Eski İngiliz askerleri, Afganistan ve Irak'ta görev yaptıkları dönemde sivillerin kasten öldürüldüğünü itiraf etti. Bazı askerler, yaralı sivilleri tedavi etmek yerine ölüme terk ettiklerini veya bilerek öldürdüklerini söyledi. Bu itiraflar, İngiliz ordusunun savaş suçları işlediği iddialarını yeniden gündeme getirdi.

BBC'nin Panorama programına konuşan askerler, operasyonlar sırasında sivillere karşı uygulanan şiddetin yaygın olduğunu ve komutanların bu duruma göz yumduğunu belirtti. Bir asker, "Sivilleri hedef almak kabul edilebilir bir şeydi" dedi. Başka bir asker ise, "Yaralı bir sivili tedavi etmek yerine, ölüme terk etmek daha kolaydı" şeklinde konuştu.

İddialar arasında, bir köyde yaşayan bir ailenin evine yapılan baskında, babanın ve oğlunun öldürüldüğü de yer alıyor. Askerler, bu olayın ardından herhangi bir soruşturma açılmadığını ve olayın örtbas edildiğini iddia etti.

İngiliz Savunma Bakanlığı, iddialarla ilgili soruşturma başlatıldığını ve suçlu bulunanların cezalandırılacağını açıkladı. Ancak, bazı insan hakları örgütleri, soruşturmanın bağımsız bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ve uluslararası mahkemelerin de devreye girmesi gerektiğini savunuyor.

Bu itiraflar, İngiliz ordusunun geçmişte işlediği savaş suçlarıyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok kişi, İngiliz hükümetinin bu konuda daha şeffaf olması ve sorumluları yargılaması gerektiğini düşünüyor.

İşte askerlerin itiraflarından bazı önemli noktalar:

• Sivillerin kasten öldürüldüğü
• Yaralı sivillerin ölüme terk edildiği
• Sivillere karşı şiddetin yaygın olduğu
• Komutanların duruma göz yumduğu
• Olayların örtbas edildiği

Çanakkale'de dün öğle saatlerinde başlayan orman yangını, ekiplerin karadan ve havadan yoğun müdahalesi sonucu kontrol altına alındı. Yangın, merkeze bağlı Kayadere köyü yakınlarındaki ormanlık alanda henüz belirlenemeyen bir nedenle çıktı. Rüzgarın etkisiyle hızla yayılan alevlere, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, çok sayıda arazöz, helikopter ve uçakla müdahale etti.

Yangın söndürme çalışmalarına çevre illerden de takviye ekipler sevk edildi. Ekiplerin koordineli ve özverili çalışmaları sayesinde yangın, yaklaşık 12 saat sonra kontrol altına alınabildi. Yangının kontrol altına alınmasının ardından soğutma çalışmalarına başlandı. Soğutma çalışmalarının tamamlanmasının ardından yangının çıkış nedeni hakkında detaylı bir inceleme başlatılacak.

Çanakkale Valiliği'nden yapılan açıklamada, yangında herhangi bir can kaybı yaşanmadığı belirtildi. Valilik, yangından etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının kontrol altına alınmasında emeği geçen tüm ekiplere teşekkür edildi.

Yangınla ilgili gelişmeler şu şekildeydi:

• Yangın, Kayadere köyü yakınlarında başladı.
• Rüzgarın etkisiyle hızla yayıldı.
• Çok sayıda ekip müdahale etti.
• Yaklaşık 12 saat sonra kontrol altına alındı.
• Soğutma çalışmaları devam ediyor.

Yangının çıkış nedeni henüz belirlenemedi. Konuyla ilgili inceleme başlatıldı.

Trabzonspor Kulübü, Süper Lig'in 32. haftasında MKE Ankaragücü ile oynanan maçtaki hakem kararlarına yönelik sert bir açıklama yayınladı. Kulüp, maçın hakemini ve VAR hakemini hedef alarak, kararların kasıtlı olduğunu iddia etti.

Açıklamada, “Türk futbolunun kara günü” ifadesi kullanılarak, hakemlerin Trabzonspor’un haklarını gasp ettiği belirtildi. Maçın tartışmalı pozisyonlarına değinilerek, VAR incelemelerinin yetersizliği ve hakem hatalarının maçın sonucunu doğrudan etkilediği vurgulandı.

Trabzonspor, hakem kararlarına ilişkin Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) çağrıda bulunarak, gerekli incelemelerin yapılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Kulüp, adil bir yönetim beklediğini ve Türk futbolunun bu tür olaylarla daha fazla zarar görmemesi gerektiğini ifade etti.

Açıklamada ayrıca, camianın ve taraftarların haklı tepkilerinin dikkate alınması gerektiği belirtilerek, Trabzonspor'un her zaman haklı mücadelesini sürdüreceği vurgulandı. Kulüp, Türk futbolunun temizlenmesi ve adaletli bir rekabet ortamının sağlanması için tüm girişimlerde bulunacağını duyurdu.

Trabzonspor yönetiminin bu sert tepkisi, maç sonrası yaşanan gerginliğin ve kulübün hakem kararlarına duyduğu büyük rahatsızlığın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

PKK, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ortak operasyonu sonucunda öldürülen teröristlerin isimlerini açıkladı. Yapılan duyuruda dikkat çekici detaylar yer aldı.

Açıklamada, öldürülen teröristlerin örgüt içindeki pozisyonları ve faaliyetleri hakkında bilgiler verildi. Teröristlerin, örgütün sözde yöneticileri arasında yer aldığı ve Türkiye'ye yönelik çeşitli terör eylemlerinin planlanmasında etkin rol oynadığı belirtildi.

Operasyonun, terör örgütünün önemli bir darbe almasına yol açtığı ve örgütün hareket kabiliyetini önemli ölçüde kısıtladığı ifade edildi. Güvenlik kaynakları, operasyonların terörle mücadeledeki kararlılığın bir göstergesi olduğunu ve örgütün tamamen etkisiz hale getirilmesi için çalışmaların aralıksız devam edeceğini vurguladı.

PKK'nın açıklamasında, öldürülen teröristlerin ailelerine ve örgüt mensuplarına başsağlığı dilendiği ve intikam çağrısı yapıldığı görüldü. Ancak güvenlik uzmanları, bu tür açıklamaların örgütün moralini yüksek tutma ve yeni militanlar kazanma amacına yönelik olduğunu değerlendiriyor.

MİT ve TSK'nın ortak operasyonları, terör örgütlerine yönelik etkin mücadelenin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu operasyonlar sayesinde, örgütün lojistik destek hatları kesiliyor, finans kaynakları kurutuluyor ve önemli kadroları etkisiz hale getiriliyor.

Haberde ayrıca, operasyonun detaylarına ve öldürülen teröristlerin kimliklerine ilişkin daha fazla bilgiye yer verilmedi. Ancak olayın, bölgedeki güvenlik durumu ve terörle mücadele stratejileri açısından önemli bir gelişme olduğu belirtildi.

İstanbul-Londra seferini yapan bir uçakta, iki yolcu arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Uçaktaki diğer yolcular araya girerek kavgayı ayırmaya çalıştı. Kavga anları bir yolcunun cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Görüntülerde, iki yolcunun birbirine bağırdığı ve fiziki temasta bulunduğu anlar yer alıyor. Yolcuların birbirini ittiği ve yumruklaştığı görülüyor. Diğer yolcuların müdahalesiyle kavga daha fazla büyümeden sonlandırıldı.

Uçakta yaşanan kavganın nedeni henüz netlik kazanmazken, olayla ilgili soruşturma başlatılıp başlatılmadığı da bilinmiyor. Kavganın ardından uçuşun planlanan şekilde devam edip etmediği veya yolcular hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığına dair de henüz bir açıklama yapılmadı.

Eski Papa Franciscus'un Türkiye'ye dair vasiyeti ortaya çıktı. Bu vasiyet doğrultusunda, mevcut Papa 14. Leo'nun Hatay'ın İskenderun ilçesini ziyaret etmesi bekleniyor.

Franciscus'un vasiyetinde, Hatay'ın özel bir öneme sahip olduğu ve buraya bir ziyaret gerçekleştirilmesi gerektiği belirtiliyor. 14. Leo'nun bu ziyareti gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği merak konusu iken Vatikan kaynaklarından edinilen bilgilere göre ziyaretin gerçekleşeceği düşünülüyor.

İskenderun, farklı din ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir bölge olarak biliniyor. Bu nedenle ziyaretin, dinler arası diyalog ve hoşgörü mesajları açısından önemli olduğu düşünülüyor. Ziyaretin detayları ve tarihi henüz netleşmezken, Vatikan ve Türkiye arasındaki görüşmelerin devam ettiği belirtiliyor.

Papa Franciscus'un bu vasiyeti, Türkiye ile Vatikan arasındaki ilişkilerin geleceği açısından da önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor. Ziyaretin gerçekleşmesi halinde, iki ülke arasındaki bağların daha da güçlenmesi bekleniyor. İskenderun'daki Katolik cemaati ve yerel halk, Papa'nın ziyaretini büyük bir heyecanla bekliyor.

Ziyaretin, bölgedeki turizm potansiyelini de artırabileceği ifade ediliyor. Papa'nın ziyareti sırasında yapacağı konuşmalar ve vereceği mesajlar, dünya genelinde yankı uyandırabilir.

İstanbul'da meydana gelen metrobüs kazasında hayatını kaybeden 42 yaşındaki Ebru Heper, memleketi Sivas'ta son yolculuğuna uğurlandı. Heper'in cenazesi, Yukarı Tekke Mezarlığı'nda düzenlenen törenle defnedildi.

Kazada hayatını kaybeden Heper'in cenaze törenine ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cenaze namazının kılınmasının ardından Heper'in naaşı dualarla toprağa verildi.

Ebru Heper, İstanbul'da özel bir şirkette çalışıyordu ve evliydi. Metrobüs kazası, 10 Haziran tarihinde meydana gelmiş ve çok sayıda kişi yaralanmıştı. Heper, kazada ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

Cenaze Töreni Detayları:

• Cenaze, Yukarı Tekke Mezarlığı'nda düzenlendi.
• Ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
• Cenaze namazı kılındı ve dualarla defnedildi.

Ebru Heper'in ani ölümü, sevenlerini yasa boğdu. Ailesi ve yakınları, Heper'in acısını derinden yaşadıklarını ifade ettiler.

İstanbul'un Çekmeköy ilçesinde, yapımı devam eden bir inşaatta toprak kayması sonucu göçük meydana geldi. Olayda iki işçi toprak altında kaldı.

Olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Ekiplerin hızlı müdahalesiyle işçilerden biri yaralı olarak kurtarıldı. Yaralı işçi, ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Diğer işçiyi kurtarma çalışmaları ise büyük bir titizlikle sürdürülüyor. Ekipler, göçük altında kalan işçiye ulaşmak için yoğun çaba sarf ediyor.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Göçüğün neden meydana geldiği araştırılıyor.

Yetkililer, inşaatlarda iş güvenliği önlemlerinin alınmasının önemine dikkat çekerek, benzer olayların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Kurtarma çalışmaları devam ederken, olayla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

Yaralı işçinin sağlık durumu hakkında henüz detaylı bir açıklama yapılmadı. Ancak hastanede tedavi altına alındığı ve durumunun stabil olduğu öğrenildi.

Çekmeköy'deki inşaat göçüğü, iş güvenliği konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Uzmanlar, inşaat sektöründe iş güvenliği standartlarının yükseltilmesi ve denetimlerin sıklaştırılması gerektiğini belirtiyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, PKK'nın sözde seçim kararına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Fidan, terör örgütünün bu kararını tarihi olarak nitelendirirken, atılacak pratik adımların yakından takip edileceğini belirtti. Bu açıklama, Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığını ve bölgedeki gelişmelere yönelik hassasiyetini bir kez daha ortaya koydu.

Fidan'ın açıklamaları, terör örgütünün kararının ne anlama geldiği ve Türkiye'nin bu karara nasıl bir yanıt vereceği konularında merak uyandırdı. Bakan Fidan, Türkiye'nin bölgedeki güvenlik ve istikrarı sağlama konusundaki kararlılığını vurgulayarak, terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı her türlü önlemi almaya devam edeceklerini ifade etti.

PKK'nın sözde seçim kararı, bölgedeki siyasi ve güvenlik dinamikleri açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu kararın ardından atılacak adımlar, bölgedeki güç dengelerini ve Türkiye'nin terörle mücadele stratejisini doğrudan etkileyebilir.

Bakan Fidan'ın açıklamaları, Türkiye'nin terörle mücadeledeki çok yönlü yaklaşımını yansıtıyor. Hem askeri operasyonlar hem de diplomatik girişimlerle terör örgütlerinin faaliyetlerini engellemeye çalışan Türkiye, bölgedeki istikrarın sağlanması için de aktif rol oynuyor. Fidan'ın, atılacak pratik adımların yakından takip edileceği yönündeki ifadesi, Türkiye'nin bu konudaki titizliğini ve kararlılığını gösteriyor.

Türkiye, geçmişte de terör örgütlerinin benzer taktiklerine karşı teyakkuzda olmuş ve gerekli önlemleri almıştır. Bu nedenle, PKK'nın sözde seçim kararı sonrasında da Türkiye'nin güvenlik güçleri ve istihbarat birimleri, gelişmeleri yakından takip ederek olası tehditlere karşı hazırlıklı olacaktır. Bakan Fidan'ın açıklamaları, bu hazırlığın ve kararlılığın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.