Zülal Kalkandelen'in 'Kurban kim?' başlıklı yazısında, şiddetin farklı boyutları ve toplumsal yansımaları ele alınıyor.

Zülal Kalkandelen'in yazısında, şiddetin sadece fiziksel olmadığı, psikolojik, ekonomik ve sosyal boyutlarının da bulunduğu vurgulanıyor. Kadın cinayetleri, çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet ve doğa katliamları gibi farklı şiddet türlerinin birbiriyle bağlantılı olduğu belirtiliyor. Yazar, şiddetin kaynağında yatan nedenleri ve bu nedenlerin toplumsal sonuçlarını irdeliyor.
Yazıda, medyanın şiddeti normalleştiren ve hatta teşvik eden yayınlarına dikkat çekiliyor. Dizilerde, filmlerde ve haberlerde sürekli olarak şiddet içeren içeriklerin yer alması, toplumun şiddete duyarsızlaşmasına ve hatta şiddeti içselleştirmesine yol açtığı ifade ediliyor. Medyanın bu konudaki sorumluluğuna vurgu yapılıyor.
Kalkandelen, şiddetin sadece bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir sorun olduğunu belirtiyor. Şiddetin önlenmesi için sadece cezaların artırılmasının yeterli olmadığını, aynı zamanda eğitim, bilinçlendirme ve toplumsal farkındalık çalışmalarının da yapılması gerektiğini savunuyor. Şiddetin kökeninde yatan nedenlerin ortadan kaldırılması için uzun vadeli ve kapsamlı bir mücadele gerektiğini vurguluyor.
Yazar, şiddete karşı durmanın ve şiddeti reddetmenin her bireyin sorumluluğu olduğunu ifade ediyor. Şiddetin her türlüsüne karşı ses çıkarmanın, şiddet mağdurlarına destek olmanın ve şiddeti önlemek için çaba göstermenin önemine dikkat çekiyor. Şiddetin olmadığı bir toplumun ancak hep birlikte mücadele ederek mümkün olabileceğini belirtiyor.
Son olarak, yazıda, şiddetin bir kısır döngü olduğu ve bu döngüyü kırmanın tek yolunun sevgi, saygı ve empati olduğu vurgulanıyor. Toplumun her kesiminin bu değerlere sahip çıkarak şiddeti önleme konusunda sorumluluk alması gerektiği ifade ediliyor.