Astrolojiye inananlar için burçlar, kişisel özellikler ve gelecekle ilgili ipuçları sunar. Bazı burçlar, genel inanışa göre diğerlerine kıyasla daha şanssız olarak değerlendirilir. Bu durum, gezegenlerin konumları ve burçların karakteristik özellikleriyle ilişkilendirilir.

İşte astrolojiye göre doğuştan şanssız olduğuna inanılan 3 burç:

1. Başak Burcu: Titizlikleri ve mükemmeliyetçilikleriyle bilinen Başak burçları, detaylara aşırı odaklanmaları nedeniyle büyük resmi kaçırabilirler. Bu durum, fırsatları görmelerini engelleyebilir ve sürekli eleştirel yaklaşımları ilişkilerinde zorluklara yol açabilir. Ayrıca, sağlıklarına aşırı dikkat etmeleri ve sürekli endişelenmeleri, yaşam kalitelerini olumsuz etkileyebilir.
2. Oğlak Burcu: Disiplinli ve çalışkan Oğlak burçları, hedeflerine ulaşmak için yoğun çaba sarf ederler. Ancak, başarıya ulaşma konusundaki aşırı hırsları ve mükemmeliyetçilikleri, kendilerine karşı acımasız olmalarına neden olabilir. Bu durum, sürekli stres yaşamalarına ve anın tadını çıkarmakta zorlanmalarına yol açabilir. Ayrıca, duygusal olarak mesafeli durmaları, ilişkilerinde sorunlara neden olabilir.
3. Akrep Burcu: Tutkulu ve kararlı Akrep burçları, yoğun duyguları nedeniyle zorluklar yaşayabilirler. Kıskançlık, şüphecilik ve kontrolcülük gibi özellikler, ilişkilerinde güvensizlik yaratabilir ve çatışmalara yol açabilir. Ayrıca, geçmişteki olumsuz deneyimlerin etkisinden kolay kolay kurtulamazlar ve bu durum, yeni başlangıçlar yapmalarını engelleyebilir. Akreplerin intikam alma eğilimleri de hem kendilerine hem de çevrelerine zarar verebilir.

Unutulmamalıdır ki, astroloji genel eğilimler hakkında fikir verir ve her bireyin deneyimi farklıdır. Burçların olumsuz özelliklerinin farkında olmak, kişisel gelişim için bir fırsat sunabilir. Bu özelliklerle başa çıkmak ve daha dengeli bir yaşam sürmek mümkündür.

Fenerbahçe'nin deneyimli golcüsü Edin Dzeko'ya Serie A'dan talip çıktı. İtalyan basınında yer alan haberlere göre, Bosna Hersekli oyuncuya iki Serie A ekibi ilgi gösteriyor. Dzeko'nun Fenerbahçe ile sözleşmesi devam ederken, oyuncunun geleceğiyle ilgili spekülasyonlar artmaya başladı.

İki Serie A ekibinin Dzeko'ya ilgisi: Haberlerde, hangi kulüplerin Dzeko ile ilgilendiğine dair net bir bilgi verilmezken, bu kulüplerin oyuncunun menajeriyle temas kurduğu belirtiliyor. Dzeko'nun yaşına rağmen hala üst düzey futbol oynayabilmesi ve gol yollarındaki etkinliği, Serie A kulüplerinin ilgisini çekiyor.

Dzeko'nun Fenerbahçe performansı: Edin Dzeko, Fenerbahçe formasıyla Süper Lig'de ve Avrupa kupalarında önemli başarılara imza attı. Tecrübesi ve liderlik vasıflarıyla takımına katkı sağlayan Dzeko, sarı-lacivertli taraftarların sevgilisi haline geldi.

Transfer ihtimali: Dzeko'nun Fenerbahçe'den ayrılma ihtimali henüz netlik kazanmış değil. Oyuncunun sözleşmesi devam ederken, kulübün ve oyuncunun karşılıklı görüşmeleri sonucunda bir karar verilecek. Ancak Serie A'dan gelen tekliflerin, Dzeko'nun kararını etkileyebileceği düşünülüyor.

Fenerbahçe yönetiminin bu transfer konusundaki tavrı merak edilirken, Dzeko'nun geleceği önümüzdeki günlerde netleşecek.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye olası bir ziyareti hakkında açıklamalarda bulundu. Trump, cuma günü İstanbul'da bulunabileceğini ifade etti.

Trump'ın açıklamaları şu şekilde:

• "Cuma günü İstanbul'da olabilirim."
• Türkiye ile ilgili başka bir detay paylaşmadı.

Trump'ın bu açıklaması, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere dair merak uyandırdı. Ziyaretin içeriği ve amacı hakkında henüz net bir bilgi bulunmamakla birlikte, Trump'ın bu sürpriz açıklaması çeşitli spekülasyonlara yol açtı.

Trump'ın olası ziyareti, Türkiye ve dünya gündeminde yakından takip ediliyor. Ziyaretin gerçekleşmesi durumunda, iki ülke arasındaki ilişkilerde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu.

Trump'ın İstanbul ziyareti gerçekleşirse, bu ziyaretin Türkiye-ABD ilişkileri ve bölgesel gelişmeler açısından önemli sonuçlar doğurabileceği değerlendiriliyor. Ziyaretin detayları ve olası sonuçları önümüzdeki günlerde daha netlik kazanacaktır.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan'ın açıklamaları çeşitli konuları kapsadı.

Ukrayna-Rusya Savaşı: Fidan, savaşın küresel etkilerine dikkat çekerek, Türkiye'nin barışın sağlanması için yürüttüğü arabuluculuk çalışmalarına vurgu yaptı. Ayrıca, Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne olan desteğini yineledi.

Gazze'deki Durum: Bakan Fidan, Gazze'deki insani krize dikkat çekerek, bölgeye yönelik insani yardım çalışmalarının arttırılması gerektiğini belirtti. İsrail-Filistin arasındaki çatışmanın sona erdirilmesi için diplomatik girişimlerin sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye-AB İlişkileri: Fidan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinin devam ettiğini belirterek, ilişkilerin geliştirilmesi için karşılıklı adımlar atılması gerektiğini söyledi. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisi gibi konuların önemine değindi.

Terörle Mücadele: Bakan Fidan, Türkiye'nin terörle mücadelesinin kararlılıkla sürdürüleceğini vurgulayarak, bölgesel ve uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekti. Özellikle PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı ortak mücadele çağrısında bulundu.

Doğu Akdeniz: Fidan, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları konusunda Türkiye'nin haklarının korunacağını belirterek, bölgedeki gerginliğin diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini ifade etti. Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması için çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Suriye: Bakan Fidan, Suriye'deki istikrarsızlığın bölgesel güvenliği tehdit ettiğini belirterek, siyasi çözüm sürecinin desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu ve terör örgütlerinden temizlenmesi gerektiğini vurguladı.

Fidan, Türkiye'nin dış politikadaki önceliklerini ve bölgesel sorunlara yönelik çözüm önerilerini dile getirdi. Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası alandaki etkin rolünü sürdüreceğini belirtti.

Prof. Dr. Naci Görür, Konya'da meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depremin ardından önemli açıklamalarda bulundu. Görür, depremin yüzeye yakın bir yerde gerçekleştiğini ve bölgedeki fay hatlarının incelenmesi gerektiğini vurguladı.

Görür, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları belirtti: 'Arkadaşlar, Konya’da 5,0 büyüklüğünde deprem oldu. Deprem sığ olduğu için Konya ve çevresinde hissedildi. Geçmiş olsun. Konya ve yakın çevresinde aktif faylar var. Bu fayların incelenerek hangi yönde ne kadar stres biriktirdiklerinin belirlenmesi ve gelecekte yaratabilecekleri depremlerin belirlenmesi gerekir'

Prof. Dr. Görür, Konya'nın deprem riski taşıyan bir bölge olduğunu ve bu nedenle gerekli önlemlerin alınmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Özellikle yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Ayrıca, Görür, Türkiye'nin genel olarak deprem kuşağında yer aldığını ve bu nedenle tüm bölgelerde deprem riskinin ciddiye alınması gerektiğini vurguladı. Yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin işbirliği yaparak deprem riskini azaltmaya yönelik çalışmalar yapması gerektiğini belirtti.

Konya'daki deprem, bölgedeki fay hatlarının ve deprem riskinin yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Prof. Dr. Naci Görür'ün açıklamaları, bu konuda farkındalık yaratılması ve gerekli önlemlerin alınması açısından önem taşıyor.

Rusya'dan bir heyet, Türkiye'ye geldi. Bu ziyaret, Rusya ile Türkiye arasındaki çeşitli konularda görüşmeler yapılması beklentisiyle gerçekleşiyor. Ziyaretin amacı ve görüşmelerin içeriği hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Türkiye ve Rusya, Suriye, enerji projeleri ve savunma sanayii gibi çeşitli alanlarda işbirliği yapıyor. Bu ziyaretin, mevcut işbirliğinin derinleştirilmesi ve yeni ortaklıkların geliştirilmesi için bir fırsat olabileceği düşünülüyor.

Ziyaretin ana gündem maddeleri arasında şunlar olması bekleniyor:

• Suriye'deki son durum ve olası gelişmeler
• Enerji projelerindeki ilerleme durumu
• Savunma sanayii işbirliği
• Bölgesel güvenlik konuları

Tarafların, görüşmelerin ardından ortak bir basın açıklaması yapması bekleniyor. Bu açıklamada, ziyaretin sonuçları ve gelecekteki işbirliği alanlarına ilişkin detaylar paylaşılabilir.

Ziyaretin, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlaması bekleniyor.

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinin, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan yasaların kalıcı hale getirilmesiyle durduğunu ifade etti. Euronews'e konuşan Sánchez Amor, bu durumun Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde yarattığı sorunlara dikkat çekti.

Sánchez Amor, Türkiye'nin son yıllarda AB değerlerinden uzaklaştığını ve özellikle hukuk devleti, insan hakları ve ifade özgürlüğü alanlarında gerileme yaşandığını vurguladı. Raportör, darbe girişiminin ardından alınan önlemlerin birçoğunun orantısız olduğunu ve temel hakları ihlal ettiğini savundu. Bu yasaların kalıcı hale getirilmesi, Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinin fiilen askıya alınmasına neden oldu.

Sánchez Amor ayrıca, Türkiye'deki siyasi iklimin kutuplaşmasının ve yargı bağımsızlığının zayıflamasının da AB ile ilişkileri olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin AB'ye üyelik perspektifinin yeniden canlandırılabilmesi için öncelikle bu sorunların çözülmesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye-AB ilişkilerindeki mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını belirten Sánchez Amor, her iki tarafın da diyalog kanallarını açık tutması ve ortak çıkarlar doğrultusunda iş birliği yapması gerektiğini söyledi. Ancak, Türkiye'nin AB değerlerine uyum sağlamadan üyelik sürecinde ilerleme kaydetmesinin mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.

Sánchez Amor'un açıklamaları, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği hakkında önemli bir değerlendirme sunuyor ve mevcut sorunların çözümü için somut adımlar atılması gerektiğinin altını çiziyor.

Romanya'da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu öncesinde dezenformasyonla mücadele çalışmaları yoğunlaşıyor. Seçimlerin adil ve şeffaf bir şekilde gerçekleşmesi için çeşitli önlemler alınıyor.

Dezenformasyonun Yayılma Yolları: Çevrimiçi platformlar ve sosyal medya, dezenformasyonun yayılmasında önemli bir rol oynuyor. Yanlış veya yanıltıcı bilgiler, seçmenlerin oy verme davranışlarını etkileme potansiyeline sahip.

Alınan Önlemler:

• Medya Okuryazarlığı Kampanyaları: Halkın dezenformasyonu tanıyabilmesi ve eleştirel düşünebilmesi için medya okuryazarlığı eğitimleri düzenleniyor.
• Sosyal Medya Platformlarıyla İşbirliği: Yetkililer, sosyal medya platformlarıyla işbirliği yaparak yanlış bilgilerin yayılmasını engellemeye çalışıyor.
• Doğruluk Kontrolü (Fact-Checking) Mekanizmaları: Bağımsız doğruluk kontrolü kuruluşları, dolaşımdaki iddiaların doğruluğunu teyit ediyor ve kamuoyunu bilgilendiriyor.
• Yasal Düzenlemeler: Dezenformasyonun yayılmasını engellemeye yönelik yasal düzenlemeler gözden geçiriliyor ve güncelleniyor.

Sivil Toplumun Rolü: Sivil toplum kuruluşları, dezenformasyonla mücadelede aktif rol oynuyor. Bilgi doğrulama projeleri yürütüyor, farkındalık kampanyaları düzenliyor ve seçmenleri bilinçlendiriyorlar.

Seçim Güvenliği: Romanya hükümeti, seçim sürecinin güvenliğini sağlamak için gerekli tüm önlemleri aldığını belirtiyor. Oy verme merkezlerinde güvenlik artırılırken, siber saldırılara karşı da önlemler alınıyor.

Uluslararası İşbirliği: Romanya, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlarla dezenformasyonla mücadele konusunda işbirliği yapıyor. İyi uygulama örnekleri paylaşılıyor ve ortak stratejiler geliştiriliyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Vladimir Putin ile ilgili geçmişte yaptığı yorumların doğruluğunu iddia etti. Trump, Putin'in Ukrayna'daki savaşı kazanacağını öngördüğünü ve bu öngörüsünün haklı çıktığını savundu.

Trump, katıldığı bir podcast yayınında bu konuya değindi. Podcast'te sunucunun, “Putin'in bu savaşı kazanacağını söylediniz. Haklı mıydınız?” sorusuna Trump, “Evet, haklıydım. Her şeyin nasıl sonuçlanacağını o zaman da biliyordum.” şeklinde yanıt verdi.

Trump, programda ayrıca cuma günü İstanbul'a gidebileceğini ima etti. Ancak bu ziyaretin nedeni veya içeriği hakkında daha fazla detay vermedi. Ziyaretin olası konuları arasında Ukrayna savaşı ve bölgesel güvenlik konularının yer alabileceği tahmin ediliyor.

Trump'ın bu açıklamaları, ABD'nin dış politikası ve özellikle Rusya ile ilişkiler konusundaki duruşu açısından önem taşıyor. Trump'ın Putin ile ilgili öngörülerinin ve olası İstanbul ziyareti, uluslararası kamuoyunda yakından takip ediliyor.

Olası İstanbul ziyareti ile ilgili detaylar henüz netleşmezken, Trump'ın bu ziyareti gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği ve hangi konuları ele alacağı merak konusu.