Kemal Sunal ve Adile Naşit'in hayatları beyaz perdeye aktarılacak. Filmde Kemal Sunal'ı canlandıracak oyuncu belli oldu. Yapımcılığını Timur Savcı ve Burak Sağyaşar'ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda Alper Çağlar'ın oturacağı filmde, Kemal Sunal'ı Alper Kul canlandıracak.

Proje, Türk sinemasının iki unutulmaz isminin hayat hikayelerini konu alacak. Alper Kul'un Kemal Sunal'ı canlandıracak olması, projeye dair merakı artırdı. Alper Kul, daha önce de çeşitli komedi ve dram projelerinde yer almıştı.

Filmin hazırlık sürecinin devam ettiği ve Adile Naşit'i kimin canlandıracağının henüz belli olmadığı belirtiliyor. Senaryo çalışmaları sürerken, filmin ne zaman vizyona gireceği de henüz açıklanmadı.

Filmin Konusu: Kemal Sunal ve Adile Naşit'in hayat hikayeleri, kariyerlerindeki dönüm noktaları, özel yaşamları ve Türk sinemasına katkıları filmde işlenecek. İki oyuncunun dostlukları ve birlikte rol aldıkları unutulmaz filmler de senaryoda yer alacak.

Projenin detayları netleştikçe kamuoyuyla paylaşılmaya devam edilecek.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında çıkan yolsuzluk iddialarına Silivri'den videolu bir açıklama yaparak yanıt verdi. İmamoğlu, “Bugün Silivri’deyiz, bir kısım iftiracının hezeyanlarına buradan yanıt veriyorum” ifadelerini kullandı. Açıklamasında, İBB'ye yönelik soruşturmaların ve iddiaların siyasi motivasyonlu olduğunu savundu.

İmamoğlu, videoda özellikle TÜRGEV ve Ensar Vakfı'na yapılan bağışlar üzerinden başlatılan tartışmalara değindi. Bu vakıflara usulsüz ödemeler yapıldığı iddialarını kesin bir dille reddetti. İmamoğlu, söz konusu vakıflara yapılan ödemelerin yasal çerçevede gerçekleştiğini ve İBB'nin şeffaf bir şekilde yönetildiğini vurguladı.

Ayrıca, İmamoğlu, İBB'nin son dönemde gerçekleştirdiği projeleri ve yatırımları da hatırlatarak, İstanbul halkına hizmet etmeye devam edeceklerini belirtti. Kendisine yönelik suçlamaların, İstanbul'a yapılan hizmetleri engellemeye yönelik bir çaba olduğunu ifade etti.

İmamoğlu'nun açıklamaları, İBB'ye yönelik yolsuzluk iddialarının gündemde olduğu bir dönemde geldi. Soruşturmaların devam ettiği ve kamuoyunun merakla beklediği bu süreçte, İmamoğlu'nun videolu yanıtı, tartışmaları daha da alevlendireceğe benziyor.

Videoda İmamoğlu, şunları söyledi: “İftiralarla, yalanlarla bizi yıldırmaya çalışanlar şunu bilsinler ki, biz İstanbul halkına hizmet etmeye devam edeceğiz. Bizi bu türden asılsız iddialarla meşgul etmeye çalışanlar, aslında İstanbul'un geleceğine zarar veriyorlar.”

Tarkan'ın yeni şarkısı "Dönmüyor", müzik platformlarında yayınlandı. Şarkının sözleri ve müziği Tarkan'a ait. Düzenlemesi ise Ozan Çolakoğlu tarafından yapıldı.

Şarkının kime yazıldığına dair çeşitli spekülasyonlar ortaya atıldı. Bazı dinleyiciler şarkının Tarkan'ın geçmiş ilişkilerinden birine gönderme olduğunu düşünürken, bazıları ise şarkının genel bir ayrılık teması işlediğini savunuyor.

Şarkı sözleri şu şekilde:

• Dönmüyor giden, gelmiyor geri
• Aşk mıydı, yalan mıydı, bilemedim ki
• Unutulmuyor, geçmiyor zaman
• Sensiz geçen her gün, bana zindan

Tarkan, şarkıyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı. Ancak şarkının kısa sürede büyük ilgi görmesi, Tarkan'ın hayranları tarafından merakla karşılanması, şarkının kime yazıldığı sorusunu daha da önemli hale getirdi. Şarkının müzik eleştirmenleri tarafından da olumlu yorumlar aldığı belirtiliyor.

Şarkının sözleri ayrılık acısını ve geçmişe duyulan özlemi derinlemesine işliyor. Tarkan'ın güçlü yorumuyla birleşen bu duygusal tema, dinleyicilerin şarkıyla kolayca bağ kurmasını sağlıyor. Şarkının müzik dünyasında nasıl bir etki yaratacağı ve dinleyiciler tarafından nasıl yorumlanacağı merakla bekleniyor.

Tarkan'ın diğer çalışmaları:

1. Ölürüm Sana
2. Şıkıdım
3. Kuzu Kuzu
4. Dudu
5. Adımı Kalbine Yaz

Bu şarkılar da Tarkan'ın kariyerinde önemli bir yer tutuyor ve geniş bir dinleyici kitlesi tarafından sevilerek dinleniyor.

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bulunan ve Sovyetler Birliği döneminden kalma ünlü bir heykelin içinde bir ceset bulundu. Olay, yetkililer tarafından soruşturulmaya başlandı.

İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, heykelin iç kısmında bir erkek cesediyle karşılaştı. Cesedin kimliği ve ölüm nedeni henüz belirlenemedi. Polis, olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı.

Heykelin bulunduğu bölge güvenlik şeridiyle kapatılırken, olay yeri inceleme ekipleri delil toplama çalışmalarına başladı. Cesedin ne kadar süredir heykelin içinde olduğu ve nasıl girdiği de soruşturmanın önemli parçalarından biri.

Yerel kaynaklar, heykelin uzun süredir bakımsız durumda olduğunu ve çevresinde güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu belirtiyor. Bu durum, benzer olayların yaşanmaması için yetkililerin daha dikkatli olması gerektiği yönünde eleştirilere yol açtı.

Soruşturma devam ederken, heykelin bulunduğu alanın geçici olarak ziyarete kapatıldığı duyuruldu. Olayla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

Mahfi Eğilmez, T24'teki yazısında Merkez Bankası'nın faiz kararını değerlendirdi. Eğilmez, faiz oranının değiştirilmemesinin doğru olup olmadığını sorgularken, enflasyon ve döviz kuru üzerindeki potansiyel etkilerini inceledi.

Eğilmez'e göre, Merkez Bankası'nın faiz kararları, piyasalar ve yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Faiz oranlarının sabit tutulması, kısa vadede döviz kurunda istikrar sağlayabilirken, uzun vadede enflasyon üzerinde baskı oluşturabileceği belirtiliyor.

Yazıda, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve karşı karşıya olduğu zorluklar da ele alınıyor. Enflasyonun yüksek seyretmesi, işsizlik oranlarının artması ve dış ticaret açığı gibi faktörlerin, Merkez Bankası'nın karar alma sürecini zorlaştırdığı vurgulanıyor. Ayrıca, küresel ekonomik gelişmelerin de Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerine dikkat çekiliyor.

Eğilmez, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve kredibilitesinin önemine değiniyor. Bankanın, siyasi baskılardan uzak, rasyonel ve bilimsel verilere dayalı kararlar alması gerektiği belirtiliyor. Aksi takdirde, ekonomik istikrarın sağlanmasının zorlaşacağı ve Türkiye'nin uzun vadeli büyüme potansiyelinin zarar göreceği ifade ediliyor.

Sonuç olarak, Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası'nın faiz kararının karmaşık bir denklem olduğunu ve farklı açılardan değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Kararın, kısa vadeli etkilerinin yanı sıra, uzun vadeli sonuçlarının da dikkate alınması gerektiği vurgulanıyor.

Tunceli Valisi olarak atanan ancak göreve başlamadan merkeze çekilen Bülent Tekbıyıkoğlu, Tunceli'den ayrıldı. Tekbıyıkoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı veda paylaşımında, Tuncelililerden helallik istedi.

İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan valiler kararnamesi ile Tunceli Valisi Mehmet Ali Özkan görevden alınarak Mülkiye Başmüfettişliği'ne atanmıştı. Yerine ise Bilecik Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu atanmıştı. Ancak Tekbıyıkoğlu, Tunceli'deki görevine başlamadan yeni bir kararname ile merkeze çekildi.

Vali Tekbıyıkoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Değerli Tuncelili hemşehrilerim, devletimizin takdiri ile atanmış bulunduğum Tunceli Valiliği görevine başlamadan, yeni bir görevlendirme ile merkezde görevlendirildim. Bu vesileyle, şahsım ile ilgili olarak, bilerek veya bilmeyerek bir hakkı olan tüm Tuncelili hemşehrilerimden helallik istiyorum. Benden yana da her türlü hakkım helal olsun. Hepinize sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim."

Tekbıyıkoğlu'nun bu ani ayrılışı ve helallik istemesi, Tunceli kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı. Merkeze çekilme nedenine dair resmi bir açıklama yapılmadı.

Mehmet Ali Özkan'ın görevden alınması ve Bülent Tekbıyıkoğlu'nun atanıp hemen ardından merkeze çekilmesi, Tunceli Valiliği'nde kısa süre içinde yaşanan ikinci değişiklik oldu.

Fransız psychedelic rock grubu La Femme, yeni albümleri 'Teatro Lucido'nun turnesi kapsamında 1 Kasım'da İstanbul'da sahne alacak. Konser, %100 Studio'da gerçekleşecek. Biletler Biletix üzerinden satışa sunuldu.

La Femme, Marlon Magnée ve Sacha Got tarafından Biarritz'te kuruldu. Grup, 2010 yılından beri aktif olarak müzik yapıyor. 'Psycho Tropical Berlin' (2013), 'Mystère' (2016) ve 'Paradigmes' (2021) isimli üç stüdyo albümü yayınlayan La Femme, ek olarak çeşitli EP'ler de yayınladı. 'Teatro Lucido' ise grubun dördüncü stüdyo albümü.

Grubun müziği, psychedelic rock, punk rock, surf rock ve yé-yé gibi çeşitli türlerin etkileşiminden oluşuyor. La Femme, özellikle enerjik canlı performanslarıyla tanınıyor.

İstanbul konseri, La Femme'in Türkiye'deki hayranları için önemli bir fırsat sunuyor. Grubun 'Teatro Lucido' albümünden şarkılarının yanı sıra, eski hitlerini de seslendirmesi bekleniyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik vergi tehdidi, küresel piyasalarda yankı uyandırdı. Trump'ın olası bir başkanlık döneminde AB'ye uygulayabileceği vergi politikalarına dair endişeler, yatırımcıları tedirgin etti ve riskten kaçış eğilimini artırdı.

Piyasalardaki bu tedirginlik, güvenli liman olarak kabul edilen altına olan talebi artırdı. Altın fiyatları, yatırımcıların bu metale yönelmesiyle birlikte yükselişe geçti. Altın fiyatlarındaki artış, Trump'ın açıklamalarının piyasalar üzerindeki doğrudan etkisini gösteriyor.

Analistler, Trump'ın vergi tehditlerinin küresel ticareti olumsuz etkileyebileceği ve ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceği konusunda uyarıyor. Bu durum, yatırımcıların daha güvenli varlıklara yönelmesine neden oluyor.

Altın, tarihsel olarak belirsizlik dönemlerinde yatırımcılar için güvenli bir liman olmuştur. Trump'ın AB'ye yönelik vergi tehditleri ve bunun piyasalar üzerindeki potansiyel etkileri, altının bu rolünü bir kez daha teyit etti.

Piyasa uzmanları, Trump'ın açıklamalarının kısa vadeli etkilerinin yanı sıra, uzun vadede de küresel ticaret ilişkileri ve ekonomik politikalar üzerinde önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Yatırımcıların bu gelişmeleri yakından takip etmesi ve portföylerini buna göre ayarlaması öneriliyor.

Özetle, Trump'ın AB'ye vergi tehdidi piyasalarda belirsizlik yaratmış ve yatırımcıların altına yönelmesine neden olarak altın fiyatlarını yükseltmiştir. Bu durum, küresel ekonomik ve politik gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkisini açıkça göstermektedir.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik ilave gümrük tarifesi uygulama önerisi, piyasalarda tedirginliğe neden oldu. Trump'ın bu önerisi, ABD ile AB arasındaki ticari ilişkilerde yeni bir gerginlik potansiyeli yaratırken, yatırımcılar ve ekonomistler gelişmeleri yakından izliyor.

Trump'ın bu açıklaması, özellikle Avrupa menşeli ürünlere uygulanacak potansiyel tarifeler nedeniyle, AB ekonomisi üzerinde baskı oluşturabileceği endişelerini artırdı. Önerilen tarifelerin hangi sektörleri ve ürünleri kapsayacağı henüz netlik kazanmamış olsa da, otomotiv, tarım ve lüks tüketim malları gibi alanların etkilenebileceği belirtiliyor.

Piyasaların tepkisi, özellikle Avrupa borsalarında düşüşler ve Euro'nun değer kaybı şeklinde kendini gösterdi. Analistler, Trump'ın bu türden açıklamalarının geçmişte de piyasalarda benzer dalgalanmalara yol açtığını hatırlatarak, belirsizliğin devam etmesi halinde yatırımcıların daha temkinli davranabileceğini vurguluyor.

AB yetkililerinden henüz resmi bir açıklama gelmezken, diplomatik kaynaklar, Brüksel'in bu tür bir girişime karşılık verme olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor. Karşılıklı tarifelerin uygulanması durumunda, ABD ve AB arasındaki ticaret savaşının tırmanabileceği ve küresel ekonomiye zarar verebileceği uyarısı yapılıyor.

Bu durum, küresel ticaret politikaları ve ekonomik ilişkiler açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Gelişmelerin, uluslararası ticaret arenasında nasıl bir etki yaratacağı ve diğer ülkelerin bu duruma nasıl tepki vereceği merakla bekleniyor.