Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) döviz rezervlerindeki azalma ve bu duruma etki eden faktörler analiz ediliyor. Seçim öncesi döviz piyasasına yapılan müdahalelerin rezervler üzerindeki etkileri değerlendiriliyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) döviz rezervlerindeki düşüş, ekonomi gündemindeki önemli konulardan biri haline geldi. 2018'den bu yana belirginleşen bu azalma, özellikle 2023 seçimleri öncesinde zirveye ulaştı. Net rezervler eksiye düşerken, uygulanan politikaların sürdürülebilirliği tartışma yarattı.
Rezervlerdeki Azalmanın Nedenleri:
- Kamu Bankaları Vasıtasıyla Döviz Satışı: Seçim öncesinde döviz kurunu baskılamak amacıyla kamu bankaları aracılığıyla piyasaya yoğun döviz satışı yapıldı. Bu durum, rezervlerin erimesinde önemli bir rol oynadı.
- Artan Döviz Talebi: Belirsizlik ortamında yatırımcılar ve vatandaşlar dövize yöneldi, bu da döviz talebini artırarak rezervler üzerinde baskı oluşturdu.
- İhracat ve Turizm Gelirlerindeki Dalgalanmalar: Dış ticaret dengesindeki bozulmalar ve turizm gelirlerindeki mevsimsel değişiklikler de rezervlerdeki dalgalanmalara neden oldu.
Seçim Öncesi Müdahalelerin Etkisi:
Seçim öncesinde döviz kurunu kontrol altında tutma çabası, rezervlerin önemli ölçüde azalmasına yol açtı. Bu müdahalelerin kısa vadede kuru baskılamasına rağmen, uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabileceği eleştirileri yapıldı.
Ekonomistlerin Görüşleri:
Ekonomistler, rezervlerdeki azalmanın temel nedeninin uygulanan ekonomi politikaları olduğunu belirtiyor. Kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasının da rezervler üzerinde ek yük oluşturduğu ifade ediliyor. Ayrıca, bağımsız bir merkez bankası ve şeffaf politikaların önemine vurgu yapılıyor.
Sonuç:
TCMB'nin döviz rezervlerindeki erime, Türkiye ekonomisi için önemli bir sorun teşkil ediyor. Bu durumun çözümü için sürdürülebilir ve güvenilir ekonomi politikalarının uygulanması, piyasa koşullarına uygun hareket edilmesi ve bağımsız bir merkez bankası oluşturulması gerektiği belirtiliyor.