STM, Malezya'da iki önemli anlaşmaya imza atarak uluslararası alandaki iş birliklerini güçlendirdi. Defence Services Asia (DSA) fuarında gerçekleşen anlaşmalar, Malezya ile teknoloji transferi ve mühendislik hizmetleri alanlarında stratejik ortaklığı hedefliyor.

İlk anlaşma, potansiyel deniz platformu modernizasyon projelerinde iş birliğini öngörüyor. Bu kapsamda, STM, Malezyalı bir firma ile ortak hareket ederek Malezya Donanması'nın ihtiyaçlarına yönelik modernizasyon çözümleri sunacak.

İkinci anlaşma ise, Malezya'daki bir diğer firma ile mühendislik hizmetleri alanında iş birliğini kapsıyor. Bu anlaşma ile STM, Malezya'daki savunma sanayisine yönelik mühendislik yeteneklerini ve tecrübesini aktarmayı amaçlıyor.

STM yetkilileri, bu anlaşmaların Malezya ile olan savunma sanayi iş birliğini daha da derinleştireceğine ve STM'nin uluslararası pazardaki konumunu güçlendireceğine inandıklarını belirtti. Anlaşmaların detayları ve projelerin kapsamı ilerleyen dönemlerde netleşecek.

Google, yapay zeka alanındaki son gelişmelerini ve yeni özelliklerini tanıttı. Şirket, arama motorundan ofis uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede yapay zeka entegrasyonlarını duyurdu.

Arama Motoru Yenilikleri: Google, arama motoruna yapay zeka destekli yeni özellikler eklediğini belirtti. Bu özellikler, kullanıcıların daha karmaşık sorulara daha hızlı ve doğru yanıtlar bulmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Örneğin, kullanıcılar artık daha uzun ve detaylı sorular sorabilecek ve arama motoru bu soruları anlayarak ilgili sonuçları sunabilecek.

Ofis Uygulamaları Entegrasyonu: Google, Workspace (Gmail, Docs, Sheets, Slides vb.) uygulamalarına yapay zeka özelliklerini entegre etti. Bu entegrasyonlar sayesinde kullanıcılar, e-postaları otomatik olarak özetleyebilecek, belgeleri daha hızlı oluşturabilecek ve sunumları daha etkileyici hale getirebilecek. Örneğin, Gmail'de yapay zeka, gelen kutusundaki önemli e-postaları önceliklendirecek ve kullanıcılara özetler sunacak.

Görsel Arama ve Tanıma: Google, görsel arama teknolojisini de geliştirdi. Kullanıcılar artık bir fotoğraf yükleyerek veya bir görselin ekran görüntüsünü alarak, görseldeki nesneleri tanıyabilecek ve ilgili bilgilere ulaşabilecek. Bu özellik, özellikle alışveriş, seyahat ve eğitim gibi alanlarda kullanıcı deneyimini iyileştirecek.

Diğer Yapay Zeka Uygulamaları: Google, yapay zeka teknolojisini sağlık, eğitim ve ulaşım gibi farklı sektörlerde de kullanmayı planlıyor. Şirket, bu alanlarda yapay zeka destekli çözümler geliştirerek, insanların hayatını kolaylaştırmayı ve daha verimli hale getirmeyi hedefliyor.

Gizlilik ve Güvenlik: Google, yapay zeka teknolojilerinin kullanımında gizlilik ve güvenlik konularına büyük önem verdiğini vurguladı. Şirket, kullanıcı verilerinin korunması ve yapay zeka sistemlerinin etik ilkeler doğrultusunda geliştirilmesi için çeşitli önlemler aldığını belirtti.

Türkiye'de artan enflasyon ve ekonomik zorluklar, icralık konut sayısında önemli bir artışa neden oldu. Vatandaşların borçlarını ödemekte zorlanmasıyla birlikte, bankalar ve finans kuruluşları icra yoluyla konutları satışa çıkarıyor. Bu durum, özellikle büyük şehirlerde icralık konut piyasasında hareketliliğe yol açtı.

İcralık konutlar, piyasa değerlerinin oldukça altında, kimi zaman yarı fiyatına satılıyor. Bu durum, özellikle nakit sıkıntısı olmayan yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor. Ancak, icralık konut alımında dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar bulunuyor. Örneğin, konutun üzerindeki ipotekler, hacizler ve diğer yasal sorunlar detaylı bir şekilde araştırılmalı. Ayrıca, konutun mevcut durumu ve tadilat ihtiyacı da göz önünde bulundurulmalı.

Uzmanlar, icralık konut alımının riskli olabileceğini, bu nedenle mutlaka bir gayrimenkul uzmanından veya avukattan destek alınması gerektiğini belirtiyor. İcra ihalelerine katılırken, konutun değerini doğru tespit etmek ve bütçeyi aşmamak da büyük önem taşıyor.

İcralık konut sayısındaki artış, ekonomik göstergeler açısından da önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu durumun, gelir dağılımındaki adaletsizliğin ve alım gücündeki düşüşün bir yansıması olduğunu ifade ediyor.

Bu haber, Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'nun çeşitli şehirlerinden çekilmiş tarihi fotoğrafları konu almaktadır. Fotoğraflar, o dönemin sosyal yaşamını, şehirlerin görünümünü ve insanların yaşam koşullarını gözler önüne sermektedir.

Ankara: Başkent Ankara'nın o yıllardaki mütevazı görünümü dikkat çekicidir. Şehrin silueti, günümüzdeki modern yapılarından oldukça farklıdır. Ankara'nın o dönemdeki sokakları ve meydanları, savaşın izlerini taşıyor olabilir.

İstanbul: Osmanlı İmparatorluğu'nun eski başkenti İstanbul, o yıllarda da canlılığını korumaktadır. Fotoğraflarda, İstanbul'un tarihi yapıları, kalabalık sokakları ve hareketli yaşamı görülebilir. Boğaz manzaraları ve tarihi camiler, şehrin güzelliğini sergilemektedir.

İzmir: Kurtuluş Savaşı'nda büyük yıkım yaşayan İzmir, yeniden inşa sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Fotoğraflarda, İzmir'in o dönemdeki durumu ve yeniden yapılanma çabaları görülebilir. Şehrin limanı ve ticaret hayatı, yeniden canlanmaya başlamıştır.

Diğer Anadolu Şehirleri: Anadolu'nun diğer şehirlerinden de fotoğraflar bulunmaktadır. Bu fotoğraflar, o dönemdeki şehirlerin sosyal ve ekonomik durumunu yansıtmaktadır. Halkın yaşam koşulları, gelenekleri ve görenekleri, fotoğraflar aracılığıyla günümüze taşınmaktadır.

Bu tarihi fotoğraflar, Kurtuluş Savaşı'nın zorlu yıllarında Anadolu'nun nasıl bir yer olduğunu anlamamıza yardımcı olmaktadır. Fotoğraflar, geçmişimizi hatırlamamızı ve geleceğe daha bilinçli bir şekilde bakmamızı sağlamaktadır.

Depremler sırasında duyulan sesler, birçok kişi tarafından merak edilen bir konudur. Bu seslerin kaynağı ve nedenleri üzerine çeşitli açıklamalar bulunmaktadır.

Deprem Sırasında Duyulan Seslerin Kaynağı:

• Yer Kabuğundaki Kırılmalar: Depremler, yer kabuğunda meydana gelen ani kırılmalar sonucu oluşur. Bu kırılmalar sırasında kayaçların birbirine sürtünmesi ve çatlaması ses dalgaları yaratır.
• Yüzeye Yayılan Dalgalar: Depremin merkez üssünden yayılan sismik dalgalar, yer yüzeyine ulaştığında da seslere neden olabilir. Bu dalgalar, binaların ve diğer yapıların titreşmesine yol açarak duyulabilir sesler çıkarabilir.
• Atmosferik Etkiler: Bazı durumlarda, depremlerin neden olduğu yer hareketleri atmosferde de değişikliklere yol açabilir. Bu değişiklikler, özellikle yüksek frekanslı seslerin oluşmasına katkıda bulunabilir.

Neden Farklı Sesler Duyulur?

Deprem sırasında duyulan sesler, depremin büyüklüğüne, derinliğine ve zeminin özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Bazı kişiler uğultu, gürültü veya patlama gibi sesler duyarken, diğerleri daha farklı sesler algılayabilir.

Seslerin Bilimsel Açıklaması:

Bilim insanları, deprem sırasında duyulan seslerin karmaşık bir süreç olduğunu ve birçok faktörün etkileşimiyle oluştuğunu belirtmektedir. Bu seslerin daha iyi anlaşılması için sismik verilerin ve diğer bilimsel araştırmaların incelenmesi önemlidir.

Emekliler, Kurban Bayramı öncesinde artan enflasyon ve yükselen fiyatlar nedeniyle yaşadıkları geçim sıkıntısını dile getirdiler. Pazar ve market fiyatlarının sürekli artması, emekli maaşlarının alım gücünü düşürdü. Birçok emekli, temel gıda ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını ve bayramı buruk geçireceklerini ifade etti.

Emekliler, özellikle sebze ve meyve fiyatlarındaki artışa dikkat çekerek, "Karpuz bile kesemiyoruz" şeklinde sitemde bulundular. Emekli maaşlarının yetersizliği nedeniyle et almakta zorlandıklarını, bayram sofralarını eskisi gibi kuramadıklarını belirttiler.

Birçok emekli, yaşadıkları ekonomik zorluklar nedeniyle Kurban Bayramı'nda kurban kesemeyeceklerini ve torunlarına bayram harçlığı veremeyeceklerini söyledi. Emekliler, hükümetten maaşlarına iyileştirme yapılmasını ve enflasyonla mücadele edilmesini talep ediyor.

Emeklilerin yaşadığı bu zorluklar, bayram öncesinde gündemin önemli konularından biri haline geldi. Birçok sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti, emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekerek, çözüm önerileri sunuyor.

• Emekli maaşlarına enflasyon oranında zam yapılması
• Temel gıda ürünlerinde KDV'nin düşürülmesi
• Emeklilere yönelik sosyal yardımların artırılması

Emekliler, Kurban Bayramı'nı buruk geçirirken, yetkililerden sorunlarına çözüm bulunmasını umut ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in erken seçim taleplerine yanıt vererek, Türkiye'de seçimlerin zamanında yapılacağını vurguladı. Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen bayramlaşma töreninde konuştu.

Erdoğan, 31 Mart yerel seçim sonuçlarının ardından CHP lideri Özgür Özel'in dile getirdiği erken seçim iddialarına kesin bir dille karşı çıktı. 'Türkiye'de seçimler zamanında yapılacaktır' diyen Erdoğan, bu konudaki spekülasyonlara son noktayı koydu.

Konuşmasında ekonomiye de değinen Erdoğan, hükümetin ekonomik istikrarı sağlama ve enflasyonu düşürme konusundaki kararlılığını yineledi. 'Ekonomideki olumlu gelişmelerin devam edeceğine inanıyoruz' şeklinde konuştu.

Erdoğan ayrıca, dış politikadaki gelişmelere de değinerek, Türkiye'nin bölgesinde barış ve istikrarın sağlanması için aktif rol oynamaya devam edeceğini belirtti. 'Türkiye, uluslararası arenada önemli bir aktör olmaya devam edecektir' ifadelerini kullandı.

Bayramlaşma töreninde, partililerle bir araya gelen Erdoğan, birlik ve beraberlik mesajları verdi. Türkiye'nin geleceği için hep birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Özetle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu temel noktalara odaklandı:

• Erken seçim iddialarının reddedilmesi ve seçimlerin zamanında yapılacağının vurgulanması.
• Ekonomik istikrarın sağlanması ve enflasyonun düşürülmesi konusundaki kararlılığın yinelenmesi.
• Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası arenadaki rolünün devamlılığı.

Ankara 14. İdare Mahkemesi, Eğitim-İş'in açtığı davada proje okul uygulaması için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Karar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) proje okulu uygulamasına yönelik ilk hukuki fren olarak değerlendiriliyor.

Eğitim-İş, MEB'in proje okullarına öğretmen atama ve yönetici görevlendirme süreçlerindeki usulsüzlükleri gerekçe göstererek dava açmıştı. Sendika, proje okullarına yapılan atamaların liyakat esasına dayanmadığını, keyfi uygulamalara yol açtığını ve eğitimde eşitsizliğe neden olduğunu savunmuştu.

Mahkeme kararında, proje okulu uygulamasının mevcut yasal düzenlemelere aykırı olduğu belirtildi. Özellikle öğretmenlerin ve yöneticilerin atanma kriterlerinin belirsizliği ve bu atamalarda MEB'in takdir yetkisinin sınırlarının net olmaması eleştirildi.

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Mahkemenin bu kararı, eğitimdeki keyfi uygulamalara karşı önemli bir uyarıdır. MEB, proje okulu uygulamasını yeniden gözden geçirmeli ve atamalarda liyakat ilkesini esas almalıdır” dedi.

Kararın, MEB'in proje okulu uygulamalarına yönelik bundan sonraki süreçlerde emsal teşkil etmesi bekleniyor. Eğitim uzmanları, mahkeme kararının, diğer sendikaların ve eğitim örgütlerinin de benzer davalar açmasına yol açabileceğini belirtiyor.

Proje okulu uygulaması, özellikle bazı okulların diğer okullara göre daha fazla kaynak ve imkan sağlanması, öğretmenlerin özel olarak seçilmesi gibi uygulamaları içeriyor. Bu durum, bazı kesimler tarafından eğitimde eşitsizliğe yol açtığı gerekçesiyle eleştiriliyordu.

Eğitim-İş'in dava dilekçesinde yer alan bazı önemli noktalar:

• Öğretmen atamalarında liyakat ilkesinin ihlal edildiği
• Yöneticilerin görevlendirilmesinde keyfi uygulamaların yaşandığı
• Eğitimde fırsat eşitsizliğinin derinleştiği
• Proje okullarının diğer okullara göre ayrıcalıklı hale getirildiği

Mahkeme kararının ardından MEB'in nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor. Eğitim çevreleri, MEB'in kararı temyiz edip etmeyeceği veya proje okulu uygulamasında değişiklik yapıp yapmayacağı konusunda farklı görüşler belirtiyor.

Türk Hava Kurumu (THK), bünyesindeki yangın söndürme uçaklarını satışa çıkardı. Cumhuriyet'e bilgi veren kaynaklar, kurumun bu kararını değerlendirdi. Satışa çıkarılan uçakların sayısı ve hangi modeller olduğu belirtilmedi.

THK'nin yangın söndürme uçağı filosunun durumu uzun zamandır tartışma konusuydu. Özellikle son yıllarda çıkan büyük yangınlarda, THK'nin uçaklarının yetersizliği veya kullanılamaz durumda olması eleştirilere neden olmuştu. Kurumun elindeki uçakların bir kısmının uzun süredir bakıma muhtaç olduğu ve bu nedenle kullanılamadığı iddiaları gündeme gelmişti.

Yangın söndürme uçaklarının satışa çıkarılması, Türkiye'nin yangınla mücadele kapasitesi açısından soru işaretleri yaratıyor. Uzmanlar, özellikle yaz aylarında artan orman yangınlarına karşı havadan müdahalenin kritik önem taşıdığını vurguluyor. THK'nin bu kararının ardından, yangın söndürme görevini hangi kurum veya kuruluşların üstleneceği merak konusu.

Cumhuriyet'e konuşan kaynaklar, THK'nin mali sıkıntılar içinde olduğunu ve bu nedenle uçakları satmak zorunda kaldığını ifade etti. Kaynaklar, satıştan elde edilecek gelirin kurumun diğer faaliyetleri için kullanılacağını belirtti.

THK'nin yangın söndürme uçaklarını satışa çıkarmasıyla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor. Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılması bekleniyor.