Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin bebek ve çocuk ölüm hızı istatistiklerini yayımladı. Açıklanan verilere göre, Türkiye'de bebek ölüm hızı 2023 yılında binde 9,1 olarak gerçekleşti. Bu oran, 2022 yılında binde 9,4 idi.

Bebek ölüm hızı, bin canlı doğum başına düşen bebek ölüm sayısını ifade etmektedir.

TÜİK verilerine göre, beş yaş altı ölüm hızı da azalış gösterdi. 2022 yılında binde 11,2 olan beş yaş altı ölüm hızı, 2023 yılında binde 10,8'e geriledi.

Beş yaş altı ölüm hızı, bin canlı doğum başına beş yaşını doldurmadan ölen çocuk sayısını göstermektedir.

Bebek ölüm hızındaki düşüşte, sağlık hizmetlerine erişimin artması, anne ve çocuk sağlığına yönelik bilinçlenmenin yükselmesi ve yaşam koşullarının iyileşmesi gibi faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre bebek ölüm hızının en yüksek olduğu il binde 15,4 ile Kilis olurken, en düşük olduğu il ise binde 4,8 ile Rize oldu.

Özetle, TÜİK verileri Türkiye'de bebek ve çocuk ölüm hızlarında genel bir azalma eğilimi olduğunu göstermektedir. Bu durum, sağlık alanındaki gelişmelerin ve yaşam standartlarının iyileşmesinin bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

Venezuela asıllı oyuncu Fernando Enrique Carrillo, Türkiye'ye ortak yapım projeleri için göz kırptı. Carrillo, Rosalinda dizisindeki performansıyla Türkiye'de geniş bir hayran kitlesi edinmişti. Ünlü oyuncu, Türk yapımcılarla işbirliği yapma olasılığının yüksek olduğunu ifade etti.

Carrillo, Türkiye'deki popülerliğinin farkında olduğunu ve Türk izleyicisiyle yeniden bir araya gelmek istediğini dile getirdi. Ortak yapım projeleriyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini ve yakın zamanda somut adımlar atılabileceğini belirtti.

Carrillo'nun açıklamaları, Türk dizi ve film sektöründe yeni bir işbirliği potansiyeli olarak değerlendiriliyor. Rosalinda dizisinin Türkiye'deki başarısı, Carrillo'nun Türk yapımcılar nezdindeki cazibesini artırmış durumda. Oyuncunun ortak yapım sinyali, hayranları arasında heyecan yarattı.

Fernando Carrillo, kariyeri boyunca birçok Latin Amerika yapımında rol almış ve uluslararası alanda tanınan bir isim haline gelmiştir. Türkiye'deki popülaritesi ise Rosalinda dizisiyle zirveye ulaşmıştır. Oyuncunun Türk yapımcılarla ortak bir projede yer alması, hem kendisi hem de Türk dizi sektörü için yeni bir sayfa açabilir.

Carrillo'nun Türkiye'ye yönelik ilgisi ve ortak yapım sinyali, magazin dünyasında geniş yankı uyandırdı. Detaylar önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.

Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızının küçük yaşta evlendirilmesiyle ilgili dava yeniden görülecek. Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu.

İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından incelendi. Daire, sanıklar Yusuf Ziya Gümüşel ve Fatıma Gümüşel hakkında verilen hapis cezalarını bozdu.

Gerekçe: Yargıtay'ın bozma gerekçesi henüz açıklanmadı. Ancak, kararın usul ve esas yönünden eksiklikler içerdiği düşünülüyor.

Davanın Geçmişi: Dava, Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızının 6 yaşındayken evlendirilmesi iddiasıyla açılmıştı. Yusuf Ziya Gümüşel hakkında 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan dava açılmıştı. Mahkeme, Yusuf Ziya Gümüşel'e hapis cezası vermişti. Ancak Yargıtay bu kararı bozdu.

Davanın yeniden görülmesine karar verildi.

Odatv'de yayımlanan bu makale, Nihal Candan örneği üzerinden anoreksiya nervoza hastalığının kültürel ve toplumsal boyutlarını ele alıyor. Makalede, anoreksiyanın sadece bireysel bir sorun olmadığı, aynı zamanda toplumsal baskılar, güzellik algıları ve medyanın etkisiyle de tetiklenebildiği vurgulanıyor.

Anoreksiya Nervoza'nın Tanımı ve Yaygınlığı: Anoreksiya nervoza, bireylerin kilo alma korkusuyla yeme alışkanlıklarını ciddi şekilde kısıtladığı, vücut ağırlığını ve şeklini algılamada bozukluk yaşadığı bir yeme bozukluğudur. Genellikle genç kadınlarda görülmekle birlikte, erkeklerde ve farklı yaş gruplarında da ortaya çıkabilir. Makalede, anoreksiyanın son yıllarda giderek yaygınlaştığı ve özellikle gençleri etkilediği belirtiliyor.

Kültürel ve Toplumsal Faktörlerin Rolü: Makalede, anoreksiyanın ortaya çıkmasında kültürel ve toplumsal faktörlerin önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor. Medyanın idealize ettiği zayıflık algısı, toplumsal baskılar ve mükemmeliyetçilik gibi faktörler, bireylerin bedenleriyle ilgili olumsuz düşünceler geliştirmesine ve yeme bozukluklarına yol açmasına neden olabilir. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, bireyler sürekli olarak idealize edilmiş bedenlerle karşı karşıya kalmakta ve bu durum özgüven eksikliği ve beden memnuniyetsizliği gibi sorunları tetikleyebilmektedir.

Nihal Candan Örneği: Makalede, Nihal Candan'ın yaşadığı süreç, anoreksiyanın kültürel ve toplumsal boyutlarını somutlaştıran bir örnek olarak sunuluyor. Candan'ın medyadaki görünürlüğü, sosyal medya paylaşımları ve yaşadığı kilo değişimleri, anoreksiyanın tetikleyicisi olabilecek faktörlere işaret ediyor. Makalede, Candan'ın durumunun, anoreksiyanın sadece fiziksel bir hastalık olmadığını, aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutları da olduğunu gösterdiği belirtiliyor.

Anoreksiya ile Mücadele: Makalede, anoreksiya ile mücadelede multidisipliner bir yaklaşımın önemine dikkat çekiliyor. Tedavi sürecinde psikoterapi, beslenme danışmanlığı ve tıbbi destek gibi farklı yöntemlerin bir arada kullanılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, toplumun anoreksiya konusunda bilinçlendirilmesi, güzellik algısının sorgulanması ve bireylerin bedenleriyle barışık olmalarının teşvik edilmesi de önemli adımlar olarak belirtiliyor.

Sonuç olarak makalede anoreksiyanın sadece bireysel değil kültürel ve toplumsal boyutları olan bir sorun olduğu vurgulanarak, bu konuda farkındalık yaratılması ve etkili mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor.

Marmaray'da meydana gelen bir olayda, bir şahsın 'mavi gömlekli' diye benzettiği bir gence ateş açması büyük bir şaşkınlık yarattı. Olay, Marmaray'daki bir kavga sonrasında yaşandı. İddiaya göre, tartıştığı kişiyi 'mavi gömlekli' bir başkasına benzeten saldırgan, silahına sarılarak ateş etti.

Olayın ardından polis ekipleri hızla harekete geçti ve soruşturma başlattı. Saldırganın kimliği ve saldırı nedeni araştırılırken, olay yerindeki güvenlik kameraları incelendi. Ayrıca, görgü tanıklarının ifadelerine başvuruldu.

Soruşturma derinleştikçe, olayın ardındaki detaylar da gün yüzüne çıkmaya başladı. Saldırganın, daha önce de benzer suçlardan kaydı olduğu tespit edildi. Ayrıca, saldırıda kullandığı silahın ruhsatsız olduğu belirlendi.

Olayın mağduru olan genç ise, hastanede tedavi altına alındı. Sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.

Yetkililer, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için çalışmaların sürdüğünü açıkladı. Saldırganın en kısa sürede yakalanarak adalete teslim edileceği vurgulandı.

Marmaray'da yaşanan bu üzücü olay, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Vatandaşlar, benzer olayların yaşanmaması için yetkililerden daha sıkı önlemler alınmasını talep etti.

31 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonda, yasa dışı bahis, dolandırıcılık ve çocuk tacizi suçlarına karıştığı belirlenen 190 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonun detaylarına ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Operasyonun, Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinasyonunda yürütüldüğü ve şüphelilerin yasa dışı bahis oynatarak haksız kazanç elde ettikleri, dolandırıcılık yoluyla vatandaşları mağdur ettikleri ve çocukları taciz ettikleri iddia ediliyor.

Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Soruşturmanın genişletilerek devam edeceği ve yeni gözaltıların olabileceği belirtiliyor.

Operasyonun hangi illerde yapıldığına dair henüz detaylı bir liste yayınlanmadı ancak büyük şehirlerin yanı sıra, farklı bölgelerden illerin de operasyon kapsamında olduğu düşünülüyor.

Yetkililer, yasa dışı bahis, dolandırıcılık ve çocuk tacizi gibi suçlarla mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini vurguladılar. Vatandaşların bu tür suçlara karşı dikkatli olmaları ve herhangi bir şüpheli durumda derhal emniyet güçlerine başvurmaları gerektiği belirtildi.

Soruşturma kapsamında elde edilen delillerin incelenmesiyle birlikte, şüphelilerin suç ağının daha net bir şekilde ortaya çıkarılması bekleniyor.

Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Hulusi Belgü, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile takım kaptanı Eda Erdem Dündar ile aralarında herhangi bir tartışma yaşanmadığını vurguladı. Belgü, çıkan haberlerin aksine Eda Erdem Dündar'ın hem kulüp hem de kendileri için çok değerli olduğunu belirtti.

Belgü açıklamasında, 'Bugün basında çıkan, Kaptanımız Eda Erdem Dündar ile aramda geçtiği iddia edilen tartışma haberleri kesinlikle gerçek dışıdır. Eda, Fenerbahçe'miz ve bizler için çok değerli bir sporcu ve kaptandır. Kendisine sonsuz saygı ve sevgilerimi sunuyorum' ifadelerini kullandı. Bu açıklama ile Belgü, çıkan spekülasyonlara son noktayı koydu.

Hulusi Belgü'nün bu açıklaması, Fenerbahçe camiasında ve spor kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Eda Erdem Dündar'ın takım içindeki liderlik rolü ve kulübe olan bağlılığı, Fenerbahçe taraftarları tarafından da takdirle karşılanıyor. Belgü'nün net ve açık ifadeleri, konuyla ilgili belirsizlikleri ortadan kaldırdı.

Fenerbahçe yönetiminin, takım kaptanına verdiği destek bu açıklama ile bir kez daha ortaya konmuş oldu. Eda Erdem Dündar'ın kaptanlığı altında, Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı'nın başarılarına odaklanmaya devam edeceği belirtildi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, İran'daki mevcut siyasi rejimin değiştirilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Peskov, Ayetullah Ali Hamaney'e yönelik olası bir suikast girişiminin, bölgede öngörülemeyen sonuçlar doğurabileceği ve bir 'Pandora'nın kutusu' etkisi yaratabileceği uyarısında bulundu.

Peskov, bu tür bir eylemin bölgedeki istikrarı bozabileceğine ve daha geniş çaplı çatışmalara yol açabileceğine dikkat çekti. Kremlin'in bu açıklaması, Rusya'nın İran'ın iç işlerine karışılmaması ve bölgedeki mevcut dengelerin korunması yönündeki tutumunu yansıtıyor.

Ayrıca, Peskov'un açıklamaları, Rusya'nın İran ile olan stratejik ortaklığına ve bölgedeki işbirliğine verdiği önemi de gösteriyor. Rusya, İran'ı bölgedeki önemli bir aktör olarak görmekte ve istikrarlı bir İran'ın, bölgesel güvenlik için kritik olduğuna inanmaktadır.

Bu bağlamda, Hamaney'e yönelik herhangi bir suikast girişimi, sadece İran'ın iç siyasetini değil, aynı zamanda tüm Orta Doğu'yu etkileyebilecek potansiyele sahip olduğu için Kremlin tarafından endişeyle karşılanmaktadır.

Kremlin'in bu açıklamaları, uluslararası arenada dikkatle izlenirken, bölgedeki diğer aktörlerin de benzer endişeler taşıdığı ve İran'daki istikrarın korunması için çaba gösterdiği belirtiliyor.

Özetle: Kremlin, İran'da rejim değişikliğine karşı olduğunu ve Hamaney'e yönelik bir suikast girişiminin kabul edilemez sonuçlar doğurabileceğini vurgulayarak, bölgedeki istikrarın korunması gerektiği mesajını vermiştir.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle kayyum atamaları ve belediye başkanlarının görevden alınması konularına değinen Özel, bu uygulamalara sert bir şekilde karşı çıktı.

Özel, konuşmasında, "Ne kayyımı tanırım ne butlan kararını, CHP’nin hiyerarşisini de direncini de kimseye kırdırtmam" ifadelerini kullandı. Bu sözleriyle, kayyum atamalarını ve bu atamaların meşruiyetini tanımadığını açıkça belirtti. Ayrıca, CHP'nin kendi iç hiyerarşisine ve direncine yönelik herhangi bir müdahaleye de izin vermeyeceğini vurguladı.

Konuşmasının devamında, yerel seçimlerde halkın iradesiyle göreve gelen belediye başkanlarının, hukuksuz bir şekilde görevden alınmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Bu tür uygulamaların, demokrasiye ve halkın seçme hakkına büyük bir darbe vurduğunu ifade etti.

Özel, CHP olarak, bu tür antidemokratik uygulamalara karşı her türlü hukuki ve siyasi mücadeleyi vereceklerini söyledi. Ayrıca, tüm muhalefet partilerini ve sivil toplum kuruluşlarını da bu mücadeleye destek vermeye çağırdı.

• Kayyum atamalarının kabul edilemez olduğu,
• Belediye başkanlarının görevden alınmasının hukuksuz olduğu,
• CHP'nin hiyerarşisine ve direncine sahip çıkılacağı,
• Demokrasi ve halkın iradesi için mücadele edileceği vurgulandı.

Özel, konuşmasını, CHP'nin bu konudaki kararlılığını ve direncini vurgulayarak tamamladı.