Dünya Ekonomik Forumu'nun 'Mesleklerin Geleceği Raporu 2023'e göre, önümüzdeki beş yıl içinde 92 milyon işin yok olacağı öngörülüyor.

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) hazırladığı 'Mesleklerin Geleceği Raporu 2023' yayımlandı. Rapora göre, 2027 yılına kadar 69 milyon yeni iş yaratılmasına rağmen, 83 milyon iş ortadan kalkacak. Bu durum, net olarak 14 milyon iş kaybı anlamına geliyor. Ancak raporda belirtilen metodolojik değişiklikler nedeniyle, 2020 raporuyla doğrudan bir karşılaştırma yapmak yanıltıcı olabilir. Daha önceki raporlarda otomasyonun iş kayıplarına etkisi vurgulanırken, bu raporda yeşil dönüşüm, ESG standartları ve tedarik zincirlerindeki değişim gibi faktörlerin de iş gücü piyasasını etkilediği belirtiliyor.
Rapora göre, en hızlı büyüyen işler arasında yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanları, sürdürülebilirlik uzmanları, iş analistleri, büyük veri uzmanları ve siber güvenlik uzmanları yer alıyor. En hızlı düşüş gösteren roller ise banka veznedarları, posta hizmetleri görevlileri, veri giriş memurları ve sekreterler olarak sıralanıyor.
Raporda öne çıkan bazı önemli noktalar şunlardır:
- Makroekonomik eğilimler ve teknoloji benimsenmesi iş piyasasını önemli ölçüde etkiliyor.
- Çevresel sürdürülebilirlik programları, artan ESG benimsenmesi ve tedarik zinciri yerelleştirmesi istihdam yaratımını destekliyor.
- Yapay zeka ve büyük veri alanlarındaki teknolojik gelişmeler, iş piyasasında hem büyümeye hem de yıkıma neden oluyor.
- Çalışan becerilerinin geliştirilmesi ve yeniden eğitilmesi büyük önem taşıyor.
Raporda, şirketlerin iş gücünü dönüştürmek için beceri geliştirmeye yatırım yapmaları gerektiği vurgulanıyor. Özellikle analitik ve yaratıcı düşünme, teknolojik okuryazarlık ve liderlik gibi becerilerin önemi artıyor. İşverenlerin çalışanlarına sürekli öğrenme fırsatları sunması, gelecekteki iş gücü ihtiyaçlarını karşılamak için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, 'Mesleklerin Geleceği Raporu 2023', iş piyasasının sürekli bir değişim içinde olduğunu ve hem bireylerin hem de kurumların bu değişime uyum sağlamak için proaktif adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Özellikle teknoloji ve sürdürülebilirlik alanlarındaki gelişmeler, iş gücünün geleceğini şekillendirmede önemli rol oynayacak.