Ermenistan'da siyasi gerilimler artarken, muhalif figür Aram Karapetyan'ın tutuklanması ülkedeki otoriterleşme eğilimlerine dair endişeleri artırdı.

Ermenistan'da Vatan Partisi lideri Aram Karapetyan'ın tutuklanması, ülkede artan siyasi baskılar ve otoriterleşme iddialarını gündeme getirdi. Karapetyan'ın tutuklanma nedeni henüz netlik kazanmazken, muhalefet ve bazı sivil toplum kuruluşları bu durumu, hükümetin muhalif sesleri susturma çabası olarak değerlendiriyor.
Ermenistan'daki siyasi durum, 2018'deki 'Kadife Devrim' ile bir değişim yaşamış, ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, bu değişimin kalıcılığına dair soru işaretleri yaratıyor. Karapetyan'ın tutuklanması, ülkedeki insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda kaygıları artırırken, uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekiyor.
Muhalefet partileri, Karapetyan'ın serbest bırakılması çağrısında bulunarak, hükümetin siyasi baskılara son vermesini talep ediyor. Ayrıca, Ermenistan'ın giderek otoriterleştiği ve diktatörlük benzeri bir yapıya dönüştüğü yönünde eleştiriler de yükseliyor. Bu eleştiriler, ülkedeki siyasi kutuplaşmayı derinleştirirken, toplumun farklı kesimleri arasında gerginliğe neden oluyor.
Ermenistan hükümeti ise, Karapetyan'ın tutuklanmasının siyasi bir motivasyon taşımadığını ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygun olarak hareket edildiğini savunuyor. Ancak, bu açıklama muhalefeti ve sivil toplum kuruluşlarını tatmin etmiyor. Onlar, tutuklamanın, hükümetin muhalif sesleri bastırma ve siyasi rakiplerini etkisiz hale getirme amacını taşıdığını iddia ediyor.
Sonuç olarak, Karapetyan'ın tutuklanması, Ermenistan'daki siyasi atmosferi daha da gerginleştirmiş ve ülkenin geleceğiyle ilgili belirsizlikleri artırmıştır. Bu durum, Ermenistan'ın demokratikleşme sürecinde karşılaştığı zorlukları ve otoriterleşme eğilimlerine karşı verilen mücadeleyi gözler önüne seriyor.