Emre Kongar, Lozan Barış Antlaşması'nın ve Cumhuriyet'in önemini diyalektik bir bakış açısıyla değerlendiriyor.

Emre Kongar, Lozan Barış Antlaşması'nın ve Cumhuriyet'in Türkiye için taşıdığı önemi diyalektik bir yaklaşımla ele alıyor. Kongar, tez-antitez-sentez diyalektiği üzerinden Lozan'ı ve Cumhuriyeti değerlendirerek, bu iki olgunun Türkiye'nin modernleşme sürecindeki rollerini irdeliyor.
Yazar, Lozan'ın, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Kurtuluş Savaşı'nın ardından kurulan yeni Türkiye'nin uluslararası alanda tanınmasını sağlayan temel bir anlaşma olduğunu vurguluyor. Lozan, Sevr Antlaşması'nın dayattığı ağır koşulları ortadan kaldırarak, Türkiye'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü güvence altına almıştır.
Cumhuriyet'in ilanı ise, Lozan'la elde edilen siyasi bağımsızlığın ardından, toplumsal ve kültürel alanda gerçekleştirilen bir devrim niteliğindedir. Kongar, Cumhuriyet'in, saltanatın ve hilafetin kaldırılması, laiklik ilkesinin benimsenmesi, hukuk sisteminin modernleştirilmesi gibi önemli adımlarla Türkiye'yi çağdaş bir ülke haline getirme amacını taşıdığını belirtiyor.
Kongar, diyalektik bakış açısıyla, Lozan ve Cumhuriyet'in sadece birer başlangıç noktası olduğunu, bu iki olgunun sürekli bir değişim ve gelişim süreci içinde olduğunu ifade ediyor. Türkiye'nin, Lozan'da çizilen sınırlar ve Cumhuriyet'in ilkeleri doğrultusunda, sürekli olarak kendini yenilemesi ve geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Yazar, Lozan ve Cumhuriyet'in, Türkiye'nin geleceği için birer rehber niteliğinde olduğunu, bu iki olgunun değerini ve önemini anlamanın, Türkiye'nin önündeki sorunları çözmek ve daha ileriye gitmek için gerekli olduğunu savunuyor.
Sonuç olarak, Emre Kongar'ın yazısı, Lozan Barış Antlaşması ve Cumhuriyet'in Türkiye'nin tarihinde oynadığı kritik rolleri diyalektik bir perspektifle değerlendirerek, bu iki olgunun günümüz Türkiye'si için hala ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor.