukrayna ise, toprak bütünlüğünün korunmasını ve Rus birliklerinin tamamen geri çekilmesini talep ediyor.

Kalıcı ateşkes mümkün mü? Taraflar arasındaki derin görüş ayrılıkları nedeniyle, kalıcı bir ateşkesin sağlanması zorlu bir süreç olabilir. Ancak, diplomatik çabaların devam etmesi, savaşın sona erdirilmesi için bir umut ışığı olarak değerlendiriliyor. İstanbul'daki görüşmelerin, taraflar arasında bir uzlaşıya varılmasına katkı sağlaması bekleniyor.

Uluslararası toplumun beklentileri: Uluslararası toplum, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın bir an önce sona ermesini ve bölgede istikrarın sağlanmasını istiyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, müzakerelere destek vererek, diplomatik çözümün bulunması için çaba gösteriyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, Elon Musk'a yakınlığıyla bilinen Michael Collins'i NASA'ya atama planından vazgeçtiği belirtildi. Kaynaklara göre, bu kararın arkasında Collins'in geçmişteki bazı tartışmalı ifadeleri ve uzay endüstrisindeki bazı kişilerle yaşadığı anlaşmazlıklar yatıyor.

Trump'ın görev süresi boyunca uzay politikalarına önemli bir etkisi olan Collins'in, özellikle Ay'a dönüş programı Artemis'in hızlandırılmasında rol oynaması bekleniyordu. Ancak, Collins'in adaylığının geri çekilmesi, Trump'ın uzay vizyonunu nasıl etkileyeceği konusunda soru işaretleri yarattı.

Michael Collins, özel uzay şirketleriyle yakın ilişkileri ve uzay endüstrisindeki bazı geleneksel yaklaşımlara eleştirel bakış açısıyla tanınıyor. Bu durum, bazı çevrelerde tepkilere yol açmıştı. Özellikle, NASA'nın geleceği ve özel sektörün rolü konusundaki farklı görüşler, Collins'in adaylığının tartışmalı hale gelmesine neden oldu.

Trump'ın bu kararı, uzay endüstrisindeki dengeleri değiştirebilir ve gelecekteki NASA atamaları için emsal teşkil edebilir. Bu gelişme, uzay politikaları ve NASA'nın yönü hakkında yeni tartışmaları da beraberinde getirecek gibi görünüyor.

Trump yönetiminin uzay politikaları, Ay'a dönüş ve Mars'a insan gönderme hedeflerine odaklanmıştı. Bu hedeflere ulaşmak için özel sektörle işbirliğinin artırılması ve NASA'nın daha dinamik bir yapıya kavuşturulması amaçlanıyordu. Collins'in bu vizyona katkı sağlayabileceği düşünülüyordu ancak, adaylığının geri çekilmesiyle bu planlar sekteye uğramış oldu.

Kolon kanseri hastaları için egzersizin faydaları üzerine yapılan araştırmalar, düzenli fiziksel aktivitenin sağkalım oranlarını artırdığını ortaya koymaktadır. Uzmanlar, egzersizin kanser tedavisi sürecinde önemli bir rol oynadığını ve hastaların yaşam kalitesini iyileştirdiğini belirtiyor.

Yapılan çalışmalarda, haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta veya 75 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz yapan kolon kanseri hastalarının, egzersiz yapmayanlara göre daha uzun yaşadığı gözlemlenmiştir. Egzersiz, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir ve bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun kanserle savaşmasına destek olur.

Egzersizin kolon kanseri hastaları üzerindeki olumlu etkileri şunlardır:

• Sağkalım oranlarını artırır: Düzenli egzersiz, kanserle ilişkili ölüm riskini azaltır.
• Yaşam kalitesini iyileştirir: Egzersiz, yorgunluğu azaltır, ruh halini iyileştirir ve genel yaşam kalitesini artırır.
• Tedavi yan etkilerini azaltır: Egzersiz, kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.
• Kilo kontrolüne yardımcı olur: Sağlıklı bir kiloyu korumak, kanser tedavisi sürecinde önemlidir ve egzersiz bu konuda destek sağlar.

Uzmanlar, kolon kanseri tanısı alan hastaların doktorlarına danışarak kendilerine uygun bir egzersiz programı oluşturmalarını tavsiye ediyor. Yürüyüş, yüzme, bisiklete binme gibi aktiviteler, kolon kanseri hastaları için uygun egzersiz seçenekleri arasında yer almaktadır.

Önemli Not: Herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışın. Doktorunuz, sağlık durumunuza ve tedavi sürecinize uygun bir egzersiz planı oluşturmanıza yardımcı olacaktır.

Ukrayna'ya Batılı ülkeler tarafından tedarik edilen F-16 savaş uçaklarının ne zaman kullanılmaya başlanacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Hollanda Savunma Bakanı Kajsa Ollongren, Ukrayna'nın bu uçakları bu yaz kullanmaya başlamasını beklediğini ifade etti. Ollongren, bu konuda kesin bir tarih vermenin mümkün olmadığını, zira bir dizi koşulun yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı. Ukraynalı pilotların eğitimi devam ederken, Danimarka Savunma Bakanı Troels Lund Poulsen de pilotların eğitiminin planlandığı gibi gittiğini belirtti.

Ukrayna'ya F-16 tedariki yapan ülkeler arasında Hollanda, Danimarka ve Norveç bulunuyor. Hollanda, Ukrayna'ya 24 adet F-16 uçağı tedarik edeceğini açıkladı. Danimarka ise ilk F-16'ları bu yaz teslim etmeyi planlıyor. Norveç'in kaç adet F-16 sağlayacağı ise henüz netleşmedi. ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Mayıs 2023'te Ukraynalı pilotların F-16 eğitimi almasına onay vermişti. Bu karar, Ukrayna'nın hava savunma kapasitesini güçlendirme çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. F-16'ların, Rusya'nın hava saldırılarına karşı daha etkin bir savunma sağlaması ve savaşın seyrini değiştirmesi bekleniyor.

Ancak uzmanlar, F-16'ların tek başına savaşın gidişatını tamamen değiştiremeyeceğini belirtiyor. Uçakların etkin bir şekilde kullanılabilmesi için iyi eğitimli pilotlar, yer destek ekipleri ve uygun altyapının sağlanması gerekiyor. Ayrıca, Rus hava savunma sistemlerinin F-16'lara karşı koyma kapasitesi de dikkate alınması gereken bir faktör. Ukrayna'nın bu uçakları ne zaman ve nasıl kullanacağı, savaşın geleceği açısından kritik bir öneme sahip.

31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul'daki yarış büyük bir heyecanla takip ediliyor. Sandıkların açılmasıyla birlikte sonuçlar netleşmeye başladı. Şu ana kadar açılan sandık sonuçlarına göre, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayı Ekrem İmamoğlu ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) adayı Murat Kurum arasındaki rekabet dikkat çekiyor.

İlk sonuçlara göre İmamoğlu önde başlasa da, Kurum'un oyları da hızla yükseliyor. Seçim sonuçlarının netleşmesiyle birlikte İstanbul'un yeni belediye başkanı belli olacak. Seçim sürecinde yaşanan gelişmeler, adayların vaatleri ve seçmenlerin tercihleri yakından izleniyor.

Açılan Sandık Oranı: Sandıkların önemli bir bölümü açılmış durumda ve sonuçlar sürekli güncelleniyor.

Adayların Oy Oranları:

• Ekrem İmamoğlu (CHP): Önde
• Murat Kurum (AK Parti): Takipte

Seçim sonuçlarının tamamı henüz netleşmediği için adayların oy oranları sürekli değişiyor. Kesin sonuçlar Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanacak.

İstanbul'daki seçim sonuçları, Türkiye genelindeki yerel seçim sonuçları açısından da büyük önem taşıyor. Bu nedenle, siyasi partiler ve kamuoyu, İstanbul'daki sonuçları yakından takip ediyor.

Seçim Sonuçlarına Etki Eden Faktörler: Seçmenlerin tercihleri, adayların performansları, seçim kampanyaları ve gündemdeki gelişmeler seçim sonuçlarını etkileyen önemli faktörler arasında yer alıyor.

Seçim sonuçlarının netleşmesiyle birlikte İstanbul'da yeni bir dönem başlayacak. Yeni belediye başkanı, İstanbul'un geleceği için önemli kararlar alacak ve projeler hayata geçirecek.

Ukrayna'daki çatışmalar şiddetlenerek devam ederken, Rusya'nın Sumi bölgesindeki ilerleyişi dikkat çekiyor. Son haberlere göre, Sumi'de bir yerleşim merkezi daha Rus kuvvetlerinin kontrolüne geçti. Bu durum, bölgedeki Ukrayna savunmasının zayıfladığına dair endişeleri artırıyor.

Bölgedeki yerel kaynaklar, Rus birliklerinin yerleşim merkezine girişini ve kontrolü sağlamasını doğruladı. Ukrayna ordusu henüz resmi bir açıklama yapmazken, durumun ciddiyeti göz önünde bulundurularak takviye kuvvetlerin bölgeye sevk edildiği belirtiliyor.

Sumi bölgesindeki bu son kayıp, Ukrayna'nın doğu ve güney bölgelerindeki genel savunma hattında yaşanan zorlukları gözler önüne seriyor. Rusya'nın son dönemde yoğunlaştırdığı saldırılar, Ukrayna ordusunu zor durumda bırakıyor ve birçok yerleşim yerinin el değiştirmesine neden oluyor.

Bölgedeki gelişmeler şu şekilde özetlenebilir:

• Sumi bölgesinde bir yerleşim merkezi Rus kontrolüne geçti.
• Ukrayna ordusu henüz resmi bir açıklama yapmadı.
• Bölgeye takviye kuvvetler sevk edildiği belirtiliyor.

Bu gelişmeler, Ukrayna'daki savaşın seyrini etkileyebilecek önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Rusya'nın ilerleyişinin durdurulmaması halinde, Ukrayna'nın daha fazla toprak kaybetme riski bulunuyor.