Oyuncu Eylem Tanrıver, geçirdiği bir estetik ameliyat sonrasında felç geçirdi. Bu durum, oyuncunun hayatında büyük bir dönüm noktası oluşturdu.

Tanrıver, yaşadığı bu talihsiz olayın ardından hukuki süreç başlattı. Avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, ameliyatın hatalı olduğunu ve bu nedenle felç geçirdiğini iddia etti.

Eylem Tanrıver'in avukatı şu ifadelere yer verdi:

• “Müvekkilimiz Eylem Tanrıver, geçirdiği estetik operasyon neticesinde felç geçirmiştir. Bu durum, müvekkilimizin hayatını derinden etkilemiştir.”
• “Ameliyatın kusurlu olduğuna inanıyoruz ve bu konuda gerekli hukuki süreçleri başlatmış bulunuyoruz.”

Tanrıver'in sağlık durumuyla ilgili detaylı bir açıklama yapılmazken, rehabilitasyon sürecinin devam ettiği belirtildi. Oyuncunun sevenleri, sosyal medya üzerinden geçmiş olsun dileklerini ileterek desteklerini gösterdi.

Bu olay, estetik operasyonların risklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, estetik operasyon geçirmeden önce detaylı araştırma yapılması ve risklerin iyi değerlendirilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Eylem Tanrıver'in yaşadığı bu talihsiz olay, magazin dünyasında geniş yankı uyandırdı ve estetik operasyonlara bakış açısını değiştirecek gibi görünüyor.

Ünlü oyuncu, geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamada, fit görünümüyle ilgili olarak "Salata yiyen kızlardan değilim" ifadelerini kullanmıştı. Ancak oyuncunun, o açıklamadan sonra 13 kilo verdiği ortaya çıktı. Oyuncunun bu değişimi, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.

Oyuncu, daha önce verdiği röportajlarda, yemeğe düşkün olduğunu ve diyet yapmaktan hoşlanmadığını belirtmişti. "Ben kendime asla yasaklar koymam. Canım ne isterse onu yerim. Ama tabii ki porsiyonlarıma dikkat ediyorum" şeklinde konuşmuştu.

Ancak son görüntülerinde oldukça zayıfladığı fark edilen oyuncunun, nasıl kilo verdiği merak konusu oldu. Oyuncunun yakın çevresinden edinilen bilgilere göre, sağlıklı beslenmeye özen göstererek ve düzenli egzersiz yaparak 13 kilo verdiği öğrenildi. Özellikle pilates ve yürüyüş yaptığı belirtildi.

Oyuncunun hayranları, sosyal medya üzerinden oyuncuya övgüler yağdırırken, bazıları da "Demek ki salata yiyen kızlardan olmuşsun" şeklinde esprili yorumlar yaptı. Oyuncunun bu değişimi, birçok kişiye ilham kaynağı oldu.

Oyuncu, konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmazken, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda sağlıklı yaşam tarzına dikkat ettiğini gösteren ipuçları veriyor.

A Milli Futbol Takımı, EURO 2024 hazırlıkları kapsamında konuk ettiği Karadağ ile 2-2 berabere kaldı. Milliler, Cengiz Ünder ve Yusuf Yazıcı'nın golleriyle öne geçmesine rağmen galibiyeti koruyamadı.

Maçtan Dakikalar:

• 9. dakika: Cengiz Ünder'in golüyle Türkiye 1-0 öne geçti.
• 45+2. dakika: Karadağ, Osmajic'in golüyle eşitliği sağladı.
• 59. dakika: Yusuf Yazıcı'nın golüyle Türkiye tekrar öne geçti: 2-1.
• 71. dakika: Karadağ, Jovovic'in penaltı golüyle skoru 2-2 yaptı.

Maç boyunca Türkiye, özellikle hücumda etkili olmaya çalışsa da, savunmada yapılan hatalar galibiyeti engelledi. Karadağ ise kontrataklarla etkili oldu ve iki gol bularak beraberliği kurtardı.

Önemli Anlar:

• Maçta her iki takım da zaman zaman sert fauller yaptı.
• Türkiye, maç boyunca birçok gol pozisyonundan yararlanamadı.
• Karadağ kalecisi, yaptığı kurtarışlarla takımının beraberliği korumasında önemli rol oynadı.

A Milli Takım, bu maçın ardından EURO 2024 hazırlıklarına devam edecek.

İmplant tedavisi, diş eksikliği yaşayan bireyler için günümüzde sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Bu tedavi sürecinde başarıyı etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Hem tedavi öncesinde hem de sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlar, implantın uzun ömürlü ve sağlıklı bir şekilde kullanılabilmesi için kritik öneme sahiptir.

Tedavi Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler:

• Detaylı Muayene ve Planlama: İmplant tedavisine başlamadan önce, diş hekimi tarafından kapsamlı bir ağız ve diş muayenesi yapılmalıdır. Bu muayene sırasında, çene kemiğinin durumu, diş eti sağlığı ve genel ağız hijyeni değerlendirilir. Gerekli görülmesi halinde, radyolojik görüntüleme yöntemleri (örneğin, tomografi) kullanılarak çene kemiğinin detaylı bir haritası çıkarılır. Bu bilgiler ışığında, kişiye özel bir tedavi planı oluşturulur.
• Sağlık Durumu Değerlendirmesi: İmplant tedavisinin başarısı, bireyin genel sağlık durumuyla yakından ilişkilidir. Özellikle diyabet, kalp rahatsızlıkları veya bağışıklık sistemi sorunları gibi kronik hastalıklar, tedavi sürecini etkileyebilir. Bu nedenle, tedavi öncesinde diş hekimine mevcut sağlık sorunları ve kullanılan ilaçlar hakkında detaylı bilgi verilmelidir.
• Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara ve alkol tüketimi, implant tedavisinin başarısını olumsuz yönde etkileyen faktörlerdendir. Sigara, ağız içindeki kan akışını azaltarak iyileşme sürecini yavaşlatır ve enfeksiyon riskini artırır. Alkol ise, bazı ilaçlarla etkileşime girerek tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, implant tedavisi düşünen bireylerin sigara ve alkol tüketimini azaltması veya mümkünse bırakması önerilir.

Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler:

• Ağız Hijyenine Özen Gösterme: İmplant tedavisinden sonra, ağız hijyenine ekstra özen göstermek gereklidir. Dişlerin düzenli olarak fırçalanması, diş ipi kullanılması ve antiseptik ağız gargaraları ile ağız temizliğinin desteklenmesi, enfeksiyon riskini azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır. Diş hekiminin önerdiği özel ağız bakım ürünleri kullanılabilir.
• Beslenme Alışkanlıklarına Dikkat Etme: İmplant tedavisinden sonra, özellikle ilk birkaç gün sert ve çiğnenmesi zor yiyeceklerden kaçınmak önemlidir. Yumuşak ve sıvı gıdalar tercih edilerek, implant bölgesine aşırı yük binmesi engellenmelidir. İyileşme sürecinde, protein ve vitamin açısından zengin beslenmek, doku onarımını destekler.
• Kontrol Randevularına Uyma: İmplant tedavisinin başarısı için, diş hekiminin belirlediği kontrol randevularına düzenli olarak gitmek önemlidir. Bu randevularda, implantın durumu değerlendirilir, gerekli görülen müdahaleler yapılır ve ağız hijyeni konusunda tavsiyelerde bulunulur.

İmplant tedavisi süresince diş hekiminin önerilerine uyulması, düzenli kontrollerin aksatılmaması ve ağız hijyenine dikkat edilmesi, tedavinin başarısını artırarak uzun ömürlü ve sağlıklı bir kullanım sağlar.

Watch 5 akıllı saat, modern yaşamın gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanmış, şıklık ve teknolojiyi bir araya getiren bir cihaz olarak öne çıkıyor. Lüks bir deneyim sunmayı hedefleyen bu akıllı saat, kullanıcıların günlük rutinlerini kolaylaştırmayı ve stil sahibi bir görünüm kazandırmayı amaçlıyor.

Watch 5'in temel özelliklerinden biri, gelişmiş sağlık ve fitness takibi yetenekleri. Kullanıcılar, bu saat sayesinde kalp atış hızlarını sürekli olarak izleyebilir, uyku düzenlerini analiz edebilir ve farklı spor aktivitelerindeki performanslarını ölçebilirler. Bu veriler, kullanıcıların daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelerine yardımcı olur.

Akıllı saat, kullanıcıların telefonlarına gelen bildirimleri anında görmelerini sağlayarak, iletişimde kalmayı kolaylaştırıyor. E-postalar, mesajlar ve sosyal medya güncellemeleri gibi önemli bilgilere hızlıca erişmek mümkün oluyor. Ayrıca, Watch 5 üzerinden arama yapabilir ve gelen aramaları cevaplayabilirsiniz, bu da özellikle hareket halindeyken büyük bir kolaylık sağlıyor.

Watch 5, suya ve toza dayanıklı tasarımı sayesinde her türlü ortamda güvenle kullanılabiliyor. İster spor yaparken, ister günlük aktiviteler sırasında, saatin zarar görmesi riski en aza indirgeniyor. Uzun pil ömrü de, kullanıcıların saati sık sık şarj etme ihtiyacını ortadan kaldırarak, kesintisiz bir deneyim sunuyor.

Akıllı saatin kişiselleştirilebilir arayüzü, kullanıcıların kendi tarzlarına uygun bir görünüm yaratmalarına olanak tanıyor. Farklı saat yüzleri ve uygulama kısayolları ile saatin işlevselliği artırılabilirken, estetik görünümü de kişiselleştirilebiliyor.

Watch 5, sadece bir akıllı saat değil, aynı zamanda bir moda aksesuarı olarak da değerlendiriliyor. Şık ve zarif tasarımı, her türlü kıyafetle uyum sağlayarak, kullanıcının stilini tamamlıyor. Lüks malzemeler ve detaylı işçilik, saatin kalitesini ve değerini artırıyor.

Sonuç olarak, Watch 5 akıllı saat, teknoloji ve lüksü bir araya getiren, kullanıcılara hem fonksiyonel hem de şık bir deneyim sunan bir cihaz olarak öne çıkıyor. Gelişmiş özellikleri, dayanıklı tasarımı ve kişiselleştirilebilir arayüzü ile Watch 5, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası olmaya aday.

Hollywood yıldızları Ryan Reynolds ve Hugh Jackman, Avustralya SailGP takımına ortak olarak spor dünyasında yeni bir sayfa açtı. Ünlü oyuncuların bu yatırımı, takıma olan ilgiyi artırması ve Avustralya yelkenciliğine katkı sağlaması bekleniyor.

Ryan Reynolds, bu ortaklıkla ilgili olarak yaptığı açıklamada, sporun heyecan verici doğasına ve Avustralya'ya olan hayranlığına vurgu yaptı. Hugh Jackman ise, Avustralya takımının başarısına katkıda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İkilinin katılımı, SailGP'nin popülaritesini artırma potansiyeli taşıyor.

SailGP, dünyanın en hızlı yelkenli yarışlarından biri olarak biliniyor ve farklı ülkelerden takımların kıyasıya mücadelesine sahne oluyor. Avustralya takımı, daha önce de önemli başarılar elde etmiş bir ekip olarak dikkat çekiyor. Reynolds ve Jackman'ın ortaklığı, takımın gelecekteki hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayabilir.

Bu ortaklık, sadece spor dünyası için değil, aynı zamanda eğlence sektörü için de dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Hollywood yıldızlarının spor takımlarına olan ilgisi, son yıllarda giderek artarken, bu tür yatırımlar sporun ve eğlencenin birbirine daha da yakınlaşmasına olanak tanıyor.

• Ryan Reynolds: Sporun heyecan verici doğasına ve Avustralya'ya olan hayranlığına vurgu yaptı.
• Hugh Jackman: Avustralya takımının başarısına katkıda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Avustralya SailGP takımı, bu yeni ortaklıkla birlikte daha da güçlenerek, gelecekteki yarışlarda iddialı bir performans sergilemeyi hedefliyor.

İngiliz İşçi Partisi lideri Keir Starmer, yaklaşan genel seçimler öncesinde dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Starmer, seçilmeleri halinde, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın uyguladığına benzer şekilde, bazı ülkelerden İngiltere'ye seyahatleri yasaklayabileceğini dile getirdi. Bu açıklama, İngiliz siyasetinde geniş yankı uyandırdı.

Starmer, The Times gazetesine verdiği röportajda, İngiltere'nin güvenliğini her şeyin üzerinde tutacaklarını vurgulayarak, gerekli görülmesi halinde 'önleyici' seyahat yasakları uygulayabileceklerini belirtti. Bu tür bir yaklaşımın, ülkenin sınırlarını koruma ve potansiyel tehditleri engelleme amacı taşıdığı ifade edildi.

İşçi Partisi liderinin bu açıklamaları, bazı kesimler tarafından eleştirilirken, bazıları tarafından ise desteklendi. Eleştirenler, bu tür bir yasağın ayrımcılığa yol açabileceğini ve uluslararası ilişkileri zedeleyebileceğini savunurken, destekleyenler ise ulusal güvenliğin her şeyden önemli olduğunu ve bu tür önlemlerin gerekli olabileceğini belirtiyor.

Starmer'ın bu açıklaması, İngiltere'nin göçmenlik politikaları ve sınır güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Seçim kampanyası boyunca bu konunun önemli bir gündem maddesi olması bekleniyor. İşçi Partisi'nin bu konudaki tutumu, seçmenlerin tercihlerini etkileyebilecek önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Röportajda ayrıca Starmer, İngiltere'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerine de değindi. İşçi Partisi'nin Brexit'i yeniden oylamaya sunmayacağını ancak AB ile daha yakın bir ilişki kurmak için çalışacaklarını belirtti.

Donald Trump ve Elon Musk arasındaki ilişkinin bozulma potansiyeli, Avrupa sağında endişe yaratıyor. İki ismin arasındaki olası bir ayrışmanın, Avrupa'daki siyasi dinamikler üzerinde önemli etkileri olabileceği düşünülüyor.

Trump ve Musk'ın geçmişte kamuoyu önünde sergiledikleri yakınlık, birçok Avrupa ülkesindeki sağcı siyasetçiler tarafından memnuniyetle karşılanmıştı. Özellikle, her iki ismin de benzer konularda (göç, ulusal egemenlik vb.) paralel görüşlere sahip olması, bu memnuniyetin temelini oluşturuyordu. Ancak, son zamanlarda Trump ve Musk arasında belirginleşen görüş ayrılıkları, Avrupa sağında tedirginliğe yol açmış durumda.

Avrupa'daki sağcı siyasetçiler, Trump ve Musk'ın ortak hareket etmesinin, kendi siyasi hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştıracağını düşünüyorlardı. Özellikle, seçim kampanyalarında sosyal medya kullanımının önemi giderek artarken, Musk'ın sahip olduğu platformların (X gibi) Trump tarafından etkin bir şekilde kullanılabilmesi, sağcı siyasetçiler için büyük bir avantaj olarak görülüyordu.

Ancak, Trump ve Musk arasındaki anlaşmazlıkların derinleşmesi, bu avantajın ortadan kalkma riskini beraberinde getiriyor. Avrupa sağındaki bazı isimler, Trump ve Musk'ın farklı yönlere gitmesinin, kendi seçmen tabanlarını mobilize etmelerini zorlaştırabileceği endişesini taşıyor. Ayrıca, her iki ismin de birbirlerine karşı aleni bir şekilde eleştirel tutum sergilemesi, sağcı seçmenler arasında kafa karışıklığına yol açabilir.

Bu durumun Avrupa siyaseti üzerindeki etkileri önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde görülecek. Ancak, şimdiden Avrupa sağında bir belirsizlik havasının hakim olduğu söylenebilir.

İngiliz ressam J.M.W. Turner'ın 150 yıldır kayıp olan bir yağlıboya tablosu, İngiltere'de müzayede evi Sotheby's tarafından açık artırmaya çıkarılacak. Eserin, sanatçının geç dönem çalışmalarından olduğu ve uzun yıllar özel bir koleksiyonda saklandığı belirtiliyor.

Tablonun, Turner'ın karakteristik deniz manzaralarından birini temsil ettiği ve sanatçının ışık ve atmosferi yakalama konusundaki ustalığını sergilediği ifade ediliyor. Sotheby's uzmanları, tablonun Turner'ın kariyerinde önemli bir yere sahip olduğunu ve sanat tarihine yeni bir ışık tutacağını vurguluyor.

Müzayede evi yetkilileri, tablonun bulunmasının sanat dünyasında büyük heyecan yarattığını ve eserin yüksek bir fiyata alıcı bulmasını beklediklerini açıkladı. Eserin, Turner'ın diğer önemli tablolarıyla birlikte sergileneceği ve sanatseverlerin ilgisine sunulacağı belirtildi. Açık artırmanın, önümüzdeki aylarda yapılması planlanıyor.

Turner, 19. yüzyıl İngiliz sanatının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor. Özellikle deniz manzaraları ve ışık efektleriyle tanınan sanatçının eserleri, dünyanın önde gelen müzelerinde sergileniyor ve yüksek fiyatlara alıcı buluyor.

Bu kayıp tablonun bulunması ve açık artırmaya çıkarılması, Turner'ın sanatına olan ilgiyi daha da artırması ve sanat piyasasında yeni bir hareketlilik yaratması bekleniyor.