Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İran Cumhurbaşkanı adayı Mesud Pezeskiyan ile telefon görüşmeleri yaptı. Görüşmelerde bölgesel konular ve ikili ilişkiler ele alındı.

Netanyahu ile yapılan görüşmede, Putin, İsrail Başbakanı'na Gazze Şeridi'ndeki durumu aktardı ve Rusya'nın bu konudaki tutumunu yineledi. İki lider, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel güvenlik konularını da ele aldı.

Pezeskiyan ile yapılan görüşmede ise, Putin, İran Cumhurbaşkanlığı seçimleri için başarılar diledi. Görüşmede, Rusya-İran ilişkilerinin geliştirilmesi ve bölgesel istikrarın önemi vurgulandı. Pezeskiyan, İran'ın BRICS üyeliğine verdiği destekten dolayı Rusya'ya teşekkür etti ve iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesi gerektiğini belirtti.

Kremlin'den yapılan açıklamaya göre, Putin ve Pezeskiyan, Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS gibi platformlarda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldı. Görüşmede ayrıca, ikili ticaretin ve ekonomik ilişkilerin artırılması konuları da gündeme geldi.

Bu görüşmeler, Rusya'nın Orta Doğu'daki aktörlerle ilişkilerini sürdürme ve bölgesel gelişmelerde etkili olma çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Ünlü futbolcu David Beckham'a şövalye unvanı verildi. Bu unvanla birlikte David Beckham ve eşi Victoria Beckham, artık 'Sir' ve 'Lady' unvanlarını kullanabilecekler. İngiliz Kraliyet ailesi tarafından verilen bu onursal unvan, Beckham çiftinin kariyerleri ve hayır işlerine yaptıkları katkılardan dolayı verildi.

David Beckham, futbol kariyeri boyunca Manchester United, Real Madrid, Los Angeles Galaxy ve Paris Saint-Germain gibi önemli kulüplerde forma giymiş, İngiltere Milli Takımı'nın da kaptanlığını yapmıştır. Futbolculuk kariyerinin yanı sıra, UNICEF gibi çeşitli yardım kuruluşlarına yaptığı katkılarla da tanınmaktadır. Victoria Beckham ise, Spice Girls müzik grubuyla ünlenmiş, ardından başarılı bir moda tasarımcısı ve iş kadını olarak kariyerine devam etmiştir.

Şövalye unvanı, İngiliz monarşisi tarafından verilen en yüksek dereceli onurlardan biridir. Bu unvan, genellikle sanat, bilim, spor, politika ve iş dünyasında olağanüstü başarılar elde etmiş kişilere verilir. David Beckham'ın bu unvana layık görülmesi, spor dünyasındaki başarılarının yanı sıra, topluma yaptığı olumlu katkıların da bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

Beckham çiftinin bu onursal unvanı alması, hayranları ve kamuoyu tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Sosyal medyada birçok kullanıcı, Beckham çiftini tebrik eden mesajlar yayınladı.

Yusuf İleri'nin yazısında, şirketlerin hisse devri yoluyla vergi kaçırma yöntemleri detaylı bir şekilde inceleniyor. Yazar, özellikle Kurumlar Vergisi Kanunu'ndaki boşluklardan faydalanılarak yapılan usulsüzlükleri örneklerle açıklıyor.

Yazıda belirtildiğine göre, şirketler, sahip oldukları iştirak hisselerini elden çıkarırken vergi avantajlarından yararlanmak amacıyla çeşitli yollara başvuruyor. Bunlardan biri, hisselerin değerini düşük göstererek veya zarar yazarak vergi matrahını azaltmak. Bu tür uygulamalar, devletin vergi gelirlerinde ciddi kayıplara neden oluyor.

Yazar, bu tür vergi kaçırma yöntemlerinin önüne geçmek için yasal düzenlemelerin sıkılaştırılması ve denetimlerin artırılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, uluslararası vergi anlaşmalarının da bu konuda önemli bir rol oynayabileceğine dikkat çekiyor.

Yazıda bahsedilen bir diğer önemli nokta ise, şirketlerin karmaşık yapıları sayesinde vergi kaçırmanın kolaylaşması. Özellikle holdingler ve çok uluslu şirketler, farklı ülkelerdeki iştirakleri aracılığıyla vergi avantajlarından yararlanabiliyor. Bu durum, vergi denetimini zorlaştırıyor ve vergi kaçakçılığının tespitini güçleştiriyor.

Sonuç olarak, yazar, şirketlerin hisse devri yoluyla vergi kaçırmasının önüne geçmek için daha etkin bir vergi politikası ve sıkı denetim mekanizmalarının oluşturulması gerektiğini savunuyor. Aksi takdirde, devletin vergi gelirlerindeki kayıpların artarak devam edeceği belirtiliyor.

Ticaret Bakanlığı, piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri sonucunda güvensiz olduğu tespit edilen altı ürünü toplatma kararı aldı. Bakanlık, bu ürünlerin tüketiciler tarafından kullanılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Toplatma kararı alınan ürünler ve markaları şu şekilde sıralandı:

• Emko Oyuncak Ambulans: CE uygunsuzluğu ve sağlık açısından risk taşıdığı belirlendi. Model numarası: No: 310
• Babytime markalı Bebek Küveti ve Banyo Seti: Kimyasal ve fiziksel riskler içerdiği tespit edildi.
• Çilek markalı Sallanan Beşik: EN 71-8 standardına uygun olmadığı ve devrilme riski taşıdığı için güvensiz bulundu.
• Star Kids markalı Bebek Yürüteci: Emniyet şartlarını karşılamadığı ve düşme tehlikesi oluşturduğu için toplatılıyor.
• He-Man markalı Oyuncak Robot: CE işaretlemesi usulsüzlüğü ve kimyasal içerik riski taşıdığı belirlendi.
• Eqidors markalı Çocuk Güvenlik Kilidi: Performans testlerinde yetersiz kaldığı ve güvenlik riski oluşturduğu için toplatma kararı alındı.

Bakanlık, tüketicileri bu ürünleri kullanmamaları ve ellerinde bulunduruyorlarsa derhal iade etmeleri konusunda uyardı. Ayrıca, bu ürünleri satan firmalar hakkında da gerekli yasal işlemlerin başlatılacağını duyurdu.

Fatih Portakal, Sözcü TV'den emekli olarak ayrıldığını açıkladı. Bu karar, Portakal'ın uzun yıllara dayanan televizyonculuk kariyerinde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Fatih Portakal'ın Sözcü TV'den ayrılma kararı, kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı. Emeklilik kararı almasının ardından, Portakal'ın gelecekteki projeleri merak konusu oldu.

Portakal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, emeklilik kararını duyurdu ve sevenlerine teşekkür etti. Televizyonculuk kariyerine yeni bir yön vermek istediğini belirten Portakal, gelecekteki projeleri hakkında detaylı bilgi vermedi.

Fatih Portakal'ın ayrılığı sonrası Sözcü TV'nin nasıl bir yayın politikası izleyeceği ise henüz netlik kazanmadı.

Fatih Portakal'ın Sözcü TV'den ayrılmasıyla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye genelindeki halk kütüphanelerinin sayısı 1301’e ulaştı. Bu kütüphaneler, okuyucularına geniş bir yelpazede hizmet sunuyor.

En Çok Kütüphaneye Sahip İller:

• İstanbul: 105
• Ankara: 66
• İzmir: 55

Bu üç büyük şehir, Türkiye'deki kütüphane sayısının önemli bir bölümünü barındırıyor. Özellikle İstanbul, yüzü aşkın kütüphanesiyle dikkat çekiyor.

En Az Kütüphaneye Sahip İller:

• Bayburt: 7
• Tunceli: 8
• Ardahan: 8

Bayburt, Tunceli ve Ardahan ise kütüphane sayısı bakımından son sıralarda yer alıyor. Bu illerdeki kütüphane hizmetlerinin geliştirilmesi önem taşıyor.

Kütüphaneler, toplumun her kesimine hitap eden önemli kültür merkezleridir. Kitap okuma alışkanlığının yaygınlaşması ve bilgiye erişimin kolaylaşması açısından büyük önem taşırlar. Kütüphane sayısının artması, bu anlamda sevindirici bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

Kütüphanelerin yaygınlaşması, eğitim seviyesinin yükselmesine ve kültürel gelişime katkı sağlar. Bu nedenle, kütüphane sayısının artırılması ve mevcut kütüphanelerin daha etkin kullanılması için çalışmaların sürdürülmesi gerekmektedir.

Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü Jose Mourinho'nun ekibinde yer alacak isimlerden ilki belli oldu. İtalyan antrenör Stefano Rapetti, Mourinho'nun yardımcılığını üstlenecek.

Rapetti, daha önce Inter, Sampdoria, Roma, Manchester United ve Zenit gibi kulüplerde görev yaptı. Kondisyonerlik ve performans antrenörlüğü alanlarında uzmanlığı bulunan Rapetti, Mourinho ile Manchester United ve Inter'de birlikte çalışmıştı. İkilinin daha önceki birlikteliklerinde önemli başarılar elde ettikleri biliniyor.

Stefano Rapetti'nin kariyerinde öne çıkan bazı noktalar:

• Inter'de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadı.
• Manchester United'da UEFA Avrupa Ligi ve İngiltere Lig Kupası'nı kazandı.
• Farklı kulüplerde kondisyonerlik ve performans antrenörlüğü görevlerinde bulundu.

Fenerbahçe yönetimi, Mourinho'nun ekibini oluştururken titizlikle hareket ediyor. Rapetti'nin tecrübesi ve Mourinho ile olan uyumu, Fenerbahçe'nin hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayabilir.

Mourinho'nun diğer yardımcılarının kimler olacağı ise henüz netlik kazanmadı. Ancak Fenerbahçe'nin kısa süre içinde bu isimleri de açıklaması bekleniyor.

Gazeteci Murat Ağırel, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in geçirdiği trafik kazasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ağırel, Zeyrek ile kazadan iki gün önce konuştuğunu ve Zeyrek'in kendisine belediyedeki yolsuzlukları aktardığını ifade etti.

Ağırel, Zeyrek'in kendisine anlattıklarını şöyle özetledi: "Belediyede çok büyük yolsuzluklar var. Bunları temizlemeye çalışıyorum. Çok ciddi tehditler alıyorum." Ağırel, bu bilgileri kamuoyuyla paylaşma nedeninin, Zeyrek'in geçirdiği kazanın ardından ortaya atılan çeşitli iddialar olduğunu belirtti.

Ağırel, Zeyrek'in kendisine belediyedeki usulsüzlükleri belgeleriyle anlattığını ve bu durumun kendisini endişelendirdiğini dile getirdi. Zeyrek'in, göreve geldikten sonra karşılaştığı yolsuzlukları ortaya çıkarma çabasının, bazı çevreleri rahatsız ettiğini düşündüğünü ifade etti.

Kazanın ardından Zeyrek'in sağlık durumuyla ilgili de bilgi veren Ağırel, Zeyrek'in tedavisinin devam ettiğini ve durumunun stabil olduğunu belirtti. Ağırel, Zeyrek'e geçmiş olsun dileklerini ileterek, en kısa sürede sağlığına kavuşmasını temenni etti.

Ayrıca, Ağırel, Zeyrek'in kendisine bahsettiği yolsuzluk iddialarının araştırılması gerektiğini ve bu konuda yetkililerin gerekli adımları atması gerektiğini vurguladı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri, kredi kartı borçlarında artış ve takipteki alacaklarda yükseliş olduğunu gösteriyor. Bu durum, ekonomik göstergeler açısından önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Kredi Kartı Borçlarındaki Artış: BDDK'nın açıkladığı son verilere göre, kredi kartı borçlarında belirgin bir artış yaşandı. Bu artış, özellikle bireysel kredi kartı harcamalarındaki yükselişten kaynaklanıyor. Tüketicilerin kredi kartlarına olan bağımlılığının artması ve harcama alışkanlıklarındaki değişiklikler, bu yükselişte etkili oluyor.

Takipteki Alacaklardaki Yükseliş: Kredi kartı borçlarındaki artışın yanı sıra, takipteki alacaklarda da bir yükseliş gözlemleniyor. Bu durum, ödeme güçlüğü çeken veya borçlarını ödeyemeyen bireylerin sayısının arttığını gösteriyor. Takipteki alacaklardaki bu artış, bankaların karlılıklarını olumsuz etkileyebileceği gibi, finansal istikrar açısından da risk oluşturabilir.

Bireysel Kredi Kartı Harcamaları: Veriler, bireysel kredi kartı harcamalarının arttığını ortaya koyuyor. Bu artış, tüketicilerin alışverişlerde kredi kartlarını daha sık kullanmasından kaynaklanıyor. Özellikle taksitli alışveriş imkanları, kredi kartı kullanımını teşvik ediyor ve borçların artmasına neden olabiliyor.

Ekonomik Etkileri: Kredi kartı borçlarındaki artış ve takipteki alacaklardaki yükseliş, genel ekonomi üzerinde çeşitli etkilere sahip olabilir. Tüketim harcamalarındaki artış kısa vadede ekonomik büyümeyi destekleyebilirken, uzun vadede borç yükünün artması ve ödeme güçlükleri, ekonomik istikrarı tehdit edebilir.

Alınması Gereken Önlemler: Bu durum karşısında, hem tüketicilerin hem de bankaların dikkatli olması gerekiyor. Tüketicilerin, harcamalarını kontrol altında tutarak borçlarını yönetmeleri, bankaların ise kredi verirken daha seçici davranmaları ve riskleri iyi değerlendirmeleri önem taşıyor. Ayrıca, hükümetin de ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik politikalar uygulaması ve tüketiciyi koruyucu önlemler alması gerekebilir.

Özetle, BDDK verileri kredi kartı borçlarındaki artış ve takipteki alacaklardaki yükselişin, ekonomik açıdan dikkatle izlenmesi gereken bir durum olduğunu gösteriyor.