Bir zamanlar Türkiye'nin en zengin iş adamlarından biri olarak tanınan ve ismi açıklanmayan iş insanı, son dönemde yaşadığı ekonomik zorluklarla gündeme gelmişti. İş hayatında yaşadığı düşüşün ardından, bir de çiftliğindeki atların kaçmasıyla yeni bir sorunla karşılaştı.

Söz konusu iş insanının, bir zamanlar büyük bir servete sahipken nasıl dibe vurduğu ve bu süreçte neler yaşadığı merak konusu oldu. Özellikle atlarının kaçması, yaşadığı zor günlerin bir göstergesi olarak yorumlandı.

Haberde, iş insanının geçmişteki başarılarına ve şu anki durumuna dair detaylı bilgilere yer verilmiyor. Sadece genel bir çerçeve çizilerek, yaşadığı değişim ve son olay aktarılıyor.

Atların kaçışıyla ilgili detaylar da haberde yer almıyor. Kaçışın nasıl gerçekleştiği, atların nerede bulunduğu veya bulunup bulunmadığı gibi sorular cevapsız kalıyor.

Özetle, haber, bir zamanların zengin iş insanının yaşadığı düşüşü ve son olarak çiftliğindeki atların kaçışını konu alıyor. Detaylar hakkında fazla bilgi verilmezken, durumun vahameti vurgulanıyor.

Dünya genelinde plastik üretimi her geçen yıl artmakta ve bu durum çevre için ciddi tehditler oluşturmaktadır. Yıllık yaklaşık 400 milyon ton plastik üretimi, geri dönüşüm oranlarının düşüklüğü nedeniyle doğada uzun süre kalarak denizleri, toprakları ve canlı yaşamını olumsuz etkilemektedir. Bu sorunun çözümü için bireysel ve toplumsal düzeyde alınabilecek önlemler bulunmaktadır.

Plastik tüketimini azaltmanın yolları:

• Tek kullanımlık plastiklerden kaçınmak: Plastik pipet, tabak, çatal, bıçak, bardak gibi tek kullanımlık ürünler yerine, yıkanabilir ve tekrar kullanılabilir alternatifler tercih edilmelidir. Örneğin, termos bardak veya su matarası taşımak, plastik şişe kullanımını azaltacaktır.
• Alışverişlerde bez çanta kullanmak: Market alışverişlerinde plastik poşetler yerine, bez veya file çanta kullanmak hem çevreci bir davranış olacak hem de plastik atık miktarını azaltacaktır.
• Plastik ambalajlı ürünlerden kaçınmak: Mümkün olduğunca ambalajsız veya daha az ambalajlı ürünler tercih edilmelidir. Sebze ve meyveleri ambalajsız almak, deterjan ve temizlik ürünlerini toplu almak veya yeniden doldurulabilir ambalajları tercih etmek bu konuda yardımcı olabilir.
• Geri dönüşüme önem vermek: Kullanılmış plastik ürünleri geri dönüşüm kutularına atmak, geri dönüşüm sürecine katkıda bulunarak yeni plastik üretim ihtiyacını azaltacaktır. Geri dönüşümün yaygınlaşması için bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı ve geri dönüşüm altyapısı güçlendirilmelidir.
• Doğal malzemelerden üretilen ürünleri tercih etmek: Plastik yerine ahşap, bambu, cam gibi doğal malzemelerden üretilen ürünleri kullanmak, plastik tüketimini azaltmanın etkili bir yoludur. Örneğin, plastik mutfak gereçleri yerine ahşap veya bambu olanlar tercih edilebilir.
• Plastik içermeyen kozmetik ve kişisel bakım ürünleri kullanmak: Birçok kozmetik ve kişisel bakım ürününde mikroplastikler bulunmaktadır. Bu ürünler yerine doğal içerikli veya plastik içermeyen alternatifler tercih edilmelidir.
• Su filtreleri kullanmak: Pet şişe su tüketimini azaltmak için evde veya iş yerinde su arıtma cihazları veya filtreler kullanılabilir. Bu sayede hem daha sağlıklı su tüketilir hem de plastik atık miktarı azaltılır.

Bu önlemlerin yanı sıra, plastik üretimi ve tüketimi konusunda farkındalık yaratmak, eğitimler düzenlemek ve yasal düzenlemeler yapmak da önemlidir. Sürdürülebilir bir gelecek için plastik kullanımını azaltmak ve çevreye duyarlı yaşam tarzını benimsemek gerekmektedir.

Mersin'de yaşayan bir vatandaş, köpeğini gezdirdiği sırada karşılaştığı zehirli tırtıllar nedeniyle zor anlar yaşadı. Edinilen bilgilere göre, vatandaş köpeğini parkta gezdirirken, köpek zehirli tırtıllarla temas etti. Kısa süre sonra köpekte belirtiler görülmeye başlandı.

Köpeğinin rahatsızlandığını fark eden vatandaş, ilk müdahaleyi yapmak isterken kendisi de tırtıllarla temas etti. Tırtılların zehri, vatandaşın ağzının içinde yanma ve erime hissine neden oldu. Vatandaş, yaşadığı durumu 'ağzımın içi asit dökülmüş gibi eriyordu' şeklinde ifade etti.

Olayın ardından hem köpek hem de sahibi veterinere başvurdu. Veteriner hekimler, tırtılların zehirli türde olduğunu ve bu tür temasların ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.

Zehirli tırtıllara karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulanırken, özellikle çocukların ve evcil hayvanların bu tırtıllardan uzak tutulması gerektiği belirtildi. Yetkililer, park ve bahçelerde bu tür tırtıllara karşı ilaçlama çalışmalarının artırılacağını bildirdi.

Vatandaşlar, bu tür durumlarla karşılaşmaları halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları konusunda uyarıldı. Ayrıca, zehirli tırtılların yaygın olduğu bölgelerde yaşayanların daha dikkatli olmaları ve gerekli önlemleri almaları gerektiği ifade edildi.

İngiltere'de yaşayan 23 yaşındaki bir kadın, yaklaşık beş yıldır süregelen ve gün içinde defalarca tekrar eden dejavu hissiyle mücadele ediyordu. Sürekli aynı anları yaşadığını düşünmesi üzerine doktora başvuran genç kadına, nadir görülen bir hafıza bozukluğu teşhisi konuldu. Bu teşhis, genç kadının hayatını tamamen değiştirdi.

Genç kadın, yaşadığı bu durumun normal bir dejavu olmadığını, çok daha yoğun ve sık tekrarlandığını fark etti. Başlangıçta önemsemese de, bu durumun günlük yaşantısını olumsuz etkilemeye başlaması üzerine bir uzmana danışmaya karar verdi.

Yapılan detaylı muayene ve testler sonucunda, kadına nadir görülen bir hafıza bozukluğu olan 'kronik dejavu' teşhisi konuldu. Doktorlar, bu durumun beynin hafıza merkezindeki bir anormallikten kaynaklandığını belirttiler.

Teşhisin ardından genç kadının hayatında önemli değişiklikler oldu. Tedavi sürecinde, dejavu ataklarını kontrol altına alabilmek için çeşitli yöntemler uygulandı. Ayrıca, bu durumla başa çıkabilmesi için psikolojik destek de aldı.

Kronik dejavu nedir? Kronik dejavu, normal dejavu hissinden farklı olarak, sürekli ve yoğun bir şekilde yaşanan bir durumdur. Bu durum, kişinin hafıza ve algı süreçlerini olumsuz etkileyebilir ve günlük yaşamını zorlaştırabilir.

• Kronik dejavu yaşayan kişiler, sürekli olarak aynı olayları tekrar yaşadıklarını hissederler.
• Bu durum, kişinin gerçeklik algısını bozabilir ve kafa karışıklığına neden olabilir.
• Kronik dejavu, genellikle altta yatan nörolojik veya psikolojik bir sorunun belirtisi olabilir.

Genç kadının yaşadığı bu sıra dışı durum, tıp dünyasında da ilgiyle karşılandı. Doktorlar, bu vaka üzerinden kronik dejavu ve benzeri hafıza bozuklukları hakkında daha fazla bilgi edinmeyi amaçlıyor.

Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu, Muğla'nın Yatağan ilçesi Bozüyük Mahallesi'nde bulunan bir taşınmazı açık artırma yoluyla satışa çıkarmıştır. İhale, Yatağan Adliyesi Ek Hizmet Binası'nda, 17/07/2024 tarihinde saat 11:00 - 11:05 arasında gerçekleştirilecektir.

Taşınmazın Özellikleri: Taşınmaz, Bozüyük Mahallesi, 119 Ada, 10 Parsel numarasında kayıtlıdır. Toplam yüzölçümü 2.688,82 metrekaredir ve tamamı borçlu adına kayıtlıdır. Tapu kaydında herhangi bir takyidat bulunmamaktadır.

İmar Durumu: Yatağan Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nden alınan bilgilere göre, taşınmazın bulunduğu alanın plansız olduğu belirtilmiştir.

Muhammen Değer: Taşınmazın muhammen değeri 403.323,00 TL olarak belirlenmiştir.

Artırma Bilgileri:

• 1. Artırma Tarihi: 17/07/2024 günü, saat 11:00 - 11:05
• 2. Artırma Tarihi: 14/08/2024 günü, saat 11:00 - 11:05
• Artırma Yeri: Yatağan Adliyesi Ek Hizmet Binası

Şartlar:

1. İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Teklif veren olmazsa, birinci artırma gününden yirmi gün sonra aynı yer ve saatte ikinci artırma yapılacaktır.
2. Artırmaya iştirak edeceklerin, muhammen değerin %20'si oranında nakdi teminat yatırmaları gerekmektedir.
3. Satış peşin para iledir. Alıcı, satış bedelinin tamamını ödemekle yükümlüdür.
4. Damga vergisi, KDV, tapu alım harcı alıcıya aittir.
5. İİK. 127. madde gereğince, ilgililerin tapu kaydının örneği, borçluya gönderilen takip talebi ve ödeme emrinin bir örneği, taşınmazın tapu kaydında adresi bulunmayan alakadarlara tebliğ yerine geçmektedir.
6. İhaleye katılmak isteyenlerin, artırma şartnamesini incelemeleri önemlidir.

İletişim: Daha fazla bilgi almak isteyenlerin, yukarıda belirtilen dosya numarası ile Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'na başvurmaları gerekmektedir.

Bor 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ilanda, mirasçılık belgesinin iptali davası ile ilgili önemli duyurular yer almaktadır. İlan metninde belirtildiği üzere, davacı Hazine vekili tarafından açılan ve davalılar aleyhine görülen mirasçılık belgesinin iptali davasında, mahkeme tarafından çeşitli kararlar alınmıştır.

İlgili davada, mahkemece yapılan tüm aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen bazı davalılara, dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Bu kapsamda, dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğ edildiği kişilerin isimleri ve soyadları belirtilmiştir. Bu kişiler, 22/02/2024 tarihli dava dilekçesi ve duruşma günü kendilerine tebliğ edilmemiş olan davalılardır.

Ayrıca, miras bırakan Döndü TÜRKEŞ’in mirasçıları oldukları iddia edilen ve adresleri tespit edilemeyen şahıslara da ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Bu kişilerin de Bor 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2023/325 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen davayla ilgili olarak mahkemeye başvurmaları gerekmektedir.

İlan metninde, bu kişilerin ilanın yayın tarihinden itibaren 2 hafta sonra dava dilekçesini ve duruşma gününü tebliğ almış sayılacakları ve yasal süresi içinde davaya cevap vermeleri gerektiği vurgulanmıştır. Aksi takdirde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince yargılamaya devam olunacağı belirtilmiştir.

Bu ilan, mirasçılık belgesinin iptali davası ile ilgili tüm ilgili tarafları bilgilendirmeyi amaçlamaktadır. Davacı ve davalı tarafların haklarını korumaları ve yasal süreçleri takip etmeleri açısından büyük önem taşımaktadır.

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, kızıyla birlikte Kuzey Kore'nin ilk destroyeri olan 'Kim Ok-gyun'u ziyaret etti. Bu ziyaret, Kuzey Kore'nin deniz kuvvetlerini modernize etme ve güçlendirme yönündeki stratejik adımlarından biri olarak değerlendiriliyor.

Ziyaret sırasında Kim Jong-un, geminin silah sistemlerini ve muharebe hazırlık durumunu inceledi. Gemideki askerlere gelecekteki görevlerinde başarılar diledi. Kuzey Kore devlet medyası, Kim'in geminin inşasından ve yeteneklerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini bildirdi.

'Kim Ok-gyun' destroyeri, Kuzey Kore'nin deniz savunma kapasitesini artırma çabalarının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Gemi, gelişmiş radar sistemleri ve güdümlü füzelerle donatılmış durumda. Bu donanım, gemiye hem denizaltılara karşı savunma yeteneği hem de su üstü hedeflere karşı saldırı kabiliyeti kazandırıyor.

Kuzey Kore'nin bu yeni destroyeri denize indirmesi, bölgedeki askeri gerginliği artırabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Zira Kuzey Kore'nin nükleer silah programı ve füze denemeleri, uluslararası toplum tarafından yakından takip ediliyor ve kınanıyor.

Uzmanlar, Kuzey Kore'nin bu tür askeri yatırımlarının, ülkenin güvenlik kaygılarını gidermeye yönelik bir strateji olduğunu belirtiyor. Ancak, bu tür adımların aynı zamanda bölgedeki silahlanma yarışını körükleyebileceği ve istikrarsızlığı artırabileceği uyarısında bulunuyorlar.

Ziyaretin zamanlaması, Kuzey Kore'nin askeri gücünü sergileme ve ulusal gururu pekiştirme amacı taşıdığı şeklinde yorumlanıyor. Kim Jong-un'un kızıyla birlikte bu tür etkinliklere katılması, liderin imajını güçlendirme ve halk nezdindeki desteğini artırma çabası olarak da değerlendiriliyor.

Kuzey Kore'nin deniz kuvvetlerini geliştirme çabaları, ülkenin genel askeri modernizasyon programının bir parçası olarak görülüyor. Bu program, nükleer silahların geliştirilmesi, füze teknolojilerinin ilerletilmesi ve konvansiyonel askeri güçlerin modernize edilmesi gibi çeşitli unsurları içeriyor.

Güney Kore Başbakanı Han Duck-soo, devlet başkanlığına vekalet ettiği görevinden istifa etti. İstifa haberi, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol'un ofisi tarafından duyuruldu. Han Duck-soo'nun istifasının ardındaki nedenler henüz netlik kazanmazken, bu beklenmedik gelişme Güney Kore siyasetinde önemli bir hareketlilik yarattı.

Yoon Suk-yeol'un ofisinden yapılan açıklamada, istifanın kabul edildiği belirtilirken, Han Duck-soo'nun yerine kimin geçeceği veya yeni bir başbakan atanıp atanmayacağı konusunda herhangi bir detay verilmedi.

İstifanın olası nedenleri arasında, son dönemde hükümetin izlediği politikalarla ilgili yaşanan anlaşmazlıklar veya kişisel sebepler yer alabileceği spekülasyonları yapılıyor. Han Duck-soo'nun istifası, Yoon Suk-yeol hükümetinin geleceği ve siyasi istikrarı açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Güney Kore siyasetinde deneyimli bir isim olan Han Duck-soo, daha önce de farklı hükümetlerde çeşitli görevler üstlenmişti. Başbakanlık görevine gelmeden önce ekonomi ve ticaret alanlarında önemli pozisyonlarda bulunmuş, ülkenin ekonomik politikalarının belirlenmesinde etkili rol oynamıştı.

Han Duck-soo'nun istifasıyla birlikte, Güney Kore'de siyasi belirsizlik artarken, hükümetin önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Yeni başbakanın kim olacağı ve hükümetin politikalarında herhangi bir değişiklik olup olmayacağı, kamuoyunun yakından takip ettiği konuların başında geliyor.

Güney Kore Anayasası'na göre, devlet başkanının görevde bulunmadığı durumlarda başbakan, devlet başkanlığı yetkilerini kullanıyor. Bu nedenle, Han Duck-soo'nun istifası, devlet yönetiminde geçici bir boşluğa neden olabilir. Ancak, yeni bir başbakan atanana kadar hükümetin mevcut yapısıyla görevine devam etmesi bekleniyor.

Önümüzdeki günlerde, Han Duck-soo'nun istifasının ardındaki gerçek nedenlerin ortaya çıkması ve yeni başbakanın kim olacağının belirlenmesi bekleniyor. Bu gelişmeler, Güney Kore'nin iç ve dış politikasında önemli değişikliklere yol açabilir.

ABD'de gözaltına alınan Rümeysa ÖzTürk'ün davası ertelendi. Edinilen bilgilere göre, ÖzTürk'ün avukatı müvekkilinin serbest bırakılması için yoğun çaba sarf ediyor. Dava sürecinin ne zaman devam edeceği henüz netlik kazanmadı.

Rümeysa ÖzTürk'ün gözaltına alınma sebebi hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, yerel kaynaklar ÖzTürk'ün göçmenlik yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alındığını iddia ediyor. ÖzTürk'ün avukatı ise müvekkilinin suçsuz olduğunu ve en kısa sürede serbest bırakılacağını belirtiyor.

Davanın ertelenmesi, ÖzTürk'ün ailesi ve yakın çevresi tarafından endişeyle karşılandı. Aile, yetkililerden konuyla ilgili daha fazla bilgi talep ediyor. Dışişleri Bakanlığı'nın da konuyla ilgilendiği ve ABD makamları nezdinde girişimlerde bulunduğu öğrenildi.

Rümeysa ÖzTürk'ün davasının ne zaman görüleceği ve davanın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor. Avukatının müvekkilini serbest bırakma çabaları devam ederken, ÖzTürk'ün ailesi de umutla bekleyişini sürdürüyor.

Gelişmeler yakından takip edilmektedir.