Mayıs 2025 kira artış oranının ne zaman açıklanacağı, hem ev sahipleri hem de kiracılar tarafından merakla bekleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verileri, kira artış oranlarını doğrudan etkiliyor. Normal şartlarda, her ayın başında bir önceki ayın enflasyon rakamları açıklanır ve bu rakamlar doğrultusunda kira artış oranları belirlenir.

Mayıs ayı kira artış oranının açıklanma tarihi, genellikle Haziran ayının ilk haftasıdır. TÜİK, enflasyon verilerini açıkladıktan sonra, ilgili ayın kira artış oranı da netleşmiş olur. Ancak, yasal düzenlemeler ve uygulamalar zaman zaman değişiklik gösterebilir.

Geçmiş dönemlerdeki kira artış oranlarına bakıldığında, enflasyonun seyrine paralel bir değişim gözlemlenmektedir. Örneğin, geçmiş yıllarda kira artış oranları %10'lar seviyesindeyken, enflasyonun yükseldiği dönemlerde bu oran %25'lere kadar çıkmıştır. 2024 yılındaki uygulamada ise, kira artışlarına %25 sınırı getirilmiş olup, bu uygulama Temmuz 2024 itibarıyla sona erecektir.

Kira artış oranları hesaplanırken, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) verileri dikkate alınır. Ancak, kira sözleşmelerinde farklı maddeler bulunuyorsa, bu maddeler de dikkate alınabilir. Özellikle işyeri kiralarında, TÜFE yerine ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) verileri de kullanılabilmektedir.

Özetle, Mayıs 2025 kira artış oranının Haziran 2025'in ilk haftasında açıklanması beklenirken, bu oranın belirlenmesinde TÜİK'in açıklayacağı enflasyon verileri ve mevcut yasal düzenlemeler etkili olacaktır.

• Açıklanma Tarihi: Haziran 2025'in ilk haftası (tahmini)
• Etkileyen Faktörler: TÜİK enflasyon verileri, yasal düzenlemeler
• Temel Veri: TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi)

İzmir'de yaşanan olayda, alacak verecek meselesi yüzünden kaçırılan bir kişi defalarca kırbaçlandı. Olay, Bornova ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan kişiler, bir şahsı otomobille kaçırarak tenha bir yere götürdü. Burada, kaçırdıkları kişiyi defalarca kırbaçladılar.

Kırbaçlanan şahıs, yaşadığı dehşetin ardından polise başvurdu. Şikayet üzerine İzmir Emniyet Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan detaylı inceleme ve soruşturma sonucunda, olaya karıştığı tespit edilen şüpheliler yakalandı.

Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Olayla ilgili soruşturma sürdürülürken, kırbaçlı saldırının detayları da ortaya çıkmaya başladı. Alacak verecek meselesi yüzünden çıkan tartışmanın ardından planlı bir şekilde kaçırma ve darp olayının gerçekleştirildiği belirlendi.

Polis, benzer olayların yaşanmaması için çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Vatandaşların bu tür durumlarda derhal emniyet güçlerine başvurması önemle vurgulanıyor.

Napoli'nin yıldız golcüsü Victor Osimhen'in transferi, Avrupa futbolunda büyük bir domino etkisi yaratabilir. Özellikle Fenerbahçe, bu transferden önemli ölçüde fayda sağlayabilecek kulüpler arasında gösteriliyor.

Osimhen'in olası transferi, Fenerbahçe'nin elindeki yıldız oyuncuların değerini artırabilir ve takıma yeni transferler yapma konusunda finansal bir rahatlama sağlayabilir. Golcü oyuncunun transferi, birçok kulübün transfer stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Fenerbahçe'nin bu durumdan nasıl etkileneceği ve hangi adımları atacağı merakla bekleniyor.

Osimhen transferinin Fenerbahçe'ye potansiyel etkileri:

• Oyuncu Satışı: Osimhen'in yüksek bir bedelle transfer olması, diğer kulüplerin golcü arayışlarını hızlandırabilir. Fenerbahçe'nin elindeki potansiyel golcülerin değeri artabilir ve bu oyuncuların satışı daha yüksek bir gelir elde etme imkanı sunabilir.
• Transfer Bütçesi: Elde edilecek gelir, Fenerbahçe'nin transfer bütçesini önemli ölçüde artırabilir. Bu sayede, takımın ihtiyaç duyduğu bölgelere kaliteli ve etkili transferler yapılabilir.
• Rekabet Avantajı: Yeni transferlerle güçlenen Fenerbahçe, Süper Lig'de ve Avrupa kupalarında daha rekabetçi bir takım haline gelebilir.

Fenerbahçe yönetiminin, Osimhen transferindeki gelişmeleri yakından takip ettiği ve bu transferin yaratacağı fırsatları değerlendirmeye hazırlandığı belirtiliyor.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın öncülüğünde düzenlenen TEKNOFEST, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) kapılarını ziyaretçilere açtı. Festival, 3-6 Ağustos tarihleri arasında KKTC'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.

Festivalin açılış törenine KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ve çok sayıda davetli katıldı.

Selçuk Bayraktar açılış konuşmasında, TEKNOFEST'in sadece bir festival olmadığını, aynı zamanda bir vizyon olduğunu vurguladı. Bayraktar, gençlerin teknolojiye olan ilgisini artırmak ve onları geleceğin teknolojilerini geliştirmeye teşvik etmek amacıyla bu festivalin düzenlendiğini belirtti.

Cevdet Yılmaz ise Türkiye ve KKTC arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çekerek, TEKNOFEST gibi etkinliklerin bu işbirliğini daha da güçlendireceğini ifade etti.

Festival kapsamında çeşitli teknoloji yarışmaları, hava gösterileri, konserler ve söyleşiler düzenlenecek. Ziyaretçiler, insansız hava araçlarından (İHA) elektrikli araçlara, robotik sistemlerden yapay zekâ uygulamalarına kadar birçok farklı alanda geliştirilen projeleri yakından inceleme fırsatı bulacak.

TEKNOFEST KKTC, bölgedeki teknoloji ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamayı ve gençlerin bilim ve teknolojiye olan ilgisini artırmayı hedefliyor.

• Festivalde, teknoloji yarışmaları, hava gösterileri ve konserler gibi çeşitli etkinlikler yer alacak.
• Ziyaretçiler, insansız hava araçları, elektrikli araçlar ve robotik sistemler gibi farklı alanlardaki projeleri inceleyebilecek.

ABD'deki bazı Yahudi kuruluşlarının hazırladığı bir rapor, Türkiye'ye F-35 savaş uçaklarının verilmemesi çağrısında bulundu. Rapor, Türkiye'nin dış politikası ve İsrail ile olan ilişkilerindeki gerilimleri gerekçe göstererek, F-35 teknolojisinin Türkiye tarafından risk oluşturabileceği endişesini dile getiriyor.

Raporda, Türkiye'nin son yıllarda izlediği politikaların, ABD ve İsrail'in çıkarlarına ters düştüğü savunuluyor. Özellikle, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları konusundaki tutumu ve Suriye'deki askeri operasyonları eleştiriliyor. Ayrıca, Türkiye'nin Rusya ile olan yakınlaşması ve S-400 hava savunma sistemlerini satın alması da raporda endişe kaynağı olarak belirtiliyor.

Raporda şu ifadelere yer veriliyor:

• Türkiye'nin güvenilir bir müttefik olmadığı,
• F-35 teknolojisinin Türkiye tarafından Rusya'ya sızdırılabileceği,
• Türkiye'nin F-35'leri bölgesel güç dengesini bozmak için kullanabileceği iddia ediliyor.

Raporda, ABD Kongresi ve hükümetine, Türkiye'ye F-35 savaş uçaklarının teslimatının durdurulması ve bu konuda kararlı bir duruş sergilenmesi çağrısında bulunuluyor. Ayrıca, Türkiye ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi ve insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularında Türkiye'ye baskı yapılması isteniyor.

Raporun, ABD'deki bazı Yahudi kuruluşlarının Türkiye'ye yönelik tutumunu yansıttığı ve ABD-Türkiye ilişkilerinde yeni bir gerginliğe yol açabileceği değerlendiriliyor.

İstanbul'da meydana gelen olayda, bir kişi kızını ve damadını silahla tehdit etti. Olay, taraflar arasında yaşanan bir tartışma sonrasında yaşandı. Edinilen bilgilere göre, şüpheli şahıs, tartışma esnasında silahını çekerek defalarca tetiğe bastı. Ancak, silahın tutukluk yapması sonucu ateş almaması büyük bir faciayı önledi.

Olayın ardından şüpheli, hızla olay yerinden kaçtı. Durumun bildirilmesi üzerine polis ekipleri harekete geçti. Kısa süre sonra şüpheli, polis merkezine giderek teslim oldu. Teslim olduktan sonraki ifadesinde, 'Polis bana ne yapacak?' şeklinde konuştuğu öğrenildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Şüphelinin silahının neden ateş almadığı ve olayla ilgili detaylar araştırılıyor. Kızının ve damadının ifadesi alınırken, şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Olayın yaşandığı bölgede güvenlik önlemleri artırıldı.

Özetle yaşananlar:

• İstanbul'da bir adam, kızı ve damadıyla tartıştı.
• Tartışma sırasında silahını çekerek defalarca tetiğe bastı.
• Silahın ateş almaması faciayı önledi.
• Şüpheli olay yerinden kaçtıktan sonra polise teslim oldu.
• Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine bağlı Hamzalı köyünde meydana gelen olayda, 63 yaşındaki çiftçi Mehmet Ali Demiral, tarlasındaki domuzları uzaklaştırmak amacıyla köstebek tabancası kurmak isterken hayatını kaybetti. Olay, Demiral'ın tarlasında meydana geldi.

Edinilen bilgilere göre, Mehmet Ali Demiral, tarlasını domuzlardan korumak için daha önceden hazırladığı köstebek tabancasını kurmaya çalıştı. Tabancayı kurduğu esnada, henüz belirlenemeyen bir nedenle patlama meydana geldi. Patlama sonucunda Demiral ağır yaralandı.

Olayı gören çevredeki vatandaşlar durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, olay yerinde yaptıkları ilk müdahalenin ardından Demiral'ın hayatını kaybettiğini belirledi.

Mehmet Ali Demiral'ın cenazesi, olay yerinde yapılan incelemelerin ardından Gölbaşı Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarma ekipleri, olayla ilgili detaylı bir soruşturma başlattı. Köstebek tabancasının neden patladığı ve olayın detayları araştırılıyor.

Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Katolik dünyası, Papa Franciscus'un halefini belirleyecek olan bir sonraki konklava hazırlanırken, potansiyel adaylar ve olası senaryolar hakkında spekülasyonlar artıyor. Papa Franciscus'un sağlık sorunları ve yaşı, halefinin kim olacağına dair tartışmaları hızlandırıyor.

Öne Çıkan Kardinaller:

• Kardinal Matteo Zuppi (İtalya): Bologna Başpiskoposu ve İtalya Piskoposlar Konferansı Başkanı olan Zuppi, Papa Franciscus'a yakınlığı ve sosyal adalet konularındaki hassasiyetiyle biliniyor.
• Kardinal Péter Erdő (Macaristan): Esztergom-Budapeşte Başpiskoposu olan Erdő, muhafazakar kanatta yer almasına rağmen geniş bir kabul görüyor.
• Kardinal Luis Antonio Tagle (Filipinler): Pro-Evanjelizasyon Cemaati Başkanı olan Tagle, Asya'dan gelen bir Papa olasılığını temsil ediyor ve karizmatik kişiliğiyle dikkat çekiyor.
• Kardinal Christoph Schönborn (Avusturya): Viyana Başpiskoposu olan Schönborn, teolojik derinliği ve diyalog yanlısı tutumuyla tanınıyor.

Bu kardinallerin yanı sıra, Kardinal Mario Grech (Malta), Kardinal Kurt Koch (İsviçre) ve Kardinal Michael Czerny (Kanada) gibi isimler de potansiyel adaylar arasında sayılıyor.

Olası Senaryolar:

1. Reformcu Bir Papa: Papa Franciscus'un başlattığı reformları devam ettirecek, sosyal adalete ve çevre sorunlarına duyarlı bir lider seçilebilir.
2. Muhafazakar Bir Papa: Kilise'nin geleneksel öğretilerini koruyacak, daha muhafazakar bir yaklaşım benimseyecek bir lider seçilebilir.
3. Ara Bir Papa: Farklı kanatları bir araya getirebilecek, uzlaştırıcı bir figür seçilebilir.

Bir sonraki Papa'nın kim olacağı ve hangi yönde bir liderlik sergileyeceği, Katolik Kilisesi'nin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Konklav sürecinde kardinallerin yapacağı istişareler ve verecekleri karar, dünya genelindeki milyonlarca Katolik için belirleyici olacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Mayıs'ta gerçekleşen seçimlerde yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından dünya liderlerinden tebrik mesajları gelmeye başladı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Erdoğan'ı telefonla arayarak tebrik etti. Aliyev, seçim sonuçlarının Türkiye'nin yükselişini ve itibarını daha da güçlendireceğine inandığını belirtti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Erdoğan'ı arayarak tebriklerini iletti. Tatar, bu sonucun Türkiye için hayırlı olmasını diledi.

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Erdoğan'ı tebrik ederek, seçim zaferinin iki ülke arasındaki işbirliğini daha da güçlendireceğine inandığını ifade etti.

Hamas lideri İsmail Haniye, Erdoğan'ı telefonla arayarak tebrik etti ve Filistin halkının Erdoğan'a ve Türkiye'ye olan sevgisini dile getirdi.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Erdoğan'ı tebrik ederek, Türkiye ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğine inandığını belirtti.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Erdoğan'ı Twitter üzerinden tebrik etti ve "Tebrikler Başkan Erdoğan!" mesajını paylaştı.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Erdoğan'ı tebrik ederek, Türkiye halkının bağımsızlık ve egemenlik yolunda ilerlemeye devam edeceğine inandığını ifade etti.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Zeljko Komsic, Erdoğan'ı tebrik ederek, Türkiye'nin bölgedeki istikrar ve barış için önemli bir rol oynamaya devam edeceğine inandığını belirtti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Erdoğan'ı tebrik ederek, Türkiye'nin NATO için önemli bir müttefik olduğunu vurguladı ve birlikte çalışmaya devam etmeyi dört gözle beklediğini ifade etti.

Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Erdoğan'ı tebrik ederek, AB ile Türkiye arasındaki işbirliğini geliştirmeye hazır olduklarını belirtti.

Bu tebrik mesajları, Erdoğan'ın seçim zaferinin uluslararası alanda nasıl yankı bulduğunu gösteriyor. Liderler, Türkiye ile olan ilişkilerin güçlenerek devam edeceğine dair umutlarını dile getirdiler.