Ekrem İmamoğlu'na verilen destek farklı tepkilerle karşılaştı. Almanya'da coşkuyla karşılanırken, Gaziantep'te mikrofonun kapatılmasıyla sonuçlandı.

Ekrem İmamoğlu'na verilen destek farklı coğrafyalarda ve ortamlarda farklı tepkilere yol açtı. Almanya'da bir etkinlikte İmamoğlu'nun adı anons edildiğinde salonda büyük bir alkış tufanı koptu. Bu durum, İmamoğlu'na Almanya'da gösterilen ilgiyi ve desteği açıkça ortaya koydu.
Ancak, aynı gün Gaziantep'te yaşanan bir olay, İmamoğlu'na yönelik desteğin her yerde aynı şekilde karşılanmadığını gösterdi. Bir program sırasında, konuşmacılardan birinin İmamoğlu'nun adını zikretmesi üzerine mikrofonun kapatıldığı iddia edildi. Bu durum, programın organizatörleri veya yetkilileri tarafından İmamoğlu'na destek verilmesinin engellenmek istendiği şeklinde yorumlandı.
Almanya'daki coşkulu karşılama ve Gaziantep'teki mikrofon kapatma olayı, Türkiye'deki siyasi kutuplaşmanın ve farklı görüşlere tahammülsüzlüğün bir yansıması olarak değerlendirilebilir. İmamoğlu'na verilen desteğin bazı kesimlerde coşkuyla karşılanırken, bazılarında ise tepkiyle karşılanması, ülkedeki siyasi iklimin ne kadar gergin olduğunu gözler önüne seriyor.
Bu iki zıt olay, aynı zamanda ifade özgürlüğü ve siyasi görüşlerin serbestçe dile getirilmesi konularında da tartışmaları beraberinde getirdi. Almanya'daki destek, demokratik bir ortamda farklı görüşlerin özgürce ifade edilebilmesinin bir örneği olarak görülürken, Gaziantep'teki olay ise bu özgürlüğün kısıtlanmaya çalışıldığı bir durum olarak değerlendirildi.
Olayla ilgili net bir açıklama yapılmazken, konu sosyal medyada geniş yankı buldu. Birçok kullanıcı, Gaziantep'teki olaya tepki göstererek ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaptı.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu'na verilen destek, Almanya'da alkışlarla karşılanırken, Gaziantep'te mikrofonun kapatılmasıyla sonuçlanması, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal kutuplaşmanın bir göstergesi olarak kayıtlara geçti.