Oyuncu çift Özge Özder ve Volkan Keskin, evliliklerini karşılıklı anlaşmayla sonlandırdıklarını duyurdu. Özge Özder, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bir süredir evliliklerinde yaşadıkları sorunları aşamadıklarını ve bu nedenle ayrılık kararı aldıklarını belirtti.

Özder, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Değerli takipçilerimiz ve basın mensupları, bir süredir evliliğimizle ilgili çıkan haberler ve dedikodular ne yazık ki doğru. Volkan ve ben, karşılıklı konuşarak ve anlaşarak evliliğimizi sonlandırma kararı aldık. Bu süreçte birbirimize saygı ve sevgiyle yaklaşmaya devam edeceğiz. Kızımız için her zaman iyi birer anne baba olmaya özen göstereceğiz."

Volkan Keskin de sosyal medya hesabından benzer bir açıklama yaparak, Özge Özder'e saygı duyduğunu ve ayrılık kararının her ikisi için de en doğrusu olduğunu ifade etti.

Çift, 2019 yılında nikah masasına oturmuş ve 2021 yılında kızları Eva Luna'yı kucaklarına almıştı. Ayrılık kararının ardından çiftin hayranları büyük üzüntü yaşadı.

Özge Özder, açıklamasının devamında, bu zorlu süreçte kendilerine anlayış gösterilmesini rica ederek, özel hayatlarına saygı duyulmasını istedi. Çiftin, ayrılık sürecini en az hasarla atlatmak için birlikte hareket ettiği belirtildi.

Ayrılık haberinin ardından çiftin sosyal medya hesapları, taziye ve destek mesajlarıyla doldu taştı. Birçok hayranı, Özge Özder ve Volkan Keskin'e bu zorlu süreçte güç diledi.

2025 yılında emekli olacakların emekli maaşlarının hesaplanmasında yeni bir döneme giriliyor. Bu değişiklik, özellikle 2000 sonrası sigorta başlangıcı olanlar için önem taşıyor. Mevcut sistemde, emekli maaşı hesaplaması yapılırken üç farklı dönem dikkate alınıyor: 2000 öncesi, 2000-2008 arası ve 2008 sonrası. Her dönem için ayrı ayrı hesaplamalar yapılıyor ve bu hesaplamalar birleştirilerek toplam emekli maaşı belirleniyor. Ancak, 2025'te yürürlüğe girecek olan yeni sistemde, özellikle güncelleme katsayısı ve aylık bağlama oranlarında farklılıklar olacak.

Yeni sistemde, güncelleme katsayısı belirlenirken sadece enflasyon değil, aynı zamanda refah payı da dikkate alınacak. Bu durum, emekli maaşlarının enflasyonun üzerinde artmasını sağlayabilir. Ancak, aylık bağlama oranlarında düşüş yaşanması, emekli maaşlarının genel seviyesini düşürebilir. Bu nedenle, 2025'te emekli olacakların maaşları, hem güncelleme katsayısındaki artıştan hem de aylık bağlama oranlarındaki düşüşten etkilenecek.

Emekli maaşı hesaplamasında dikkate alınan bir diğer önemli faktör ise prime esas kazançtır. Prime esas kazanç, sigortalının brüt maaşı üzerinden belirli oranlarda yapılan kesintilerle belirlenir. Bu kazanç ne kadar yüksek olursa, emekli maaşı da o kadar yüksek olur. Ancak, prime esas kazancın tamamı emekli maaşına yansımaz. Aylık bağlama oranı ve güncelleme katsayısı gibi faktörler de emekli maaşının belirlenmesinde önemli rol oynar.

2025'te emekli olacakların, emekli maaşı hesaplaması konusunda dikkatli olmaları ve SGK'dan detaylı bilgi almaları önemlidir. Özellikle farklı dönemlerdeki prime esas kazançlarını ve aylık bağlama oranlarını dikkate alarak, emekli maaşlarının ne kadar olacağını tahmin etmeye çalışmaları faydalı olacaktır. Yeni sistemin getireceği avantaj ve dezavantajları iyi değerlendirmek, emeklilik planlaması açısından kritik öneme sahiptir.

Sonuç olarak, 2025'te emekli olacakların maaş hesaplaması artık daha karmaşık bir hale geliyor. Hem enflasyon hem de refah payının dikkate alınması, emekli maaşlarını artırıcı bir etken olabilirken, aylık bağlama oranlarındaki düşüş ise maaşları azaltıcı bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle, emeklilik planlaması yaparken bu faktörleri göz önünde bulundurmak ve uzmanlardan destek almak önemlidir.

Şarkıcı Tuğçe Tayfur, bir süredir birlikte olduğu nişanlısı Burak Kalfa ile evlilik hazırlıkları yaparken, annesi Necla Nazır ile yaşadığı gerginlikler gündeme gelmişti. Tayfur, annesiyle arasının açılmasına neden olan olayları ve kızı Necla Hira'nın sağlık durumunu sosyal medya üzerinden yaptığı bir açıklama ile duyurdu.

Tuğçe Tayfur, açıklamasında, nişanlısı Burak Kalfa ile arasındaki ilişkiye annesi Necla Nazır'ın onay vermediğini ve bu durumun kendisini zor bir seçim yapmaya ittiğini belirtti. Tayfur, 'Hayat bana seninle deden arasında seçim yaptırdı' diyerek, annesi ve dedesi arasında bir tercih yapmak zorunda kaldığını ifade etti. Bu durumun kendisi için oldukça yıpratıcı olduğunu ve uzun süre boyunca psikolojik olarak etkilendiğini dile getirdi.

Ayrıca Tuğçe Tayfur, kızı Necla Hira'nın sağlık durumu hakkında da bilgi verdi. Küçük Necla Hira'nın geçirdiği rahatsızlık nedeniyle zor günler yaşadıklarını belirten Tayfur, kızının sağlığına kavuşması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Tuğçe Tayfur, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

• “Evet, annemle aram açık. Bunun en büyük sebebi, Burak’ı (nişanlısı) istememesi. Beni bir seçim yapmak zorunda bıraktı. Hayat bana seninle deden arasında seçim yaptırdı. Ben de evladımı seçtim.”
• “Necla Hira şu an iyi. Bir rahatsızlık geçirdi ama atlattı. Dualarınızı eksik etmeyin.”

Tuğçe Tayfur'un bu açıklamaları, magazin gündemine bomba gibi düşerken, sevenleri tarafından büyük destek gördü. Birçok kişi, Tayfur'a yaşadığı zorlu süreçte sabır ve güç diledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yılbaşı arifesinde Belgorod'a düzenlenen ve çok sayıda sivilin ölümüne neden olan saldırıya ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Putin, Rusya'ya yönelik bu saldırının cevapsız kalmayacağını ve misilleme hazırlıklarına başlandığını duyurdu. Saldırının Ukrayna istihbaratı tarafından organize edildiği ve saldırganlar arasında bir DJ'in de bulunduğu iddia edildi.

Soruşturma kapsamında elde edilen bilgilere göre, saldırıyı gerçekleştirenlerin arasında Ukrayna vatandaşı olan ve daha önce Rusya'da DJ olarak çalışan bir kişinin de yer aldığı belirtildi. Bu kişinin, saldırganları organize ettiği ve lojistik destek sağladığı öne sürüldü.

Putin, güvenlik güçlerine saldırının faillerinin tespit edilerek cezalandırılması emrini verdi. Rus lider, ayrıca Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonların yoğunlaştırılacağını ve hedeflerin daha kararlı bir şekilde vurulacağını vurguladı.

Belgorod'a yapılan saldırı, Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimi tırmandırırken, uluslararası toplumdan da kınama mesajları geldi. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, sivillere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu belirterek, taraflara itidal çağrısında bulundu.

Rusya'nın misilleme adımları ve Ukrayna'nın buna vereceği olası yanıtlar, bölgedeki çatışmaların daha da şiddetlenmesine yol açabileceği endişesini artırıyor.

İngiliz kulübü Tottenham, Fenerbahçe'ye sürpriz bir teklifte bulundu. Tottenham, Fenerbahçe'ye Tanguy Ndombele ve Joe Rodon'u birlikte kiralık olarak önerdi. Sarı-lacivertli yönetimin bu teklife nasıl bir yanıt vereceği merak konusu.

Tottenham'dan Fenerbahçe'ye Kiralık Teklif: Ndombele ve Rodon

• Tottenham, orta saha oyuncusu Tanguy Ndombele ve stoper Joe Rodon'u Fenerbahçe'ye kiralık olarak önerdi.
• Ndombele, geçtiğimiz sezon Napoli'de kiralık olarak forma giydi ve İtalya Serie A şampiyonluğu yaşadı.
• Joe Rodon ise Fransa Ligue 1 ekiplerinden Rennes'de kiralık olarak görev yaptı.

Oyuncuların Kariyerleri ve Performansları

Tanguy Ndombele, 2019 yılında Lyon'dan Tottenham'a transfer olmuştu. Ancak, İngiliz ekibinde beklentileri karşılayamadı ve farklı takımlara kiralandı. Joe Rodon ise Swansea City'den Tottenham'a transfer olmuştu ve düzenli olarak forma şansı bulmakta zorlandı.

Fenerbahçe'nin Transfer Politikası ve Beklentiler

Fenerbahçe'nin bu teklife nasıl bir yanıt vereceği henüz bilinmiyor. Sarı-lacivertli kulübün teknik direktörü ve yönetimi, oyuncuların maliyetleri ve takıma uyumları gibi faktörleri değerlendirecek. Fenerbahçe, yeni sezonda şampiyonluk hedefliyor ve bu doğrultuda kadrosunu güçlendirmek için çalışmalarını sürdürüyor.

Transferin Gerçekleşme İhtimali

Tottenham'ın bu teklifi, Fenerbahçe için cazip bir seçenek olabilir. Ancak, oyuncuların maaşları ve diğer mali detaylar transferin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini belirleyecek. Fenerbahçe yönetiminin kısa süre içinde kararını vermesi bekleniyor.

Kaliforniya'da bir tüp bebek merkezine düzenlenen saldırıyla ilgili olarak bir kişi tutuklandı. Yetkililer, 30 yaşındaki Peter Persic'in Salı günü El Cajon'da tutuklandığını ve kundaklama, hırsızlık ve mala zarar verme şüphesiyle San Diego Bölgesi Hapishanesine konulduğunu bildirdi. Persic'in kefaletinin 1 milyon dolar olarak belirlendiği belirtildi.

Soruşturma, 2 Haziran Pazar günü sabah 6 sularında San Diego şehrindeki Fertility Clinic Inc.'de çıkan bir yangınla başladı. Yangın, binanın bir kısmında hasara yol açtı ve soruşturma başlatıldı. San Diego polisi kundaklama birimi, olayla ilgili soruşturmayı devraldı.

Polis, soruşturma sırasında Persic'i şüpheli olarak belirledi. Delillerin toplanması ve incelenmesinin ardından, tutuklama kararı çıkarıldı ve Persic Salı günü yakalandı. Polis, olayla ilgili daha fazla bilgiye sahip olabilecek kişilerin kendileriyle iletişime geçmesini istedi.

Fertility Clinic Inc.'den yapılan açıklamada, olaydan dolayı üzüntü duyulduğu ve yetkililerle işbirliği içinde olunduğu belirtildi. Kliniğin, hastalarına hizmet vermeye devam etmek için alternatif çözümler aradığı ifade edildi.

Olayın nedeni ve failin motivasyonu hakkında henüz net bir bilgi bulunmuyor. Soruşturma devam ediyor ve yetkililer, olayın tüm yönlerini aydınlatmaya çalışıyor.

Bu olay, tüp bebek merkezlerinin güvenliği konusunu gündeme getirdi. Bu tür merkezlerin, hassas verileri ve malzemeleri barındırması nedeniyle özel olarak korunması gerektiği vurgulanıyor.

İngiltere, Avrupa Birliği (AB) vatandaşları için tasarlanmış otomatik sınır geçiş sistemi olan e-kapılarını kullanma konusunda AB ile görüşmeler yapmaya hazırlanıyor. Bu adım, İngiltere'nin sınır geçişlerini kolaylaştırma ve turizmi teşvik etme çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

İngiltere'nin bu talebi, Brexit sonrası dönemde AB ile ilişkilerini yeniden şekillendirme arayışının bir yansıması olarak görülüyor. E-kapılarının kullanımı, İngiliz sınırlarında AB vatandaşlarının daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde geçiş yapabilmesini sağlayacak, bu da turizm ve iş seyahatleri açısından önemli bir kolaylık sağlayacak.

İngiliz hükümeti, AB ile bu konuda müzakerelere başlamak için hazırlıklarını sürdürüyor. Müzakerelerin temel amacı, İngiltere'nin AB vatandaşlarına yönelik e-kapılarını kullanabilmesinin yasal ve teknik çerçevesini belirlemek olacak. Bu süreçte, veri güvenliği, sınır güvenliği ve karşılıklılık gibi konuların detaylı bir şekilde ele alınması bekleniyor.

Euronews'e göre, İngiltere'nin bu hamlesi, Avrupa Birliği ile ilişkilerini geliştirme ve Brexit sonrası yeni bir sayfa açma arzusunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. E-kapılarının kullanımı, İngiltere'nin AB vatandaşlarına yönelik seyahat kısıtlamalarını hafifletme ve turizmi canlandırma hedeflerine katkıda bulunabilir.

Müzakerelerin ne zaman başlayacağı ve ne kadar süreceği henüz belirsizliğini koruyor. Ancak, her iki tarafın da bu konuda yapıcı bir yaklaşım sergilemesi bekleniyor. İngiltere'nin e-kapılarını kullanma talebi, AB tarafından da olumlu karşılanabilir, zira bu durum, AB vatandaşlarının İngiltere'ye seyahatlerini kolaylaştıracak ve turizm sektörüne katkı sağlayacaktır.

Avrupa çelik sektörü, Avrupa Birliği'nin (AB) diğer ülkelerle yürüttüğü ticaret müzakerelerindeki yavaş ilerleme nedeniyle alarmda. Sektör temsilcileri, müzakerelerin gecikmesinin Avrupa çelik üreticileri için haksız rekabet koşulları yarattığını ve sektörün geleceğini tehdit ettiğini belirtiyor.

Eurofer Genel Müdürü Axel Eggert, yaptığı açıklamada, AB'nin ticaret ortaklarıyla müzakerelerde daha hızlı ve kararlı adımlar atması gerektiğini vurguladı. Eggert, özellikle Türkiye, Hindistan ve diğer bazı ülkelerden yapılan çelik ithalatının, Avrupa pazarında dampinge neden olduğunu ve yerli üreticilerin rekabet gücünü azalttığını ifade etti.

Sektör temsilcileri, AB'nin ticaret politikalarını gözden geçirmesi ve Avrupa çelik endüstrisini koruyacak önlemler alması gerektiğini savunuyor. Bu önlemler arasında, ithalat vergilerinin artırılması, anti-damping uygulamalarının sıkılaştırılması ve çevre standartlarına uyumun teşvik edilmesi yer alıyor.

Ayrıca, Avrupa çelik sektörü, yeşil dönüşüm sürecinde de önemli zorluklarla karşı karşıya. Karbon emisyonlarını azaltmak için yapılan yatırımlar, üretim maliyetlerini artırırken, diğer ülkelerdeki üreticilerin daha düşük maliyetlerle üretim yapmaya devam etmesi, rekabet eşitsizliğini daha da derinleştiriyor.

• Ticaret müzakerelerinin hızlandırılması: AB'nin ticaret ortaklarıyla daha hızlı ve adil anlaşmalar yapması gerekiyor.
• İthalat vergilerinin artırılması: Dampinge karşı koruma sağlamak için ithalat vergileri artırılmalı.
• Yeşil dönüşümün desteklenmesi: Karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine ulaşmak için sektör desteklenmeli.

Avrupa çelik sektörü, AB'den acil destek bekliyor. Aksi takdirde, sektörde iş kayıpları yaşanması ve Avrupa'nın stratejik bağımsızlığının zayıflaması riski bulunuyor.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Antalya'da 4.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini açıkladı. Deprem, saat 03:56'da yerin 34.8 kilometre derinliğinde gerçekleşti.

AFAD'ın resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, depremin merkez üssü Antalya Körfezi olarak belirlendi. Deprem, Antalya şehir merkezine yaklaşık olarak 70 kilometre uzaklıkta hissedildi.

AFAD'ın açıklamasına göre, deprem sonrasında herhangi bir olumsuz durum rapor edilmedi. Ekipler, bölgede gerekli incelemeleri yapmak üzere teyakkuza geçirildi. Depremin çevre illerde de hissedildiği belirtildi.

Depremin büyüklüğü ve derinliği, bölgedeki diğer sismik aktivitelerle birlikte değerlendirilmektedir. Uzmanlar, bu tür depremlerin zaman zaman meydana gelebileceğini ve vatandaşların bu konuda bilinçli olmasının önemini vurguluyor.

Antalya ve çevresinde yaşayan vatandaşlar, depremi hafif şekilde hissettiklerini ifade ettiler. Bazı vatandaşlar, sosyal medya üzerinden depremle ilgili paylaşımlarda bulundular.

AFAD, vatandaşları deprem konusunda bilgilendirmeye devam ediyor ve olası bir afet durumunda yapılması gerekenler hakkında uyarılarda bulunuyor. Özellikle, binaların depreme dayanıklılığı konusunda gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulanıyor.

Deprem sonrası gelişmeler yakından takip edilmektedir.